Sayfa 17 / 59 İlkİlk ... 7151617181927 ... SonSon
481 ile 510 arası toplam 1752 sonuç

Konu: Almanya Bundesliga | 2015-16 Sezonu

  1. #481
    Nesil
    2007
    Yer
    Adana
    Yaş
    34
    Mesajlar
    6,566

    Default

    (/s)

  2. #482
    Nesil
    2006
    Yer
    Başkent
    Yaş
    37
    Mesajlar
    4,122

    Default Mesut'u Maradona gibi görüyor

    Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından FC Schalke 04'ün eski menajeri Rudi Assauer, bu kulüpten SV Werder Bremen'e transfer olan Mesut Özil'in (19) babası Mustafa Özil'in, oğlunu Maradona kadar iyi bir oyuncu olarak
    gördüğünü söyledi.


    Rudi Assauer, ''Bild am Sonntag'' gazetesine yaptığı açıklamada, Mesut'un, babasına çok bağlı olduğunu ve babasının kötü bir danışman olduğuna dikkati çekerek, ''Özil'in babası, oğlunu Maradona gibi görüyor. Ancak çok çekingen olan Mesut'un daha çok şey öğrenmesi gerekiyor''
    dedi.

    Mesut'un, belirli bir süre sonra FC Schalke 04'te oynayan Rakitiç'ten başarılı olabileceğini belirten Assauer, Mesut'un Rakitiç'ten çok daha hızlı olduğunu bildirdi.

    Assauer, ''Schalke'nin menajeri Andreas Müller, bu transferden pişman olacak mı?'' biçimindeki bir soruya karşılık da, Müller'in, söz konusu transferle FC Schalke 04'e yaklaşık 5 milyon Avro kazandırdığını, bunun da o kadar kötü bir anlaşma olmadığını kaydetti.
    Mesut'un, bugüne dek FC Schalke 04'te oynayan en büyük yeteneklerden biri olduğunu savunan Assauer, Mesut'un SV Werder Bremen'de de çok iyi bir duruma geldiğinde, FC Schalke 04 taraftarlarının belki rahatsız olabileceklerini, ancak Mesut'un, asıl çok iyi danışmanlara sahip olduğu zaman büyük bir futbolcu olacağını söyledi.

    Gazetede yayınlanan diğer bir haberde de, Mesut'un bu akşam SV Werder Bremen'in VFL Bochum'a karşı yapacağı maçta ilk 11'de yer almayacağı, ancak karşılaşmada bir süre görev yapacağı belirtildi.

    SV Werder Bremen Teknik Direktörü Thomas Schaaf, Mesut'tan başlangıçta mucizeler beklenmemesi gerektiğini dile getirdi.

    Mesut Özil de tartışmalı görünen transferinden dolayı zedelenen imajını SV Werder Bremen'de yenilemek istediğini bildirdi.

    AA
    Fenerbahçe Cumhuriyeti

  3. #483
    Nesil
    2007
    Yer
    CORLU
    Mesajlar
    590

    Default

    Quote Originally Posted by peluk View Post
    İşte Fener'e ne demeli? Yabancı kontenjanı üzerinde durdular devamlı, buyrun size yeni Alex. Yanlış menajerlerle çalışıyorlar Süper Lig ekipleri, yanlış transferler yapıyorlar. Ben Aziz Yıldırım olsam şu çocuğa basarım 5 milyon avro'yu, alırım Schalke'den. Sonra Alex sakatlandığında ardında Ali Bilgin (kanat oyuncusu) değil de Mesut olur.
    Merak etme istedik ama Mesut Türkiyeye gelmek istemediğini söyledi.

  4. #484

    Default

    Çok yetenekli bir oyuncu. Çok önceden beri araştırıyordum ve herkes potansiyelli olduğunu söylüyordu.

  5. #485
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    1,709

    Default

    Zeki,çevik ama ahlaklı değil.Bunu sadece almanya milli takımını seçtiği için değil.Kendi takına yaptıkları içinde söylüyorum daha ne yaptında shalkeyi beğenmiyosun?

  6. #486
    Nesil
    2006
    Yer
    Giяєѕun
    Yaş
    36
    Mesajlar
    16,014

    Default Yıldıray Baştürk "Misyonum Bitmedi"



    "Misyonum bitmedi"

    Bundesliga'da 10 yıldıd başarılı bir şekilde forma giyen Yıldıray Baştürk, Alman Ligi'nin en yetenekli futbolcuları arasında gösteriliyor. Sezon başında Hertha Berlin'den son şampiyon Stuttgart'a transfer olarak kalitesini ispat eden Yıldıray Baştürk uzun bir süre daha Avrupa'da kalmak istediğini söyledi. En büyük hayalinin EURO 2008'de Milli Takım ile birlikle zirveye çıkmak olduğunu belirten Yıldıray Baştürk, Tam Saha dergisinden Mazlum Uluç'un sorularını yanıtladı..
    -Milli Takımımızın dünya üçüncülüğü başarısındaki kilit oyunculardan birisin. Bochum, Bayer Leverkusen ve Hertha Berlin derken, şimdi son şampiyon Stuttgart'ta forma giyiyorsun ama ne Stuttgart ne de sen eski günlerinizdeki gibi değilsiniz. Bunun sebebi ne?

