Brezilyalı Ekol döneminden kalan bir fotoğraf, tozlu raflarda yerini alsın : )
Brezilyalı Ekol döneminden kalan bir fotoğraf, tozlu raflarda yerini alsın : )
...
Aykut Kocaman;
F.Bahçe’nin hocası Aykut Kocaman, devre arası transferlerinden Emre Belözoğlu, Ziegler ve Webo’nun direkt olarak ilk 11’e monte edilmesiyle 18 kişilik kadroya bile girmekte zorlanan Krasic ve Stoch’tan yana dertli.. Sezon başından beri bu oyunculara verdiği şansın karşılığını bir türlü alamayan kurt çalıştırıcı, milyon Euro’luk ikiliye neden kesik attığının yanıtını verdi.. Söz konusu futbolcular için “Kendilerine özel program hazırladık, kondisyonerler tuttuk. Ama aradan geçen sürede forma rekabetine girmeye hazır duruma geleceklerine hâlâ %20-%30’larda seyrediyorlar.. %60 seviyelerine çıksalar, ya idmanda ya da bir maçta onlardan ışık görsem hemen formayı teslim edeceğim.
http://skorer.milliyet.com.tr/patlas...14/default.htm
Krasiç'in Menajeri;
Krasic'in menajeri Dejan Joksimovic, oyuncunun durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Kanaltürk'e konuşan Joksimovic, Krasic'in oynayamadığından form tutamadığını belirtti. "Bence Krasic çok iyi bir oyuncu. 8 senedir menajerliğini yapıyorum. Milos Krasic önceden olduğundan farklı değil. Bundan önce neyse, şimdi de o. Fakat Türkiye'ye ya da herhangi bir ülkeye bir futbolcu geldiği zaman, oynaması için şans verilmesi lazım. 1 maç oynasın, sonra 3 maç oynamasın, daha sonra yine oynasın ve 3 maç yine oynamasın. Krasic form tutmalı, tıpkı diğer oyuncular gibi. Dolayısıyla onun oynamasını istiyorsanız, onu oynatmayı denemelisiniz önce. Eğer şans vermeyip oynatmazsanız, o da hiçbir şey yapamaz. Krasic Şampiyonlar Ligi'nde CSKA Moskova ve Juventus formalarıyla fantastik maçlar oynadı. 27-28 yaşındaki bir futbolcu kendisi, hiçbir sakatlık yaşamamış kariyerinde. Sadece biraz yardıma ihtiyacı var. Fenerbahçe'den, İstanbul'dan, taraftarlardan yardıma ihtiyacı var."
http://www.iddaalihaber.com/haberdetay.asp?id=58609
...
‘Aykut’u affetim!’
F.Bahçe'nin eski teknik direktörü Cristoph Daum, Aykut Kocaman ile ciddi problemler yaşadığını itiraf etti.
Fenerbahçe’de iki kez mutlu sona ulaşan, iki şampiyonluğu son maçta kaçıran Christoph Daum, Milliyet Gazetesi’nden Senad Ok’a sarı-lacivertli kulüpte geçirdiği son dönemi analiz ederken, uzun süre konuşulacak açıklamalara da imza attı.
İşte Daum’un büyük bir samimiyetle anlattıkları;
‘BEN HATA YAPTIM’
“Aykut Kocaman ile aramızda birçok sorun yaşandı. Ciddi tartışmalarımız da oldu. Hatta bana Türkçe olarak ağır ifadeler de kullandı. Bunları söylediği için birine ömür boyu kızgın olmak doğru değil. İnsan zaman zaman duygusal bir durum içinde olabiliyor. Bu durumlar her zaman yaşanabilir. Bazen kullanmayacağın sözleri bulunduğun ortam sebebiyle kullanabiliyorsun. Bunlar hayatta her zaman karşınıza çıkabilir. Ama ben bunların hepsini geride bıraktım. Aykut’u affettim. Görürsem konuşur, elini sıkarım. Eğer aramızdaki sıkıntıyı ileriye taşırsak her zaman savaş halinde oluruz.
Belki ben de hata yaptım. Hata varsa sadece tek tarafı yoktur. Önemli olan geçmişi kapatmak ve barışı sağlamak. Ben kendi açımdan onu affettim ve rahatladım. Bazen neden aramızda problem yaşandığını da anlamıyordum. Analiz edemiyordum bir türlü.”
