- Genellikle transfer yapacağım zaman serbest oyunculara yönelirim. Zengin kulüpte olsam bile çok cimriyim. Yani hayatımda para harcamış gibi hissediyorum ve kıyamıyorum paraya. Çok ihtiyaç olmadıkça bonservis ücreti ödemeyi sevmiyorum.

- Genellikle tek forvet takıntım var. Çift forvet oynatmıyorum. 4 lü defans önde tek libero, ortada 1 Mc yanlarında 2 kanat bir AMC ve tek forvet şeklinde oynatıyorum. Hayatta DM'siz taktikle çıkmıyorum niyeyse.

- 25-26 oyuncuyu aştı mı sürekli kafamda kadro çok şişti birilerini şutlaman lazım gibisinden bir düşünce oluşuyor. Acil birilerini yollamam gerektiğini düşünüyorum ve yolluyorum. Kadroyu çok şişirmeyi sevmiyorum. Bazen taraftarların sevdiği bir oyuncu olsa bile satmak zorunda kalıyorum.

- Maç ekranındayken oyuncum topu aldığında pas atmasını istediğim boşta olan bir adamıma mouse ile tıklıyorum ona pas atsın diye

- Direktiflerde sürekli kanatları kullan seçeneğini işaretliyorum. Olmazsa olmazım. Bazende ara pasıyla savunma arkasına sarkı işaretlerim... Bu ikisi şarttır bana...

- Bir takımla sözleşme imzalarken hep maaşımı en düşüğe işaretliyorum, sözleşme süresini ise en sona dayıyorum

- Yönetimle konuşurken istediğim bir şeyi yapmazlarsa en sert tepkiyi vermeye çalışıyorum ancak önceki serilerdeki gibi direk ultimatom seçeneği yok. En fazla reddediyoruz diyorlar.

- Oynatmadığım oyuncular bana kaygılı bir şekilde başvurduklarında genelde hep kıvırıyorum. Sen değerlisin felan diye oyalıyorum.

- 33-34 yaşında oyuncuları üst düzey kulüpte olunca kesinlikle almıyorum. Eğer o kadar yaşlandıysada performansına göre genelde yolluyorum. Ancak bu durum 2. lig takımını yönetiyorsam tam tersi şekilde oluyor. Genelde o tür oyuncular 2. ligde çok üst düzey oynuyorlar.

Aralarında saçma olanlarda vardır ancak bunlar benim genellikle takıntılarımdır. Hemen her kariyerimde yaparım. Aklıma gelmeyende olabilir daha