Bu pazartesi önemli bir iş dolayısıyla büyüdüğüm 13-14 senemin, çocukluğumun geçtiği köye gittik, Uşak'a.

Orada kimlerle sohbet ettiysem yokluktan yakındı. Köy yerinde tarımla uğraşıyorlar ve biz bir tarım ülkesiyiz. Ama bu hükümet bu tarıma bitirmek istiyor diyorlar.

Tütün yetiştiriyorlar; bundan 10 sene önce kilosu 15-20 YTL arasında değişirken geçen sene en iyi tütüne 5 YTL değer biçilmiş. Normal bir ailede 1 ton tütün yaptığını düşünürsek önceden senede 10-15 milyar kazanan köylü şu anda 5 milyarı zor kazanıyor. Eğer biraz işi sıkarsan 2-2,5 ton tütün yaptığında yeni traktör veya araba alacak para toplayabiliyordun.

Muhtarla konuşurken son 6-7 yıldır yeni traktör alan çıkmadı diyor. Önceden en az 2 kişi sıfır ve birçok da kullanılmış traktör alırmış. Şimdi geçin sıfırı kullanılmış bile alamıyorlar.

Alsa da kullanamıyoruz diyor. Çiftçi traktör kullanamazsa ne yapacak? Ama haklı mazotun litresi 2,5 milyona yaklaştı kullanmaya korkuyor. Arpa orada en çok gelir getiren 2. ürün ama onunda bir ölçeğiyle 3 litre mazot alabiliyorsun. Bu bir ölçek için harcadığın mazot kaç 3 litre belli değil. Hükümet başa geldiğinde mazot 1,5 milyon bile değildi diyor başka bir çiftçi.

Ve köyde son yıllarda görülmemiş bir okuma isteği var. Sen neredeyse 10 ay tütünle uğraşıyorsun fakat karşılığında aldığın para masraflarını bile karşılamıyor. Sen 800 kilo tütün yapsan alacağın parayla 1 sene geçinmen lazım masraflarını çıkardığında ne kalıyor sana? İnan Başbakanın 1 ayda aldığı paradan daha azdır ona 1 sene için kalan para. Bunu gören çocuk napıyor okumaktan başka seçeneğim yok okuyacağım mutlaka diyor. Ama demekle de olmuyor, köy yerinde ne ortaokul, ne lise ne üniversite var. Dışarıya okumaya giden çocukların da masrafı ekleninde çiftçiye yiyecek para kelmıyor daha borçlanıyor...

Bu köy bir örnek ve eminim ki her köyde bunlar yaşanıyor. Akp ve Başbakana büyük bir tepki var. Bir daha bizden oy beklemesin diyor. Ben 4 gün kaldım ve onların yaşam şartlarını gördüm. Ve çıkardığım sonuç ATA'mın "Köylü Milletin Efendisidir" sözünün sadece basit bir söz olarak günümüze geldiği oldu.

Senin köylün bitmiş haberin yok Başbakanım. Bir git 2 gün kal bakalım ne yapıyolar, nasıl yaşıyorlar? Ama yine iyi insanlar Allaha şükür diyorlar, misafiri geri çevirmiyorlar, bizden ötürü işe gitmiyorlar, fazla masraf yapıyorlar. Ve biraz önce yazdığım gibi EFENDİ olmayı hakediyorlar. Ama onları efendi yerine koyan yok....

çiftçi hiç memnun değil, durum giderek kötüye gidiyor. Sadece çiftçi değil çoğu kesim memnun değil, ben orada 4 günde gördüklerim, duyduklarımı aktarmaya çalıştım. Ve önümüzdeki seçimlerde de inşallah Başbakan'ın değişeceğini umuyorum, hükümetin meclisin değişmesini umuyorum....(Ummakla olmuyor biliyorum ama ne demişler umut fakirin ekmeği)....