‘KOMİSYONCU DEĞİLİM’
“Bugün dahil hiçbir menajer arkadaşım yok. Murat Kuş dışında. Juan Figger ile Leverkusen’de birlikte çalıştık. Dürüst ve profesyonel biri. Ben futbolcuyu belirlerim ve aradan çıkarım. Gerisi kulüpler, menajer ve futbolcu arasındadır. Benim komisyon aldığımın iddia edilmesi çok aptalca bir durum. Birine çamur atmak demek. Hiçbir delil yok. Bunlar dedikodu. Başladı mı durdurmak zordur.
Bu konuyla ilgili bir hikaye anlatmak istiyorum. Bir çiftçi diğeri hakkında sürekli dedikodu yapıyor. Ürünlerinde ilaç kullandığını söylüyor. Diğeri bir gün kapıyı çalıyor ve diyor ki, ‘Senin bu dedikoduların yüzünden işimi kaybediyorum.’ Daha sonra diğeri özür diliyor ve beni affet diyor. Tamam diyor ve ekliyor; ‘Akşam bize yemeğe gel ama yanında bir de canlı tavuk getir.’ Dedikodu yapan çiftçi elinde canlı bir tavukla suçladığı çiftçinin evine gidiyor. Suçlanan çiftçi şimdi tavuğun tüylerini tek tek yol diyor adama. O da tavuğu yoluyor. Tavuk çıplak kalıyor. Şimdi git tüm tüyleri topla diyor. Mümkün değil. Benim durumum da bu. Bu tip konuşmalar ahlaka sığmaz.”
‘TRANSFERE KARIŞMAM’
“Ben hiçbir zaman transfer yapmadım. Diego’yu istedik alamadık, Fabiano’yu istedik alamadık. Oliviera ile stoper Alex’i de alamadık. Bu iş tamamen kulüp ve yönetimin işi. Ben görüşmelerin hep dışındayım. Benim bir kuralım var. Hiçbir zaman transfere müdahil olmamak. Scout yapar, insanları biraraya getiririm ve aradan çekilirim. Benim her zaman param vardı. Fenerbahçe’de önceliğim hiçbir zaman para olmadı. Fenerbahçe’ye ikinci kez gelmemin sebebi uluslararası arenaya tekrar geri dönmekti. Para konuşmadım.
Ukrayna’dan Çin’den Arabistan’dan hâlâ teklifler alıyorum. Ama gitmiyorum. Yaşayacağın yer çok önemli. Burası benim ikinci vatanım. Ali Yıldırım bana ikinci kez teklif yaptığında çok şaşırdım. Köln’den ayrıldım ve Fenerbahçe’ye geldim. Ama Köln şehri beni hâlâ affetmedi. Dışarıda gördüklerinde hâlâ bana sitem ediyorlar. Orası benim büyüdüğüm ve ilk profesyonel olduğum şehirdi. İkinci kez gelirken para konuşmadım. Teklif ettikleri parayı kabul ettim.”
‘ALEX BİR DAHİYDİ’
“İki çeşit hız var. Biri hareket hızı, diğeri beyin hızı. Alex bir dahiydi. Beyni çok hızlı çalışıyordu. Alex ile ayrılığından sonra konuştum. Ama neden ayrıldığını bilmiyorum. Sonuç olarak bu ayrılık ne Fenerbahçe’ye, ne Alex’e yakıştı. İki taraf da böyle bir durumu hak etmedi. Alex müthiş bir insan ve futbolcudur.”
DAUM’DAN İNCİLER
* Fenerbahçe’nin bir maçına ancak davet edilirsem giderim. Aksi taktirde bu provokasyon olur. Davet edilmeden Şükrü Saracoğlu’na gitmem.
* BATE maçını izledim. Fenerbahçe turu geçmeyi hak etti. Kırmızı karttan sonra oyunun rengi değişti. Finali düşünmek için erken. Basamak basamak gitmek gerekir. Ayrıca Avrupa’da gerçek arena Şampiyonlar Ligi.
* Salih’i çok beğendim. Gerçekten yetenekli ve top hakimiyeti yüksek. Futbola odaklanır ve çalışırsa geleceği parlak.
* Ben sonuç adamıyım. Eğer sonuç alamazsanız kovulursunuz. İkinci her zaman ilk kaybedendir. Bana ikinci olup mutlu olan birini gösterin. Başka kulüplerde belki ikincilik mutlu edebilir ama Fenerbahçe’de asla.”