    "Geçtiğimiz sezon Stuttgart sürpriz bir biçimde şampiyon olmuştu ve ben de şampiyon takımdan teklif alınca fazla düşünmeden kabul ettim. Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak olmak teklifi kabul etmemde önemli bir etkendi. Bu ligde oynadığınızda uluslararası alanda ön planda oluyorsunuz. Ancak işler benim istediğim gibi gitmedi. İlk transfer olduğum dönemde sakatlandım. Henüz hazırlık kampındaydık ve sonrasında kolay toparlanamadım. Oynayamadığım ilk 10 maçta Stuttgart 10 puan topladı. Daha sonra sakatlık dönemimi atlatıp oynamaya ve takım da maç kazanmaya başladı. Ama bu bir gerçek ki, sakatlık dönemi beni oldukça geriye attı. Hem Stuttgart'a hem de Milli Takım'a yeterince yararlı olamadım. Ancak iki aydır çok iyiyim. Takımın Dubai'deki hazırlık kampı benim açımdan da oldukça faydalı geçti. Sezonun ikinci yarısında çok daha iyi oynamak ve fiziksel açıdan tam anlamıyla hazır hale gelerek Euro 2008 finallerinde Milli Takım'a daha fazla katkı yapmak istiyorum."
    -Son dönemde çok sık sakatlıklar yaşadın. Tedaviyle ilgili sorunların mı var? Yoksa ülkemizde olduğu gibi Almanya'da da oyuncudan tam anlamıyla iyileşmeden oynaması mı isteniyor?
    "Evet, Almanya'da da böyle bir durum söz konusu ve özellikle önemli oyuncuların üzerinde oynamaları için bir baskı oluşuyor. Ben de takımın kilit oyuncularından birisi olduğum Hertha Berlin'de ve Stuttgart'ta böyle bir durumla karşı karşıya kaldım. Tamam, belki iyileşiyorsunuz ama tam hazır olmadan oynatıyorlar. Benim de aslında oynamaya ihtiyacım var ve biraz da acele ediyorum."
    -Futbolu özlüyor mu insan sakat olduğunda?..
    "Tabii ki özlüyorsunuz ve oynamak istiyorsunuz. Ama hazır olmadan oynamak da iyi bir şey değil. Ben iki sene içinde bunu yaşayarak tecrübe ettim. Ama şimdi iyi yoldayım."
    TOTTENHAM'IN YERİNE STUTTGART'I SEÇTİM
    - Beş yıl öncesine dönüp kariyer planlamana baktığında bugün istediğin noktada bulunduğunu söyleyebilir misin? Yoksa daha iyi yerlerde mi olmalıydın? Mesela İspanya Ligi'nde…
    "Tabii ki daha iyi yerlerde olabilirim. Gerçi İspanya Ligi'nden teklif de aldım ama ben üst düzey takımlarda oynamak isterim ve öyle bir teklif gelseydi giderdim. Orta sıra takımlarına gitmek istemedim açıkçası. Aynı şekilde İngiltere'den teklifler aldım. Geçtiğimiz sezon Tottenham beni istedi ama Almanya şampiyonu Stuttgart'ın teklifi benim için daha cazipti. Ancak dediğiniz gibi, son iki sezondur yaşadığım sakatlıklar olmasaydı performansım çok daha iyi düzeyde olabilirdi. Yine de kariyerimin gelişiminden memnunum. Henüz 29 yaşındayım ve önümde futbol oynayabileceğim 5-6 sezon daha var."
    -Her daim Süper Lig takımlarının transfer gündeminde bulunan bir oyuncusun ama sen Türkiye'de oynamaya pek sıcak bakmıyorsun. Bunun sebebi ne?
    "Bundesliga'ya çıktığım günden beri, yani 18 yaşımdan bu yana her yaz ve kış transfer döneminde gündemde oluyorum. Sadece gazetelerin yazdıklarıyla değil, gerçekten teklifler de alıyorum. Her zaman söylüyorum, "Bir gün Türkiye'ye geleceğim" diye. Ama önümde 5-6 sezonum daha var ve birkaç sene sonra Türkiye'ye gelebilirim."
    - Türk kulüplerinde bir olumsuzluk mu görüyorsun, onun için mi gelişini erteliyorsun?
    "Hayır, bir olumsuzluk görmüyorum ama şu anda Türkiye'yi Avrupa'da temsil ediyorum.
    - Turkcell Süper Lig'i kariyer olarak bir gerileme diye mi düşünüyorsun?
    "Tam olarak böyle söylemek istemiyorum ama hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'de futbol oynamak isteyen her oyuncunun Avrupa'ya gitmek gibi bir hayali var. Ben de oradayım zaten. Niye tutup da Türkiye'ye geleyim ki? Oradaki misyonumun henüz bitmediğini düşünüyorum."
    TÜRKİYE'DE ALTYAPI YATIRI YETERSİZ
    - Futbolu bir yana bırakırsak, Bundesliga kulüpleri ile Türk kulüpleri arasında yapısal bir kıyaslama yapabilir misin?
    "En önemlisi altyapı farkı. Almanya'da çocuklar 7 yaşında futbola başlıyor. Türkiye'de ise altyapı imkânları çok iyi değil. İngiltere, İspanya ve Almanya gibi ülkeler altyapılarının gücü sayesinde çok sayıda kaliteli oyuncu yetiştirebiliyor. Türkiye'de altyapıya yeterli yatırım yapılırsa var olan yeteneklerin daha kolay ve çok sayıda ortaya çıkarılabileceğini düşünüyorum."
    - Bunu söylediğinde bir yanlış anlaşılma olabilir. Türkiye'deki insanlar, "Bizim Süper Lig kulüplerimizin bir kısmı da iyi altyapılara sahip" diye düşünebilir. İstersen Almanya'nın bu konudaki farkını biraz daha açalım.
    "Evet, Almanya'da sadece birkaç büyük takımın altyapısının kaliteli olmasından söz etmiyorum. Türkiye'de birkaç büyük takımın altyapısı iyi olsa bile sonuçta belirli sayıda oyuncu kapasitesine sahipler. Bu nedenle çok sayıda yetenek keşfedilemeden kaybolup gidebiliyor. Oysa Almanya'da daha alt liglerdeki kulüpler de sağlam altyapı organizasyonlarına sahip. Mesela 2. Lig takımı Essen'de yetişen Ali Bilgin, Barış Özbek ve Serkan Çalık gibi oyuncular Türkiye'de büyük takımlarda forma giyebiliyor. Üstelik hiç problem yaşamadan profesyonelliğin en üst düzeyinde oynayabiliyorlar. Benim açımdan da böyle. Oyun anlayışımı, disiplinimi hep altyapıda aldığım eğitime borçluyum."
    - Türkiye'deki yöneticilik anlayışı da biraz farklı. Burada her gün medyanın önündeki yönetici tipleriyle karşı karşıyayız. Tugay Kerimoğlu'na bu konuda sorduğum soruya "Ben kulüp başkanını bir kez gördüm, o da sözleşme imzalarken" karşılığını almıştım. Almanya açısından durum nasıl?
    "Almanya'daki bakış açısı da İngiltere'dekine benziyor. Orada da başkanlar çok göz önünde değil. Ben de başkanı sadece imza attığım gün ve takımın açılışında gördüm. Almanya'da profesyonel kadrolar görev yapıyor, menajerler ön planda oluyor."
    - Doğru sistem de galiba işinin ehli profesyonellerin iş başında olması…
    "Bu biraz da futbol kültürüyle ilgili bir şey. Elbette kimin ön planda olacağı, kimin işleri yürüteceği herkesin kendi seçimi ama kulüplerin bulundukları noktalara bakarsak Avrupa'daki uygulamanın daha doğru olduğunu söyleyebiliriz."
    SÜPER LİG GİDEREK GELİŞİYOR
    - Almanya'dan bakıldığında bizim ligimizin durumunu nasıl görüyorsun? Turkcell Süper Lig, Avrupa'daki beş büyük ligin neresinde?
    "Bence Süper Lig de hemen bu beş büyük ligin arkasından geliyor. Üstelik Türkiye'de her geçen gün gelişen ve seviyesini yükselten bir ligle karşı karşıyayız. Bu sezon Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarında gösterdiği başarı da Türk futbolu açısından önemli bir avantaj. Artık çok büyük starlar da Türkiye Ligi'ne gelebiliyor. Bir Roberto Carlos bunun en önemli örneği. Belki "Yaşlı olduğu için Türkiye'ye geldi" denilebilir ama bence başka bir lige de gidebilirdi. Hatta Real Madrid'de rahatlıkla iki sezon daha oynayabilirdi. Ama Türkiye'yi tercih etti. Bu tip starların Türkiye'ye gelmesi ligin kalitesini de artırıyor. Bundan beş-altı sene önce hiç kimse Roberto Carlos'un Türkiye'ye gelebileceğini düşünemezdi."
    - Fakat yine de bizim ligimizde bir tempo sorunu var gibi görünüyor.
    "Tabii ki İngiltere, İspanya veya Almanya'da futbolun çok daha tempolu oynandığını söyleyebiliriz. Ama bunun fiziksel güçle bir ilgisi yok. Oradaki oyun anlayışı çok farklı. Biraz önce de söylediğim gibi, Türkiye'ye dünya çapında kaliteli oyuncular geldikçe tempo sorunu da ortadan kalkacak."
    - O zaman yabancı transferinin ülke futbolu için zararlı olmadığını düşünüyorsun.
    "Elbette değil. Ama biraz önce de söylediğim gibi bir yandan altyapınızı geliştirecek ve kendi kaliteli oyuncularını üreteceksiniz, bir yandan da yabancı yıldızlarla liginizin kalitesini artıracaksınız. İngiltere'de, İspanya'da bunun örneklerini görüyorsunuz. Hem ligleri son derece kaliteli hem de yerli oyuncuları dünya çapında futbolcular."
    - Türkiye'deki şampiyonluk yarışı hep aynı takımların arasında dönüyor. Almanya'da ise daha fazla takımın bu hedefe ulaştığını görüyoruz.
    "Aslında Almanya'da Bayern Münih, İngiltere'de de Manchester United gerçeği var. Yine de onların dışında çok farklı takımlar şampiyonluğa ulaşabiliyor. Türkiye'deki takımlar arasında bütçeler açısından uçurumlar var. Ama Almanya'da Bayern Münih ne kadar zengin bir kulüp olursa olsun diğer takımlar da ona yakın bütçelere sahip. Türkiye'de bir başka sorun da üç büyük takımın kurduğu hegemonyanın diğer takımların özgüvenini kırması. "
    - Bir yandan da şehrin takıma verdiği destek var. Türkiye Ligi'ndeki takımların yarısı iki şehirde toplanırken, Bundesliga'da her takım farklı bir şehirden geliyor ve bu takımlar kendi kentlerinin desteğini arkasında bulabiliyor.
    "Bu da büyük bir pay. Seyirci ve destek önemli. Türkiye'de hem bütçeler arası uçurumlar hem büyük kulüplerin arkasındaki desteğin çok güçlü olması hem de diğer takımların özgüven eksikliği böyle bir tabloyu ortaya çıkartıyor. Ama futbol kalitesini yükseltmek için rekabetin artması ve büyük takımların arasındaki yarışa yeni takımların da katılması gerekiyor."

