Hikayeye biraz hız vermeye başlayalım..
Lig Başlıyor (İlk 10 Maç+Ziraat Türkiye Kupası Maçı)
Lig başlarken bende de ayrı bir heyecan vardı. "Acaba yeterince forma şansı bulabilecek miyim ?" Acaba forma şansı bulduğumda iyi bir reaksiyon gösterebilecek miyim ?" Takım içi uyumum nasıl olacak ?" Bunların hepsini düşünürken lig geldi çattı. İlk 4 maç ilk 18'de bile yer bulamadım kendime. Hocama nedenini sorduğumda "Sabır." diyordu bana. Eh sonuçta tecrübeli adam. Bir bildiği vardır diyordum kendi kendime.
Sonra idmanlara baya önem verdiğimi ve ekstra çalıştığımı görünce beni göz önüne aldı. Beni izlediğini zaman zaman farkediyordum ve elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Odasına çağırdı bir idman bitişi beni. Kapıyı çaldım, girdim. "Hocam beni çağırmışsınız. Bir sorun mu var ?" dedim. "Yok oğlum sorun falan. Yarınki maç 18'desin. Hadi git daha sıkı çalışmaya başla dedi bana." O anki sevinci kim olsa anlatamaz. Ben de anlatamam size. Ama cidden beklediğim fırsat geldi diye düşündüm..
Zaman geçti maçlara çıkmaya başladımm ve nihayet bir istikrar tutturmuştum. Devamlılık ve gollerle takımdaki yerimi korumaya çalışıyordum. İşte o maçları size sunuyorum şuan..
İlk golümü Çankırıspor'a atmıştım. Çok mutlu bir andı benim için. Skora pek katkısı olmasa da galibiyeti perçinlemişti bu gol en azından. Hoca her maç sonunda övgüyle bahsediyordu benden. Taraftarların gözleri de üzerime dönmeye başlamıştı. Bunu hissedebiliyordum. Sanırım birşeyler olmaya başlamıştı.
Güzel takımdayız gollerimizde var artık daimi kalmalıyız
Güzel gidiyor işler. İlk 11 in değişmez ismi olursun
ADANA DEMİRSPOR
Adanaya laf atmayın kardeşim
Devammm...
Hayat benim için daha ilgi çekici bir hal almaya başlamıştı. Eee tabi birden A takım ve goller derken hayatım değişmeye başlamıştı. Etrafımda hiç bilmediğim insanlar dolaşmaya, benimle sohbet etmeye çalışmaya veya yaklaşmaya başlamışlardı. O gece okuldan arkadaşlarla çıktığımda sıradan bir gün olacağını hayal ediyordum fakat hiç de öyle olmadı.
Kordonda yürürken kaç insanın beni süzdüğünü hatırlamıyorum,bile. Gerçekten bu kadar kısa sürede bu kadar olur muydu ? Dedim kendi kendime. Mutluydum tabi bu ilgiden. Ama sonuçta dağılmamam gerekliydi. Çünkü çok düşük itibarlı bir kulüpte ve de çok düşük itibarlı bir ligde sadece önemsiz bir kaç gol atmıştım. Hepsi bu !!
Hemen diğer 10 maçın sonuçlarını size aktarıp o maçlardan biraz bahsetmek istiyorum izninizle..
Son 10 maçta 4 galibiyet 3 beraberlik ve 3 yenilgi almıştık.
Tabiki yükseldiğimi zannettiğim ilk 3 maçta gol atamamam ve hepsinde de yenilmiş olmamız beni aşırı üzmüştü. Gerçekten hiçbir işe yaramadığımı düşünüyordum. Nitekim hocam da aynı şeyi düşününce tam Sarıyer maçına kadar kadrodışı kaldım.
Antrenmanlarda kendimi çok yordum. Sırf hocamın gözüne tekrar girebilmek için. Sonunda Sarıyer maçında beni oyuna aldı. Bugün gol atmalıyım dedim kendi kendime..
