süpersin baba
süpersin baba
Resmi olmasa da yani daha doğrusu "Dostluk Maçı" olarak adlandırılsa da gerçekten çok heyecanlıydım. Oyuncularım daha form tutmadıkları tam performanslarını sergileyeceklerini düşünmüyordum. O yüzden onlara soyunma odasında sadece bu maçtan galibiyet beklediğimi ve bunu başaracaklarına inandığımı söyledim.
Yedek kadromla çıkmıştım. Ama ilk yarısı gerçekten çok sıkıcı bir maçtı. Ne pozisyon ne birşey.. Hiçbirşey yoktu. İlk yarı bittiğinde soyunma odasında tüm takımı değiştirdik. sadee kalede Aykut ve defansta Emre kalmıştı. Çünkü onların form düzeyleri öbürkilerine nazaran daha iyiydi.
İkinci yarıda bambaşka bir Galatasaray vardı sahada. Karşımızdaki rakip Eskişehirde olsa sonuçta topa basan, pres yapan ve her zaman hücum düşünen bir takımı daha ilk maçta görmek beni gerçekten sevindirmişti. Bunun semeresini de zaten 3-1 gibi bir skorla almıştık.
Fakat yenilen bir gol defansta verilen açıktan kaynaklanmıştı. Onun için iyili bir ikili olan song- Tomas ikilisinden vazgeçmemeilydim. Ayrıca kalede de Aykut vardı zaten Mondragon yoktu. Yediği golde de ayrıca hatası vardı Aykut'un ama elden birşey gelmiyor tabii.. Ben daha farklı bir sonuç bekliyordum. En azından yedek oyuncularımdan bir gol ve iyi performans bekliyordum ama olmadı. Umarım diğer maçlarda olur. Hasan Şaş'ın 2, Sasa Ilic'in 1 golüyle 3-1 kazanmıştık karşılaşmayı. Maçın adamı da üstün performansından ve attığı 2 golden dolayı Hasan Şaş seçilmişti. İşte Eskişehirspor maçı görüntüleri :
Eskişehirspor maçından sonra sırayla takımlarla oynamaya başladık.
İlk maçımız B.Jerusalem'leydi. Bu maçta hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Bu Galastaray olamazdı ve asla olamayacaktı da. Maçı 2-0 kaybetmiştik. Tamam bir maçı kaybedebiliriz. Bu futbolda olabilecek olan birşey. Ancak bir oynayarak kaybetmek var bir de OYNAYARAK kaybetmek var. Bizimkiler sadece süs olsun diye çıkmışlardı sanki sahaya... Maç bitince hiçbiriyle konuşmadım. Otelde de hiç sohbet bile etmeden direk odama çekildim. Eğer tekrar aynı şey gerçekleşirse bu sefer bağırıp çağıracağım. Bakalım ona ne yapacaklar ? İşte Jerusalem maçı:
Beni sevindiren tek şey Altay takımında oynayan Mehemet için yaptığım teklifin kabul edilmesi oldu. İnşallah çok yakın zamanda genç bir yıldız adayıyla anlaşacağım. Hem genç, hem özelliklerinin iyi, hem de Türk olması beni bu transferi istemem ki nedenler arasındaydı. Umarım yanlış bir transfer yapmıyorumdur.
Şimdi önümüzde 4 gün var. Bu 4 günün 2 günü futbolcularım izinliler. Kondisyonları çok düştü. Hem maç temposu hem de ağır antrenmanlar onları çok zorladı. Ama ben biliyorum ki sonunda alışacaklar ve alıştıkları zamanda başaracaklar. Başarılar gelmeye başlayacak.
Ligdeki transfer haberlerine bakacak olursak sanırım en çok duyulan 2 transfer haberi var. Bunlardan biri Fenerbahçe'den diğeri Trabzonspor'dan... Fenerbahçe, Kayserispor'dan Mehmet Topuz'u 2 Milyon£ gibi bir fiyatla kadrosuna dahil ederken; Trabzonspor ise Elvir Bolic'i bedavaya kadrosuna dahil etti.
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
Şu 3 maç içerisinde oynadığım en kötü maçtı belki de.. Buna kaybedilen JErusalem maçı da dahil. Tamam bunda da yine kaybettik. Ama 2-0 gibi net bir skordan sonra siz ne olduğunu anlayamadığınız bir nedenden dolayı 4-2 mağlup oluyorsanız o işte bir iş var derim. Ayrıca kanaat getirdim ki Emre Aşık'ın formunda bir sorun var. Çünkü şöyle oynanan maçlara baktığım zaman Emre varken hep gol yemişiz. Emre yokken gol yememişiz. Bu demek oluyor ki Emre takımın defans bloğunu bozuyor. Tolga'nın ve Orhan'ın da sakat olmaları bu bölge Tomas-Song ikilisinin alternatifi olmadığı anlamına geliyor. Ama Allahtan sakat futbolcularımız düzelmek üzereler. Maçtan sonra telefon çaldı. Arayan Aziz YILDIRIMDI!
Not: Fenerbahçeli arkadaşlarım dalga geçiyorum diye düşünmesinler. Çünkü bu güzel hikayeye sadece biraz olsun espri katmak için biraz mizah ekleyeceğim. Ayrıca Galatasaraylı arkadaşlarımda darılmasınlar...
Aziz: Meyaba Çağyı Bey. Nasılsınız?
Çağrı: Aziz Bey? Sizmisiniz? Saolun teşekkür ederim de... Neden beni arama gereği duydunuz ? Hayırdır ?
Aziz: Duydum ki kötü biy mağlubiyet almışsınız hazıylık maçında. Onun için konuşmaya geldim. Dedim bu çocuk daha yeni bunun deteğe ihtiyacı vaydıy. Biy ayıyayım halini hatyını soyayım dedim. Üzülme. Geliy geçey.
Çağrı: Merak etmeyin Aziz Bey. Bunlar sadece dostluk maçı. Gerçeğini ligler başlayınca göreceksiniz.
Aziz: Çağyı! Maç Ayis maçınız kaç kaç bitti?
Çağrı: 4-2
Aziz: Topla bakayım döyt ile ikiyi kaç yapıyoy?
Çağrı: 6![]()
Aziz: Anadın sen onu. Hadi iyi akşamlay!!!![]()
![]()
Moralim gerçekten çok bozulmuştu. Ama daha da hırslandırdı beni. 1 haftalık arada takımı full konsantre edip yavaş yavaş dizginleri ele alma vakti geldi diye düşünüyorum. Umarım her şey düzelecektir. İşte Aris maçı resimleri: