Bütün gece yatağımda dönüp durdum ve heyecandan gözüme uyku girmedi. Koyun saymayı denedim ama işe yaramadı. İtalyan olmamın verdiği Akdeniz Erkeği tutkusu damarlarımdaki kanı coşturuyor, saatler adeta geçmek bilmiyordu. Hem bir takım yönetecek hem de sevdiğim, yıllardır görmediğim kadının izini sürme imkanı bulacaktım. Sabah olur olmaz yataktan fırladım, kendime kahve koyup yanında üç dört tane gofret atıştırdım. Telefonum çaldı. Adrian, yarın saat 17:00' da basın ve taraftara tanıtılacağımı bildiriyordu. Uçaktan inince beni karşılayacaktı, otele gidecek sonra da dinlenip yönetim kurulu ile tanışacaktım. Saatler birbirini kovaladı, Londra' ya gidecek uçağın çıkış kapısında valizim ve sırt çantamla güneşin soğuk havaya rağmen ışıldamasına gülümsedim. Güzel bir gün başlıyordu.





Uçuşa geçmeden önce Adrian arayarak Marvin Emnes ile Ocak ayına kadar kulübün kiralık sözleşmesi imzaladığını haber verip beni sevindirdi.