Kurtuluş Savaşı'na örnek verilecekse elin ülkesine saldırmakla örnek verilmez, ülkemizi direk tehdit edenlere saldırarak, o zaman ki gibi olursun. Bu da her gün 1 değil 2 değil, üçer beşer şehit haberinin artık olmamasını sağlayarak(haberlerin yasaklanmasını sağlayarak değil, terörü bitirerek), buna bağlı operasyon yaparsın, senin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sınırları içerisinde devletine ait çalışanlarının kaçırıldığı ortamda, sen önce buna engel olmalısın. Evet, bu terör örgütü sadece içeride olan bir durum değil ama sen bu Suriye terörü senelerdir desteklediği ortadayken çıkıp Esad kardeşim benim derken bir anda nasıl esede dönersin bunu anlayamıyor işte insanlar.

Halkına zulüm ediyor deniyor peki neden ediyor, ayaklanan muhalifler yüzünden, peki bu ayaklanmaya en büyük desteği kim veriyor? Türkiye. Ve yüzlerce insan da bu nedenle iç savaşta ölüyor.

Bu ülkeleri yönetenler adı üstünde diktatör, yani baskıyla kontrolü ellerinde tutuyorlar, Esad şimdi diktatör olmadı, geçen sene de öyleydi, 5 sene önce de öyleydi. Arap baharı gelen hangi ülke şu anda mutlu? Nerede barış oldu, nerede artık kan dökülmüyor? Her gün karışıklık.

Ve meclisten geçen tezkere, Irak'a ya da Suriye'ye olası tehditler ve saldırılar karşısında müdahale için değil, dünyanın her yerine, her şartta müdahale edebilme yetkisiyle geçiyor meclisten. Bunun tipini sevmedim diyerek Afganistan'a binlerce evladımızı gönderebiliriz mesela, resmen bu yetki alındı meclis tarafından.