-
25.Haziran.2007, 20:03
#6
TRABZON - ATATÜRK KÖŞKÜ
Cumhuriyetin ilanından sonra, Sonbahar Gezisi adıyla Atatürk'ün yaptığı büyük yurt gezisi Dumlupınar'dan başlamıştı. Buradan Bursa'ya gelen Atatürk 12 Eylül 1924'te Hamidiye, Kruvazörü ile Mudanya'dan hareket etmiş. İstanbul Boğazından geçerek Karadeniz'e açılmış, 15 Eylül1924 sabahı saat 11. 00 de Trabzon'a gelmişti. Atatürk, Trabzonlular tarafından heyecanla karşılandı Yanında eşi Latife Hanım ve yakın arkadaşları vardı. Doğruca Belediyeye geldi. Öğleden sonra da, kendileri için dayanıp döşenen Soğuksu'daki köşke giderek dinlendiler. Köşk 1913 yılında yaptırılmış, Cumhuriyetin ilanından sonra da Özel İdarenin mülkiyetine geçmişti. Bodrumu ile birlikte dört katlıydı. Üçüncü katın büyük odası Atatürk'ün yatak odası idi.
O gün akşam, Köşk'ün alt kat salonunda Trabzon Belediye Başkanı Kazazoğlu Hüseyin, Atatürk'ün onuruna bir yemek vermiş bir de konuşma yapmıştı. Atatürk bu konuşmayı cevaplandırdı: (Efendiler, hemen bütün Trabzon halkını yekpare bir samimiyete kitlesi halinde gördüm. Kadınların, çocukların, ihtiyarların gözlerinde yaş gördüm. Bu ne yüksel duygu bu ne şefkat bu ne asalettir. ) dedi Trabzonlulara teşekkür etti.
Ertesi gün okulları, hastaneyi, iplik fabrikasını ziyaret ettikten sonra 17 Eylül 1924 sabahı Trabzon'dan ayrıldı Rize'ye yolcu oldu.
Atatürk'ün Trabzon'u ziyaretinden sonra özel idareye ait bulunan Köşk, Trabzon Belediyesince satın alınarak Atatürk'e hediye edildi. Bir Trabzon heyeti, Ankara'ya gelerek Köşkün tapusunu ve anahtarlarını Atatürk'e teslim etti. Atatürk 27 Kasım 1930 günü Ege vapuru ile Samsun'dan Trabzon'a geldiği zaman, geceyi yine bu Köşkte geçirmiş, iki gece kaldıktan sonra, İstanbul'a dönmüştü. Köşk artık (Atatürk köşkü) adıyla tanınıyor, Trabzonlular bu Köşkle övünüyorlardı.
Atatürk'ün Trabzon'a üçüncü ve son gelişleri 10 Haziran 1937 tarihine rastlar, Ege vapuru ile İstanbul'dan Trabzon'a gelen Atatürk, doğruca kendi Köşküne gelmiş, iki gecesini bu Köşk'te geçirmişti. Bu son gelişlerinde: (Mal ve Mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime bağışlamakla ferahlık duyacağım. İnsanın serveti kendi manevi kişiliğinde olmalıdır. Ben büyük milletime daha çok şeyler vermek istiyorum. ) diyerek, bütün mal ve mülk varlığını hazineye bağışladığını noter huzurunda tescil ettirmişti. Atatürk 12 Haziran 1937 sabahı Trabzon'dan İstanbul'a döndü.
Atatürk'ün ölümünden sonra, Trabzon Belediyesi, Atatürk köşkünü Atatürk Müzesi olarak ziyarete açmağa karar verdi. Atatürk 'ün kullandığı eşyaları, fotoğraflarını sergiledi. Bugün Köşk'ün girişinde, Atatürk'ün Trabzon'a ilk gelişlerinde yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır. Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün yaptığı konuşmanın tam metni asılıdır. Sağdaki küçük salon, Atatürk'ün hayatına ve Trabzon'u ziyaretlerine ait fotoğraflarla donatılmıştır. Bitişiğindeki odada ise Atatürk'ün dinlendiği koltuk ve kanepeler bulunmaktadır. Bunlardan biri üzerindeki plakada şu cümle yazılıdır. (Atatürk, 11 Haziran 1937 tarihinde, şahıslarına ait emval-i gayrimenküllerini millete bıraktıklarına dair muameleyi burada imza buyurdular. ) Öteki oda, Atatürk'ün yemek salonu olarak döşelidir.
Köşk'ün üçüncü katında Atatürk'ün yatak odası, banyosu, yaver odaları, çalışma salonu vardır. Köşk bugün çiçekli geniş bahçesi ile Trabzon'un en güzel evlerinden biri olarak tanımakta, Belediyenin yönetiminde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açık bulundurulmaktadır.
HAVZA - ATATÜRK ODASI
Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıktıktan 6 gün sonra, 9. Ordu kıtaları Müfettişliği karargahı havza ilçesine nakletmiş, arkadaşlarıyla birlikte Havza'da Mesudiye otelinde 13 Haziran 1919 tarihine kadar kalmıştır.
