Ali ya da Veli, önemli değil, sonuçta bizim yasalarımız böyle, Tahkim karar verdiğinde, iş bitiyor, yasayı getiren ben değilim.
Ayrıca, adil yargılanma olmuyor, savunmanın hakkı sorunmuyor gerekçeleriyle kapatılan Özel Yetkili Mahkemeler var, bu sebeplerle kapatılan mahkemenin verdiği kararlar, üzerinde konuştuğumuz kararlar, işin sadece şike/teşvik yönü olsa, yine yasalarımıza göre ilgili mahkemelerde yargılama yapılabilirdi.
Yargıtay'ın kararı bozup, ilgili mahkemelere yeniden yargılanmak üzere göndermesini istiyorum ama sanmıyorum öyle bir şey olacağını.
"YÜCE ATATÜRK"
Hukukun H'sinden anlamayıp nasıl oluyor da böyle ahkam kesebiliyorsun? Benden iyi biliyorsan bir zahmet anlatıver, izah et bakalım da biz de öğrenelim. Cahil kalmışız senin yanında anlaşılan.
İlgili arkadaşlara olayın SPOR HUKUKU açısından sonlandığını anlatmak istiyorum. Dilimin döndüğünce anlatacağım.
5894 sayılı TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN bizim SPOR HUKUKU alanında yol göstericimizdir.
Tahkim Kurulu da bu kanunun 6. maddesinde tanımlanmıştır. Kanun der ki :
3. ve 5. fıkraları özellikle sildim, konuyla bağlantılı fıkraları kopyaladım, dileyen açıp bakabilir.Tahkim Kurulu
MADDE 6- ( 1 ) Tahkim Kurulu, bu Kanun uyarınca bağımsız ve tarafsız bir zorunlu tahkim mercii olup TFF’nin en üst hukuk kuruludur ve TFF Statüsü ve ilgili talimatlarda belirtilen nitelikteki uyuşmazlıklar ile ilgili nihai karar merciidir.
( 2 ) Tahkim Kurulu, TFF Statüsü ve ilgili talimatlar uyarınca karar verme yetkisine sahip kurul ve organlar tarafından verilecek kararları nihai olarak inceleyerek münhasıran karara bağlar. Tahkim Kuruluna başvuru süresi TFF talimatlarının yayımından veya itiraz edilen kararın tebliğinden itibaren yedi gündür.
( 4 ) Tahkim Kurulu kendisine yapılan başvuruları kesin ve nihai olarak karara bağlar ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz.
Bu maddede ne diyor?
4. fıkraya bakıyoruz: Tahkim Kurulu kendisine yapılan başvuruları kesin ve nihai olarak karara bağlar ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz.
Yani; (adım adım anlatacak olursak)
1. PFDK tarafından Fenerbahçe lehine karar verilmiştir.
2. Bu karara Trabzonspor ile Bursaspor kulüpleri mevzuattaki 7 günlük itiraz haklarını kullanarak itiraz etmişler, ancak bu itirazı Tahkim Kurulu reddetmiştir.
3. Dolayısıyla artık olay kapanmıştır.
4. Görüldüğü gibi bu kararlar aleyhine de asla ve asla yargı yoluna başvurulamaz.
Özetlersek;
Spor hukuku aşaması kesin ve nihai olarak sonlanmıştır, o defter bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.
Fenerbahçe'nin ligden düşme ihtimali de yoktur, PFDK tarafından ceza alma ihtimali de yoktur.
--------
Önemli Not: UEFA'nın yürüttüğü soruşturma bambaşka bir şey. UEFA'nın, TFF'nin şikeye karışmadığını tespit ettiği kulüp hakkında ceza vermesi pek muhtemel değil. Bu bir bakıma TFF'yi de cezalandırmaktır. Ceza verebilir kendi disiplin talimatına göre, ancak çok zorlama olur.
Unutmayın, mahkemenin verdiği karar kişileri cezalandırmıştır, hürriyeti bağlayıcı ceza ve adli para cezası ile. "Sen maçı manipüle etmişsin, kanun gereği seni şu kadar yıl hapis cezasına çarptırıyorum" demiştir mahkeme, ama asla Fenerbahçe hakkında bir hüküm tesis etmemiştir mahkeme ve edemez de. PFDK Fenerbahçe hakkındaki kararını şöyle vermişti :
71- FENERBAHÇE A.Ş. hakkında, 21.02.2011 günü oynanan Manisaspor – Trabzonspor, 26.02.2011 günü oynanan Fenerbahçe A.Ş. – Kasımpaşa, 04.03.2011 günü oynanan Kayserispor – Manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan Bursaspor – İstanbul BBSK, 06.03.2011 günü oynanan Beşiktaş A.Ş. – Trabzonspor A.Ş., 07.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği – Fenerbahçe A.Ş. (oyçokluğu), 13.03.2011 günü oynanan Fenerbahçe A.Ş. – Konyaspor, 18.03.2011 günü oynanan Galatasaray A.Ş. – Fenerbahçe A.Ş., 20.03.2011 günü oynanan Gençlerbirliği – Trabzonspor A.Ş., 09.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor – Fenerbahçe A.Ş., 10.04.2011 günü oynanan Galatasaray A.Ş. – Trabzonspor A.Ş., 17.04.2011 günü oynanan Trabzonspor A.Ş.- Bursaspor, 22.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor – Trabzonspor A.Ş. (oyçokluğu), 24.04.2011 günü oynanan Bucaspor – Fenerbahçe A.Ş., 01.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe A.Ş.– İstanbul BBSK (oyçokluğu), 08.05.2011 günü oynanan Kardemir D.Ç. Karabükspor – Fenerbahçe A.Ş., 15.05.2011 günü oynanan Trabzonspor A.Ş.– İstanbul BBSK, 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe A.Ş.– MKE Ankaragücü(oyçokluğu), 22.05.2011 günü oynanan Sivasspor – Fenerbahçe A.Ş. müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA,
Karar verilmiştir.
Tartışmaz mısın, tartışamaz mısın?
Tartışabiliyorsan buyur tartış ama bilgi birikiminin tartışmayı kaldırabileceğini sanmıyorum.
---
F.Bahçe'yi akladı diye methiyeler düzdüğümü nereden biliyorsun güzel kardeşim?
Demirören'in gösterdiği duruşu tabii ki öveceğim, methiyeler de düzeceğim. Genel Kurul'da "Eğer bir duruş sergileyeceksek hep beraber olalım, UEFA'nın da karşısında duralım" demişti.
Aydınlar gibi kıvırmadı.
- "Mahkeme kararını bekleyeceğiz, öyle karar vereceğiz."
- "İddianameyi bekleyeceğiz, öyle karar vereceğiz."
- "Savcılıktan bilgi ve belgeleri bekliyoruz, kozmik odada inceleyeceğiz."
- "Sezon sonunda karar vereceğiz."
- "Sezon bitmeden karara bağlayacağız."
- "F.Bahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne UEFA göndermedi, biz değil."
- "Eğer göndermeseydik 8 yıl ülke olarak ceza alacaktık."
Ben duruş sergileyen adamı tabii ki desteklerim. İyi bir duruş olur, kötü olur. En azından dik durdu. Sen beğenirsin veya beğenmezsin, o beni ilgilendirmez, ama ben beğendim ve destekliyorum.
En başında Demirören ne dediyse onu yaptı, bir duruş sergiledi. Beğenip beğenmemek herkesin kendi takdiri.
Benim beğenip beğenmemi de eleştiremezsin. Görecedir.