1-0 malubuz. Dakika 77 ve hoca bana ısın dedi. Yaklaşık 3 dakika ısındıktan sonra beni oyuna aldı. Oradan oraya koşuyordum ve yorulmuyordum. Kondisyon yüklemek çok işe yaramıştı. Beni kimse durduramazdı. Soldan topu alıp bir kaç atak yaptım fakat ya kalecide kaldı ya da dışarıya vurdum..
Sarıyer deplasmanı gerçekten boğucuydu. Taraftarlar sürekli tezahurat yapıyorlardı. Heyecandan bacaklarım bile titriyordu artık. Dakika 82'yi gösterdiğinde kornerden bir ortaya kafayı vuran Serkan Çiftçi kaleciyi geçemedi. Fakat kalecinin topu tokatladığı yerde ben duruyordum. Temiz ve sakin bir vuruşla topu ağlarla buluşturdum. Maç böyle bitti. Ve o sevincimi size gerçekten anlatamam. 3 haftanın birikimini burda patlatmıştım..
Kalan son 3 maçı kazandık ve 2 gol attım. Gollerime devam etmem beni ve hocamı gerçekten çok mutlu ediyordu..
Sonraki güncelleme diğer 10 maç ve sürpriz bir gelişme.. Yorum yazarsanız sevinirim..
Bir an bıraktın zannetmiştim
Kadro dışı insanı yıpratır ama sen yılmadan devam etmişin böyle devam.
ADANA DEMİRSPOR
Çok iyi oynuyosun devam.
Çok çalışmamız gerek çok maçlarda baya gollü geçiyor defans yapmıyor mu bu takım yahu
Serkan Çiftçi ile aynı anda mı oynuyorsunuz yoksa onun yedeği misin? Gol ü attığında serkandan kafasından sonra sen tamamlamışsın ama genellikle nasıl oynuyorsunuz
Sol açıkmısın bunu yeni öğrendim,aslında kariyeride takip ediyodurum
Hah hatırladım o bölüm çok heyacanlıydı
Akşama yeni ve bomba bir güncelleme geliyor !!
Malesef daha ona var..
Yeni bir güncellemeyle karşısınızdayım..
Ligin 21. maçına geldiğimizde herkes benim takım için o kadar da gerekli olmadığıma ama yine de oynasa da olur gibisinden bir tavır takındığına rastladım. Hocam beni odasına çağırdı ve benimle biraz konuşmak istediğini söyledi.
"Sende eksik olan birşeyler var Erkut." dedi bana. Kendine o kadar iyi bakıyorsun ve o kadar iyi durumdasın ki nerdeyse her maç 10 gol atsan ve 10 asist yapsan şaşırmayacak durumdayız.". Ama sahaya çıkan Erkut resmen futbolu yeni öğrenmiş gibi." Kusura bakma ama böyle devam edersen seninle daha fazla devam edemeyiz."
"Son bir şans." diyebildim sadece. Ne diyeceğimi bilemiyordum resmen. Ama dediklerinde haklıydı hocam. Gerçekten kendime o kadar iyi bakıyordum ki nerdeyse Real Madrid bile beni istermiş gibi geliyor. Çalışmalarda hep sonuna kadar oynuyorum. Ama dediği gibi maçlarda resmen "bitik"im.
Odadan çıkmadan önce"Bizim taktik hocasıyla bir görüş. Bence o sana yolunu çizmende yardımcı olur. Yoksa iyi bir menajer bul ki kovulduğunda iyi bir takım bulabilesin." dedi bana. Sözler çok ağırdı ve gerçekten artık kendime gelmeliydim. Bütün gece hocanın bu dediklerini düşündüm.
Sabah telefonum çaldı. Arayan İlker'di. Yerel kanaldan biri beni ve İlker'i röportaj için akşam 17:00'de stüdyolarına çağırmış. Bu bir ilkti. "Ciddi misin ?" diye kaç defa sordum hatırlamıyorum, İlker'e.
Antrenman bitti ve hazırlandım. Baya da iyi giyindim ve kanala gittik. Elinde bir defterle karşıladı bizi bir kız. Elif'ti ismi. Onunla biraz sohbet ettikten sonra canlı yayına geçtim..
