-
Merak ettim kulübün adı nereden geliyor diye .. Kulübün isminin esinlendiği şahıstan bahsedelim biraz da..
Arminius Armen (MÖ 17/18 - MS 21) Varus Savaşı'nda Roma ordusunu yenilgiye uğratmış bir Çerusker şefiydi. Altında topladığı kabile koalisyonu Tiberius'un yeğeni Germanicus'un Ren'in doğusunda kalan Cermen topraklarını yeniden işgal etme çabalarını başarıyla engellemişti. Öte yandan art arda yapılan savaşların sonucu konusunda tarihçiler arasında görüş ayrılığı vardır. Her ne kadar Arminius Cermen kabilelerini bir araya getirmek konusunda başarısız olduysa da kazandığı zaferin eski Cermen kabileleri, Roma İmparatorluğu ve nihayetinde Avrupa tarihi üzerinde uzun vadeli bir etkisi olmuştur.
Kaynak : Vikipedi
Varus Savaşı ve Arminius ile ilgili ekşi sözlükten uzunca bir yazı
almanya osnabrück’de yer alan kalkriese tepesi yakınlarında, kimilerine göre bütün avrupa hatta dünya tarihini değiştiren savaş. ilk binyılın hemen başında dünyanın süper gücü roma imparatorluğu’nun üç lejyondan oluşan, publius quinctilius varus komutasındaki ordusunu germenler pusuya düşürüp yok ettiler. romalılar’ın kaybı o kadar büyüktü ki, tarihçi suetonius’tan öğrendiğimize göre imparator augustus bu olayı hatırladıkça “ey quinctilius varus, lejyonlarımı geri ver!†diye haykırmaktaydı. hatta ölene kadar bu acı olayın yasını tuttuğunu göstermek için saç ve sakallarını kesmemişti.
augustus’u böylesine üzen bu savaşın nasıl ve neden gerçekleştiğini anlamak için öncelikle romalıların germania macerasına kısaca bakmak faydalı olacaktır. romalılar ile german kavimlerinin ilk karşılaşmaları m.ö. ıı. yüzyıla rastlar. marius komutasındaki roma ordusu m.ö. 102 ve 101 yıllarında cimbri ve teutoni kavimleriyle iki savaş yapmış ve her ikisinden de galip ayrılmıştır. ıulius caesar m.ö. 58 yılında galya’nın (gallia) doğusunda savaş başlatır ve german şeflerinden ariovistus ile karşı karşıya gelir. galip çıktığı bu savaştan sonra caesar, ren (rhenus) nehri’ni geçer ve bölgeyi nehrin doğusuna doğru istila ederek buraya germanya (germania) adını verir. sonraki yıllarda zaman zaman romalılar ve german kavimleri arasında çarpışmalar devam etmiş ancak roma’nın bölgedeki hakimiyeti sürmüştür. hatta caesar’dan öğrendiğimiz kadarıyla ren nehri galyalı barbarlar ile german kavimleri arasında doğal bir sınır olarak kabul ediliyordu. galya’nın roma eyaleti haline getirilmesinin ana sebebi germanya’dan gelebilecek saldırılar karşısında bir savunma ve engelleme alanı oluşturmaktı. nitekim m.ö. 17 ve 12 yılları arasında german kabilelerinden sugambri’nin roma topraklarına sürekli tecavüz etmesi augustus’un, halefi ıulius caesar’ın savunma amaçlı olduğunu iddia ettiği hareketinin aksine germanya’yı açıkça istila etme kararı almasına sebep olur.
augustus, germanya’nın tam anlamıyla hakimiyet altına alınması ve güvenliğin sağlanması için yapılacak bu büyük hareketin başına evlatlığı drusus’u getirir. roma ordusu bir takım hazırlıklardan sonra m.ö. 12 yılında nihai saldırıyı yapmak üzere hazırdır. öte yandan sugambri kavmi roma saldırısına dayanamayacağını anlar ve beklenmedik bir karşı saldırı yapıp romalıları gafil avlamak ister. ancak işler sugambri’lerin beklediği gibi gitmez ve drusus bunları tam ren nehri’ni geçerlerken bozguna uğratarak westfalya’yı işgal eder. sonrasında kuzeyde frisii ve chauci kavimlerini hakimiyet altına alır. bir sene geçmeden drusus, ren nehri’nin doğusuna tekrar sefer düzenleyerek önce sugambri bölgesini geçer sonra lippe (lupia) nehri boyunca ilerler ve cherusci kavmi ile karşılaşıp onları yener. drusus’un bu seferde ulaştığı son nokta weser (visurgis) nehri kıyılarıdır ancak olumsuz kehanetler sebebiyle nehri geçmemiştir. dönüş yolunda bugünkü almanya-oberaden’de kışı geçirmek üzere büyük bir kamp kurar. ertesi yıl drusus orta ren üzerinden hareketle chatti kavmine saldırır. yaz geldiğinde elbe (albis) nehri’ne ulaşmıştır. bu seferden dönüşünde, ölümünden sonra germanya fatihi olarak adlandırılacak olan drusus atından düşerek hayatını kaybeder. tarih m.ö. 9 yılıdır ve drusus henüz 30 yaşında bile değildir.
