Kadro kararı alınmadan önce böyle yazmıştım Aykut Kocaman beni yanılttı ve 2 sene önceki gibi zayıf davranmadı. Bir hoca kendi kararlarında ne zaman tam bir özgürlük sahasında olursa o zaman istediklerini en iyi şekilde verebilir. Başarılı olursunuz veya olmazsınız bu diğer planda kalıyor, Zorunluluk yüzünden başarısızlığa mahkum olmak daha kötü. Bu kararından dolayı hocayı kutluyorum.
Alex hem düşük formu (sistem ona göre olduğundan tamamiyle takımı etkiliyor) hem de son yaptığı çıkıştan dolayı bugün kadroda değil. Alex hayranlarına bir şeyi göstermekte fayda var, Alex ne kadar büyük bir oyuncuysa, bizim ona sağladığımız şartlarda o kadar büyük.
Hala takımın en fazla kazanan oyuncularından biri. Avrupa'nın başka bir liginde oynasa alamayacağı paranın kat kat fazlasını bizde kazandı. İyi gününde de kötü gününde de hep oynadı. Koca takım senelerdir onun futboluna göre oynuyor. Fenerbahçe tarihindeki yabancı oyuncular arasında en fazla musahama gösterilen oyuncuların başında geliyor. Yani Alex bize ne verdiyse biz ona fazlasını verdik, Kimse babasının hayrına iş görmüyor.
Aykut Kocaman dönemiyle beraber Alex'in yedek kalacağı söylentisi bile kendisinde hep sıkıntı yaratmıştır. Kimi zaman küskün demeçler vermiş kimi zaman kontratı ve Brezilya'yı dile getirerek minik tehditler savurmuştur. Biz bunları bile hoş gördük ama her şeyin bir sınırı var. Kimse Fenerbahçe'den büyük değildir. Biz bir maçı izlemek için Türkiye'nin orasına burasına gidelim, yaz kış dinlemeyelim kendi emeğimizle kazandığımız paramızı onlara harcayalım, beyfendiler milyon €'ları ceplere indirip bir de tavır takınsınlar. Ayıptır.
Fenerbahçe Aziz Yıldırım'ın da değil
Aykut Kocaman'ın da değil
Alex'in de değil
Fenerbahçe halkındır, taraftarınındır.
Sevdamız isimlere değil renklere, bunu ince çizgiyi çok iyi görmek gerek.