Merhaba..
Futbolu acı bir sonla bırakmak zorunda kalmıştım. Zago'yla çarpıştığımız o anda bir şeyler bittiğini anlamıştım. Kırılan sadece diz kapağım değildi.
Sağ olsun Abdullah hocam elimden tuttu. 25 yaşında hayatından futboldan başka hiç bi şey olmayan bu gence yeni bir kapı açtı. Antrenörlük
İstanbulspor'da öğrendim, Genç Milli Takımlar'da geliştim ve de İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da ustamın yanında piştim.
Şimdi kendi ayakları üzerinde durma vakti geldi.
34 yaşındayım ve bir bar taburesi üstünde Andre Villas-Boas'la aynı yaştayım.

2012-2013 sezonunda iş bekledim. Referanslarım da vardı üstelik. Sezon başında sadece alt liglerde iş vardı. Ama bu bana göre değildi.

Derken bir gün adım Gençlerbirliği ile anıldı. Bu son derece sürpriz bir şeydi benim için.
15 Kasım 2012: Adım Gençlerbirliği ile anılıyor..


Ama beklediğim teklif gelmedi.. Eski Fenerbahçeli ve İsviçre Milli Takımı Eski Oyuncusu Murat Yakın'la anlaştılar.

Aynı dönemde Şenol Güneş de başarısız sonuçları ardından görevinden ayrıldı.

Bir ay daha geçti ve sonunda beklediğim iş teklifi geldi.. İlk kez İstanbul dışında yaşama durumum oluştu.


22 Aralık 2012- Çaykur Rizespor Teklif Yapıyor..



Düşünecek çok bir şeyim yoktu. İşe ihtiyacım vardı ve çocuklar eve ekmek bekliyordu. Ve de Çaykur Rize'yi her haftasonu TRT-Spor'dan izliyordum. Çok genç koşan ve iyi futbolculara sahipti.
Ve teklifi kabul ettim.

Çaykur Rizespor, Can Güler ile Anlaştı..



"İstanbul dışında ilk kez çalışacağım. Heyecanlıyım ve başarıya açım.. Mutluyum. Umarım burada başarılı oluruz.."




Menajer olarak kendi yolumu çizmeye başlıyorum. Haydi Rastgele!!