    - Türkiye Ligi'nde hangi oyuncuları beğeniyorsun?
    "Almanya'da da olsam Türkiye Ligi'ni yakından izliyorum. Milli Takım'da oynayan çok sayıda yetenekli oyuncu var. Yerli olarak baktığımda Arda'yı çok beğeniyorum. Alex ve Roberto Carlos'un kalitesi de zaten tartışılmaz."
    UYUM SÜRECİ 5-6 AY SÜRER
    -Hertha Berlin'de birlikte çok başarılı olduğun Marcelinho'nun Türkiye'de başarısız olmasını neye bağlıyorsun?

    "Aslında Marcelinho özelinde, oyuncunun uyum problemi denilen şeyi öğrenmek istiyorum. Marcelinho için kötü futbolcu diyebilmek elbette mümkün değil. Hertha Berlin'de birlikte oynadığımız dönemde gol kralı olmuş, yılın futbolcusu seçilmiş bir oyuncu. Ama Trabzon'a geldiğinde ortam değişikti. Ne olursa olsun bir alışma süreci var. Ben de bunu Stuttgart'ta yaşadım. İlk antrenmanınızda her istediğinizi yapmanız mümkün değil. Alışma süreciniz en az beş-altı ayınızı alır. Çünkü yanınızdaki futbolcular sizin stilini bilmez. Siz de onların nerelere koşu yapabileceğini, hangi özelliklere sahip olduğu zamanla öğrenirsiniz. Bu tanıma sürecinde mutlaka karşılıklı sabır gösterilmesi gerekir. Ama Marcelinho bu süreyi doldurmadan geri döndü. Sanırım o da Trabzon kentine alışamadı. O çok renkli bir adam ve sanırım farklı şeyler arıyordu."
    - Bir Türk olarak Almanya'da en üst düzeye ulaşabilmiş bir futbolcusun. Almanya'da her Türk oyuncu Almanlarla aynı şansa sahip mi? Yoksa Türk olmanın zorlukları var mı?
    "Elbette üst düzey futbolcu olabilmenin zorlukları var ama bunları aşmak da sizin elinizde. Ben olayım, Altıntop kardeşler olsun, bizden önce profesyonel olan diğer isimler olsun bu durumun kanıtı. Bir futbolcu için en önemli dönem genç takımlardan profesyonelliğe geçiş sürecidir ve bu noktada birçok yetenekli oyuncu da gereken sıçramayı yapamayabilir. Almanya'da bu sıçramayı gerçekleştiremeyen Türk oyuncular "Bana Türk olduğum için haksızlık yapıldı" diye düşünüyor. Aslında Türkiye'de de dünyanın bütün ülkelerinde de genç oyuncular için aynı kritik eşik söz konusu. Almanya'daki Türk oyuncuların bu eşiği geçemediklerinde "Yabancı olduğum için" bahanesine sığınması doğru değil.
    - Türk futbolunun yükselişinde gurbetçi oyuncuların katkısı inkâr edilemez. Türkiye, Almanya'yı yakından izliyor ve oradaki yetenekli oyuncuları Milli Takımımıza kazandırmaya çalışıyor. Ancak bazı oyuncuların da Alman Milli Takımı'nı tercih ettiğini görüyoruz. Buradaki sorun ne?
    "Bu herkesin kendi kararı. Mesela bu durumdaki oyunculardan Serdar Taşçı benim takım arkadaşım. Herhalde "Almanya Milli Takımı'nda oynarsam benim için daha avantajlı olur" diye düşünüyorlar. Ama tabii benim başkalarının kararları için konuşmam doğru olmaz. Sonuçta ben hayalim olan Türk Milli Takımı'nı seçtim. O dönemde Almanlar bana da teklifte bulunmuştu ama 16 yaşımdan itibaren Türk Milli Takımı'nda oynamaya karar vermiştim."
    EURO 2008'DE ALMANYA FAVORİ
    - Alman futbolu bir süre duraklama dönemi yaşadı. Littbarski, Möller, Haessler, Sammer gibi oyuncular sahneden çekildikten sonra çok yetenekli isimler çıkaramadılar. Ama 2006'da onlardan fazla bir şey beklenmezken dünya üçüncüsü oldular ve oynadıkları futbolla da büyük beğeni kazandılar. Yeniden ayağa kalkmayı nasıl başardılar? Bu süreçte neler yaptılar?
    "Almanların en büyük özelliği takım olabilmekti. Bir ara sanki bunu kaybettiler. Şimdi çok kaliteli ve yetenekli oyuncuları da var. Ballack, Schneider, Klose gibi… Bu yetenekli oyuncularla takım ruhunu da yakalayınca eski günlerine döndüler. Bence de 2006 Dünya Kupası'nın en iyi futbol oynayan takımı onlardı. Avrupa Şampiyonası'nın da en büyük favorilerinden biri yine Alman Milli Takımı."
    - Türkiye'den gönderilen Joachim Löw, bugün Alman futbolunun 1 numaralı teknik direktörü. Bunu nasıl değerlendirmek gerekiyor?
    "Löw'le zaman zaman karşılaşıyoruz, konuşuyoruz. Son derece sempatik bir adam. Alman Milli Takımı'nda oynayan arkadaşlarım da ondan çok memnun, tüm oyunculara eşit davrandığını söylüyorlar. Bir artısı da Klinsmann'la birlikte olduğu dönemde Amerika'dan birçok bilim adamı getirmiş ve onlarla çalışmışlardı. Takımın fizik gücünün gelişmesinde bu çalışmaların da büyük katkısı olduğunu söylüyorlar. Dünya Kupası'na çok iyi hazırlanmışlardı. Löw de şimdi aynı sistemi üzerine koyarak sürdürüyor."
    - Alman futbol kamuoyu da onu kabullenmiş durumda…
    "Evet, çok seviliyor. Hem futbolcular hem medya hem de kamuoyu tarafından destekleniyor. Tabii bu da Alman takımının oynadığı futbolun kaliteli olmasıyla ilgili."
