Jo'ya bir türlü isin cikarmatadim, Bianchi pivot santrafor olarak Jo'dan daha iyi.
Sen iste olur. NewcastleTime olsun bakalim
Tesekkür ederim.
Bianchi maalesef yedek olarak basliyacak.
Tesekkür ederim.
yorumun icin tesekkür ederim.
NewcastleTime
Sunucumuz Sir Bobby Robson'u buraya davet ediyorum.
SBR: evet sayin seyirciler. NewcastleTime adli futbol proglamiyla karsinizdayim. Bügün konuklarimiz Sayin Yusuf Tekgül, Ucmayi seven Obafemi Martins, Siyahlarin Siyahi Eddie Johnson, James Bondun veliahti James Milner ve Kizlarin favorisi Shay Given.
Ilk olarak Yusuf Tekgül cagriyorum, gel bakalim Yusuuuf.
Y.T: Sagol Bobis. Beni siz yarattisiniz...
S.B.R: hoos suz lan fazla konustun... Martins oglum gel bakaliim.
Martins birden ucarak geliyor... aynen böyle
O.M: Afedersin Bobby amca tam ucmak üzereydim, ama ucamadim.
S.B.R: heee anladiim, bosveeer. Eddie geel bakalim.
Eddie Johnson'u tam gelirken isiklar kapaniyor.
Y.T: Eddie nerdesiin?? seni göremiyorum.
S.B.R: Martins'de kayboldu.
Y.T: Eddie ve Martins gülumseyin bakalim.
S.B.R: Allahim bu da ne iki tane beyaz isik görüyorum.
E.J: Korkmayin. o öbur isik benim dislerimden geliyor
Isiklar birden aciliyor...
Y.T. oh bee sonunda isikler geri geldi.
S.B.R: Amaan bosveer. Milner ve Given gelin bakalim buraya.
Milner iceri'ye yürüyor ve kendi yerine oturuyor.
J.M: Hocam Given abi bu resmi yolldadi.
J.M: altinda birde not var: Hocam, kusura bakma iki tane girlfriend buldum, böyle sey bidaa olmaz.
Y.T: Sen Bunlara'mi kiz diyorsun? puahahahahahahaha..
S.B.R: Hoooos. Suz lan Yusuf. Given'in telefon numarasi ne.. arayimda soldakini bana ayarlasin..
Programi birden Ziya Gülsen ve Ahmet Cakar basiyor.
Ziya Gülşen: Ahmet sen yaratıksın. Provoke böceği seni, daha ne dicen adamın şahsiyetine.
Ahmet Cakar: Bak Ziya abi, bundan sonra sana Ziya abi demiyeceğim. Sana Gülşen abi, Fahriye abla ya da Sayın Gülşen diye hitap edeceğim.
Gülşen Ziya: Cakar ben seninle TV'ye çıkmam bir daha. Ümraniye sapığı gibisin, gözün dönmüş senin.
Ahmet Cakar: Ziya senin dilini keserim.
Ahmet Cakar: Lan bana bak sayın Gülşen, lan bana bak diyebilir miyim size?
Ziya Gülşen: Sana kafayı kodum mu oturturum Cakar.
Ahmet Cakar: Her hafta vericem ulan ağzınızın payını yürüyen antikalar. Oğlum Gülşen, sen var ya bittin. Seni çamaşır makinesi yapıcam lan.
S.B.R: Ulaaan Ahmeeet. Hadi bye biz kaciyoruz...
Bu progmam böylece bitiyor.
Iyi olmusmu