İşte bunlar hep Chelsea'nin oyunları. Böyle numaralarla bizim konsantrasyonumuzu bozmaya çalışıyorlar. YEMEYİZ !
İşte bunlar hep Chelsea'nin oyunları. Böyle numaralarla bizim konsantrasyonumuzu bozmaya çalışıyorlar. YEMEYİZ !
ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI !
Bir forum aktifliğini kaybettiği zaman üyeler gider, adamlar kalır. | Pavel Nedved
Ne mi anlatıyorum? İhraç etmek için önce yetiştirmen lazım. Altyapıları kurmadan sınırları açarsan eldekinden de olursun. Yetiştirmiyorsun, bir de ihraç etmekten mi bahsediyorsunuz? Sınırları açınca herkes yerli oynatacak, yetiştirecek sanki.
Altyapılar doğru model ile oyuncu seçmiyor. 80 Milyonluk ülkedesin, Avrupa'nın tepe ülkelerinde profesyonel oyuncu ve profesyonel kulüp sayısı sendekinin 3-4 katı?
Altyapılar para harcanarak idare edilir. Komik olmayın lütfen. Uzun uzun da yazmışsınız ama hiç bir elle tutulur yanı yok. Para ödemeyi de keserseniz Uganda Ligi'ne döner. Komik oluyor bu. Kulüplerin tek gelir kaynağı lig harcırahları 3 büyükler hariç.
Daha Galatasaray'da genç oyuncuya tahammül edemiyorsunuz ki Anadolu takımları nasıl etsin? Galatasaray UEFA Kupası'nı 4 yabancı ile aldı. Barcelona'da 4 yabancı oynuyor. İstenirse yapılıyormuş demek ki. O yabancı oyuncuları da yetiştiriyorlar ülkesinde. Doğuştan yetenekli doğmuyorlar. Demek ki suçu dışarıda aramamak gerek.
Ne zaman bu işleri doğru yaparsın, o zaman yabancı sınırı gerçekten fuzuli olur.
Ben anlatırım da kimse dinlemez. Gerek yok, herkes günü kurtarma peşinde. Gelecegi düşünen yok, sırf bencillik.
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Şimdiden altyapı çalışmalarına başlarsak en az 20 yıl beklemek gerek tüm sistem rayına oturacak,oyuncular eğitilecek ve sonra üretime geçilecek.Sabırsız bir toplum olduğumuz için biraz hayal gibi
İnter Şampiyonlar Ligi'ni aldığında ilk 11'de italyan oyuncu yoktuHer neyse, keşke biz de harika gençler çıkarabilsek lakin öyle kolay değil işte.Bu zamana kadar sınır vardı ve hiç bir yararını göremedik.Ben tamamen ortadan kalksında istemem fakat yabancı sınırsız olmalı, 18 kişilik maç kadrosunda da en az 5 tane klüpten yetişmiş ya da Türk oyuncu bulunma zorunluluğu olmalı.Böylesi herkes için iyi olur.Ne yazık ki şimdiki sistemde Türk oyuncular gerçekten çok rahatlar ve fazla mücadele etmiyorlar.
Bülent Korkmaz Galatasaray altyapısı ile yıllardır haşır neşir olan biridir.Ntvspor'da geçen gün şöyle demişti; ''2000 doğumlulardan önce, ileride Galatasaray'da oynayacak bir oyuncu yok.2000'lilerden sonrasını ise bilmiyorum.'' Yani durum vahim anlayacağınız..
Bende yazın Güney Afrikada'ki Ajax'ın takımına girmek için var gücümle her gün Buca stadının orada çalışıyorum.Bu arada Buca altyapı takımlarının antrenmanlarını takip ediyorum.Bende eskiden oynardım.Fakat gözlemlediğime göre ne yazık ki hiç bir ışık yok.Hala mahalle futbolu oynanıyor altyapılarda.Top ayağına gelen gidebildiği yere kadar sürüyor, pas vereceği yerde çalım atıyor, çalım atacağı yerde pas veriyor.Antrenör maçı ara ara durdurup telkinler yapıyor ama boşuna.O da isteksiz gibi.
Last edited by Banega : 07.Mart.2014 at 22:44
Bu olaya bir çok açıdan bakılabilir aslında. Eğer yabancı kuralını kaldırırsanız herkes yabancı oyuncu alır, ABOOO'nun dediği gibi Türk oyunculara kimsenin tahammülü kalmaz. Fakat şöyle bir durumda var. Eğer bu sistem devam ederse yada 5+3 gibi bir sistem gelirse onun yerine toplamda 6 Türk oyuncu ilk 11'de, 4'ü ise yedek kulübesinde oturacak. Böyle bir durumda yerli oyuncuların sene sonuna kadar yatacağı anlamına gelir. İyi de oynasalar kötü de oynasalar 6 tane yerli oyuncu ilk 11'de bulunmak zorunda ve kaliteli Türk oyuncu sayısı çok az.