    -Alman futbolunda teknik direktör sirkülasyonunun Türkiye'deki kadar yoğun olmadığını görüyoruz. Türkiye'de yarım sezonda dört teknik direktörle çalışan takımlar var.
    "Türkiye'de teknik direktör olmak zor. Bir kere Türkiye'de kulüp yönetimleri çok sık değişiyor. Almanya'da böyle bir şey söz konu değil. Üstelik orada teknik direktör değiştirmenin bir başka zor tarafı da herkesin sağlam sözleşmeleri ve tazminat maddeleri bulunması. Kimse tazminat ödemek istemediği için böyle olaylar çok sık yaşanmıyor. Teknik direktörü ancak son noktaya geldiklerinde değiştiriyorlar. Bu da istikrarı ve dolayısıyla başarıyı getiriyor."
    PORTEKİZ DE FAVORİLERDEN BİRİ
    - Euro 2008'de Almanların favori olduğunu söyledin ama sence başka hangi takımlar şampiyonluk için avantajlı görünüyor?
    "Hollanda ve Portekiz de bence favoriler arasında. Çok iyi oyunculara sahipler. Ama tabii turnuva takımı olmayı başarmak da önemli. Orada sürprizler yaşanabiliyor. Bizim de iyi şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. Turnuva öncesinde geçireceğimiz hazırlık dönemi çok önemli. O süreci iyi değerlendirirsek, fiziksel ve mental orak iyi hazırlanabilirsek çok başarılı olabileceğimize inanıyorum."
    - Bizim Euro 2008'de şampiyon olmamız Yunanistan'ın şampiyon olması gibi mi algılanır? Aynı derecede bir sürpriz mi sayılır?
    "Yunanistan çok büyük sürpriz olmuştu. Biz de belki sürpriz oluruz ama daha önce elde ettiğimiz bir dünya üçüncülüğümüz var ve oynadığımız futbol çok farklı. Biz Yunanistan gibi kapanabilen bir takım değiliz, korakor bir futbol anlayışımız var. Kendi oyunumuzu oynayarak Avrupa Şampiyonu olmak istiyoruz."
    - Favorileri sıralarken Portekiz'i de saydığına göre grubumuzdaki en güçlü rakip olarak da onları görüyorsun demektir.
    "Evet. Çok fazla yetenekli oyuncuları var. Takımın hepsi yıldız. Hepsi maçın sonucunu değiştirebilecek oyuncular. Grupta biz ve Portekiz çekişeceğiz."
    - Bu tip organizasyonlarda yer almadığımız dönemde başka takımların yıldızlarına özenirdik. Ama bugün durum biraz değişti galiba.
    "Elbette, bizim de uluslararası oyuncularımız var. Emre, Halil, Hamit, ben çok uzun süredir uluslararası arenada oynuyoruz. Keza Nihat son derece başarılı. Bizim futbolcularımız da artık Avrupa'da tanınıyor ve izleniyor. Türkiye Ligi'nde de tanınan oyuncularımız var. Euro 2008, Türk oyuncusunun uluslararası platformda tanınırlılığını artırmak açısından önemli bir fırsat. Ben Avrupa Şampiyonası'ndan sonra birçok oyuncumuzun daha uluslararası alanda gözde olacağına inanıyorum."
    - Elemelere iyi başladık ama sonrasında kolay rakipler karşısında bile zorlandık. 2002 Dünya Kupası elemlerine giderken de zorlanmış ancak dünya üçüncüsü olmayı başarmıştık. Elemelerle finallerin havası farklı mı oluyor? Biz de turnuva takımı kategorisinde miyiz?
    "Biraz önce de söyledim, Avrupa Şampiyonası öncesindeki bir aylık süreçte çok iyi hazırlanabilirsek başarı şansımız artar. 2002 Dünya Kupası'ndaki başarının arkasında bu hazırlık sürecini mükemmel geçirmemiz yatıyordu. Fatih Hocanın bu konudaki ustalığını da herkes biliyor. Elemelerin başındaki havayı yeniden yakalamamamız için hiçbir sebep göremiyorum."
    TÜRK OYUNCUSU AVRUPA'YA ÇIKMALI
    - Milli Takımımızda çok genç oyuncular da yer alıyor. Uluslararası bir oyuncu olarak onlara ne tavsiye edersin?
    "Onlara örnek olmaya çalıyorum. Ama bunu lafla değil, sahadaki ve saha dışındaki duruşumla, davranışımla, konuşmamla ya da futbol görüşümle yapmaya çalışıyorum. Onlara Avrupa'da oynamanın getireceği avantajları anlatıyorum. O futbolu görmek ve içinde olmak kesinlikle daha güzel. Üstelik belli bir performansı yakaladıktan sonra daha iyi yerlere gelmek de kolaylaşıyor. O yüzden hepsine bu cesarette olmalarını söylüyorum. Avrupa Şampiyonası'nda iyi bir sonuç aldıktan sonra oyuncularımızın önemli liglere sıçrayacaklarını düşünüyorum."
    - Gelecekle ilgili hedeflerinden biraz söz ettin ama biraz daha açar mısın?
    "Şu anda zaten iyi bir takımda oynuyorum ve üç sezon daha mukavelem var. Ama benim öncelikli hedefim önümdeki 5-6 yılı çok iyi değerlendirmek ve yeniden kendimi göstermek. Önümüzdeki yarım sezonu iyi geçirip Avrupa Şampiyonası'na kapasitemin en üst düzeyinde başlamak istiyorum."
    - Yıldıray Baştürk futbol dışındaki hayatında neler yapar?
    "Sinemaya çok meraklıyım, her türlü müziği dinliyorum. Arkadaşlarımla ve ailemle zaman geçirmeyi çok seviyorum."
    - Tatillerini nerede geçiriyorsun?