AMK
Football is simple,but Football Manager is not
Daum'un bu arada dili çözüldü, her ne olduysa 3 yıl önceki olayları şimdi gündeme getiriyor
Krasiç önümüzdeki sezon patlama yapacak. İkinci deivid olacak.
30 yaşındayken mi patlayacak bu adam ve bu sezonla beraber 2 sezon top oynamadan
Milletvekilleri yeniden çıkıp konuşmalara başladı.
Bakalım bu sefer hangisi ince ince çalışıyoruz diyecek
Krasic elinizde patladı beyler. Sezon sonu gider büyük ihtimal.
Canım FEDA olsun sana !
Maç başlığına yazacaktım ama her zaman ki gibi Fenerbahçe kazanınca Hakem, Federasyon, Tff, Uefa, Nasa vs konuşuluyor : )
Her maç sonrası klişe bir cümlemiz var "Hatalarımızdan ders çıkaracağız" inanın hala bu dersin çıkarılacağı günü merakla bekliyorum. Her maça aşırı kontrollü başlıyoruz, baskı kurmuyoruz, golü de yiyoruz üzerine aynı oyun anlayışına bir süre sonra daha ediyoruz, bazen 2'yi yiyoruz bazen direkten dönüyoruz ve aklımız o an başımıza geliyor, Sahada olması gerektiği gibi rakip kalede daha etkili olacak adamları oyuna alıyor, sistemi gömülmekten kurtarıyor ve aynı anda hücum alanında skor yaratabilecek adamları sahada tutuyoruz, baskı kuruyoruz, golü atıyoruz, bazen ya kazanıyor ya da bir puanla yetiniyoruz... Peki haftaya ne oluyor biliyor musunuz veya sonraki haftaya ?
Aynı şeyler... Bugün bu maçta bu hatamız yüzünden sahada Şampiyonluğu da bırakabilirdik aklım, mantığım, futbol bilgim hiç bir şeyim açıklayamıyor bu durumu. Neden sürekli bile bile aynı hata içinde oluruz, gerçekten şaka gibi.
Artık telafisi olmayan bir süreçteyiz, 3 kulvarda devam ediyoruz ama bundan sonra hatalarımızın bedeli daha ağır olabilir, çok dikkatli olmalıyız.
...
Ama müdahale etmekte geç kaldık Mehmet, Webo, Sow oyuna girene kadar Kasımpaşa savunması arasında sıkıştı kaldı, İkinci yarı başında müdahale gelir dedik gelmeyince ileri bağlantısı bir ara tamamen koptu ki o ara Gökhan'ın can havliyle çıkardığı bir top var kaderimizi belirledi.
Nihayet 60. dakikada beklenen değişikle artık oyunu tamamen karşı alana yıkabildik ama bugün kazanmamız bir lütuf. İşte ben kendimizi neden bu kadar tehlikeye attığımıza şaşırıyorum, tamam gerilimi seviyoruz ama bazen fazla geliyor : )
Ayrıca bu maçta şunu gördük Emre ve Meireles standart orta saha savunma ve ofans yönü dengeli bu yüzden tek forvetle aralarında pasör bir oyuncu yoksa tek forvetimiz fazlaca tek kalıyor. Bu yüzden Mehmet Topal üst düzey maçlar dışında bu ikiliyle beraber oynarsa hücum yönünden darbe yeriz. Gönül ister ki o bölgeye Salih tamamen monte edilsin çünkü aradığımız bizim içimizde dışarıda değil.
...
Baroni ilk 11'e geri döndüğünde kim kulübeye çekilecek acaba. Meireles olur muhtemelen.
Krasic şimdi ki fenerbahçe için uygun oyuncu mu bence değil bu adam uzun zamandır da oynamıyor aynı stoch gibi yani fenerbahçeye çizgiye basan kanat oyuncusu değil içeri kat eden enini 60 metre olan sahayı 30 metreye beraber indiren adamlar gerek
Krasic'i eskiden hiç izlemedin galiba, Juventus'a transfer olurken sene de ortalama 10 gol atarak gitti. Üstüne İtalya'da ilk yılında 10 golün üstüne çıktı, yani Krasic ceza sahasına giren kanat oyuncusunun kralıdır. Krasic takıma teknik ve taktik bilgilerinden değil tamamen fiziki yetersizlikten giremiyor. Bundan sonra da giremeyebilir büyük ihtimalle de giremez ama dediğim gibi sadece fiziki yüzünden.
