Luce zamaninda Serdar 16-17 yasindaydi. Hatta 16 yasinda Kocaeli'ye karsi kupa macinda oynamisti. Kendisinin o zamanki tarzi kesinlikle simdiki gibi degildi, fiziken cok ama cok zayifti. Besiktas'ta oynayacak potansiyeli vardi ama kapasitesi yoktu. Birkac yil tecrubelenerek bu hale geldi. O adam lak diye Besiktas'ta oynasaydi 2003'ten, kaybolup giderdi.
Neyse..
Zurich maci hayatimin en mutlu gecelerinden biriydi. Takim cidden muhtesemdi ya. Su 4-4-1-1, 4-2-3-1 kirmasi sistemleri cok seviyorum. Eger her disli islerse, en cok goze hos gelen oyun bu sistemden cikiyor genelde.
- Serdar Ozkan.. Cidden harika yahu. Dakika 88, o hala adam kovaliyor. Inanilmaz rahat adam geciyor. Adrese teslim ortalari var. Cok tempolu oynuyor, takimi ateslendiren, ileri tasiyan bir yapisi var. Ve istikrarsiz degil. Hep belli bir seviyede. Her 2 ayagini da kullanabiliyor. Ve daha 20 yasinda. Umarim basina bir sanssizlik gelmez de kendini daha da gelistirir, Avrupa'ya gider. Ben ilk kez mac sirasinda bir adam icin tribunde insanlarin "Masallah lan" dediklerini duydum bugun. Sahanin en iyisiydi. Muhtesem bir asist yapti. 1-2 pozisyonda son paslari isabetli atamadi ama o da olacak.
- Tello da muhtesemdi. Fenerbahce maciyla olusturdugu onyargilarin hepsini sildi. Ibo sanirim 2. kez [3?] Tello ile oynadigindan ve mac eksiginden biraz afalladi bugun ilk 20-30 dakika boyunca, Tello'ya ayak uyduramadi ama macin kalan bolumunde muhtesem bir ortaklik sergilediler. Surekli yer degistirdiler, ki bence Tello bek olarak daha basarili. Cok pis bindiriyor. Ama acik oynayinca da tabii daha cok o guzel sert ortalarindan yapma sansi var. Bir de sut imkani bulabilir. Her neyse. Bugun muhtesemdi ama. Sol kanadi inanilmaz kullandi. Copa America'nin yararini goruyoruz kendisinde ; kondisyon bakimindan eksigi yok.
- Diger goze carpan oyuncular ; Cisse, Hakan, ilk 30 dakika disinda Ibo ve Kurtulus'tu. Cisse en iyi maclarindan birini oynadi. Birkac pozisyonda hatalar yapti ama yanindaki Rico'nun ona pek destek olmayisindan dolayi tum defansif yuk uzerindeydi ve boyle hatalar da dogal. Hakan 2 kritik kurtaris yapti. Hele 1.sinde Cisse ve Tello'nun ard arda gelen aptalliklarini ve dogurdugu pozisyonu cok guzel bir bicimde bertaraf etti. Mac 0-0'di ve o pozisyon gol olsa sonumuz olabilirdi. Ibo ilk 30 dakika sac bas yoldurttu ama sonradan acildi. Defansif anlamda kusursuzdu. 60 dakika boyunca sol kanatta Tello ile cok iyi isler yaptilar. Kurtulus'a aslinda pek iyi dusmedi ama onundeki Ozkan'a ayak uydurdu diyebiliriz.
- Rico cok kotuydu. Inanilmaz top kayiplari yapti. Ofansif anlamda da pek is yapmadi. Bence Rico onunde ve arkasinda bir adamla oynamali. Zira ne onlibero, ne tam bir forvet arkasi. Bugun onlibero gibiydi, kotuydu. Defansa kadar sokuldu hep top almak icin. Bobo da iyi degildi pek. Ofsayt pozisyonlarinda acemilikler yapti. Isteksizdi sanki. Zan ve Toraman iyi sayilirdi ama bazi pozisyonlarda anlamadigim sekilde amatorlukler yaptilar. Ozelikle topu oyuna sokuslarda. Delgado ise cok top kaybi yapti, ama 3 kafa pozisyonuna girdi 2sini atti. Oyle ahim sahim da oynamadi ama hadi bakalim. Umarim su 2 macta 3 gol atti diye kahraman ilan edilmez.
- Takimda genel olarak bir ilerleme var. Bu Tigana - Ertugrul farki degil, nitekim kantara koysak Ertugrul Tigana'nin 1/10'u degil henuz. Fark, kadronun bariz bir sekilde guclendirilmis olmasi [hala rakiplerimizin seviyesinde degiliz, o ayri], ve mevcut oyuncularin gecen sene sampiyonluk yarisina girip o stresi yasayarak, sezon boyunca kritik maclara cikarak tecrubelenmis, pismis olmalari. Dolayisiyla korkakligi uzerlerinden atmis olmalari. Gecen seneki capsiz, guvensiz takim yerine, kendine guvenen, rakibi isiran, her topa 2 kisi giden, dinamik bir takim var. Bunda takima bu sene eklenen oyuncularin katkisi yadsinamaz. Gecen senenin kalitesizligini sampiyonlukta 31. haftaya kadar yaristigimiz rakibin 2 yedegini banko oyuncu olarak almamiz aciklayabilir mesela.
- CL'de hedefimiz UEFA'ya kalmak olmali. Klasik Besiktas kura cenabetligi, 3. ve 2. torbanin bu sene cok guclu olmasi [surpriz bir sekilde on elemede giden bir Ajax var guclu] gibi sebepler umutlanmami engelliyor. Ama UEFA'ya kalirsak bile buyuk is, zira son 32'ye kalacagiz, bu da 3 senedir yapamadigimiz birsey.
- Kanatlar muhtesem isliyor. Alisik degilim ben boyle birseye Besiktas'ta. Bekler bindiriyor, aciklar muz ortalar aciyor, ciddi ciddi kanatlardan oynuyor bu takim. Ozelikle Serdar Ozkan'a tekrar sevgilerimi sunuyorum.
- Hakem istikrarsizdi. Iki tarafa da haksiz kararlar verdi. Tandogan'in pozisyonu penalti gibi geldi, hani mudahele vardi ama Tandogan da atti sanki biraz. Ama cok antipatik bir herifti. Sari sari ne oyle.
- Tribunler harikaydi. Zaman zaman kopmalar yasandi ama genel olarak iyiydik. "Musalla tasi" ve "Sampiyon Besiktasim ne istersen iste benden.." dun ayri bir coskuyla soylendi. Ozelikle 2. yarinin baslarinda yasanan suskunluga anlam veremedim. Resmen koskoca kapalida 100-200 kisi bagirdik. Millet mac izledi bi 5-6 dakika. Bir de sey.. Alt ile birlikte soylemek yerine sirayla soyleyince millet birbirini daha cok gaza getiriyor. Biz 2 bagirsak alt 3 bagiriyor, donusunde citayi yukseltiyoruz 4 bagiriyoruz. Boyle boyle gaza geliyor herkes. Bence tezahuratlarda oyle alt-ust sirayla soylenen "Kartal gol gol" "Besiktasim benim" "Musalla tasi" turunden carpici tezahuratlara daha cok agirlik verilmeli.
- Kayseri macini da alirsak takim raya iyice oturur. Hayirlisi hadi...