teamwork ile work rate arasında bir kargaşa sezdim ben. onu bir ayırmak istiyorum. örnek: work rate'i atıyorum 17 olan bir adam. saha içinde mücadele gücü yüksek, koşuları bindirmeleri yüksek nicelikte biri olur. sürekli koşar, hareket eder.
ama bu adamın teamwork'u düşükse(misal 7) şayet. koşar da koşar. az gider uz gider. box to box oynatırsın gerard'ın olur. wing back oynatırsın dani alves bindirmesi yapar. amma.... dersin ki ben sana 5 mantalite veriyorum. top sürmene izin vermiyorum. kısa pas oynamanı çalıma girmemeni istiyorum. bu adam maç boyu yüksek bir mücadele gösterir. sürekli koşar. yüksek km'lere ulaşır. ama gider top sürer. gider kanattan kanada uzun top oynar. gider çalıma girip oyunu yavaşlatır. gider 15 mantaliteliymiş gibi sürekli dikine oynar , ileride pozisyon alır, dizilişi sekteye uğratır. lakin bunları yaparken mücadelesini eksik etmez, atıyorum 15 km koşar.
bir oyuncu orta sahada durduk yerde, takımın stratejisine tamamen ters biçimde kendi tercihi uğruna fanteziyle oyun yavaşlatma yoluna gidiyorsa, takım oyununu hiçe sayıyor demektir. teknik direktörün direktifini kulak arkası ediyor demektir. bir oyuncu her maç bunu yapıyorsa bu yargı kesinleşmiş demektir. teamwork'u 14 olan bir adam alakasız zamanda orta sahada set hücumunu böylesine umarsızca duman etmez, oyunu yavaşlatmaz.
benim değindiğim fiyat meselesi tamamen farklı o anlaşılamamış