Kimse konusmamıs bunu fakat
http://alkislarlayasiyorum.com/iceri...i-ayar/fbshare
''Benim söylediğimin hiç mi önemi yok?' kısaca Türk futboluna verilmiş bir ayardır..
Kimse durup dururken böyle açıklamalar yapmaz hele Şota gibi samimi bir adam.. Unutulacak bu konu büyük ihtimalle ama.
Football Manager araştırmasında gözlemlediğiniz eksiklikler ve hataları bildirebilirsiniz. Yazdıklarınız araştırma sorumluları tarafından değerlendirilecek ve veri tabanı üzerinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Futbolcu Bilgileri
Oyuncu profillerini buraya tıklayarak görebilirsiniz.
Oyuncuları 3-4 yıl önceki form durumlarıyla değerlendirmek bence gereksiz krasic bu takıma katkı yapamaz gibime geliyor bu adam gelmiş 30 yaşına fizik olarak da aynı durumda olmasını beklenmiyor kendini kariyerinin son dönemlerinde salmış biri para kazanmak için geldiği açık
ligtv emreyi kasitli olarak cekiyor.. sanki sahada sadece emre küfür ediyormus gibi göstermeye calisiyorlar akillarinca..
Videoda küfür ediyor bence
Bu arada tabi o sırada adamın nabzı 150-180 arası atıyor doğru düşünemiyor diyebilirsiniz ama profesyonelsen buna dikkat edeceksin seni milyonlar izliyor topluma iyi örnek olmak gerekli biraz daha dikkat lazım
3-4 yıl önce değil 1.5 sene önceki durumundan bahsetmiş arkadaş, Juveye ilk transfer olduğu sene takımın en iyilerindendi. sonraki sene 3-5-2 e geçilmesi ile oynatılmadı. yani bu adam sadece 1 sene oynatılmadı. birçok kişi sanki krasic juvede hiç oynatılmamış, bi kaç senedir yatıo gibi yorumlar yapıyor.bence yorum yapmadan önce biraz araştırın oyuncuyu.ayrıca krasic 3 ay önce 28 yaşına bastı 30 yaşında falanda değil.
bunun dışında yararı olmayacağı konusunda ise katılıyorum, bu adam 1 senede naptıda bu hâle geldi anlamak gerçekten zor..
Krasic son 2 sezonda toplam da 1400 dakikaya yakın süre almıştır(juve'deki hazırlık maçları dahil yoksa 1200 dakika) yani 2 sezon da 15 maç oynamış bunların çoğunda oyuna sonradan girmiştir kariyeri boyunca 28 yaşında olmasına rağmen 43 gol atmış 28 tanesi cska da son 2 sezondaki gol sayısı ise 2 sadece 2..En son milli takıma 1.5-2 sene önce çağrılmıştır
Krasic, halen Cska kariyerinin kaymağını yiyor. Belki fizik olarak kendine gelebilirse.
Ben Cska maçlarını ara sıra izlersen, bildiğin fırtınaydı alıp, yardırıp gidiyordu.
Nush İle Uslanmayanı Etmeli TekdirTekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir
Ben de Krasic faydalı olamaz diyorum ama bunun oyuncunun oyun yapısıyla alakası yok demek istediğim oydu. Krasic fizik gücü yerinde olduğunda gerçekten durdurulabilecek bir oyuncu değil. Şu an 60 dk bile oyunda kalabilecek gücü olsa Aykut her türlü oynatırdı. Eğer sene başı hazırlık kampında iyi bir şekilde çalışırsa takıma katkı sağlar yoksa da gider, ama her türlü 25 milyon TL'mız boşa gitti.
Last edited by himone : 26.Şubat.2013 at 16:11 Reason: TL yerine yanlışlıkla Euro yazılmış.
Ne zaman izlesem gözlerim doluyor
http://www.youtube.com/watch?v=T219sshXlx8
Efsane maç , bu takım saldırmalı , bu takım ölümüne pres yapıp , ölümüne saldırmalı.
Bizler inandık , Siz de inanın ...
Krasic'in CSKA maçlarını hayranlıkla izliyordum gerçekten. Ama buraya gelince ne takıma ne de ülkeye uyum sağlayamadı. Sonradan o da saldı kendini. Hal böyle olunca da verim alamadınız, sezon sonu gider bence.