(SADECE BENİM SORULARIMI YAZACAĞIM)
Spiker: Evet öncelikle hoşgeldiniz. Direk konuya girmek istiyorum. Öncelikle kendini takım içinde hangi konumda görüyorsun ?
Erkut:Hoşbulduk. Öncelikle davetiniz için teşekkürler. Ben takımda kendimi sanki yeni yeni emekleyen bir bebek gibi görüyorum. Her gördüğüne şaşırıp her gördüğü hareketi tekrarlamak isteyen bir bebek. Sonuçta kalkıp yürümek için daha zaman var. O yüzden önce öğrenmeliyim birşeyleri..
Spiker: Peki hayalinizden biraz bahsedebilir misiniz ?
Erkut: Tabiki şu klasik sözlerle başlayayım. Her oyuncu gibi benim de hayalim milli formayı giymek. Kulüp bazında bir isim isterseniz bu tabiki tartışmasız Real Madrid olur. O formayı giymek sanırım en büyük hayalim diyebilirim. Ama tabi çok erken..
Spiker: Teşekkür ediyoruz. Burdan taraftarlarınıza söylemek istediğiniz birşey var mı ?
Erkut: Formum konusunda elimden geleni yapıyorum ve daha iyi olacağıma söz veriyorum. Umarım bana sabır gösterebilirler. Stada gelip bize destek olmayı hiç kesmesinler. Şuan gayet harikalar yaratıyorlar. Onlara bu yolda bizimle olduklarını söylemek ve teşekkür etmek istiyorum..
Canlı yayın beni biraz gerse de neyse ki rahatlamıştım. Elif yanıma gelip "çok iyiydi." dedi. Bu kız gerçekten çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Belki de onu bir daha görebilirdim.
Neyse maçlara geçelim hemen...
Tam da iyi başladık. Memleketimin dakikasında da golümü attım diye sevinirken Tokat bir başladı durduramadık. Hezimete uğradıktan sonra gerçekten memlekette yüzümüzü gören kafasını çeviriyordu. Resmen rezillik yaşatmıştık ligde takıma. Ama tabi oturup ağlamanın sızlanmanın kimseye faydası olmazdı.
Hemen toparlandık ve Tarsus ve Çankırıspor'u yendik. 2 maçta da gol atmam ayrı bir mutluluk kaynağı olmuştu bana. Takım tam eski haline döndü derken Giresunspor maçı bizim ayaklarımızı tekrar yere bastırdı. Artık bana ve bir çok arkadaşıma karşı umutlar kesilmiş, biraz daha iyi oynatsak da bi takıma satsak düşünceleri başlamıştı başkan ve çevresinde. Tabi bana da tekmenin gelmesi an meselesiydi artık.
Turgutluspor ile evimizdeki maça neredeyse hiç taraftar gelmemişti ve bu bizim için resmen bir protestoydu. Yedek kulübesindeydim. Arkamdan edilen laflar cidden ağırıma gidiyordu. Hoca beni ısınmam için yolladığında da bu laflar devam etti. Hatta bir ara bir kaçı bana bişeyler fırlattı. Yanındakiler yatıştırdı.. Oyuna 88'de girdim 0-1 gerideydik. Oyuna girer girmez topu aldım bir kaç çalımdan sonra kendimi çok sert bir şekilde yerde buldum. İnanılmaz bir acıydı. Kalkamadan topun gidişini izledim. Kontra atak yemiştik ve sanırım gol olacak derken de olmuştu.( 0-2 )
Yerden kalktım ve koşmaya devam ettim.. Santradan sonra biraz top çevirmiştik.. Çaprazdan kaleyi denemiştim fakat sonuç çıkmamıştı. Top İlker'de kaldı o da denedi fakat defanstan seken top tekrar önümde kaldı. Son gücümle gelen topa vurdum ve yine defanstan seken top kaleye yöneldi. Gol olmuştu fakat sevinemeden başlarken hakem maçı bitirmişti. 1-2 kaybettik fakat üzgün değildim.
