Zorlu Turgutluspor deplasmanına gidiyorduk moralimiz kısmen bozukta olsa maçı çevireceğimize emindik. Metehan Bayrakçı'nın muhteşem performansı ile 2-0 galip geliyorduk deplasmanda. Puan farkı değişmiyordu ancak takımın sonuna kadar mücadele edeceğinin belirtilerini görüyordum. Daha 8 hafta vardı bitime. Bunlardan biride lider Nazilli deplasmanıydı. O maça kadar aradakı puan farkını en kötü 2'ye indirmeliydik.

Evimizde Play-off için mücadele eden Fethiyespor'u ağırladığımız maçta geriye düşsekte Ali Genç ve Selim Çatalbaşın golleriyle 2-1 kazanıyorduk. Oyuncularım kazandıkları için mutlu bir şekilde soyunma odasına girerken onlara bir güzel haberde ben vermek istedim. Nazilli berabere kamıştı. Oyunculardan orada bir söz vermelerini istedim. Sonuç ne olursa olsun sonuna kadar mücadele edecektik.

bir hafta sonra Deplasmanda 3-0 yenildiğimiz Giresun'u evimizde ağarlayacaktık. maç öncesi oyuncularımın gerginliği yüzlerinden okunuyordu. onları sakin olmaları için telkin ettim. Çekişmeli geçen maçı Devre arası transferimiz Oktay Ayaz'ın golü ile kazanıyorduk. Aradaki farkı kapatamamıştık ama oyuncularımız üzerindeki rahatlamayı görmüştüm maç sonrasında. Ancak haftaya ligin zayıf ekibi Maraş maçı vardı.

Her ne kadar zayıf olursa olsun bize ters bir takımdı Maraş. Evimizdeki maçta 3-1 yenilerek görmüştük bunu. Bu sefer deplasmana gidiyorduk. Bu maçta şeytanın bacağını kırabilecekmiydik acaba. 5 maçtır yenilmiyor 3 maçtır'da galip geliyorduk. bu sefer galip geleceğimize inanıyordum.