Canım FEDA olsun sana !
uyumla ilgisi yok gibi geldi bana. fenerbahcede degil hicbir takimda verim alamazsin krasicten mevcut halinde. istersen yeniden CSKA ya gonder simdi, gene klubeye demir atar. belirgin bir dusus var, istekli ama sahada cok yetersiz. ozel ilgilenmek gerekir kendisiyle, sorunu neyse halledilmeli. obur turlu fayda getirmez.
Şöyle 5-6 maç falan düzenli oynasa form bulur belkide. Ama dediğin gibi özel olarak ilgilenilmeli. Burada da devreye Aykut Hoca giriyor. Oyuncuyu takıma kazandırmak hocanın görevidir sonuçta.
Canım FEDA olsun sana !
Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, futbolcuların bir sezonda oynadıkları maç sayıları ile ilgili rakamlar vererek, yaptığı rotasyonlar hakkındaki eleştirileri, "Yazanlar da çizenler de seyredenler de futbolcuyu montaj malzemesi gibi görüyor. Onu çıkar bunu tak gibi. Ama aslında öyle değil. Futbolcular genç, yetenekli, beklentileri hayalleri olan zengin ve şöhretli kişiler. Bu insanların duygularını yok sayarak, onu çıkar bunu koy diye montaj malzemesi gibi görmek bu işi en olumsuzluğa götüren taraf olur" diye yanıtladı.
FB TV’de yayınlanan ’Teknik Analiz’ programında Fatih Demirkol’un sorularını yanıtlayan, futbolun sadece koşmaktan ibaret olmadığını ama öncelikle koşmak olduğunu söyleyen ve "Öncelikle koşmazsanız, hiçbir şey yapmazsınız" diyen Kocaman, V.Plzen ve Beşiktaş maçlarıyla ilgili görüşlerini de aktardı.
Aradaki puan farkı bu kadar olmamalıydı
Yoğun maç temposu altında takımın genel durumu hakkında Aykut Kocaman, "Ana yol olarak doğru gidiyoruz. Çünkü yarıştığımız 3 kulvarda da; bugün itibariyle 3 ’ünde de finali görebiliriz. Bu anlamda Fenerbahçe’nin temel anlayışı olarak düşündüğümüzde bir yanlışlık yok, doğru gidiyor" dedi. 2 Kupayı ayrı, Ligi ayrı tuttuklarını söyleyen Aykut Kocaman, "Esas ligde çok doğru yerde olduğumuzu söylemek mümkün değil. İlk ikinin içinde olmak kötü değil. Ama aradaki puan farkı bu kadar olmamalıydı.Aslında bu söyleyeceğim sadece bizim için değil Galatasaray için de söylenebilir. Normal puan standardımızın altında kalmamız, bizim düşündüğümüz anlamdaki eksi tarafımız" dedi.
Onu çıkar bunu tak olmaz
Oyuncularının maç oynama sayıları, rotasyonlar ve buna yapılan eleştirilen hakkında ise Aykut Kocaman, "Şu ana kadar 43 maç oynamışız Fenerbahçe olarak. Bu arada 13-15 arası milli oyuncumuz var ve bu sayıda milli maçlar yok. Genel olarak antrenörler 42-43 maç üzerinden yürümeye çalışıyor. İnsanın doğası, sağlığı, fiziki şartları, kaldıracağı yük bunu gösteriyor; 40-45 maç uygun gibi görünüyor bir sezonda. Futbolun geldiği yere bakarak bunu bugün 50 maç olarak düşünebiliriz. Şimdi baktığımızda ise bizim kadromuzdaki oyuncular bu sınıra geldi. Bu performans ve verimlilik açısından böyle. Ancak. Bizim samimi duygularla anlatamaya çalıştığımızın içinden cımbızla çekilip ters tarafa götürmek istendiği oluyor. Temel düşüncemiz bu. Bunu yaparken de takımın performansını düşürmemiz gerekiyor. Buradaki 11’ler ve eşleşmeler olduğu gibi arkadan gelen oyuncularımızın da form durumlarını ayarlamaya çalışmak kolay bir şey değil. Çünkü yazanlar da çizenler de seyredenler de futbolcuyu montaj malzemesi gibi görüyor. Onu çıkar bunu tak gibi. Ama aslında öyle değil. Daha önce de söylemeye çalıştığım gibi futbolcular genç, yetenekli, beklentileri hayalleri olan zengin ve şöhretli kişiler. Bu insanların duygularını yok sayarak, onu çıkar bunu koy diye montaj malzemesi gibi görmek bu işi en olumsuzluğa götüren taraf olur. Burası en önemli yer; maç sayısı, maç sayısını organize etmek, takımın gücünü düşürmemeye çalışmak ve oyuncuları sürekli verimli halde tutabilmek" dedi. Şu ana kadar 43 maç oynayan Fenerbahçe’nin sezon sonunda toplam en az 59 maç oynayacağının şimdiden kesin olduğunu belirten Kocaman, bu sayının Meireles ve Kuyt’ın bile geçen sezon oynadıkları maç sayısının üstünde olduğunu ve geçen sezon olduğu gibi bu sezon da böyle uygulamalar yapmaya devam edeceğini de belirtti.