Bir başka açısı ise yabancı sınırını serbest bıraktığında Türk oyuncular yabancı oyuncuları geçmek için çok daha fazla çalışması gerekecek. Çünkü yabancı sınırı serbest olduğundan dolayı Türk oyuncular iyi oynamadığı sürece kadroya giremeyecek. Buda Türk oyunculara ekstra çalışmayı ve kendini geliştirmeye sebebiyet verecek.
Ben bu şekilde düşünüyorum. Fakat her iki durumuda göze alırsak avantajları kadar dezavantajları da var. Diğer yorumlarda dezavantajlardan bahsedilmiş, bende bu konunun avantajlarını ele aldım.
iltifatlar yagdirilan buca altyapi[futbol akademisi de deniyordu] ekibi benim bildigim altinorduya gecti. ve suanda altinordu elindeki genc sermaye ile inanilmaz isler basariyor. A takimi yaninda bir de cok basarili bir gumusordu takimlari mevcut. PTT 1.lige cikmalarini sabirsizlikla bekliyorum, altyapi mucizesinin guzel bir ornegi olabilirler onumuzdeki yillarda.
yabanci siniri cok konusuldugu icin tekrarlamaya luzum yok, tek cumleyle sporu izleyen degil yapan bir nesil yetistiremedikten sonra hersey nafile.
Söylediğin çok güzel şeyler, umarım gerçekleşir.Evet Altınordu'da bir değişim oldu galiba, benim arkadaşım orada oynuyordu, 94 ve önceki doğumlu A takımda olmayan tüm futbolcularla yolları ayırmışlar.Benim arkadaşımda sağ bekti fakat gözünün yaşına bile bakmadılar.İyi bir revizyon, yapılanma dönemine girmişler.İşlerini profesyonelce yapıyorlar, zararın neresinden dönülse kardır, Buca ekibinide aldılarsa hakikaten tebrik etmek lazım Altınordu'yu, ilerleyen yıllarda yatırımlarının meyvelerini alırlar![]()
Sistemde çok önemli açıklar var. Bunları görebilmek için şu yazıyı okumanı tavsiye ederim.
http://www.medyaspor.com/kose-yazila...n-amaci-ne-350
Bana göre en mantıklısı.
25 kişilik kadro.
5 altyapıdan yetişmiş oyuncu
+
10 Türk vatandaşı oyuncu (En az 5'i Türkiye'de yetişmiş olmalı)
+
10 oyuncu yabancı ya da yerli olabilir (Her yabancı için TFF'ye ödeme yapılacak).
+
18 yaş altı altyapıdan yetişmiş oyuncuları yazdırmak zorunlu değil. (15 yaşından beri kulüpten ayrılmadan profesyonel lisans ile oynuyorsa).
Maç kadrosu: İlk 18'de,
6 yabancı
+
3 altyapı menşeeli oyuncu
+
9 Türk vatandaşı oyuncu
Maksat Avrupa'dan başarı ise 10 yabancı oynatabilirsiniz Avrupa Kupaları'nda. Yurt dışındaki kaliteli yerli oyuncuyu da çekersiniz. Almanya'da yetişiyor diye de ülkeye kabul etmemek başka bir yanlış olur aksine.
Bence mükemmel çözüm.
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
ilk 18 de 12 tane türk demek KABATASLAK SÖYLÜYORUM türkiyenin en iyi 40 türk oyuncusunun 36sının fb,gs ve bjkde oynaması demek. dışarda da sadece arda oynar artık. biz de 11de 10 türkiye liginde oynuyan futbolculardan milli takımda başarı bekleriz, rüyamızda belki ha ? bu arada yabancı sınırı saolsun transfer dönemi fb,gs yine gündeme oturur ardayı çöplüğümüze döndürmek için.
ihraç etmek için yetiştirmek lazımmış. onur,semih,burak,gökhan,caner,topal,olcan.. bunlar ne ? elin olimpiakosunda daha önce adı sanı duyulmamış mitroglu şl de 3 gol atıp premier lige gidiyor, bizim burak geçen sene aynı yerde gol krallığına oynarken şimdi rizede yüzüne çakı yiyor. ama yabancı sınırıına devam. ispanya,ingiltere,almanya gibi olmaya ne gerek var maltayı örnek alalım biz, bak onlarda 4 yabancıydı galba.
