Spoiler: ISTATISTIK
Lakabımız Kotkanpojat yani kartallar. Az kalmıştı dinamoyu parçalamamıza ama olmadı.. maça korkmadan öne basarak hücum anlayışıyla çıktık nitekim planımız işe yarıyordu dinamo bunu beklemiyor olsa gerek ki pozisyonlar bizdeydi. arka arkaya kaleyi yokluyorduk ama dakikar 29'u gösterirken kornerde Sambanın golüyle moralimiz bozuluyordu ardından dinamo maça ortak oluyor ilk yarı 1-0 bitti derken dakika 45de hem de penaltıdan skor 2-0a geliyordu. penaltı + gol + dakikasınn 45 olması moralleri hepten çökertmişti. Oyuncularım boynu bükük soyunma odası koridorlarına doğru gelirken ben onlardan öne inip soyunma odasının kapısında bekliyordum. İlk gelen forvet Salmiki oluyordu üzgündü ilk yarıda birkaç fırsattan yararlanamasa da bizim için önemli bir oyuncuydu tıpkı diğerleri gibi. Herkes geldiğinde kapıyı örtüp ellerim kızarıncaya dek alkışlıyordum oyuncularımı. Onlar şaşkındı belki ama ortaya koydukları performans buna değerdi. Fazla konuşmayacaktım. Başlarının dik olması gerektiğini sahada herkese dinamo gibi bi takıma karşı çıkıp aslanlar gibi oynadıklarını ve 2 duran topla 2-0 geride olduklarını belirtiyordum. takıma ikinci devre çok daha agresif oynamalarını raip kim olursa olsun kart görürüz korkusunu bi kenara bırakarak dalmalarını parçalamarını onları sindirmelerini ve hücum futbolumuzdan kesinlkle vazgeçmemelerini söyleyip yolluyordum.
İkinci devre başlar balamaz bu sefer biz kornerden skoru 2-1 e getiriyorduk. Kenardan önde basmalarını ve soyunma odasında dedigim gibi agresif olmalarını söylüyordum. Savunma hattımız yavaş olamsına karşı risk alıp öne çekiyor maçı tamamen rakip alana yıkıyorduk. fırtına gibiydik sağlı sollu geliyorduk rakip kaleye derken arka arkaya Salmikivi ile biranda 3-2 olmuştu durum. Oyuncularım bana bakıyordu bense geriye yaslanmak yok turu alacaksak bu maçta içerde bu işi bitirmeliydik 2-0dan 3-2ye döndükten sonra rakip dağılmmış biz özgüven kazanmış düşüncesi ile maçı deplasmana bırakırsak işimizin çok daha zor hatta imkansız olacağını düşünerek geriye yaslanmadan tam gaz devam emri vermiştim. Ne varki dinamo beklediğimden çok daha çabuk toparlanarak savunma ardına atılan uzun topla skoru 3-3e getirmişti. O dakikadan sonra ise kontraya geçip skoru korumayı yeğlemiştim. Zira bu maçı kaybetmek istemiyordum. tur umrumda değildi sadece bu maç kybetmeyi haketmiyorduk. ve hakem son düdüğünü çalarken oyuncularım dinamoyu elimizden kaçırıkları için hem üzgün hem sinirliydi. Bu duyguyu hissettiim ve rakibe verdiğimiz bu korkudan ötürü inanılamz mutluydum. Oyuncularım ve taraftarlarımızla gurur duyduğum bir maç oldu