    "Her zaman Türkiye'de tatil yapıyorum. Genellikle Antalya ve Bodrum'u tercih ediyorum. Çünkü burada gördüğüm hizmeti hiçbir yerde göremiyorum." RÖPORTAJ: Mazlum ULUÇ / Tam Saha

    29.02.2008



    Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. "Bertolt Brecht"

  7. #487
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default

    EURO 2008'DE ALMANYA FAVORİ
    - Alman futbolu bir süre duraklama dönemi yaşadı. Littbarski, Möller, Haessler, Sammer gibi oyuncular sahneden çekildikten sonra çok yetenekli isimler çıkaramadılar. Ama 2006'da onlardan fazla bir şey beklenmezken dünya üçüncüsü oldular ve oynadıkları futbolla da büyük beğeni kazandılar. Yeniden ayağa kalkmayı nasıl başardılar? Bu süreçte neler yaptılar?
    "Almanların en büyük özelliği takım olabilmekti. Bir ara sanki bunu kaybettiler. Şimdi çok kaliteli ve yetenekli oyuncuları da var. Ballack, Schneider, Klose gibi… Bu yetenekli oyuncularla takım ruhunu da yakalayınca eski günlerine döndüler. Bence de 2006 Dünya Kupası'nın en iyi futbol oynayan takımı onlardı. Avrupa Şampiyonası'nın da en büyük favorilerinden biri yine Alman Milli Takımı.''
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------
    zaten Almanların 2006 Dünya Kupasında da en büyük favorilerden biri olması ve evinde kupası kaldıramamış olmaları koymuş sanırım ki, Almanya 2008e sessiz sessiz bileniyor.
    Yıldıray'ın başarılarının devamını dilerim. Ayrıca kendisini Almanya dışında başka bir ülke kulübünde görmeyi pek isterim.

  8. #488
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default Hamit'ten Hitzfeld'e övgü

    Hamit'ten Hitzfeld'e övgü

    Bundesliga lideri Bayern Münih'in formasını giyen Hamit Altıntop, teknik direktörü Ottmar Hitzfeld'e büyük saygı duyduğunu belirterek, "O büyük bir teknik direktör" dedi.





