Hakem falan işin maskesi. Kendi kusurunu örtmek isteyen hakeme sallar sürekli. Alışkanlık oldu. Hakemlerimiz de yıllardır kötü zaten. Sallamak için fazlasıyla malzeme veriyorlar. Eğer kulüpler, medya, federasyon ve hakemler "napıyoruz la biz?" deyip, kendilerine çeki düzen vermezlerse daha da kötüye gidecek hakemlerimiz. Bunlar kendine çeki düzen verse, taraftarlar girer düzene. Her maçın önüne geçmeyi başarıyorlar. Fenerbahçe'yi ya da Beşiktaş'ı kayırdıkları yok. Her 2 takımın lehine de aleyhine de kararlar vardı. Büyük takımların maçlarında çok fazla kayırma olmuyor ama "büyükler" diye tabir edilen takımların ligin diğer takımlarıyla yaptıkları maçlarda bu "büyük takımlar" hep kayrılıyor maalesef. Renk farketmeksizin böyle bu durum. Ezilen, katledilen hep "büyük takımlar"a göre küçük olan takımlar oluyor. Bu mesele bu maçın konusu değil aslında. Ben hakemleri ciddiye almam uzun zamandır. Ne yaparlarsa yapsınlar almıyorum. Benim için önemli olan benim takımımı temsil edenler. Kulübün başında Aziz Yıldırım gibi bir karakter varken hiçbir hakeme laf edemem. Takımımda Emre, Meireles, Alves gibi çirkef adamlar forma giyerken hakemlere laf söyleyemem. Zaten hakemler de bu oyunculara bir şey söyleyemiyor/kart gösteremiyor. Hal böyleyken hakem konuşmam. Benim için önemli olan takımımı temsil edenler demiştim. Meireles sorumsuzca takım arkadaşlarını satmasa, 11'e 11 devam etseydi takım hakem bütün kararlarını bizim aleyhimize verse de kazanılırdı maç. Yeter ki sahada olanlar yapmaları gerekeni layığıyla yerine getirsin, yeter ki sırılsıklam olsun o forma. En çok merak ettiğim ise Meireles maç sonunda tüm takım arkadaşlarının ama özellikle Gökhan Gönül, Caner Erkin, Alper Potuk, Mehmet Topal, Dirk Kuyt'un yüzüne bakabildi mi? Bakabildiyse eğer o adamların yüzlerindeki tükenmişlik, bitkinlik ifadesi üzerine utandı mı? Utanmadığına eminim. Maç sonu zaten eğlenceye akmışlardır.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...