Atatürk'ün iki gün kaldığı mesudiye oteli, cumhuriyet döneminde 1985 yılına kadar Belediye Dairesi olarak kullanılmıştır. Büyük değişikliklerle yenilenen binanın ikinci katı Atatürk odası olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır. Atatürk odasında, Atatürk'ün çalışma masası ve koltuğu, bir Atatürk büstü ve resmi, 2 halı, ilk cumhurbaşkanlığı forsu, yazı takımı ve bir saat sergilenmektedir. Odanın duvarındaki panoda, Atatürk'ün Havzalılara hitabesi yer almaktadır.
ADANA - ATATÜRK VE KÜLTÜR MÜZESİ
Adana - Atatürk ve Kültür Müzesi, Eski Suphi paşa konağında 1982 yılında düzenlenerek ziyarete açılmıştır.
Atatürk büyük zaferden sonra, Baş komutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Güney Anadolu'ya ilk gezisini 1923 yılı Mart ayının ortalarında yaptı. Yanında, bir buçuk ay önce İzmir'de evlendiği eşi latife hanım, bazı milletvekilleri ve Yaverleri de vardı. 13 Mart 1923 günü Ankara'dan kalkan özel tren Konya'da kısa bir duraklamadan sonra, 15 Mart 1923 günü Adana İstasyonuna girdi.
Adana, Adana olalı böyle bir Karaballığı bir arada görmemişti. Şehir bayrakla donatılmış, Atatürk'ün geçeceği caddeler taklar kurulmuş halılar serilmişti. İstasyondaki karşılama töreninden sonra, Atatürk doğruca hükümet konağına buradan da, kendisi için hazırlanan Suphi Paşa konağa gitti.
Atatürk evi eşi Latife hanım, Suphi Paşa konağında iki gece konuk oldular. Bu konak, Adana'da Seyhan nehri kıyısında, Eski Köprü ile yeni köprü arasındaydı. 1982 yılında Reji dairesi ve lojman olarak yaptırılmıştı. 1902 yılında Adanalı Suphi Paşa, Konağı satın alarak bazı odalar eklenmişti. Atatürk'ün Adana'ya geleceği öğrenilir öğrenilmez, Adana Belediye başkanı Ali Münif (yegane) onun kalabileceği en uygun yer olarak bu konağı seçmişti. Nitekim Atatürk 13 Ocak 1925 de Adana'ya tekrar geldiği zaman, yine bu eve misafir edilmişti. Artık, bundan sonra Suphi Paşa Konağı Atatürk evi olarak tanınıyordu.
Bugün Atatürk ve Kültür müzesi olarak düzenlenen Konağın, nehre bakan kemerli bir kapısından içeri girilir. Buradan selamlık adı verilen geniş bir salona geçilir. Alt katın üç odası, kiler ve mutfakları vardır. Salondaki bir merdivenle üst kata çıkılır. Üst katta büyük bir salon, odalar haremlik v.s. vardır. Atatürk, Konağın kuzeyindeki caddeye bakan yönünde ve köşede bulunan cumbalı odada yatmış, bitişiğindeki odayı da çalışma odası olarak kullanmıştır. Konağın bu yönde ikinci bir giriş kapısı bulunmaktadır.
Üzeri tuğla çatı ile örtülü Suphi Paşa Konağı (Atatürk evinin) güneyinde, havuzlu geniş bir bahçesi bulunmaktadır.
İZMİT MÜZESİ VE ATATÜRK EVİ
İzmit Müzesi ve Atatürk Evi, tarihi Av köşkünde, 1966 yılında törenle ziyarete açılmıştır.
Atatürk, Büyük Zaferden önce, Kocaeli Grubunu denetlemek üzere 16 Haziran 1922 günü Beypazarı, Nallıhan, Göynük yolu ile Geyve'ye gelmiş, geceyi Belediye Başkanı Rasim (Turhan) ın evinde geçirmişti. Ertesi günü, Geyve'lilerle görüştükten sonra, Adapazarı'na gelerek, Askerlik Şubesi Başkanı binbaşı Baha Bey'in evinde konuk olan annesi Zübeyde Hanımla buluşmuş, ana-oğul sarmaş dolaş olmuşlardı. Atatürk, o geceyi annesinin yanında geçirdikten sona ertesi 18 Haziran 1922 günü, Türk dostu Fransız yazarı Claude Farrere ile görüşmek üzere İzmit'e hareket etmiştir.
İzmit'te Atatürk-Claude Farrere görüşmesi, Milli Mücadele tarihimizde önemli bir olaydır. Atatürk, o gün İzmit'te coşkun gösterilerle karşılandıktan sonra, İzmit'tiler tarafından, halkın saray adını verdiği, meşhur Av Köşkü'nde misafir edilmiştir.
İzmit Av Köşkü, 1874 yılında Sultan Abdülaziz için yaptırılmış, iki katlı küçük bir saraydı. Abdülaziz'in çevrede avlandığı zaman dinlenmesi için yaptırılmıştı. Atatürk'ün İzmit'e geleceği duyulunca, İzmit'liler kendisine bu köşkü hazırlamışlardı. Atatürk, köşkün üst katında, merdivenin solundaki odada kalmıştı. Claude Farrere de, Hafız Rüstü Konağında misafir ediliyordu.
