Sezon biteli neredeyse 1 ay olmuştu ama ne var ki klüp henüz yeni menejer bulabilmiş değildi. Krizin boyutu gün geçtikçe büyüyordu. Teknik direktör olmadan yeni sezona nasıl hazırlanılabilirdi ? Hangi taktikle mücadele edilecekti ? Sezon öncesi kamp planı, oyuncu fitliği, takım uyumu, kaptanlık birçok soru havadaydı üstüne takımdan gidenler vardı yerleri nasıl doldurulucaktı ? Transfer yapılacak mıydı ? gibi sorular şehre karamsarlık ve kasvet bulutunun çökmesine bununla beraber homurdanmaların başlamasına sebep olmuştu. Klüpte para da yoktu ki bu belirsizliğin sürmesinin ana sebebi de buydu. Transfere personele maaşlar ayarlanmaya çalışılsa da pek bütçesi yoktu takımın. Tüm bu olanlara üzülüyordum. Herkes artık başkanın bi karar vermek durumunda olduğunu ve şu noktada kötü de olsa yapacağı seçimin mevcut kararsızlıktan ve sezona menajersiz girmekten daha kötü olmayacağını düşünüyordu.

Belirsizlik devam ediyordu her türlü süprize gebeydi ortam. Ancak o gün yaşadıklarımı tahmin edemezdim. Her zaman ki gibi sabah kalkıp klübe gittim odama kurulup çalışmaya başlamıştım. Çok geçmeden klüp sekreteri acilen toplantı odasına çağrıldığımı söylüyordu. Vakit kaybetmeden toplantı odasına gitmiştim içeri girdiğimde salon doluydu. Klübün neredeyse tüm personeli oradaydı. Geçip oturdum. Başkan konuşmaya başlıyordu;

- Arkadaşlar klübümüzün mevcut durumu belli en az sizler kadar bende bu belirsizlikten hoşnut değilim. Acilen bi karar vermek durumundayız ancak tek başıma karar veremedim ve aceleyle karar verip işleri daha da kötüye sokmak istemedim. Açıkça söylemeliyim ki klüpte pek fazla para yok gidenlerden sonra yerlerine alınacak oyuncular için transfer bütçesi de yok. Yani durumumuz pek iç açıcı değil. Toplantı konusu belli klübün yeni hocası kim olacak ? Evet arkadaşlar bu salondan çıktığımızda takımın hocası belli olmalı.

( Herkes şaşkındı salondan çıktıktan sonra takımın hocası belli olacak da ne demek ? )

- Şaşkınlık yaşadığınızı tahmin ediyorum. Daha açık konuşmak gerekirse aramızdan birisi takımın yeni teknik patronu olacak.

(Herkes birbirine bakıyordu bunu kim yapabilirdi ki ? Klüpte doğru dürüst antrenör bile kalmamıştı. Çoğu eski menejerle birlikte ayrılmıştı yavaş yavaş gözler üzerime çevriliyordu. Tek tek ayağa kalkıp konuşanlar koltuk için en uygun kişinin benim olduğunu söylüyordu. Aslında başkanın niyeti belliymiş ama kamuoyuna sunarak olası tepkileri azaltmak için düzenlemiş bu toplantıyı)

- Ben de sizler gibi düşünüyorum arkadaşlar. Takımı en azından 1 sezonluğuna Juan Diaz'a emanet etmeyi planlıyorum. Kafamdan bikaç gündür geçiyordu ancak sizlere de danışmak istedim. Biliyorsunuz ki kendisi geçen sezondan itibaren aramızda ve kendisi özel olarak geliştirdiği yazılıma veri toplamak için oyuncularla yarım sezon boyunca antrenman yaptı. Geçmişinde futbolculukta olan bu arkadaşımızın futbol bilgisine güvenmek durumundayız. Açıkçası ben kendisine inanıyorum. Evet sen ne diyorsun bay Diaz ?

+ Başkanım açıkçası ciddi anlamda bir şok geçiriyorum. Aklımın ucundan dahi geçmiyordu böyle bişey. Ama dürüst olmalıyım ki elbette çok isterim takımın başına geçmeyi

- Klübün içinde olduğun için klübün mevcut durumunu biliyorsun buna rağmen bu riski alabilecek misin ?

+ Elbette başkanım tüm riskleri göze alarak kabul ediyorum.

Nasıl etmezdim ki ? Çok çılgınca bişeydi bu. Hayal bile etmediğim biranda futbola yeniden dönmüştüm. O özlediğim sahalara artık patron olarak çıkacaktım. İçimdeki futbol tutkusu doruklara ulaşmıştı.