Arkadaşlar kusura bakmayın bazı problemler yüzünden 2 gün yazamadım. Fakat hikayeye kaldığımız yerden devam ediyoruz :
--------------------------------------------------------------------------

Türkiye Süper Kupası'nı bilerek Florya Metin Oktay Tesisleri'nin girişine koydurtmuştum. Maksat uyuzluk olsun. O günkü gazete ve televizyonlarda benim kısa sürede gelen başarım konuşuluyordu ve herkes bunun devam edeceğini düşünmeye başlamıştı. Ben bunu en başından beri söylüyordum ama bana kimse inanmamıştı. Bir zamanlar bu medya bu insanlar Fatih Terim'e de inanmamışlardı. Ama ona rağmen başarmıştı Fatih Hoca. Biz niye başarmayalım??? Ama bunun için daha çok erkendi.

Antrenman sonuçlarını gördüğüm zaman kendime bir iskelet kadro çıkartmıştım. Bu kadroyu sakatlıklar cezalar haricinde bozmamayı planlıyorum. Çünkü kadro değiştikçe oynamalar oldukça tam bir kadro oturmayacağı için başarıyı sağlayacağımızı sanmıyorum.

Kadroya baktığım zaman sadece kaleci bölümünde sıkıntı çektiğimizi düşünüyordum. Tamam Mondragon çok iyi bir kaleci ama Aykut veya Fevzi onun yedeği olabilecek kadar iyi kaleci değiller. Çünkü antrenmanlarda tam performans sergileyemiyorlardı. Ayrıca hazırlık maçlarında Aykut'un yaptığı hatalar aklıma geldikçe bu bölgeye bir tane takviye şart olmuştu. Hemen Türkiye Baş Gözlemcimiz Zafer Hoca'yı çağırdım ofisime.

Zafer: Buyun hocam beni çağırmışsınız.
Çağrı: Geç otur Zafer. Seninle Türkiye araştırman hakkında konuşucağım.
Zafer: Tabii hocam buyrun.
Çağrı: Türkiye araştırmamızı kim yürütüyor?
Zafer: TURKSPORTAL
Çağrı: Sağlamlar mı ?
Zafer: Valla hocam uzun yıllardır onlar yürütüyor sonucunu siz kendiniz görüyorsunuz. Gayet iyiler.
Çağrı: Tamam haber verin gelsinler bir konuşalım.

Bu konuşmadan 2-3 saat sonra ofisimin kapısı çaldı. Giren Türker Tozar ve Mustafa Budak'tı. Ben hemen konuşmaya başladım tabii.

Çağrı: Hoşgeldiniz arkadaşlar.
Mustafa ve Türker: Hoşbulduk.
Çağrı: Arkadaşlar hemen konuya gireceğim. Şu anda kaleci mevkiinde sorun yaşıyoruz. Bana yedek olacak, sağlam ve genç bir kaleciye ihtiyacım var.
Mustafa: Buluruz merak etmeyin. Be bir laptopumu çıkartayım orada olacaktı bir kaç tane... Şuan elimizde olanları gösterelim eğer beğenmezseniz araştırmaya çıkarız.

Mustafa'nın laptopundan sırayla araştırmaya başlamıştık. Gözüme Ankaragücü'nde oynayan Serkan Kırıntılı çarptı. Özellikleri falan gayet iyiydi. Hemen temas kurduk. Akşama da geldi zaten İstanbul'a.


İlk maçım Gaziantepsporlaydı ligde... Bunun için tüm hazırlıklar devam ediyordu.

Ali Sami Yen'de 5 Ağustos günü muazzam bir hava vardı. Taraftarlar stada akın etmişlerdi ve karnaval havası vardı. Türkiye Süper Kupası'nı da getirmiştik stada. İnsanın bi kupası olunca yere göğe sığdıramıyor.

Maçta yaşananlar, goller, maçla ilgili herşey az sonra......