    NTVSPOR ve Ajanslar
    Güncelleme: 16:52 TSİ 29 Şubat 2008 Cuma
    Alman Birinci Futbol Ligi takımlarından Bayern Münih'te oynayan Türk milli futbolcu Hamit Altıntop, kulüp menajeri Uli Hoeness ve teknik direktör Ottmar Hitzfeld'i övdü.
    Eski takımı FC Schalke 04'e karşı yapılacak maç öncesi kulübün resmi İnternet sayfasında yayınlanan röportajında Hamit, Hoeness'in kendisini, takımda büyük sürpriz yapacak bir oyuncu olarak nitelendirdiğinin hatırlatılması üzerine, ''Daha müzakere aşamasında her iki taraf da takıma katılmamın uygun olacağını hissetti. Kulübün ve benim durumumu iyi analiz ettik ve birçok ortak yanlar keşfettik. Her gün yeni bir şeyler öğrenmek istiyorum ve büyük bir güven hissettim. Hoeness gibi önemli bir kişiden değer görmek insanın özgüvenini artırıyor'' dedi.
    Teknik direktör ile ilişkisinin nasıl olduğunun sorulması üzerine de Hamit, ''Hitzfeld, büyük bir teknik direktör. Futbol aslında 'küçük işleri' yapabildiğin takdirde aslında basit bir oyun. Topu durdurmayı ve pas vermeyi sürekli tekrarlıyoruz. Bu, güçlü yanların ortaya çıkartılabilmesi için gerek duyulan önemli bir temel. Teknik direktör de herkesin takıma girebilme şansı olduğu duygusunu veriyor. Bu da takım ruhunu güçlendiriyor. Hitzfeld'e büyük saygı duyuyorum'' dedi.
    FC Schalke 04 takımını nasıl bulduğu şeklindeki soruya karşılık Hamit, takımın genç futbolculardan oluştuğunu, bu nedenle biraz istikrarsız olduğunu, güçlü olmasına rağmen bu yıl lig şampiyonu olabileceğini sanmadığını belirtti.
    Hamit, lig şampiyonluğunu Bayern Münih'in mi alacağının sorulması üzerine de ''Tabii daha çok şey olabilir, ancak eski takım arkadaşlarımın bizi artık yakalayabilmeleri olasılığı az'' karşılığını verdi.
    Bayern Münih takımına ve Münih kentine de çabuk alıştığını ifade eden Hamit, antrenman sahasına yakın bir yerde yerleştiği evinde her işi kendisinin yaptığını, ancak yemek pişirmek konusunda iyi olmadığını kaydetti.
    Münih kentinde yaşayan insanları nasıl bulduğu şeklindeki soruya karşılık da Hamit, ''Saygılı ve bilgili insanlar, ancak Ruhr bölgesindeki insanlardan da daha çekingenler. Gelsenkirchen'de insanlar bana gelip 'Hamit cumartesi günü neyin vardı' diye takılıyorlardı. Münih'te henüz böyle bir durumla karşılaşmadım'' dedi.

  9. #489
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default Alpay İdmanları Da Bıraktı



    Alpay İdmanları Da Bıraktı

    04.03.2008 - 18:45:29

    Christoph Daum´un çalıştırdığı Almanya 2. Lig takımlarından FC Köln´de uzun süredir kadrodışı bulunan Türk oyuncu Alpay Özalan´ın artık antrenmanlara da çıkmadığı belirtildi.


    Köln´ün yerel gazetelerinden Express´te yer alan haberde, Alpay Özalan´ın, sözleşmesinin sona ereceği 30 Haziran tarihini beklediği ve son zamanlarda takımın antrenmanlarına dahi katılmadığı belirtildi.

    FC Köln´ün U23 takımı teknik direktörü Frank Schaefer, Alpay´ın geçen yılın aralık ayı başında 2 hafta boyunca antrenmanlara katıldığını ifade ederek, yöneticilerden Claus Horstmann da ´´Şu anki durumda Alpay´ın bizde sözleşmesi sürüyor´´ dedi.

    Haberde ayrıca, Alpay´ın FC Köln´den ücret almaya devam ettiği belirtilerek, takımın savunmada eksiklikleri bulunmasına rağmen, Alpay´ın bu konuda yardımcı olabileceğinin de savunulamayacağı görüşüne yer verildi.

  10. #490
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default Özil: Fenerbahçe'nin teklifini reddettim

    Özil: Fenerbahçe'nin teklifini reddettim

    Ara transfer döneminde Schalke'den Werder Bremen'e transfer olan Türk asıllı Mesut Özil, Almanya'yı sevdiği için Fenerbahçe'den gelen teklifi kabul etmediğini söyledi.



    NTVSPOR ve Ajanslar
    Güncelleme: 19:18 TSİ 26 Şubat 2008 Salı
    Almanya'nın Schalke 04 takımından Werder Bremen'e transfer olan genç futbolcu Mesut Özil, yeni takımında sıcak karşılandığını ve mutlu olduğunu söyledi.

    Werder Bremen'e transfer olmadan önce Fenerbahçe'den de transfer teklifi aldığını anlatan 19 yaşındaki Özil, "Almanya'yı seviyorum. Tüm ailem ve arkadaşlarım burada. Bunları göz önünde bulundurarak Fenerbahçe'nin teklifine hayır dedim. Werder Bremen iyi bir takım. Burada çok arkadaşım var. Ortam iyi. Buraya gelerek doğru karar verdiğime inanıyorum" dedi.

    Almanya Ümit Milli Takımı'nda oynadığını belirten Mesut Özil, "Hedefim Almanya Milli Takımı’nda forma giymek. Şu anda U-21'de forma giyiyorum. Orada da forma giymekten mutluyum" dedi. Mesut ayrıca, Türkiye Milli Takımı için kendisine hiç davet gelmediği de belirtti.

    DİEGO’YU ÖVDÜ
    Mesut Özil, Almanya'da iki kez yılın futbolcusu seçilen Werder Bremen'in yıldız oyuncusu Diego'ya övgüler yağdırdı.

    Genç oyuncu, "Werder Bremen'de Diego ile yan yana oynamak büyük bir şans. O çok iyi bir futbolcu. İyi paslar veriyor. Ondan öğreneceğim çok şey var. Teknik direktörümüz de çok iyi. İyi çalıştırıyor, işini iyi biliyor. Burada yabancılık çekmiyorum. Hedefim ilk 11'de yer almak" diye konuştu.