kısa vadede imkansız ama klüplerin alt yapıya önem vermesini sağlar ve 5 sene içinde meyveleri toplanmaya başlar.
bence ilk sene 11 de 1 altyapı oyuncusu 2. sene 2 altyapı 3. sene 3 ve sabitlenmeli,
yada ilk 11de 1 alt yapı 18 de en az 3 gibi (bu bile yeterli)
diğer şartlar içinde kademeli artış yada azalış tabi sayıları değişkenlik gösterebilir
Hayatımda gördüğüm en saçma şey yabancı kısıtlamasıdır.Yabancı sınırı kalkınca yerli sınırı mı geliyor ? Bu nasıl bir bakış açısıdır,zihniyettir ? Futbolcu seçiminde kulüplere bir baskı yapılması ekonomik başarıyı sağlamaz,sportif başarı zaten olmadığı için onu hiç sağlamaz.
Kafanızı çok yormayın yani,aydınlığa çıkan tek yol kısıtlamayı kaldırmaktır.
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
Büyük balık küçük balığı yer her zaman. Bunun nesi tuhaf geliyor size? Real Madrid tek seferde düşünmeden çıkarıp 100M Euro veriyor. Çünkü bu işler bütçeye bakar. Bütçesi düşük takım da artık oyuncusu misyonunu tamamladığında yüksek bedelle satmaya bakar. Aksi durumda oyuncunun huzursuzluğu ve sözleşme yenilememe istediği yüzünden elinden kaçırırsın, ki daha beteri bonservis geliri gibi düzenin maddi ihtiyaçlarını tamamen karşılayacak bir bedelden olursun hiç uğruna.
Ajax ve Sporting gibi takımlar sürekli yeni jenerasyon çıkartıp oynatıp misyonunu tamamladığında satar. Başkanı bile açık açık söylüyor amacımız para kazanmak diye. Başka türlü yürümüyor çünkü, gelir yetersiz.
Büyük kulüpler, camialarının büyüklüğünü ve milyonlarca taraftarının desteğini devam ettirebilmek, camianın büyüklüğünü sağlayan maddi gücü ile sürekli yukarıda kalmak için para harcamak zorundadır. Bunlar birbirini tamamlayan şeyler.
Kendinizi haklı olduğunuza inandırmaya çalışıyorsunuz sırf devam eden yabancı kuralı Galatasaray'ı lig yarışında zayıf bıraktığını düşündüğünüz için. Aksine yönetimin transfer politikasını eleştirmeniz gerekirken sistemin açıklarını bulmaya çalışmak ne kadar adil peki?
Milli Takım başarısı ile bunun zerre kadar alakası yok. Aksine üç büyüklerde bir yerli oyuncu en kaliteli yabancı oyuncuyu bile aratmıyor ve o arzunun önünü kesiyorsa Milli Takım için de bu güzel bir şeydir. Oyuncunun da dizginlenmeyen egosunu tatmin eder. Herkesin tek bir amacı vardır, daha fazla para kazanabilmek ve daha yüksek statüye sahip olabilmek.
Oyuncu ihraç eden ülke Milli Takım'da başarılı olur diye bir kaide yok. Nicelik değil, nitelik önemlidir. O ülkelerin bunu sağlamak zorunlulukları var, çünkü çok yüksek sayıda kulüp olmasına rağmen sirkülasyon devam ediyor ve yeni oyuncular eski oyuncular ayrılmadan kulüp bulamıyorlar. Hatta kulüpler, rotasyonun dışında kalan lig ortalamasındaki oyuncuların mutsuz olmasını engellemek sureti ile bonservis geliri üzerinde para kazanıp yeniden altyapıya harcamak istiyorlar. Biz yetiştirmiyoruz ki, yetiştirdiğimiz en iyi oyuncuları satarak arkadan gelmeyen oyuncular yüzünden nasıl daha iyi oyuncular elde edelim? Bu nasıl bir başarıya endeksli sistem olacak?
Oyuncu yetiştirmek okullardan başlar. Spor dersi koyarsın. İsteyen öğrenciler kendi tercihleri (velileri değil) olarak seçmeli ders alırlar ve ders ortalamalarının da yükselmesini sağlarlar. Fiziksel yetenekleri hangi spora uygun ise yönlendirirsin. Fundamental (temek teknik) bilgilerini öğretirsin her sporun en temel hali ile. Bölgedeki kulüplerin scoutlarına ders izleme ve istatistik alma izni verilir. Gerekirse çevre kulüplere yetenekli oyuncular önerilir. Bizim ülkemizde daha yeni beden eğitimi dersi kaldırıldı. Neden bahsediyoruz ki biz? Sporcu çıkmasın istiyoruz. 17 yaşında LYS maratonuna giriyor ve sporu bırakıyor, bıraktırılıyor. Profesyonel sporculuğa güvenemiyor, hatta artık işsiz kalacağına bile inandırılıyor. 17 yaşında yıllarca üzerine para harcanarak yetiştirilmiş Milli sporcular profesyonel sporu bırakıyor. Devlet yeteri kadar altyapı sunmuyor, giderlerini yeterince karşılamıyor. Aksine o sporculara LYS özerkliği tanımamız, üniversiteye girmesini çok kolaylaştırmamız gerekiyor. Gerekiyor ki bunu asla bir dert olarak tanımlamasın ve konsantrasyonunu asla kaybetmesin.
Unutmayın bunun için çok ama çok fazla profesyonel spor kulüplerine ihtiyaç var. Bu kulüplerin de düzenli gelirlere. Bu kulüplerde oynayacak ve rotasyonlarını dolduracak çok fazla sporcuya da ihtiyaç var. Pasta ne kadar büyürse o kadar daha fazla iyi ve daha çok lokma çıkma ihtimali artar.
Yetiştirmek 6-7 oyuncu yetiştirmek demek de değil. Yetiştirmek düzenli olarak lig kalitesinde ortalama seviyede kaliteli oyuncu sirkülasyonunu sağlamak demektir. Lig kalitesi her geçen yıl yetenek ortalaması olarak çok düşüyor. Büyük ligler ile rekabet edebilmesi açısında oldukça verimsizleşiyor ve yabancı oyuncuların kalitesiz lig algısını güçlendiriyor. Fakat bir yabancı oyuncu ligin kalitesizliğini görünce gelen 3-5 world class yabancı oyuncuyu zerre kadar önemsemez. Hatta daha gelmeden Katar Ligi algısını da cebine koyar. Çünkü Katar gibi kalitesiz bir lige astronomik bedeller ile world class oyuncular getiriyorlar. Yazık bize gerçekten. Oyuncunun asla 1. tercihi olmayacağız.
Bu dediklerimin hepsini yapar ve düzenli/verimli kaliteli oyuncular yetiştirmeye başlarsanız kaliteli yabancıların bakış açısında en azından artık gözde bir lig olduğu, kaliteli bir basamak olduğu olgusunu arttırırsınız. Bu durumda yabancı sınırı külfet olmaya başlar. O zaman sınırları kaldır, çünkü olması gerektiği gibi yapmaya alışkanlar nedeni ile devam edeceksiniz zaten.
Burak'a atılan çakmak ile ne alakası var? Eğitimsiz insanların saygısız ve ahlaksız davranışları bunlar. Oraya gelen taraftarın edepsizliği. Bu sorun sadece ve sadece eğitim ile çözülür. Elma ile armutu karıştırmayın.
Last edited by Cengo : 08.Mart.2014 at 02:47 Reason: İmla
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Altyapıya önem olayı da bi tuhaf kulüplerin altyapılarında ki hocalar kalitesiz oldukça yetenekli oyuncu çıkmadıkça ( evet aynen öyle genel spor yatkınlığı son derece yeteneksiz bi ülkeyiz) alt yapıya milyonları versen nolucak ?
Offf beni banlayın ya![]()
ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI !
Bir forum aktifliğini kaybettiği zaman üyeler gider, adamlar kalır. | Pavel Nedved
Mancini'nin üzerindeki montta satılmıyor sanırım, storede göremedim.
Ne kadar pahalıymış.Sezon sonu eski ürünler indirime giriyor mu peki?
Nike'in fiyat politikası gereği pek indirime girdiği söylenemez. Yani indirime giriyor ama pek etki etmiyor %20-25 arası bir indirime giriyor genellikle. Hee ama parasını kesinlikle hak ettiğini söyleyebilirim rahatlıkla. Rengi, tasarımı falan tartışılabilir ama kalitesi üst düzeydir.
Screw you guys, I'm goin' home
Ben rengini ve tasarımını çok beğendim. Zaten bu yıl almazsam seneyede satılmaz diye düşünüyorum. Nike'ın ürünleri de çok kaliteli zaten bu konuda bir endişem yok. Almayı düşünüyorum bakalım.![]()
ilerliyen haftalarda boyle birsey bekliyorum sahsen daha hizli ve goze hos gelen futbol oynariz... net gordukki yekta selcukdan daha yararli...
veysel yerine hamit olabilir(form tuttukca) yada chedjou kesinlikle orda oynar lilledeki ilk yillarinda orda oynamis sonradan defansa gecmis hizi gayet iyi kafa toplarinda fena degil ayagida iyi yerlestir oraya chedjouyu...