Gol atmam beni kurtarmamıştı. Yine kadro dışıydım. " Neyi beğenmiyor acaba ? " diye düşünmeye başlamıştım artık. Aksi gibi olmadığım maç da 4-0 kazandık. Yeni Malatya maçını hiç anlatmıyorum bile. Malatya deplasmanı buz gibiydi ve gerçekten de buz gibi oldu bizim için 6-2.
Neyseki bu maçta oynamamıştım. Oklar benim üzerime dönmedi. Hatta neden oynatılmadı diye hoca eleştirildi.
Kalan maçlar 3 maçta da oynatılmadım ve gerçekten artık herşeyin bittiğini düşünüyordum..
Şimdilik bu kadar esen kalın !!
Üzüldüm bak ama her maç yağlıyorsun bi tane.Niye almıyor bu hoca seni?
Hocanın bence sana garezi var korunan isimler var sen yükselince onlarda yerini kaybedeceğinden korkuyor hocaya iş atıyorlar kesin
Tokatlamışlar
Emeğe saygı millet. Yorumlarınızı bekliyorum..
Gol atmana rağmen kadro dışı kalman belki attığından çok kaçırman olabilir. Biraz daha maçlara asılmalısın. Müsait durumda değilsen arkadaşına pas ver.
Hikaye çok güzel takibe başlıyorum
Anlatımın çok güzel gidiyor, arada ligdeki puan durumunu da verirsen iyi olabilir. Hatta bir öneri eğer az buçuk photoshoptan anlıyorsan gazete haberleri de yapabilirsin.
Hikaye on numara devam ediyor. Teknik direktörü sıkıştırak mı acaba senin oynatsın diye
ADANA DEMİRSPOR
TokatSporum iyi atmış aslında iyiyiz Solkanat olmamıza rağmen golleri atıyoruz asist imiz var mı peki? Hoca yakında oynatır heralde oynatmassa da takımlar peşimizi bırakmaz diye düşünüyorum.
valla neden böyle yapıyor anlamadım ben de
belki de bu olabilir bak.
teşekkürler.
teşekkürler.. şuan sezon olarak ilerledim ve o yüzden puan durumu alamıyorum. ama sezon sonundaki puan durumunu atacağım. gazete haberleri mantıklı ama şuan değil.
sıkıştırın hocam.. yoksa oynatmayacak beni hiç..
asist sayımı da biraz sonraki güncelde paylaşırım.. inşallah oynatır, yolsa başka bir takım buluruz kendimize..
Güncelleme bir saat içinde gelecek..
Hocam kurgu 10 numara devam böyle alışılmadık şeyler olunca okuması eğlenceli oluyor
teşekkürler takibe devam et.
Öncelikle hemen hatırlatma olarak Gaziosmanpaşa maçını başa koydum. Ve diğerleriyle de yorumlamaya devam ederiz..
Gaziosmanpaşa maçında deplasmanda resmen bir çöküşün son demleriydi benim ve takımım için. Uzun bir kadrodışı süremden sonra hoca beni 18'e almıştı. Çok heyecanlı değildim. Hatta hoca bu kadrodışı bırakmalarıyla beni deli etmişti. Gerçekten bana talip olacak bir takım bulsam o an bırakıp gidecektim. Ama şuan için bu hiç de kolay görünmüyordu.
Pendik deplasmanına giderken kendimi çok iyi hissediyordum. Bunu hocaya tamamen aktardım.
Yedektim ve maç başladı. Çok geçmeden Yavuz ilk golü attı ve gerçekten çok sevinmiştim. Deplasmanda böyle bir olay kolay değildi. Dakikalar 20'yi gösterdiğinde sahneye Hüseyin çıktı ve durumu 0-2 yaptı. Fakat yerden kalkamadı. Ayağını burktuğunu söyledi kenarıya. Hemen tedbir amaçlı oyundan alındı ve yerine ben girdim. İlk defa forvet çıkıyordum ve hiç ısınmamıştım. Hocam hazırım dedim ama bu kadar da değil!!!
Oyuna girdim biraz topla oynadıktan sonra kanatlara topu açtım. 5 dakika falan böyle devam etti. Sonunda 27. dakikada İlker'in ortasına iyi bir kafa vuruşuyla durumu 0-3 yapmıştım. Sadece durdum ve hiç sevinmedim. Hocayla göz göze geldiğimde sevinçten yerinde duramıyordu. Sanki beni kadrodışı bırakan adam o değildi. Sanki benim oynamam için uğraşıyormuş da anca fırsat olmuş gibi davranıyordu. İlk yarı 0-3 bitmişti. Soyunma odasında herkese tek tek talimatlar verdi. Sıra bana geldiğinde ise sadece aferin dedi. Sinirden delirmek üzereydim. Bir kaç kapı kolu ve pencere kırdım sinirden. Takım arkadaşlarım beni yatıştırdı. 2. yarı başladığında çok sinirli ve hırslıydım. Rakiplerim resmen karşımda duramıyordu..
Çaprazdan seken topa vurduğumda top ağlara sert bir şekilde temas etti.. 0-4
Deli gibi ordan oraya koşuyorum. Beni o sinirle kimse tutamaz. Sert giriyorlar bana mısın demiyorum. Nitekim 3 kişiyi geçip karşı karşıya yaptığım aşırtma golü herkesten alkış almayı başarmıştı. 0-5
Pendik resmen şok olmuştu, tabi hocam da öyle görünüyordu. Atak dahi yapamıyordu Pendik. Çok sinirlenmişlerdi ama beni durduramıyorlardı bir türlü. Defansa aldıkları takviyeyle beni kesmeyi düşündüler. Hoş kesselerde zaten bence herşey bitmişti Pendik adına..
Çaprazdan gelen ortaya vurduğum vole durumu 0-6'ya getirmişti. Gollerin hiçbirine sevinmemiştim fakat bu golde bağırarak hocaya gitmek gelmişti içimden. Sadece "al işte!!!" diye bağırdım hocaya. Kendimi tutamıyordum resmen.. Oyuna Serkan girdiğinde ben sol açığa çekildim. Maçın sonuna kadar bulduğumuz 2 golle daha durumu 0-8'e getirdik ve maç sona erdi.. Soyunma odasında direk duşa girdim ve hocanın sözlerinin hiçbirini dinlemedim. Yol boyunca da otobüste tek kelime etmedim. Taktım kulaklığımı açtım Sıla'yı oh miss. Ama için için de sen neymişsin be abi !!! diyorum kendi kendime. Mutluydum.. Şans bulsam harikalar yaratırdım ama hocam cidden saçmalıyordu artık..
Göztepe maçında çok oynamak istedim ama beni oynatmadı. Sinirden delirmiş gibiydim. Adam sanki bana inat yapıyor gibiydi. Artık sezon sonunda kendime yeni bir takım bulmam gerek diyordum kendi kendime. Bir takımın benle ilgilendiğini duydum o gün. Ama kesinlikle asılsızdır dedim geçtim..
Sarıyer maçının 2. yarısında oyuna girdim ve 74 de cezasahasında düşürülmemin acısını penaltıyı gole çevirerek yaşattım rakibe. 3 dakika sonrada Yavuz'a açtığım ortayı gol yapınca 2-0 galip kapattık maçı. Yine resmen ben damgamı vurmuştum maça ama anlayan kim..
Hatay maçı son maçtı ve play off maçıydı. Beni oynatmaz diye düşündüm o yüzden hiç soyunmadım bile. Ama maç kadrosunu açıkladığında hoca kadrodaydım.. Yenersek rakibin maçına bakacaktık. Takım benim golümle yine dakika 17'de 1-0 öne geçti. Fakat çok geçmeden 1-1 ve 1-2 malup duruma düştük. Şok olmuştuk. Yenemezsek kesinlikle play off'a kalamayacaktık. İkinci yarı çok moralli çıktık. 1-3 olması da çok uzun sürmedi. Kontradan buldukları bir golle daha maçı 1-4 kazandılar. Artık kesinlikle play off bizim için bitmişti. Rakip de 2-1 kaybetmişti ama nafile. Bütün bir sezon nerdeyse boşuna geçip gitmişti..
Puan Durumu
Sezonluk Asist ve Gol Sayım
Takibe devam edin. İyi akşamlar, iyi oyunlar..