Quote Originally Posted by VoLkaN BaROs
yeniay, benyaben'e sarf ettiğin "Senin yasın kac lan daha terbiyesiz herif" lafı amacını oldukça aşan bir cümle...

Olayı saptırmayın, Atatürk herşeyden önce bir Müslümandı... Evet içki içerdi ama o da dini gerekliliklerini yerine getirirdi.. (dini ibadetler kullar arasında değil, kul ile Allah arasındadır) Allah'ın adını anardı, işllerine Allah'ın ismiyle besmele çekerek başlardı, hepimizin yaptığı gibi...

Atatürkçülük demek din düşmanlığı demek değildir, Atatürkçülük demek çağdaşlık demektir, din özgürlüğü demektir, barış demektir, kardeşlik demektir...

Dinimiz de çağın gerektirdiklerini yerine getirmemiz için emir vermektedir. Atatürk ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine çıkarmak için ekonomik, politik ve kültürel alanda birçok yenilik yapmıştır. Kılık Kıyafet kanunu da bunlar dan biridir...

Her çağın kendine göre bir yaşam şekli vardır, çağın gereklililkleri içerisinde dini yaşayabilmek, ama gönülden yaşayabilmek en güzelidir...

kurtuluş savaşımızdaki çarşaflı kişileri bu devire göre yorumlamak çok yanlış... Tıpkı tarihi olayları günümüze uyarlayarak anlamaya çalışmak gibi... O zamanın şartları neyi gerektiriyorsa o şekilde yaşamış insanlar, dünya geliştikçe insanlar çağdaşlaştıkça eski düşünceleri saklı tutmak bence hiç doğru değil.

Kur-an'da da yazıyor senin bildiğin gibi, çağa ayak uyguracaksın, gelişeceksin. Ama gelişirken de Allah sevgisini korkusunu asla yitirmeyeceksin. Her yaşantı zamanında kalır, dedelerimiz onların dedeleri o zamanın şartlarında yaşamışlar o zmanın şartlarına göre değerlendirmek gerekir.

Şuan çağdaş bir ülke de yaşıyoruz, bence başını örtmüş türban takmış hiç önemli değil... O onun en doğal hakkıdır. Ama çarşaf giymenin bir anlamı yok, hele dünya geliştikçe bu eski zihniyetleri korumanın hiç faydası yok

Allah ne diyor, ilmin gerisinde kalmayın, ilim demek gelişmek demek.. akıl yolunu kullanmak demek, kendi düşünüp kendi karar verebilen demek..
Volkan bizim de demek istediklerimiz bunlardı ama ne yazık ki arkadaşımız inat ederek gerçekleri göremiyor! ve Bir de üstüne benyaben ve bana da bazı itamlar da bulunuyor!
Benyaben yaptığı hakaret düzeyindeki sözleri de cabası
Ayrıcaa bir de şu vardır ki burada demokratik bir ortam da herkesin istediğini belirtme ve düşünme hakkı vardır ama arkadaşımız benyaben e söyledikleri ile bu hakkı tamamı ile ihlal etmiştir