
Originally Posted by
alparslank
bence fikir ayrılıklarının temel sebebi şu: oyuncuları iki türlü değerlendirme şansımız var... birincisi; takım içerisinde, takımla beraber. sahaya çıkan kadroda bizim gözlemlediğimiz adam, o takımda, o düzende ve o rakibe göre nasıl oynuyor? ikincisi; adam başlı başına düşünüldüğünde nasıl bir potansiyeli var, antrenmanlarda nasıl, saha içerisinde insiyatif aldığında tercihleri neler?..
ben (fırsat buldukça) antrenmanları da izleyen biri olarak, zannedersem ikinci gözlem türünün etkilerini daha çok yansıtıyor olabilirim... fakat, yapay zekanın eline teslim edilecek veriler ilk türü temel alır derseniz, perpetua arkadaşımın yaklaşımı daha doğru olur...
uğur yıldırım top sürmeye elinden geldiğince teşebbüs eden biri, antep basınında adı çalımcı... fakat bu maçlarda görünmüyor olabilir; yanında, arkasında, önünde oynayan adama veya o adam uğura ayak uyduramıyor olabilir...
de Nigris'de de aynı durum sözkonusu... ben bu adamın tek forvet oynandığında etkisiz olduğunu söylemiştim. nitekim geçen sezon ya tek forvet oynadı, ya da sonradan oyuna alınıp "kurtarıcı" rolü biçildi, Diawara'nın, Veysel'in yedeği gibi görüldü... fakat yanında Uğur Yıldırım veya Erdal Kılıçaslan gibi çalışkan, ısrarcı, enerjik adamlar olduğunda da bitiriciliği iyi iş yaptı ve "görünen" adam oldu...
Oftaş maçını seyrettiniz mi bilmem, maç boyu fazla etkili değildi... ama son 10 dakka, arı gibi çalışan, koşan bir Erdal oyuna girdi ve de Nigris golü attı, asisti de Erdal yaptı!...
bana sorarsanız, oyuncunun başlı başına nasıl bir futbolcu olduğu daha mantıklıdır... çünkü oyuna girdiğinde, yapay zekanın onu hangi takımlara göndereceği belli değil, sonuçta takımları değil, bizzat oyuncuları yapıyoruz, ortaya takımlar çıkıyor...
yine de, burda tartışılıp kabul gören görüşe saygı duyar, değerleri onun üzerinden belirler ve yine tartışırız...