Aslında her transfer risktir. Galatasaray'ın çok fazla borcu var ama her sene Cl'ye direk katılarak büyük bir gelir elde ediyorlar. Para eden futbolcuları var, gerektiğinde bunları da satarlar. Sadri Şener başa geçtiğinde de şampiyonluğa oynayan kadro kurdu. Kurarken kulübü borç batağına soktu. Bunu kendisi de söylüyordu ama elimde çok değerli oyuncular var, bunlar borçları karşılıyor, gerektiğinde satarım diyordu. Dengeli yönetiyorum diyordu. Ama para eden futbolcularının sözleşmeleri çok zayıftı. Bu sözleşmeler de onu yaktı. Selçuk, Burak, Ceyhun sözleşmeleri yüzünden gitti. Bunun üstüne taraftar tepkisinden Colman için Benfica'dan gelen çok cazip teklifi de reddetti. Ardından çok yanlış isimleri transfer etti. Büyük paralar döktü. Kurulan takımda iyi gitmeyince gelirler düştü, büyük para dökülen yeni oyuncuların değerli olmadığı anlaşıldı. Sonra kulüp borç batağına girdi. İyi başladığı başkanlığı kötü bitirdi. Süreci Ünal Aysal gibi yönetseydi şimdi başkandı ve kulüp çok güzel durumdaydı.

Sportif başarı gelmeden borçların bitmeyeceğini düşünürsek bizim de Sadri Şener'in zamanında yaptığı gibi Ünal Aysal'ın yaptığı gibi iyi kadro kurup, sportif başarı getirmemiz lazım. Sportif başarı gelince gelirler çok artacaktır. Yani kaz gelicek yerden tavuk esirgenmez. Sadri Şener maddi gücü bankalardan kredi çekerek sağlarken, İHO parayı faizsiz eşinden dostundan alıyor. Bu da İHO'nun bir avantajı. Üstüne bir de stad geliyor. Seneye yeni stad da oynayacağız. Stad'dan da büyük bir gelir gelicek. Bu sezon Avrupa'da ve Lig'de başarı sağlarsak seneye elimiz çok güçlü olur.