Mauricio Emre tarzı oyunu 2 yönlü oynayabilen bir ön liberoymuş. Lambuja tavsiye ettiğine göre kötü değildir.
Mauricio Emre tarzı oyunu 2 yönlü oynayabilen bir ön liberoymuş. Lambuja tavsiye ettiğine göre kötü değildir.
Fabian Ernst gibi bir adam bulmak çok mu zordu acaba, merak ediyorum! Ernst seviyesinde veya daha üstünde bir futbolcu bile bulamıyorsak, bence büyük hedeflerden söz edilmemeli. Revizyonun da olduğu yok ortada, as takımdan bir futbolcu bile gönderilmedi. Geçen sezon en çok katkı yapan as oyuncu gönderilirken, yatanlar olduğu gibi takımda duruyor, transfer olarak da eksik bölgelere ilaç isimler alınamadı. Gene hüsran.
Daum eğer çok zor durumda kalırsa takım içinde stoper bulabilirdi. Eski mevkisi stoper olan Deniz sırıtmazdı, takım içinden halledilmeye çalışılırdı. Koskoca Fenerbahçe kanatlardan akın akın gelmek için Uğur'un gününde olmasını beklememeli. Daum'un elinde sihirli değnek yok, onun da yapabilecekleri bir yere kadar. Yani Daum Uğur'u çok kaliteli bir oyuncu haline dönüştüremez. Yararlanabileceği şekilde yararlanmaya çalışır ama motoru olmayan araca istediğin kadar modifiye yap, işe yaramaz.
Lyon, Porto, PSV gibi kulüpler sistemlerini yerleştirerek bu tip transferler yapıyorlar. Yani adam elinden Lucho'yu çıkarıyorsa arkasında Meireless, Guarin gibi oyuncular olduğundan çıkarıyor. Hatta Lyon baktı bu sene işler iyi gitmiyor, bakın takır takır parayı sayıp kaliteli oyuncuları kadrolarına katıyorlar. Neden ? Çünkü; bu sene şampiyon olamadılar, adamlar düşündü demek ki ortada sorun var dediler. Ellerinden çıkardıları oyuncunun yerini yine kaliteli adamla doldurdular. Lyon Benzema'nın yerine gidip 20 yaşında mevkisini bile kimsenin bilmediği bir adamı getirip koysaydı tamam derdim sistemimiz Lyon'la aynı.
Israrla söylüyorum şu an oyuncunun kalitesinden ziyade transfer sistemimizi eleştiriyorum. Rezil bir sezonun ardından yapılacak yabancı transferi böyle olmamalı.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
http://lambuja.blogspot.com/2009/07/...er-totosu.html
Burdada ismi geçiyor ek olarak.
Kocaman'ın ilgilendiği futbolcular arasında Fluminenseli Jose Mauricio'nun ön plana çıktığı öğrenildi. Fenerbahçe'nin eski hocası Parreira'nın önerisiyle hareket eden Aykut Kocaman'ın, genç futbolcu Mauricio ile temasa geçtiği ve kulübüyle de görüşmelere başladığı öğrenildi.
Ayrıca bu transferi bu hafta sonuna kadar bitirmeyi planlayan Fenerbahçe'de, Sao Paulo'dan Hernandez ve Corinthians'dan Cristian Mark Junio'nun da yakın takibe alındığı ifade edildi.
____________
Demek ki öyle çaresiz durumdayız ki başkalarının önerileriyle futbolcu alıyoruz. Yönetim hatalarından ders çıkarmamış. Xabi, Senna derken Josico; şimdi de Poulsen, Emana derken kim geliyor! Figer'in, Alex'in önerileriyle futbolcu aldık, neler olduğunu gördük. Yine hata!
3 sezon sadece ligi düşüneceğimiz için büyük futbolcu beklemek hataydı bana göre..
Fenerbahçe'de belki bu sistemi oturtmak istiyor ve bu sisteme girerkende alınan ilk oyuncu olur. Fenerbahçe'nin hala bir yabancı hakkı var ve ben tecrübeli bir ortasaha bekliyorum. Bu oyuncuy çok yetenkli çıkarsa o zaman ne olacak? Bir oyuncuyu izlemeden onun hakkında genel yargıya varmak yanlış olur.
Bu sistem için yanlış zamanın seçildiğini düşünüyorum. Örneğin; bu sene alırsın kaliteli oyuncuları - Kaliteli demek yıldız demek değildir, takıma katkı yapabilecek onlarca kaliteli oyuncu bulunabilir. - bir başarı sağlarsın, önümüzdeki sene de bu tip transfer yaparak ya tutarsa mantığıyla ara ara denersin. Bakarsın uyum sağlayabiliyor, kumaş kaliteli ısrar edersin üzerinde durursun.
Benim anlatmak istediğim zaten o -se, -sa'nın olmaması gerektiği. Şöyle Avrupa'dan isminin cisminin fazla bilinmesine de gerek yok, oynadığı takıma katkı yapmış, fiziği sağlam, Avrupa futboluna yatkın bir adam getirirsin başarılı olma ihtimalini arttırırsın.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
Fazla da önyargıya kapılmamalı aslında.En azından şu konuda hepimiz hemfikiriz ki bu takımda Josico,Maldonado gibi isimler ilk 11 oynadıktan sonra bu oyuncu kötü haliyle bile iyidir geçen seneki ortasahamızdan.
Josico da geldiğinde Maldonado'dan iyidir herhalde diyorduk, şimdi de Mauricio gelince Josico ve Maldonado'dan iyidir herhalde diyoruz. Bize garanti transfer lazım, zar değil!
İtalya liginde orta sıralardaki takımların istikrarlı şekilde oynayan ön liberolarına bak, Almanya ligine aynı şekilde, mutlaka birisi bulunurdu ama gidip alınması gereken en son adresten SAVAŞÇI ORTA SAHA İÇİN oyuncu alınıyor. Kaç Brezilyalı savaşçı orta saha var ki dünyada, ya Real'de ya Barça'da ya Milan'da zaten savaşçıları.
Kamerun, Mali, Fildişi gibi ülkelerin katkı sağlayacak, formasını sonuna kadar ıslatacak, rakibi yıldıracak ön liberolarından bir tanesi alınabilirdi. O kadar da maddi imkanımız vardır herhalde!
Ortasahanın bir bölgesine genç oyuncu alırsın ( defansif ortasaha hariç ) yeteneklidir , umut vaadediyordur.Alırsın oynatırsın ileride kazanç kazanırsın buna kesinlikle birşey diyemem , yönetimin bunu yapması gerekiyor tıpkı Porto modeli gibi.Ama defansif ortasahan yok senin , bana kalırsa takımın en önemli mevkisi buraya genç oyuncu getirmenin bir mantığı yok , genç oyuncu gelebilir ama brezilyalı olmamalıydı en azından bu.Brezilya ligi tekniğe dayanıyor , mücadeleden çok teknik , hızlı oyun oynanılıyor.Ama Avrupa'da bu böyle değil , mücadele , hırs , teknik herşey var bunun için defansif orta saha rakibi ısıran bir orta saha olmalıydı.Gençte olsa bu isim Brezilya'dan olmamalıydı ama artık yapacak birşey yok bekleyip göreceğiz.
Ortada geçen senelerde olmayan faktörler var, Daum - Aykut Kocaman gibi. Bu oyuncu öneri ile alındıysa bile oturup izlenmiştir herhalde.
(/s)
Eklemeyi unuttuğum birşeyi ekleyeyim; Olaya iyi yönünden bakıp ya bu adam çok iyi çıkıp da başarılı olursa diyoruz. Peki ya balon çıkarsa ortasahada Selçuk'la devam edersek; nerde kaldı bizim öpen takım, savaşçı takım, kaliteli takım ?
Fenerbahçe Cumhuriyeti
Futbolda hiçbirşey garanti değildir, Güiza'yı aldık ve ilk sezonunda bizde ne yaptığını gördük. Anelka'yı aldık yaptığı bir iki çalım ve bir kaç golü dışında birşey izleyemedik. Alacağımız her oyuncu için -se, -sa'lar geçerli olacaktır. O çok beğendiğimiz, kesin katkı sağlayacağımız dediğimiz oyuncu takıma ısınamaz, şehri sevmesse işte o zaman gene kaybeden biz olacağız.
Zaten hiçbir şeyin garanti olmadığını bildiğimden ihtimalli bir cümle kullandım. Avrupa'dan gelecek Ernst gibi bir adamın başarılı olma ihtimali Brezilya'dan gelecek Avrupa futboluyla hiç tanışmamış bir adamın başarılı olma ihtimalinden fazla değil midir ? Risk ne kadar azaltılırsa o kadar karda olurduk. En azından olası başarısızlıkta çıkarsın taraftarının karşısına, ben daha ne yapayım kaliteli adamı getirdim tutturamadı dersin. Bu Brezilyalı arkadaş başarısız olursa çıkıp ne diyebilirsin başkan olarak ? Ör; Efendim biz loto oynadık, tutmadı, üzgünüz.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
İyi de Batuhan, Güiza'nın, Anelka'nın başarılı olma oranları %60 ise, bu oyuncunun daha az. Yani sen başarılı olma oranı en yüksek olan oyuncuyu alacaksın, böyle başarılı olma oranı düşük oyuncu alırsan, riskli transfer yaparsan hayal kırıklığı yaşayabilirsin.
Şimdi Poulsen alınır, başarısız olur, o zaman yönetime tek kelime edemem. Neden? Çok iyi bir ön libero almıştır, kendisini kanıtlamış, savaşçı, takıma katkı verecek; ama oyuncu başarılı olamamıştır. Bir de gidip Maldonado, Josico gibi sıradan ön liberolar alınmıştır, başarısız olmuştur; yönetimi suçlarım, çünkü görünen köy kılavuz istemez. Güiza konusunda da dikkat edersen yönetime laf söyleyen yok, gidip İspanya gol kralını aldılar sonuçta. Aradaki fark bu. Yönetim üzerine düşeni yapsın, başarılı olup olmayacağının sorumlusu onlar olmazlar.
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Appiah mükemmeldi keşke o geri gelseydi..
Maurcio Jos da Silveira Jnior yani kısa adıyla Mauricio; sahip olduğu teknik‚ oyun zekası‚ kararlılık ve güç sayesinde Brezilya futbolunun ve Fluminense´nin halihazırda en potansiyelli ortasaha cevherlerinden biri. 20 yaşında‚ 1.81 boyunda ve 2007´den bu yana Fluminense forması ile çıktığı 76 maçta 4 golü var.
Futbol kariyerine klasik bir 10 numara olarak Moreira Esporte kulübünde başladı. Daha sonra Sao Paulo merkezli Corinthians´ın altyapısında kendine yer buldu ve futboluna dair 7 senelik temel eğitimini Corinthians´ta aldı. 7 senenin sonunda açıklamadığı ama kulüple yaşadığı hususi problemleri gerekçe göstererek 2006´nın Mart ayında Rio da Janeiro´nun Fluminense kulübüne transfer oldu. Corinthians ile Fluminense kulübü arasında yaşanan problemden ötürü evrakları hazır olmadığı için ancak 7 ay sonra‚ Ekim ayında profesyonel olabildi. Futbolculuğunda Fluminense forması giyen ve 1994 Dünya Kupası´ndan da hatırlayacağınız Branco o zamanlar Brezilya Futbol Federasyonu´nda teknik koordinatörlük görevindeydi. Oyuncunun yeteneğine güvenerek‚ iki kulüp arasındaki sorunun çözülmesi ve Mauricio´nun lisansını alabilmesi için şahsigayret sarfetmştir.
Mauricio profesyonel olmasına rağmen hemen Fluminense as takımıyla çalışmadı. A takımın çalıştığı Laranjeiras tesisleri yerine‚ önce Xerem tesislerinde altyapı oyuncularıyla çalıştı bir süre. Yeteneği ama en önemlisi çalışkanlığı sayesinde‚ zamanın teknik direktörü Renato Gaucho tarafından farkedildi ve Laranjeiras´a davet edildi. Hala Xerem yakınlarında kaldığı için antrenmanlar için toplu taşıma araçlarında her gün 6 saatini geçiriyordu. O dönem çareyi de A takımda oynayan Ricardo Berna´nın evinde kalmakta buldu.
Mauricio´nun formaya alışma süreci epey sancılıydı. Yuhalanmaya varacak performanslar sergiledi ve kariyerindeki ilk pırıltıyı göstermesi neredeyse 1 sene aldı. Cicero´nun yokluğunda‚ 2007 yılı ortalarında Brezilya Ligi´nde oynanan Botafogo ve Parana maçlarında‚ henüz 18 yaşındayken ilk akılda kalacak performansını sergiledi. Bu dahi düzenli şans almasına yetmedi‚ ancak Arouca veya Fabinho sakatlandığı zaman şans bulabiliyordu as kadroda. Ve kariyerindeki ilk golünü de bu fırsatlardan birini değerlendirerek‚ 2008 Eyalet Şampiyonası´nda da ezeli rakip Flamengo karşısında Maracana´da attı.
Mauricio´nun Fluminense´de‚ en azından taraftarın gözünde‚ kendini kabul ettirmesinde bu golün büyük payı vardır. Ama en önemli pay kuşkusuz çalışkanlığıyla bizzat kendisinin ve bunu takdir eden Renato Gaucho´nun. Eyalet Şampiyonası´ndan sonra başlayan Brezilya Ligi´nde Arouca´nın mücadele ve azim olarak yetersiz kaldığını bizzat deklare eden Renato Gaucho artık her fırsatta Arouca yerine Mauricio´yu tercih ediyordu kadrosunda. Sezon sonuna gelindiğinde Mauricio banko olmuş‚ Arouca ise Sao Paulo´nun yolunu tutmuştu. Mauricio sadece Arouca´nın değil; hücumdaki yetenekleri ve bu pozisyonun esas adamı olan Tarta´ya nazaran sahip olduğu fizik avantaj sayesinde‚ Hamburg´a transfer olan Thiago Neves´in de görevini üstlendi zaman zaman. Gösterdiği bu çıkışa rağmen Nelson Rodrigues´in Brezilya 20 Yaş Altı Milli Takımı´na çağırılmaması basın ve Fluminense kulübü tarafından sıkça eleştiri konusu oluyordu.
2009 yılına gelindiğinde kulüp teknik direktör değiştirip Carlos Alberto Parreira ile çalışmaya başlasa da‚ Mauricio´nun yerini korumayı başardı. Sezonun açılış maçında Hernanes ve Arouca´dan oluşan Sao Paulo ortasahasına Fabinho ile birlikte büyük üstünlük kurdu‚ bir de soluyla 25 metreden muazzam gol attı. Velakin Parreira´nın istifası sonrası karışan kulüpte‚ kendisinin de aldığı kart cezası ve yaşadığı ufak sakatlık sebebiyle devamını getiremedi.
Mauricio´nun kariyer özeti böyle. Merak edilen ise ne tür bir oyuncu olduğu.
Mauricio´nun oynadığı pozisyon ortasahanın ortası. Brezilya´da kulüpler genellikle 4-4-2 türevi olan 4-1-2-1-2 ya da 4-2-2-2 ya da dizilişiyle oynarlar. Mauricio transfer döneminde ismi Fenerbahçe ile geçen Poulsen ya da mevcut kadroda bulunan Selçuk gibi‚ ağırlıkla defansif görevleri üstlenen‚ savunmasının önündeki ilk oyuncu olarak rakip kaleye sırtı dönük şekilde ilk topu alan‚ rakibi karşılayan oyuncu rolünde olmadı hiçbir zaman. Aurelio‚ Appiah‚ Emre gibi rakibe ileride pres yapan ve hücumlara aktif olarak katılan ortasaha‚ iç oyuncusu rolünü üstlendi takımında.
Türkiye muadilleriyle karşılaştırıldığında teknik becerisi iyi‚ oyun görüşü ve pas yüzdesi yüksek‚ tempolu ve iştahlı bir oyuncu. Devamlılık ve dayanıklık açısından belirgin bir sıkıntısı da yok ve Allah vergisi‚ bek dahi oynayacak fiziğe ve çabukluğa sahip.
Koşmayı‚ mücadele etmeyi‚ pres yapmayı‚ sahada her zaman herşeyini vermeye çalışması sayesinde Türkiye´nin gitgide daha da fiziksel bir halan ligine ve Avrupa futboluna uyumu daha hızlı olacaktır . Nobre nasıl klasik Brezilya forveti değilse‚ Mauricio da klasik Brezilya ortasaha oyuncusu değildir. Defansif yetkinliği henüz Avrupa için ham‚ bu arzusundan ötürü zamanlama hatası yapıp‚ defansif müdahalelerinde acemice kart görebiliyor. En büyük sorunlarından biri bazen frenleyemediği bu savrukluğu.
Hepsi bir yana kalburüstü‚ komple bir oyuncu olmak için gereken ve bizim oyuncularımızda eksik olan mental olgunluğa sahip Mauricio. Avrupa futbolunda fiziksel temasın çok önemli olduğunu‚ Avrupa´da varolabilmesi için ayakta kalması‚ güçlü olması ve defansif yeteneklerini geliştirmesi gerektiğinin farkında. Bu hedefi olması bir yana bunu söylemekten de çekinmiyor. İyi bir profesyonelde olması gereken sağlam sinirlere de sahip. Yeni yeni forma giydiği 2007 senesinde Atletico Mineiro maçının ardından bütün stad hep bir ağızdan kendisini yuhalamasına rağmen‚ sonraki Nautico ve Figueirense maçlarında parlak performanslar sergileyebiliyor. "Alkışları tercih ederim ama futbolda hatalar var. Bunun beni bitirmesine izin vermem" diyecek kadar olgun‚ kararlı ve hırslı bir karaktere sahip. Nereden nereye geldiğinin fazlasıyla bilincinde.
Mauricio her yönüyle çok umutlandıran bir profil. Fakat yine de uluslararası platformda kendini ispatlamamış ve yurtdışından alınan her oyuncu gibi riskli bir yatırım. Her şeyiyle hazır değil ama bir türlü göremediğimiz Josico gibilerindense‚ 20 yaşında ve geleceği olan bir oyuncuya kumar oynamak her zaman daha mantıklı geliyor kulağa. Aurelio´nun forvet arkası ve sağ açık olarak parladığı Türkiye´de‚ Daum´un elinde geçirdiği evrimi ne tür bir ortasaha oyuncusu olduğunu düşünürsek‚ en az Aurelio kadar şansı var Fenerbahçe kadrosunda.
Alıntıdır. (lambuja blog)
(/s)
Mauricio kim yaa. Madem savunma lazımdı Edcarlos var Fluminense'de Defansa onu alsaydık. Benfica'da forma giymişti. Mauricio için referanslar iyi ama hep yazdım burda Diarra'lardan birisi veya keita - toure gibi savaşçı ortasaha lazım diye. Zaten yeterince hucum oynayan adamımız var. Neyse alındıysada hayırlı olsun. Emre'nin yanına Brezilyalı defansif ortasaha oyuncusu aldık.
İnşallah gelir ve sürekli forma şansı bulur ben güveniyorum daum - kocaman ikilisine , ayrıca tam bizim aradığımız gibi savaşçı ve teknik bir oyuncu ...alıştıktan sonra eminim büyük katkı sağlayacak
Son duyumlara göre Corinthians'lı Christan Fenerbahçe'de.Bekleyip görelim.
bu transfer iyidir veya kötüdür ama gördüğüm kadarıyla tam manasıyla takip edilmiş ihtiyaca göre alınmış bir oyuncu değil daha öncede dediğim gibi tranfer konusunda hem geç kalınmıştır hem sınıfta kalınmıştır kim ne derse desin bazı oyuncuların arkasından gereksiz bir şekilde koşulmuş merak etmeyin elimizde liste var denilmiş ama olaylar bizi buraya getirmiştir haaa sonradan bu oyuncu iyi çıkarsa acele ettiniz astınız kestiniz gördünüzmü denebilir ama şimdi diyebilirmisiniz bu oyuncunun çok iyi olabileceğini .Oturmuş bir kadronuz varsa genç oyunlarla takviye yaparsınız zaten o zaman yapmazsanız eleştiri alırsınız zico döneminde olduğu gibi bence yönetim yanlış yapmaya devam ediyor rakipler transferi bitirdi hem para problemine rağmen bizde sorun yok diyorlar ama sorundan geçilmiyor
İkinizde aynı yorumu yazdığınız için tek bir yanıt yazıyorum. Hepimiz yönetimden tecrübeli, kaliteli Avrupa'da önemli bir liginde oynayan bir oyuncu bekliyorduk ama; alınamadı. Ne nedenlerdn alınamadığını bilmiyoruz. Fenerbahçe'nin bir yabancı hakkı kaldı. Umarım bu kalan hakında hepinizin beklediği bir ortasaha alır ve bu yorumlar biter.
christan kim yahu mauricio gelsin.Bu çocuk bi kaç yıl sonra avrupaya gider bizde derdimize yanarız almadık şu adamı diye videolarını izleyen varsa bilir yetenekli ve hiçde çık kırıldım bi oyun tarzı yok emrenin yanına 2. bi emre lazımdı bence bu çocuk aradıgımız kişi olabilir
"İngiltere'de 2 büyük takım vardır. 1-Liverpool, 2-Liverpool Genç Takımı" Bill Shankly
Gençler Borowski muhabbeti vardı. Rakip takım taraftarı olarak meraklandım nedir aslı astarı var mı bu işin?
Fanatik kesin manşet atmış. Fenerbahçe Borowski'yi satın aldı. Ben inanmıyorum ama; gelirse süper olur.