Atatürk, Büyük Zaferden sonra 16 Ocak 1923'te İzmit'e tekrar geldi. İstanbul gazetelerini bazı başyazarları Atatürk'le görüşmek isteğinde bulunmuşlardı. Bu istek üzerine Atatürk, İzmit'te bir basın toplantısı yapmayı kararlaştırdı. Doğruca, yine kendisi için hazırlanan Köşk'e geldi. Akşam yemeğinden sonra, Basın toplantısı yaptı. Toplantı gece yarısından sonra, ertesi günü 17 Ocak 1923 sabah üçe kadar sürmüştü. Toplantıdan sonra odasına çekildi. Öğleye kadar dinlendi. Öğleden sonar, heyetleri kabul etti. Ertesi gün Yarımca ve
Hereke'deki askeri birlikleri denetledi. 19 Ocak 1923 günü İzmit'ten ayrılarak Bilecik'e uğurlandı.
Atatürk, bu tarihten sonra, İzmit'e çok kereler geldi, fakat gecelemedi. İzmit'te birkaç saat veya daha az sürelerle kalıyor, İstanbul'a geçiyordu. İzmit'teki Av Köşkü de Atatürk'ün anılarıyla baş başa kaldı.
Atatürk'ün konuk olduğu İzmit Av Köşkü, Cumhuriyetle birlikte Valilik Konağı olarak kuşanılmağa başlamıştı. Köşk'te Valilik makamı ile birlikte bazı resmi daireler bulunuyordu. Köşk'ün mimari ve sanat değeri düşünülerek Müze yapılmasına karar verildi. Üst katta Atatürk'ün yatak odası düzenlendi. Alt kat, arkeolojik eserlere ayrıldı. Müze, 1966 yılında ziyarete açıldı.
MERSİN - ATATÜRK EVİ
Mersin-Atatürk Evi, Mersin'de Atatürk Caddesi üzerindedir.
Atatürk'ün Mersin'e ilk gelişinin tarihi 17 Mart 1923'tür. Atatürk'ün Büyük Zaferden sonra Güney Anadolu'ya yaptığı bu ilk gezide, yanında eşi latife hanım, milletvekillerinden Kılıç Ali, Damar (Arıkoğlu), Refik (Koraltan), Başyaver Salih (Bozok), yazar İsmail Habib ( Sevük) ve daha başkaları da vardı. Atatürk, öne Adana'ya gelmiş, burada birkaç gün kaldıktan sonra, Mersin'e hareket etmiştir. Karşılama töreni çok parlak olmuş, Atatürk o gün, millet Bahçesinde, Mersinli'lerle bir konuşma yapmıştır. Öğle yemeğini Belediye'de yedikten sonra, Tarsus'a gitmiş ve iki gün Tarsus'ta kalmıştır. Atatürk ikinci defa, 20 Ocak 1925'te yine Latife Hanım'la Mersin'e geldikleri zaman, Mersin ve Silifke'de bir hafta dinlenmişti. Mersin'deyken kendisine bir konak ayrılmış, bu konak Atatürk için özel olarak döşenmiştir. Atatürk o günlerde Mersin'deyken bu Konak'ta Silifke'deyken de Hacı Hulusi'nin, Tabucundayken de Sadık (Taşucu)nun evlerinde misafir edilmişti. Atatürk, bu gelişinde Silifke'nin Tekirdağ köyündeki Tekir Çiftliğini de kurmuştur.
Atatürk, bundan sonra 6 defa Mersin'e gelmişse de, çoğu zaman geldiği gün geceyi geçirmeden Mersin'den ayrılmıştır. Daha çok Tekir köyünde kurduğu Gazi Çiftliğinde kalmıştır.
Mersin'e son gelişi olan 20 Mayıs 1938'de, askeri birliklerin geçit törenini izledikten sonra, vali Konağı'nda misafir edilmiş, 23 Mayıs 1938 gününe kadar Mersin'de dinlenmiş, çevrede gezintiler yapmıştır.
Mersin'de Atatürk'ün, 20 Ocak 1925'te eşi Latife Hanım'la birlikte bir süre kaldığı Konak, Atatürk'ün ölümünden sonra okul (kolej) olarak kullanılmağa başlamıştır. Bugün Mersin'de Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Konak; iki katlı olarak 1897 yılında Mersin ileri gelenlerinden Tahinci ailesi tarafından yaptırılmıştır. Cumhuriyet döneminde Hazineye geçmiş ve devletin malı olmuştur. Konağın cephe yönündeki üst katta bulunan balkonlu oda ve öteki odalar Atatürk'e ayrılmış Atatürk'ün yatak ve çalışma odaları burada düzenlenmiştir.
Atatürk Evi olarak tanınan konak Atatürk'ün doğumunun 100. Yıldönümünü kutlama çalışmaları sırasında Kültür Bakanlığınca kamulaştırılmış ve onarımına başlanmıştır. Onarımdan sonra Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi olarak yeniden düzenlenecektir.
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules