Ziraat Türkiye Kupası rakibimiz 1461 Trabzon'du. Açıkçası benim sadece maç olsun diye çıktığım bir maçtı ancak anlamsız bir şekilde sarı kart manyağı olduk. Erkan Zengin gitmeden önce son golünü atmış oldu. Kupada 3 maçta 3 galibiyet güzel.




Galatasaray ligde bizi mahvetti. Top yüzü göstermedi. Biz de mecbur defans futbolu oynadık. Resmen kalenin önüne otobüs park ettik ancak 90+3'de Burak Yılmaz kornerden golü buldu. Puan alamamak üzücü olsa da maç Galatasaray'ın hakkıydı. Erkan Zengin Eskişehirspor için son maçını oynadı. Söyleyecek başka pek bir sözüm yok.



Karşıyaka'yı yine moral takımı yaptık Karşılarına yine tam kadro çıkıp bi' 5 gol daha attık Hürriyet rakibine arkadan çifte dalarak kırmızı gördü. O çok kötü oldu zira lig maçında oynayamayacak.



Çook ilginç bir maç oldu. Jerry Akaminko, Raheem Lawal, Ibrahim Sissoko, Kerem Bulut milli takıma gitti. Mirkan gibi topçular da U21 ile maça çıktı (Kondisyon sorunları vardı) derken sahaya 11 oyuncu 4 yedek ile çıkabildik. Açıkçası puan kaybı bekliyordum, kısır geçen ilk yarıda bir de Penaltı kaçırdıktan sonra oyunculara bir fırça attım, ikinci yarıda Funes Mori golü buldu. Erman Kılıç kaçırdığı penaltıdan sonra moralini bozmamış olacak ki 74. dakikada öyle bir gol attı ki, değil Boy Waterman, bütün Waterman'lar gelse o golü oradan alamazdı. Maçtaki ilginçlikler yetmemiş gibi, 89. dakikada rakip kalemize doğru serbest vuruş kullanırken hakem pat diye Penaltı verdi. Baktım Birol Parlak faul yapmış diyor, pozisyonu o kadar izledim, hani maç motoru hatası mıdır yoksa maç motorunun aktaramayacağı ceza sahası içinde forma çekmekten dolayı mıdır bilmiyorum. Yani herhangi bir oyuncuyu yere sermeden, üstüne şarj yapmadan penaltı yaptırdı, Musa Çağıran golü attı. Maçın son dakikalarında "Bitti hocam bitti valla bitti hocam geçtii" diye bağırırken buldum kendimi.