Lig bitmiş ve tatile girmişti. Nihayet herkes gibi ben de tatil yapacaktım. İngilterede fikstür yoğunluğundan ötürü İsabella ile fazla görüşemiyorduk. Ona süpriz yapmak için haber vermeden Danimarkaya gitmeyi planlıyordum.

Ertesi gün çok fazla eşya almadan bir spor çantayla havaalanının yolunu tuttum. İlk uçakla Kopenhaga ardından da Lyngby kasabasına geçtim. Hemen İsabellanın çalıştığı hastaneye gittim fakat oradan ayrıldığını söylediler. Hastaneden çıktıktan sonra evine gittim oradan da taşınmıştı...
Bir anda irkilmiştim.. Sahi biz ne zamandır konuşmuyorduk ?

....

Telefonla arayıp çalıştığı yeri sordum. Atlayıp yeni hastanesine gittim. Beni görünce önce bi duraksadı fakat pek de garipsemedi. Zira alışmıştık yokluğumuza ve iki yabancıyadönüşmüştük.

+Nasılsın İsabell..
- Buraya kadar gelmekle zahmet etmişsin Diaz

..

- Hadi ama şaşırmış gibi yapma durumumuza bak. İkimizde farkındayız herşeyin aylar oldu telefon etmedin alıştım yokluğuna. Sen söylemeden söyleyeyim bende aramadım haklısın.
+ Ne demeye getiriyorsun ?
- Birbirimizi kırmadan yokluğumuza alışmışken tekrar kesiştirmeyelim hayatımızı dostça bitirelim bu işi

Düşünüyordum da haklıydı kız. Artık hayatımda çok özel bir yeri yoktu. Oysa çok sevmiştim ne oldu da bu hale gelmiştik ? Bunları içimden düşünürken İsabellaya sadece haklısın diyebildim.
....

Evet resmiyette bitirmiştik oysa ilişkimiz farkıdna olmadan aylar önce bitmişti. Üzgün değildim. İsabellada değildi. Tokalaşıp vedalaşmammızın ardından kendimi Lyngby sokaklarına attım..

Gelmişken eski klübümü ziyaret etmemek vefasızlık olurdu diil mi ?