  11. #491
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default Bayern Münih son anda: 1-0

    Bayern Münih son anda: 1-0

    Bayern Münih, Almanya Kupası çeyrek final maçında konuk ettiği ezeli rakibi 1860 Münih'i, uzatma bölümünün son dakikasında Ribery'nin penaltı golüyle 1-0 mağlup ederek yarı finale adını yazdırdı.





    NTVSPOR
    Güncelleme: 11:46 TSİ 28 Şubat 2008 Perşembe


    Almanya Kupası'nda yarı finalistler belli oldu.

    Bayern Münih, çeyrek final maçında konuk ettiği ikinci lig ekibi 1860 Münih'i 1-0 yenerek son 4 takım arasına adını yazdırdı.

    Mücadelenin 90 dakikalık normal süresinde gol sesi çıkmayınca maç uzatmalara gitti. İkinci uzatma bölümünün son dakikasında kazanılan penaltı atışını gole çeviren Ribery, Bayern Münih'i ezeli rakibi karşısında galibiyete taşıdı.

    Milli futbolcu Hamit Altıntop'un 45 dakika görev yaptığı Bayern'de, Luca Toni 84. dakikada kırmızı kart gördü. 1860 Münih'te ise Schwarz 111. dakikada, Thorandt uzatmanın sonunda kırmızı kart gördüler.

    WOLFSBURG MARCELINHO'YLA GÜLDÜ
    Çeyrek finalde oynanan günün diğer maçında ise, Wolfsburg Hamburg'u 2-1 yendi.

    ilk yarıda Grafite'nin penaltı golüyle öne geçen Wolfsburg, 70. dakikada Van der Vaart'ın golüne engel olamadı ve maç uzatmaya gitti.

    Uzatma dakikalarında eski Trabzonsporlu Marcelinho ile bir gol daha bulan Wolfsburg, mücadeleden 2-1 galip ayrılarak yarı finale yükselen taraf oldu.

    Kupada daha önce, Hoffenheim'ı eleyen Dortmund ile Stuttgart'ı saf dışı bırakan ikinci lig ekibi Jena yarı finale yükselmişti.

    Almanya Kupası'nda yarı final karşılaşmaları 18 ve 19 Mart'ta oynanacak.

  12. #492
    Nesil
    2007
    Yer
    Newcastle
    Yaş
    40
    Mesajlar
    5,935

    Default

    28 Şubat 2008 Perşembe

    Yahu neredeyse yarı final karşılaşmaları oynanacak biraz eski bir haber değil mi bu?

  13. #493
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default

    NTVSPOR
    Güncelleme: 11:46 TSİ 28 Şubat 2008 Perşembe


    evet öyle olmuş pardon karıştırmışım , zaten başka yere de yanlış konu açtım, özür dilerim.
    gerçi yine de son haber bu.

  14. #494
    Del Piero_10 Misafir

    Default Ribery: "Altın Top'u isterim!"

    Bundesliga'yı kasıp kavuran Franck Ribery, "Herşeyi kazanmak isteyen biri olarak Altın Top'ta da gözüm var" dedi.

    Galatasaray'ın eski futbolcusu Franck Ribery, sakatlığının ardından sahalara muhteşem bir dönüş yapınca, Almanya'da "Yeni Napolyon" başlıklarıyla selamlanmaya başladı. Geçtiğimiz yaz Olimpik Marsilya'dan Bayern Münih'e transfer olan Fransız yıldız, takımında çok mutlu olduğunu ve hiçbir zaman ayrılmak istemediğini söyledi.

    Fransa'da yayınlanan L'Equipe gazetesine konuşan Ribery, her yıl dünyanın en iyi futbolcusuna verilen Altın Top ödülünü kazanmak isteyip istemediği konusunda, "İstiyorum. Altın top bir rüya. Elde etmek isteyeceğim bir şey. Bir gün onu kazanmak için elimden geleni yapacağım. Ben, mümkünse herşeyi kazanmak isteyen bir oyuncuyum. Altın Top da buna dahil. Zaten çoktandır istiyordum; şimdi giderek daha da çok istiyorum" şeklinde konuştu.

    Yaşam tarzını değiştirmedi

    Futbolunun Almanya'da bu denli büyük bir yankı uyandıracağını öngöremediğini belirten Ribery, Olimpik Marsilya'da da büyük ilgi gördüğünü; ancak Bayern Münih'teki durumun hiçbir yerle karşılaştırılamayacak kadar müthiş olduğunu dile getirdi. Buna karşın "Hayatımı her zamanki gibi sürdürmeye çalışıyorum" diyen Ribery, bir gün Zidane gibi olup olmama konusundaysa, "Öyle umuyorum. Özellikle de onunkisi gibi bir kariyer yapabilirsem..." ifadesini kullandı.

    Bayern Münih'te ve Almanya'da olmaktan duyduğu memnuniyeti, "Diğer Fransız futbolculara da Bundesliga'ya gelmelerini tavsiye ediyorum" sözleriyle dile getiren Galataaray'ın eski yıldızı, "Burada çok mutlu ve rahatım. Almanca da öğreniyorum. Biraz zor ama konuşmak istiyorum" diye konuştu.

    2008 Avrupa Şampiyonası'nda Fransa milli takımı formasını giyecek olan Ribery, başlamasına artık çok kısa bir süre kalan bu turnuva için de konuştu. Euro 2008'e şimdiden hazırlandığını anlatan Franck Ribery, "Bugün burada yaptığımı, Euro 2008'de de yapmalıyım. (Euro 2008) Benim için en az lig kadar önemli. Kazanmak istediğim bir turnuva" dedi.

    Platini, Cantona, Zidane, Henry... Ribery?

    Son günlerde Ribery'nin Almanya'da gördüğü ilgiye geniş yer ayıran Fransız basınında Franck Ribery, daha önce yabancı kulüplere transfer olarak o kulüplerin bayrak futbolcusu haline gelen dünyaca ünlü yıldızlarla karşılaştırılıyor. Haber ve yorumlarda sık sık Juventus'un Michel Platini'si, Manchester United'ın Eric Cantona'sı, Real Madrid'in Zinedine Zidane'ı ve Arsenal'in Thierry Henry'si neyse, Bayern Münih'in Franck Ribery'sinin de o olacağı düşüncesi dile getiriliyor.