Aklı ve bilimi kullanmaya çalışıyoruz
Kocaman, bu rakamlara rağmen sakatlık sayısının da azalmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, "Oyuncuların tüm ölçümlerini yapıyoruz antrenmanlar da dahil. Sonra riskli olanları daha az; riskli olmayanlarla da aynı tempoda antrenmana devam ettirmeye çalışıyoruz. Tüm bunları yaparken de futbola girmiş aklı ve bilimi kullanmaya çalışıyoruz. Hepsinin üstünde de biraz daha duygulardan arındırarak aklı hem futbolun hem de takımımızın içine sokmaya çalışıyoruz. Ancak bu bizim ülkemizde çok da kolay değil. Çünkü bir soru sorup nedenlerini araştırmaya başladığınızdan itibaren çok yeminli bir karşı grup var azgın bir şekilde bunu alaysı ve dalga geçer bir halde tersini söylemeye çalışıyor. Çünkü tersi kolay ama kötü. ’Koşmak da ne koşmak mı her şey’ diye başlayan rezil bir hal var. O tarafa getiriliyor. Ama akıl bizim dediğimizi gerektiriyor" dedi.
Sorumluluk bende
Zorlu ve art arda gelen maç programını sıralayan Aykut Kocaman, "Ölçümleri yapmak zorundasınız. Akıl burada devreye giriyor. Bu durum bu hafta görüldü. Cristian ve Sow istediğimiz anda oyuna girdiler ve oyunun ritmini ele aldılar. Zaten istediğimiz de buydu. Bu işin sorumluğu teknik direktörlerde. Futbol sahası dışındaki kişilerin spor yazarlarının da sorumluluğu kendisinde görmesi sorunu yaratıyor. Amiyane bir tabir olacak ama bu kimseyi çok ilgilendirmiyor. Şu niye oynamadı bu niye oynamadı olayına gittiğinde iş alan işgaline giriyor. Benin kimsenin alana girme şansım yok. Bu ne haddime ne de bilgi sahibiyim. İnsanlar da buna dikkat etmelidir. Her kadro didik didik ediliyor ve biraz da art niyet var. Bırakın da bunu teknik direktörler yapsın beceri ve yetenekleriyle. Beceremezlerse zaten giderler. Bu konuda da yönetimler yetkilidir" diye konuştu.
Koşmak her şey değil ama kaşmazsanız bir şey yapamazsınız
Maç içerisinde topun oyunda kalması ve koşu mesafeleri konusunda Aykut Kocaman, "Topun oyunda kalması bakımından çok yukarıda değiliz. Bunu artırmalıyız.. Bu oyun, top oyunda olduğu sürece güzel. Emre’nin takıma gelmesi bu süreyi kendimiz adına daha da artıracak, özellikle içerideki maçlarda. İlk senemizde toplam koşu oranı takım ortalamamız 96 kilometre, geçen sene 101 kilometre, bu sene 105-106’ler seviyesindeyiz. Yeter mi ? bence yetersiz. Türkiye ligi için yeterli gibi görünüyor ama Avrupa ve Şampiyonlar Ligi için yeterli değil. Tabii ki futbol sadece koşmak değil ama önce koşmaktır. Koşamazsanız hiçbir şey yapamazsınız, koşarsanız üstüne taktiğinizi, becerilerinizi eklersiniz" diye konuştu. Kocaman sprint mesafeleri, sprint hızı ve sprint sayısının da artması gerektiğini sözlerine ekledi ve "Biz sprint hızını 20 kilometre üzerinden hesaplıyoruz. Ama artık 25, 28, 30 kim hesaplıyorlar. Bütün şeylerde değişen, bizi önemli takımlardan ayıran en önemli şey hız. Biz bu ölçümleri 20-21 km’den yapıyoruz. Alman Milli Takımı 25 km’den yapıyor. Aradaki fark zaten bu. Aslında tartışmamız gereken bu. Biz başka şeyleri konuşuyoruz. Aslında komiğiz ama komik olduğumuzun farkında değiliz" dedi.
