Burada iki seye dikkat cekmek isterim. Bu borcun bir kismi Unal Aysal uzerinden satin alinan hisseler ve bu hisselerin dagittiklai temettuler ile o borc kendi kendizni uzun donemde kapatacak.Originally Posted by gokhanarslan1991
Ikinci konu da bu borcun bir kisminin futbolcularin kontratlari olmasi. Yani bir futbolcu ile yilda $1M 4 yillik kontrat yaparsan, bu horc hanene $4M olarak gecer. Eski yonetim ile su anki yonetimin Galatasaray'in borcu konusunda anlasmazligi tamamen bu ikinci konudadir. Eski yonetim bu parayi borclarin arasina eklememistir. Yani hic bir futbol kulubu futbolcularinin parasini kontrat imzalandigi zaman pesin odemedigi takdirde borcsuz olmaz.
Canaydin doneminde Galatasaray'in gelirleri dusmustur. Banka borclari kontrole alinmistir ancak gelirler dustugu icin nakit akisi sorunu vardir. Bunun nedenlerinen biri de Galatasaray kulubunun yillik gelirinin bir kismi Galatasaray A.S. tarafindan toplanip temettu olarak periodik bir sekilde kulube aktarilmasidir. Ayrica Galataaray'in yuksek bir miktarda olan alacaklarinin zamanli bir sekilde kasaya girmemesi, nakit akis sorununun ortaya cikmasina neden olur. Yani kulubu daha iyi yonetmek ve dusen gelirlerin tekrar yukariya cikmasini saglamak Galatasaray'in nakit akis sorunlarini cozecektir.
Buyuk bir proje ile Riva gibi gayrimenkulleri degerlendirerek (ille de satmaya ihtiyac yoktur) de gelecekte odenecek futbolcu maas ve hisse senedi alim borclari disindaki borclar odenir. Ozellikle boyle bir proje borc olunan bankalarin ortakligi ile yapilirsa bu borclarin finansman yukumluluklerinin hasilat ve sponsorluk gibi gelirlerden odenme ihtiyacini kaldirir. Bu da kisa surede Galatasaray'in nakit akis sorununu ortadan kaldiracaktir.
Simdi bir de Gerets ve ikinci yari performans dusuklugune degineyim. Olamaz demiyorum ama ilk olarak Wolfsburg ve Galatasaray arasindaki farklara bakalim. Wolfsburg sezonun ilk yarisinda basarili bir performans gostermeden once, bir onceki sezon kumeden dusme potasinda idi. Basarili bir performans gosterdikten sonra, Wolfsburg gibi kucuk takimlarin futbolculari ustlerinde olan ve gittikce artan baskiya dayanmak icin zihinsel olarak yeterince guclu degillerse ard arda alinan bir iki kotu sonuc takimin tamamen dagilmasina neden olur (Ornegin 90'larda Kocaeli'nin ilk yariyi lider bitirip sampiyonlugu alamamasi gibi, FM oyuncularinin karsi karsiya kaldigi kucuk takimlarla sezon sonunda gorulen performans dusklugu gibi). Galatasaray'in daha tecrubeli kadrosu ile boyle bir riskin oldugunu dusunmuyorum.Originally Posted by ABOOO
Ayrica, 2004-2005 sezonun ikinci yarisi baslamadan hemen once, Wolfsburg eski Alman milli oyuncu Thomas Strunz'u Menajer olarak son 4 aydir basinda Menajer olmadan calisan Gerets'in basina getirdi. Takimdaki performans dusuklugu de bundan sonra basladi. Sezonun sonunda da Wolfsburg yoneticilerinin beklentilerini basarip, Inter Toto kupasina katilma hakki kazansa da Gerets istifa etmis ardindan da Galatasaray'a gelmistir. Arkasinda biraktigi Wolfsburg takimi da su anda lige 18 macta 18 puan toplamis ve 14. siradadir. Yani Gerets alt siralarda dolasan bir takimi yukariya cikartmayi becermistir. Bu arada Thomas Strunz Aralik 2005'de Wolfsburg'un 2005-2006 sezonundaki kotu performansi nedeniyle takimdan uzaklastirilmistir.
Kaiserslautern'de 2003-2004 sezonuna finansal nedenlerle -3 (eksi uc) puan ile baslayan Gerets bir cok sakatlik sorunu ile bogusmus, ardindan da sezon ortasinda isinden alinmistir. Bundan onceki sezon Kaiserslautern'i ligden dusmeden kurtaran Gerets, takimina ayrica Alman kupasi finali oynatmistir.
Bundan da once PSV ile 3 sezonda iki kere sampiyon olup, iki kere de UEFA kupasinda ceyrek final oynamasi yukaridaki tezi biraz daha curuten bir gercektir. Ayrica her takim zaman zaman dususe gecer. Bu gelecek 365 gunde Londra'da en az bir gun yagmur yagacakir gibi bir tezdir.