01 Temmuz 2013
Her sabah olduğu gibi bu sabah da antrenman için evden çıktım. Sinyor telefonuma mesaj bırakmış ve bir miktar parayı hesabıma yatırdığını, sabretmem gerektiğini ve hayallerimin bir gün gerçekleşeceğini söylüyordu. Benim pek umudum yoktu, hafifçe tebessüm ederek evden çıktım, kapıdan dışarıya adımımı attığım an karşımda Luciano Ferro duruyordu.
"Merhaba Emir" dedi ve elini omuzuma koyarak anlatmaya başladı. "Bilir misin Emir çocukken ben de senin gibi bir futbol tutkunuydum. Her akşam yatmadan önce Tanrı'ya dua eder bana bir futbol topu vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım ve ertesi gün gidip kendime bir futbol topu çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetsin diye dua ettim. Bak Emir, bazen lütfu veren O'dur bazen ise biz o lütfu kendimize sunarız. Bugün Lütf senin. Artık Dünyaca ünlü bir kulübün altyapısında oynayacaksın. Bu bizim sağladığımız bir gerçek. Bir hayalin gerçeği. Şimdilik ilerisi ise hayal. Gelecekteki hayali gerçeğe döndürmek ise senin elinde şimdi oraya git ve hayallerini gerçekleştir."
Bana söyleyecek pek bir söz bırakmamıştı aslında. Sadece şok olmuş ve ne diyeceğimi bilemeden aptalsı bir gülümseme ile ona bakıyordum. Önüme yeni kulübümle olan anlaşmamı serdi. Sanki bir hayale, bir rüyaya bakar gibiydim...
Part I Sona Erdi ; Devam Edecek...