Adnan Bostancıoğlu'nun geçen hafta ki yazısından bir kısım paylaşayım dedim bu Quaresma muhabbeti üzerine. Oda sizin gibi düşünüyor neredeyse zaten böyle bir gerçeği görememek için kör olmak lazım sanırım.

Maccabi maçında Quaresma'nın iki güzel asisti vardı. O pozisyonları izleyince, Portekizliyi eleştirmeme kızanların bana bir "selam" gönderdiklerini hissettim. Ama o maçta da kanaatim değişmedi, Quaresma hâlâ takımdan çok kendi keyfi için oynamaya devam ediyor. İki güzel asiste eyvallah ama bir de "rakibin içinden geçme" takıntısıyla kaybettiği top sayısına bakalım. Hatta kısa bir enstantaneden söz etmeden geçmeyelim. Maçı statta seyredenler farketmiştir: Maçın son bölümlerinde Maccabi'nin iki sağ kanat oyuncusu Ekrem'i ortada sıçana çevirdiklerinde Quaresma 30 metre geride ve eli belinde pozisyonu seyrediyordu. Kalede bir tehlike yaşandı ve savuşturuldu. Ama Sivok ve Egemen durumun farkındaydılar ve ikisi birden aynı anda Quaresma'yı öfkeyle uyardılar. Adamın çok yetenekli olduğu aşikar, lakin bu yeteneklerini takımın hizmetine vermekte yeterince istekli değil. Anlatmaya çalıştığım bu.