Tur ortada
Aykut Kocaman V.Plezen maçları hakkında ise "Kesinlikle ve kesinlikle ortada bir maç. Bu ortada maçın güç dengeleri açısından bakıldığında ise çıkışlar, ülke futbolları, takım güçleri ki buna bütçe dahil değil (Bütçe dahil olsaydı Fenerbahçe açık ara kazanır derdik. Ama futbol bütçelerle oynanmıyor) güç dengeleri olarak bakıldığında tur ortada duruyor. Bizim o günkü şartlarda aklımızla, zihnimizle, kalbimizle ne kadar maksimumu yakalayacağımıza bağlı. Benim gözümle turun kontrolü bir adım daha fazla olarak bizde olacak gibi gözüküyor. Bir adım daha önde olacak gibi görünüyoruz. Ama bunlar ham görüşler. Ama bence tur ortada gibi görünüyor" dedi.
Mutlak kazanmak zorundayız
Aykut Kocaman, "Oynadığımız son 12 maçın 7’sinde gol yemeden tamamlamadık. Özellikle Webo’nun gelmesiyle Kuyt ve Sow ile birlikte takım savunması önde başlıyor ve bu da takım savunmamızın gücünü artırıyor. Şunu söylüyorum. Oynayacağımız maçlarda gol yeme oranın 0.5- 0,6’lerde tutarsak 3 kulvarda da hedefe ulaşırız" dedikten sonra, önce kazanmak istedikleri bir 1461 Trabzon ve ardından Beşiktaş maçını oynayacaklarını belirterek bu maç hakkında, "Mutlak kazanmak zorundayız. Her maç kadar büyük bir önem arz ediyor. Beşiktaş da lige tutunmak için aynen bizim gibi düşünecek: Bu da seviye olarak maçın sertliğini artıracak. Ancak buna hazır olacağız.. Esas düşüncemiz mutlak ve mutlak kazanmak. O gün ruhsal, fiziksel ve duygusal anlamda kendine yukarı çıkaran, kolektif bilinci yakalayan takım bir adım öne geçirecek. Bu tarafın bizim takım olması için çalışyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Büyüksün hocam büyük .
Daum'u sevmesem de geçen gün geldiğinde verdiği Röportajda çok güzel bir şey söylemişti. ""İki çeşit hız vardır. Biri hareket diğeri de beyin hızı. Alex bir dahiydi ve beyni çok hızlı çalışırdı." Kocaman aslında olayın iyi tarafını düşünüyor ama eksik. Sırf istediği seviyede koşmuyor diye Alex'i gönderip, aynı sistemde devam ederek Cristian'ı onun bölgesine monte edersen -Emre gelene kadar- Son 25 yılın en kötü Fenerbahçe performansını elde edersin. "Alex gitti herkes koştu sonuç ?" diye sorarlar o zaman. Yine de o Alex 2 sene boyunca olağanüstü oynadı, ilk sezonunda elde edilen şampiyonlukta kendi insiyatifini sonuna kadar zorladı, ikinci sezonda elde edilen Türkiye Kupasında -özellikle finalde- tek kişilik şov yaptı. Koşmak önemli ama her şey sadece koşmak değil, İskandinav takımları habire koşuyor, var mı büyük turnuvada devam edenler ?
3 Senedir ligi geriden takip ediyoruz, neredeyse bu mevsimde aynı konuşmayı 3. defa dinlediğimi söyleyebilirim "Aradaki puan farkı bu kadar olmamalıydı" İlk sezonda Trabzon'un 9 puan gerisinde, ikinci sezon Galatasaray'ın 9 puan gerisinde şimdi de yine Galatasaray'ın 6 puan gerisinde. Senaryo değişmiyor maalesef, Bize rahat yok. Yine kovalayan taraf biziz, kovalanan değil.
...