  15. #495
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    726

    Default

    ben bir fenerli olarak bu cevheri galatasaray kaçırdığı için çok üzülüyorum...

  16. #496
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default

    Quote Originally Posted by Del Piero_10 View Post
    Bundesliga'yı kasıp kavuran Franck Ribery, "Herşeyi kazanmak isteyen biri olarak Altın Top'ta da gözüm var" dedi.

    Son günlerde Ribery'nin Almanya'da gördüğü ilgiye geniş yer ayıran Fransız basınında Franck Ribery, daha önce yabancı kulüplere transfer olarak o kulüplerin bayrak futbolcusu haline gelen dünyaca ünlü yıldızlarla karşılaştırılıyor. Haber ve yorumlarda sık sık Juventus'un Michel Platini'si, Manchester United'ın Eric Cantona'sı, Real Madrid'in Zinedine Zidane'ı ve Arsenal'in Thierry Henry'si neyse, Bayern Münih'in Franck Ribery'sinin de o olacağı düşüncesi dile getiriliyor.

    Bu kadar gaz almış bu kadar hırslı bir insan görmedim ya da görmüş duymuşumdur ama bu kadar açık dile getiren birini görmedim diyeyim bari..
    Basın bu adama bu kadar gaz verirse açıkçası yaşı daha çok genç çabuk şişer sonu kötü olur diye düşünüyorum. Ribery'nin bir Platini, bir Zidane, bir Henry olması, onun kulubüne bu isimler kadar katkı yapması için çok çalışması lazım.. yoksa bir sezonluk yıldız piyasada çok..

  17. #497
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    726

    Default

    ribery nin bir sezonluk yıldız olduğuna katılmıyoum ki galatasarayda parlamaya başlamıştı keza marsilyada da çok ii top oynadı dünya kupasıda malum...şimdi bayern e çok büyük katkısı var...ama dediğin gibi çok çalışması lazım platini zidane gibi olması için...ilk kupasını kazandıktan sonra platini zidane gibi olmaya başlıcaktır...

  18. #498
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default

    yanlış anlaşılmasın , bir sezonluk yıldız derken önümüzdeki sezon sönerse öyle olur demek istedim. yoksa ribery sevdigim başarılı olmasını istedigim bir oyuncudur, ama yukarıda isimleri zikredilen vatandaşları ile bir tutulmaya başlanması daha ikinci sezonundan(marsilya,bayern m.) itibaren olmamalı.. olumsuz etkileyebilir, daha çok çalışmalı

  19. #499

    Default

    Şu anda Fransa Milli Takımının en iyi 3-4 oyuncusundan biri ŞL deki performansına göre gelecek sezon belki alabilir...

  20. #500
    Nesil
    2007
    Yer
    Newcastle
    Yaş
    40
    Mesajlar
    5,935

    Default

    Çok çaışmak lazım çook.

    Seneye Bayern'den kaçmayacağını kim garanti edebilir?

  21. #501
    Nesil
    2007
    Yer
    Kayseri
    Yaş
    34
    Mesajlar
    7,034

    Default

    Bayernin maçlarına bakıyorum gerçekten süper oynuyor gs nasıl kaçırır bunu diyuorum kendi kendime

  22. #502
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    8,046

    Default

    Ribery bu kadar yıldızın arasından çıkabilecek kapasiteye sahip deil çok çalışması lazım

  23. #503
    Nesil
    2007
    Yer
    Foruma katıldığınız yer
    Mesajlar
    2,828

    Default

    Ribery gayet kaliteli ve bir o kadar da karaktersiz bir oyuncu. Büyük futbolcu olmak çok kolay değildir zaten, sırada neleri var..
    Haddini bilmediği için siteden uzaklaştırılmıştır.

  24. #504
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    1,253

    Default Malik Fathi Spartak Moskova'da

    Alman ekibi Hertha Berlin'in Türk asıllı savunma oyuncusu Malik Fathi, Rusya'nın Spartak Moskova takımına transfer oldu.

    Hertha Berlin kulübü tarafından da doğrulanan habere göre, Türk asıllı futbolcu Malik Fathi, kısa zaman önce kulübüyle olan sözleşmesini uzatmış olmasına rağmen, Rus ekibi Spartak Moskova'ya transfer oldu.

    Transferle ilgil kesin rakam açıklanmasa da, Spartak Moskova'nın futbolcu için yaklaşık 4 milyon avro bonservis bedeli ödeyeceği sanılıyor.

    Fatih Tekke, Hasan Kabze ve büyük olasılıkla Gökdeniz Karadeniz gibi Türk yıldızların da forma giyeceği Rusya Ligi, 16 Mart tarihinde başlayacak.

  25. #505
    Nesil
    2007
    Yer
    Foruma katıldığınız yer
    Mesajlar
    2,828

    Default

    Yav arkadaş ne var şu Rusya'da anlamadım gitti. Neyse hayırlı olsun..
    Haddini bilmediği için siteden uzaklaştırılmıştır.

  26. #506
    Nesil
    2006
    Yer
    22 - 07
    Yaş
    34
    Mesajlar
    2,162

    Default

    Sanırım Alman milli takımında oynayacağını zannederek alman milli takımını seçmişti..ne diyim hayırlı olsun

  27. #507
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    4,322

    Default

    Hayırlı olsun kendi adına .

  28. #508
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default

    hayırlısı olsun ilginç bir seçim

  29. #509
    Nesil
    2006
    Yer
    Island
    Mesajlar
    3,038

    Default

    Hayırlı olsun.Umarım aradığını bulur.

  30. #510
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    3,705

    Default

    Quote Originally Posted by TürkuAz View Post
    Yav arkadaş ne var şu Rusya'da anlamadım gitti. Neyse hayırlı olsun..
    Bol Para var

Sayfa 17 / 59 İlkİlk ... 7151617181927 ... SonSon

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •