Sporx'in Özel Ropörtajında Bir Diğer Konuk "Mert Nobre" idi.

Bu sırada bu yıl tüm kimliğini değiştirip bir anda Zlatan Ibrahimovic ekolüne dönerek lige çok formda giren Mert Nobre de yanımızda. Ayaküstü onunla da atıştırma yapıyoruz.

ALEX "SEN GİT BİR BAK" DEDİ

Cruziero'dan Türkiye'ye transferin nasıl oldu?

- "İlk önce ben ve Alex'in beraber gelmesi söz konusuydu ama Alex gelemedi çünkü o dönem Alex'in eşi hamileydi biraz da riskli bir hamilelik dönemi geçiriyordu bu yüzden gelemedi. Alex bana şakayla karışık “Sen önce git bir bak, nasıl bir yer orası. Ondan sonra beni ara ben de ona göre geleyim.” dedi. Sonrasını ise zaten biliyorsunuz.

Bu sezon küllerinden doğan bir Nobre var. Özellikle attığın bir frikik golü var. O frikik golü çalışılmış bir şey miydi yoksa o an topun başına geçince mi karar verildi?
- "Maçtan önceki son idman bitiminde ben ve Moritz kendi kendimize sadece bir kere denedik. Öyle çok üzerine düşmedik. Sadece 3-4 tane şut çektik ve maçta da yaptık, gol oldu."

AZİZ YILDIRIM TASVİRİ; "HAYATI FENERBAHÇE"

Fenerbahçe döneminde Aziz Yıldırım ile ilişkin nasıldı?
- "Bütün futbolcularla olduğu gibi benimle de güzel bir ilişkisi vardı. Maçtan önce gelir bizlerle konuşurdu. Normal bir muhabbetimiz vardı. Geçen sene neler olduğu hakkında bir fikrim, bilgim yok açıkçası ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Aziz Yıldırım'ın hayatı Fenerbahçe, Fenerbahçe ile yaşıyor, Fenerbahçe için yaşıyor. Fenerbahçe için her şeyi yapabilir. Onun hakkında en iyi bildiğim şey bu."

Aziz Yıldırım'ın şu an bulunduğu durumdan dolayı sen de üzgünsündür?
- "Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'yi ne kadar sevdiğini biliyorum. O yüzden onun durumuna tabii ki çok üzülüyorum. Fenerbahçe'den bu şekilde uzak kalmasına özellikle çok üzülüyorum."

Yazılanların, şike iddialarının doğru olduğuna inanıyor musun peki? Sence böyle şeyler yapmış olabilir mi?
- "İnanmak çok zor. Zaten gazeteciler ne yazıyorsa ben de onları biliyorum. Sonuç olarak biz futbolcuyuz, ne olup bittiğini bilmiyoruz."

Kariyerinde bir de Japonya dönemi (2003 yılında Kashiwa Reysol, 13 maç) var ancak pek de iyi bir dönem değildi.

- "Güzel bir şehirde ve iyi bir takımdaydım aslında ama çok gençtim. Ben 21 yaşındaydım, eşim 19 yaşındaydı çocuğum ise sadece 45 günlüktü… Yanımızda hiç kimse yoktu. Maça giderken eşim yalnız kalıyordu, dil problemi vardı. Bunun gibi sebepler yüzünden çok zorlanıyordum ve Brezilya'ya dönmek istedim."

MUSTAFA DENİZLİ'NİN BÜYÜK YETENEĞİ

Türkiye'de çalıştığın hocalar arasında en çok beğendiğin hoca kimdi ve sana neler kattı?
- "Nurullah Hoca ile kısa bir zamandır birlikte çalışıyoruz ama çok güzel bir ilişkimiz var. Bir de Mustafa Denizli ile çalıştım. Mustafa Denizli de şöyle bir şey vardı; Türk futbolunu çok iyi biliyor. Maçtan önce neler olacağını tahmin edebiliyordu. Maç içinde neler olacağını, maçtan önce bize anlatıyordu. Mustafa Denizli ile çalışırken yaşadığım ilginç bir şeyi hatırlıyorum. Ligin devre arasında bizim (Beşiktaş) maçlarımızı, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Bursaspor'un maçlarını bir de rakiplerimizin maçlarını yazdı. Ardından bu takım bunu yener, buna yenilir vs. şeklinde tahminlerde bulundu ve biz de bunları bunları yaparsak şampiyon oluruz diye anlattı ve şampiyon olduk. Hatta o gün tahmin ettiği maç skorlarında bile en fazla % 5 yanıldı. Mustafa Denizli'nin şöyle de bir tarzı vardı; hep liderlik olmamız gerektiğini düşünmüyordu. 30 hafta ikinci sırada olup ardından son 3-4 hafta liderliği alıp şampiyon olmayı hedefliyordu."

Bizim futbolumuzda genellikle tek forvetli sistem tercih ediliyor. Güiza'da çift forvete alışkın bir oyuncu olarak Türkiye'ye geldi ve tek forvet olarak zorlandı. Bu sistem, ileri uç oyuncuları için zor değil mi?

- "Çok zor çok… Benim belim sürekli ağrıyor (gülüyor). Türkiye'de hocalar bunu istiyor çünkü. Güiza da dediğin gibi bu yüzden başarısız oldu. Bir çok hoca maçta kapanalım, bir gol atalım yeter diye düşünüyor. 1-0 da nasıl olsa aynı üç puanı getiriyor. Tabii ki 4-0, 5-0 olabilir ama bu yok! Bir gol yeter, ondan sonra maçları garantiye alayım, şampiyon olayım diyorlar."