drusus’un ölümünden sonra yerini kardeşi tiberius alır. önce sugambri kavmi ile savaşır. bunları xanten (castra vetera, sonradan colonia ulpia traiana) civarına sürer. ilk binyılın başlarında german kavimlerinin tekrar ayaklanması üzerine lucius domitius ahenobarbus bölgeye gönderilerek isyan bastırılır. bu arada augustus, germanya’nın fethini tamamlamak üzere tiberius’u kuzeye göndermiştir. görevinde başarıya ulaşan tiberius yeni sınırı da elbe nehri olarak belirler. artık roma’nın germania’da fethedemediği tek yer elbe, ren ve tuna (danuvius) nehirleri arasında kalan marboduus krallığı diğer bir deyişle marcomanni kavminin bölgesidir.
imparatorluk belki de tarihinin en büyük askeri harekatını yapmak üzere m.s. 5/6 yılları civarında hazırlıklara başlar. yukarı germania ordusu (germanica ı ve alaudae v lejyonları) main (moenus) nehri boyunca doğuya doğru ilerler ve bugünkü marktbreit’da büyük bir kale inşa eder. aynı zamanda tiberius da tuna’dan kuzey yönüne doğru gelir. augusta vııı, gemina xııı, gemina xıv, apollinaris xv, valeria victrix xx, rapax xxı, gallica xvı ve ismi bugün için bilinmeyen bir lejyon bugünkü bratislava’da bir araya gelir. amaç bu büyük güçle her iki yönden marcomanni krallığı’na saldırıp germanya’nın fethedilmemiş son bölgesini de hakimiyet altına almaktır. bu esnada pannonia’da çıkan bir isyan sebebiyle tiberius bu bölgeye müdahale etmek zorunda kalır ve harekat başlamadan biter. tiberius’un isyanı bastırması üç yıl sürecektir.
güven, ihanet ve pusu
drusus yönetimi sırasında meuse (mosa), elbe ve weser nehirleri kıyısına pek çok tahkimat yaptırmış; bonna ve gesoriacum’a köprüler kurdurmuş ve o güne kadar geçilmemiş olan kara ormanlar’da (hercynia) bir yol açtırmıştı. bütün bunlar savaşta yenilmiş ama tam anlamıyla zapturapt altına alınamamış bulunan germanlar nezdinde olumlu hareketler olarak görülüyordu. onlar bile eskisinden daha ılımlı ve yumuşak başlı davranmaya başlamışlardı. kısacası roma için bölgede her şey yolunda gidiyordu. hatta tarihçi florus “bir eyalet kurmaktan ziyade onu ayakta tutmak çok daha zor bir işti çünkü savaşla alınan bir toprak ancak adaletle elde tutulabilirdi†derken drusus’un bunu layıkıyla başardığını anlatıyordu. ancak bu huzurlu ortam fazla uzun sürmedi.
drusus’un ölümü üzerine germanya’nın tam anlamıyla bir roma eyaleti haline getirilmesi ve sınırın elbe nehri’ne taşınması görevi m.s. 7 yılında publius quinctilius varus’a verildi. varus imparator augustus’un yakın dostu ve zamanının önemli senatörlerinden biriydi. tarihçi velleius paterculus’a göre varus’un suriye’de yöneticilik yapması parasal sorunlarından tamamen kurtulmasını sağlamıştı. “yoksul bir adam olarak zengin bir eyalete gitmiş, zengin bir adam olarak ayrılırken arkasında yoksul bir eyalet bırakmıştı.â€
varus germanya’da da suriye’de (syria) uyguladığı tipte bir yönetim anlayışını hayata geçirmişti. halka ağır vergiler dayatmış, roma siyaset ve bürokrasisinin savaşlardan daha acımasız olduğu düşüncesinin germanlar arasında yayılmasına yol açmıştı. gittikçe yükselen huzursuzluğun açık bir isyana dönüşmesini engelleyen tek şey roma’nın bölgede konuşlanmış büyük askeri gücüydü. ancak varus barışın bozulmayacağından o kadar emindi ki german şeflerinden biri olan segestes’in haber verdiği ve başında arminius isimli bir şefin bulunduğu söylenen komplo ihbarını hiç ciddiye almadı. aslında bunda haksız da sayılmazdı çünkü segestes’in ihbar ettiği arminius hem roma vatandaşlığı kazanmış hem de atlı sınıfı üyeliği ile onurlandırılmış bir kişiydi. uzun yıllardır da roma ordusunda görev yapmaktaydı. varus’a göre böyle birinden şüphelenmenin hiçbir anlamı yoktu.
