Spoiler: Alıntılar 





16.HAFTA | KARABÜKSPOR - GAZİANTEPSPOR
Spoiler: Maç Detayları 

17.HAFTA | SİVASSPOR - KARABÜKSPOR
Spoiler: Maç Detayları 

18.HAFTA | KONYASPOR - KARABÜKSPOR
Spoiler: Maç Detayları 

19.HAFTA | KARABÜKSPOR - MERSİN İ.Y.
Spoiler: Maç Detayları 

20.HAFTA | GALATASARAY - KARABÜKSPOR
Spoiler: Maç Detayları 

Spoiler: SÜPER LİG PUAN DURUMU 


Şu 5 maçlık periyotta takım rayına iyice oturdu diyebiliriz. 2 ay önce söylediğim gibi takım %100 oynamıyor demiştim şuan herşey rayına oturdu. Verdiğim komutları, taktiğin gereklerini sahada en iyi şekilde uygulayan, hem bireysel olarak hemde takım olarak hataları en aza indirgeyen bir takım çıkardık ortaya. İkinci olarak yıldızlarımızdan aldığımız verimlerde skorlarla paralel arttı. Başta Staciu olmak üzere Romenlerin uyumu arttı ve artık daha çok skora katkı yapar duruma geldiler.
Puan tablosuna baktığımızda ise 20. hafta itibariyle zirve yarışının içinde olduğumuzu artık daha somut olarak herkese gösterdik. İlk 5 içindeki puan farkını zaten görüyorsunuz, takım aniden çöküşe geçmezse eğer şampiyonluk hiçte uzak değil !

BU ARADA NİCUSOR STANCİU DÜNYA'DA YILIN GENÇ FUBOLCUSU, ALTIN ÇOCUK SEÇİLDİ !





Herşey çok iyi gidiyordu... Kulüpte işler yolundaydı, çocuklar sanki kırk yıldır beraber top koşturuyormuşlarcasına inançla bağlıydılar birbirlerine ve bu sayede zirveye doğru adım adım yürüyorduk..
Neyse sonunda devre arası geldi 2 3 günde olsa kısa bir tatil yapacaktık. Gerçi tatili ben yapacaktım Tobi'yi Karabük'te bırakmıştım takımın başında, yönetime İsveç'te özel işlerim olduğunu söyleyip bir kaç günlüğüne kaçmıştım sadece. Bu arada Türkiye Kupası maçları başlıyordu ama benim Tobi'ye güvenim tamdı, genç oyunculara şans vermesini lig boyunca kullanamadığım oyuncuları oynatmasını ve herkesin şans bulması gerektiği söyledim.. Zaten oldukça yoğun bir dönemden geçecektik, ocak ayı boyunca kupa maçları şubatta lig derken birde Avrupa Ligindeki maçlarımızda başlıyordu.. bütün oyuncuları formda tutmamız lazımdı, herhangi bir sakatlık meydana gelirse diye...



Gene her zaman ki gibi bunları anlatırken size uçağım Stockholm'e indi. Köln'e giderken arkama bile bakmamıştım, bir dahada kolay kolay gelmem diyordum ama geldim gene buralara... doğdum topraklar, büyüdüğüm yerler.. herkesi, herşeyi tanıyordum; her ne kadar acılarda yaşatsa, sevdiklerimide alsa elimden bu şehir, çıkarıp atamıyordum içimden...
1 yıldır ayrıydım bu şehirden, Tobi'de yanımdaydı biraneside kapanmıştı, alan adam dindar katolik hııyarın tekiymiş; on numara mekandı halbu ki. Yeni bir mekan açılmış '' Vertigo'' diyorlardı ismine, biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı gerçekten; hem Tobi'nin ki gibi biranede değil bildiğiniz dumtıss dumtıss diskoydu sabahlar olmasın yaniii.. Neyse akşam mekana giderim diyerek eve doğru yola koyulmuştum ama; eve gitmedim, gidemedim.. bilmiyorum korktum sanırım geçmişimle tekrar yüzleşmekten 8 yıldır girmedim o eve, hayatımın geçtiği, anılarımın, çocukluğumun resminin duvarlarına kazındığı o eve...
Otele yerleştim bende, eşyalarımı falan bıraktıktan sonra 1-2 saat kadar uzanmıştım uyuyakalmışım, akşamda olmuştu dışarı çıktım yemek yedim, boğaza karşı oturdum biraz.. Vakitte gelmişti.. Kutsal cumartesi gecesi...

[YOUTUBE="09S0mjzhO4E"]DİSCO VERTİGOO !!![/YOUTUBE]

Ulan o kadar heveslendim be ! Ulan insanın hevesimi bu kadar mı kursağında kalır arkadaş! Lanet olası discoya girmemle çıkmam bir oldu. Neden mi ?Tıklayın şunuda görün !
Karı, kız düşürelim diye geldiğimiz yer gay bar çıktı ! Kapıdan girerken zaten anlamalıydım badili *****lar, sliple gezen elemanın teki.. kafası falan güzel soyundu sandım ben ne bileyim 35 yaşında vikingim böyle rezalet görmedim ! Eyyy ulu Thor aşkına hayallerimin hayal olduğuna mı yanayım, rezilliğin içine düştüğümemi... Demek ki 8 yıl uzak kaldığın bir şehre memleketin bile olsa güvenmemek gerekiyormuş.. Vertigo'dan uzaklaştıktan sonra sahile doğru yürüdüm biraz, canım epey sıkılmıştı bu duruma..



Bankta oturmuş öylece denizi izliyor, gökyüzüne bakıyordum.. bir ara dalmışım içim geçmiş gözlerimi açtığımda karşıdan bir kadın geliyordu, başı yere eğik hıçkıra hıçkıra ağlıyordu yüzünü göremiyordum.. Saat gecenin 3'ü.. Giderek yaklaşıyordu.. kim bu kadın diye içimden geçirirken başını kaldırdı hala ağlıyordu... ve göz göze geldik.. Klara.... Türkiye'de bir şarkıcı var Sıla ismi, onun bir şarkısını dinlemişim nedendir bilinmez Klara'yla göz göze gelince o şarkı çalındı birden kulaklarımda..

[YOUTUBE="nEwzdKKfV-U"]Sıla - Seni Görmeseydim Eğer[/YOUTUBE]

Vakit geceydi şehirde, ıssız, karanlık... Baktım, bir şarkı almış gidiyor dudaklarımı... Ayağa kalktım, karşımdaydı işte... Yıllar önce uğruna ölebileceğim kadın, ölesiye sevdiğim ama beni bir hoşçakala sığdıran kadın karşımdaydı...Beni bir telefon mesajına sığdıran kadın.. Buğulu gözleriyle öylece karşımdaydı...
(Devam edecek..)