bu savaşa en geniş yer veren dört antikçağ metninin üçünde ( florus, tacitus ve velleius paterculus) segestes’in bu komployu varus’a haber verdiği yazılıdır. dördüncü kaynak olan cassius dio da bir ihbarcıdan bahseder ama isim vermez. buradan çıkan sonuç varus’un her halükarda bu komplodan haberdar olduğu ama gereken önlemleri arminius’a duyduğu güven sebebiyle almadığıdır.
bunlar olurken varus, komuta ettiği üç lejyon (legio), her biri yaklaşık 600 kişiden oluşan altı yardımcı kıta (cohors) ve üç atlı destek birliği (ala) ile kamp kurmak için gerekli ekipman ve arabalarda görev yapan köle, hizmetli ve kadınlardan oluşan yaklaşık 25.000 kişilik aşağı germanya ordusu ile çıktığı asayiş seferinden kışlık kampına (büyük bir ihtimalle weser nehri’nin batısında bugünkü minden şehrinin yakınlarında olduğu düşünülen yaz kampından) dönmekteydi. arminius da danışman göreviyle yanındaydı. bildiğimiz kadarıyla güzergahlarının dışında meydana geldiği bildirilen yerel bir isyana müdahale etmek için yolunu değiştirdi. söz konusu isyan haberinin varus’a duyurulması da arminius’un planının bir parçasıydı. amaç varus ve lejyonlarını roma ordusunun alışık olduğu düzende savaşamayacağı bir bölgeye çekip pusuya düşürmekti. bu uğurda arminius çok uzun zamandır birbirlerine düşman olan cherusci, marsi, bructeri, chauci ve sicambri kavimlerini bile bir araya getirmeyi başarmıştı. her şey arminius’un planına uygun olarak gelişti. roma ordusu tanımadığı bir bölgede, ihtimal ki bugünkü detmold’dan kuzeybatı yönüne doğru ilerlerken, girdiği ormanda düşmandan önce çamur ve geçit vermez ağaçlar, taşlar ve engellerle savaşmaya başladı. cassius dio’ya göre tam bu esnada patlayan şiddetli fırtına ilerlemeyi iyice zorlaştırmış ve romalıların bütün düzen ve disiplinini bozmuştu. öyle ki kortejin boyu normalin çok üzerine çıkmış hatlar arasında bağlantı kalmamıştı. düzeni tekrar sağlamak ve toparlanabilmek için bu alanda kamp kurmaya karar verdiler.
german saldırısı işte tam bu zor durumda başladı. alışkın oldukları savaş düzenini çevre şartları yüzünden oluşturamayan romalılar kendilerine nazaran daha hafif ama daha kullanışlı silahlarla donanmış düşman karşısında ilk anda varlık gösteremediler. germanlar özellikle uzaktan yaptıkları ok ve mızrak atışlarıyla, hazırlıksız yakalanan lejyonları dağıttılar. kayıpları çok büyüktü. üstelik lejyonlar yanlarındaki pek çok hizmetli, araba ve erzağı da korumaya çalışıyorlardı. durum tam bir felaket halini almıştı. karanlık bastırdığında zor da olsa romalılar savunma düzeni alabildiler. acilen karar vermeleri gerekiyordu çünkü o bölgede kaldıkları müddetçe hayatta kalmak için hiçbir şansları olmayacaktı. sonunda kendilerine ağırlık yapacak her şeyi yakarak en yakındaki roma karargahına ulaşabilmek için çekilmeye başladılar.
ikinci günün bilançosu daha da kötü oldu. germanlar sürekli tekrarladıkları saldırılar ve çevreyi tanımalarının verdiği avantajla romalılara ilk günkünden daha ağır kayıplar verdirdiler. hem savaşın şiddeti hem de hava ve çevre şartlarının aleyhlerine olması romalılarda büyük bir moral çöküntüsü yaratmıştı. öte yandan arminius iki gün önce yardım getirmek üzere ayrılmış ama hala geri dönmemişti. varus, segestes’e inanmamakla yaptığı hatanın bedelini çok ağır bir şekilde ödüyordu.
aynı günün gecesi romalılar karanlıktan faydalanarak kaçmaya çalıştılar ancak bu arminius’un hazırladığı diğer tuzağa düşmelerine sebep olmaktan başka bir işe yaramadı. bir tarafında bataklık diğer tarafında aşılması oldukça zor olan bir tepenin (157m. rakımlı ve bugünkü kalkriese’nin çok yakınında) bulunduğu bir geçide varmışlardı. doğu batı doğrultusunda uzanan bu geçidin en geniş yeri 220 metre olup ortalama 100 metre genişlikteydi. ayrıca tepe tarafında güçlendirilmiş bir istihkam duvarı yapılmıştı. bu duvar sayesinde germanlar zarar görmeden romalılar’a saldırabiliyorlardı. tek kelimeyle varus ve ordusu kapana kısılmıştı. bitmek bilmeyen german saldırıları öyle bir hal almıştı ki çoğu subay kaçmaya çalışırken öldürüldü. düşman eline düşmektense şerefli bir ölümü seçen varus ve pek çok subayı intihar ettiler. bu durum hala savaşan askerlerin iyice moralini bozdu. roma safları tamamen dağıldı ve çok az da olsa askerlerin bir kısmı kaçmayı başardı. tarihçi tacitus “yakalananlar germanlar tarafından ya kendi ritüelleri doğrultusunda kurban edildiler ya da işkence ile öldürüldüler.†derken tarihçi florus eserinde bu durumu “bataklık ve ormandaki o katliamdan daha zalim bir katliam; barbarların aşağılamasından daha acımasız bir aşağılama hiç olmamıştı, özellikle rütbelilere karşı. kimilerinin gözlerini çıkarmış kimilerinin ellerini kesmişlerdi, birinin ağzı dikilmiş ama öncesinde barbar koparmış olduğu dilini elinde tutarak “en sonunda, yılan! tıslamayı bıraktın†demişti†diyerek anlatır.
tahminler bu savaşta yaklaşık 25.000 kişinin öldüğü ve bunların çok büyük bir kısmının romalı olduğu yönündedir. savaşın tarihi m.s. 9 yılının eylül ayı olarak kabul edilmektedir. varus komutasındaki roma ordusu xvıı, xvııı ve xıx. lejyonlar ve yardımcı birliklerden oluşmaktaydı. her üç lejyonun da standartları (kartal şekilli bir nevi sancak, lejyonun alameti farikası) düşman tarafından ele geçirilmiştir. bu üç lejyon bir daha roma ordusunda yer almamış; 28 olan lejyonların sayısı bu savaştan sonra daimi olarak 25’e düşürülmüştür. destek birlikleri olarak lejyonların yanında bulunan atlı birliklerin tamamının yok edildiği bilgisini de sadece velleius paterculus’da bulmaktayız. aynı yazar bu yenilgiyi crassus’un partlar tarafından öldürüldüğü savaştan kendi zamanına kadar roma’nın aldığı en büyük yenilgi olarak nitelemiştir. germanlar kazandıkları büyük zaferin hemen ardından ren nehri’nin doğusunda romalılara karşı büyük bir harekata girişmişler ve imparatorluğa ait kale, garnizon ve şehirleri yakıp yıkmışlardır. bu arada ren nehri’nin doğusunda kalan ve varus’un yeğeni lucinus nonnius asprenas komutasında bulunan iki lejyon kayıpsız olarak nehrin batısına geçmiş; teutoburg savaşından sağ kurtulmayı başarabilen bir avuç askerin de sığınmış olduğu aliso (yeri ve ismi hala tartışmalıdır) kalesi haftalarca german saldırılarına dayanmış ve en sonunda lucius caedicius komutasında gerçekleştirilen bir yarma harekatıyla romalılar kaleyi terk edip ren’in güvenli tarafına ulaşmayı başarmışlardır.
roma, tarihindeki en trajik yenilgilerden birini almış ve ülkede olası bir german istilası korkusu başlamıştır.
yenilmez denilen romalılar sonunda yenilmiştir!
....
...
Kaynak : Ekşisözlük
Roma
ile olur da ileride karşılaşırsak çok fantastik bir karşılaşma olacaktır
Bu Konuya Ait Etiketler
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules