Abi ben de kışın bunalıma giriyorum yaza doğru açılıyorum ehehe.
Abi ben de kışın bunalıma giriyorum yaza doğru açılıyorum ehehe.
aynen ya yazı warya iple çekiyorum off ya yaz gelse çeksem kaprileri off canım sıkıldı bu şeylerle yaaaa
daha kışı bile bitirmedik.dışarda ne güzel kar yağıyor ne yapcaksınız sıcak kavurucu sıcakları.
Ehehe tabi tatil olayı güzel geliyor bana da...
sayılı gün çabuk geçiyo gerçekten deseler tatilin sonu belli değil diye o zaman hiç bitmezde sonu var ya bitiyo işte![]()
Seni sevdim,
sevgilerin en güzelini vermek için.
Seni düşündüm gecelerce,
en güzel düşlerimde yaşattım seni.
Ne varsa sana adadım elimdekileri,
sana adadım, yüreğimin her zerresini.
Yanlızca sen sev istedim,
sen sar istedim, yüreğimin her köşesini.
Seni gördüm nereye baktıysam,
gözlerime işledim gözlerini.
Ve yalandan uzak,
en temiz sevdayla,
yarınlarımda bir sana yer verdim.
Bir tek, seni yazdım kaderim diye,
bir tek seni istedim, herşeyden çok.
Sen yoksan, anlamsız dünya, anlamsız yaşamak.
Sensizliği, ölümden bin beter bildim.
Gülüyorsam, mutluysam, bunca çileye inat,
bilirim ki, bu senin eserin.
Bir tek senin kollarındayken,
yaşamayı seviyorsam,
senin kollarındayken acıları siliyorsam,
her ne kadar kabul etmesende,
ben seni, daha çok seviyorsam,
biliyorum ki, bu senin eserin......
Ve, hiç bir zaman anlatamam, seni sevmenin tadını.
Ve, doymaz yüreğim,
doymaz ellerim, bedenim, seni sevmeye..
Bunca sene sonra seviyorsam kendimi,
sen sevdiğin içindir beni.
Ve seviyorsam seni,
bana sevmeyi öğrettiğin içindir.
Sevebildiğim tek insan, sen olduğun içindir.
Biliyorum ki;
ne zaman dolsa gözlerim, bir an acıyla,
sen sileceksin gözyaşlarımı.
Ne zaman sarılacak bir beden arasam,
sen saracaksın beni.
Ve, senin sıcaklığında tanıyacağım şefkati.
Seninle gülecek, seninle ağlayacağım.
Benim bildiğim tek gerçek,
sen olacaksın hep.
Ve ben,
en güzel şiirlerimi sana saklayacağım,
en güzel düşlerimi sana..
Sen yeter ki,
yarınlarda, bugünkü gibi, sev beni.
Senin sarhoşluğundan, hiç ayılmasın yüreğim.
Ve, ecele kadar,
benimle kal, yanlız benimle.
Seviyorum seni,
ve bir ömür yaşatacağım,
yüreğimde SEVGİNİ............
BİRTANEM
Alıntıdır...
Enjoy tam hız devam haa biz de senle bunalımlara girioz hep birlikte![]()
![]()
“ İnsanların çoğu, kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Kendisini sevilmeye lâyık görmediği için, sevilmekten korkuyor.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için..
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
W. Shakespeare
Bir ninniyi kıskandıracak kadar güzel sesiyle çakıl taşları arasından sızıp gelen su, çimenler, dağ çiçekleri, ceylanlar, kuşlar, denizler, yeni doğmuş süt kokan bebekler, güller, toprak, rüzgarda nazlı nazlı devinen yapraklar, ağaçlar, kısacası her şey. Ne yana baksam her şey bana insanları anlatır. İnsanların inceliğini, duyarlılığını, insancıllığını, sevecenliğini ululuğunu, yaratıcılığını, sanatçılığını.
Dünyada bunca yıkım, kıyım,zulüm,ihanet ve kötülükler olmasına rağmen; yine de insanlar hakkında kötü düşünemiyorum. İnsanları öylesine güzel, öylesine derin, anlamlı, zarif, sevimli düşünüyorum ki; onları güneş gibi sıcak, toprak kadar vefalı, su kadar temiz, çimenler gibi zarif, ceylanlar kadar güzel, kuşlar gibi özgür ve verimli bir toprak kadar üretken ve olgun düşlüyorum.
Ya güller? Gülleri anlatacak kelime bulamıyorum. O üstün gururlu, minnet nedir bilmeyen; kendinden, güzelliğinden emin güller..... Güller bana daima genç kızları hatırlatır. İnce, hassas, kızararak bakan, soluveren, hemencecik küsen, kırılan; tatlı bir söze, bir gülümseyişe hemen yüreğini açıveren halleriyle, genç kızları hatırlatır... Güller ki; her yaprağı binbir anlam, binbir renk, ahenk dolu.
İnsanlar silahlar üretseler, sa***salar , cinayetler işleseler, haksız yere bazılarına iftiralar atsalar, açlık ve sefaletin kol gezmesine seyirci kalsalar , intikam peşinde koşsalar ; ırkçılık politikası, kan davası gütseler de, dini bağnazlıklar gibi ilkel davranışlar göstererek beni zaman zaman hayal kırıklığına uğratsalar da; her şeye rağmen insanları güzel düşlemekten kendimi alamam. Çünkü insanları yeryüzünün en değerli varlığı olarak görürüm. Vicdan, adalet, merhamet ve sevgi gibi değerli unsurların yalnızca insanda var olduğunu ve bu unsurların, insanı insan eden ögelerin en başında geldiğini unutmadan yaşıyorum.
İnsanı insan eden bir diğer öğe ise bilinç ve düşüncedir. Duyguysa, olaylar karşısında ve yaşamda insanların hissettikleri şeylerdir. Örneğin, acı veya sevinçtir.Korku, heyecan, endişe, acımadır. İyilik, dostluk, güzellik, adaletli ve vicdanlı olmak gibi değerler,salt insana özgü bir olgudur. Çünkü insan sosyal bir varlıktır. Aydınlık ve karanlık nasıl biribirinin zıddıysa, iyilik ve kötülük ya da güzellik ve çirkinlik de biribirinin zıddıdır. Ama evrende her şey iç içedir ve beraber yaşar. Karanlık nasıl ki kötülüğü, çirkinliği, körlüğü, cehaleti, zulmü, haksızlığı, adeletsizliği, vicdansızlığı, sevgisizliği, hoşgörüsüzlüğü temsil ediyorsa; aydınlık da iyiliği, güzelliği, bilgiyi,doğruyu, dostluğu, merhameti, dürüstlüğü, adaleti ve vicdanı temsil eder. Unutmayalım ki, tabiatı güneş aydınlatır, insanı da bilgi. Bilgi, eğer iyinin ve vicdanın hizmetinde ise, bilginin hakça paylaşılması, adaletin hayata geçirilmesi mümkün olur. Aksi takdirde haksızlık, vicdansızlık, zulümler ortaya çıkar.
Yirmibirinci yüzyılda, bilgi çağında yaşıyorken; insanın inancına, diline, kültürüne, bilincine, düşüncelerine, görüşüne ket vurarak, baskı uygulayarak, hakaret ederek bir yere varmaya çalışan sırtlanları anlamakta ve anlatmakta güçlük çekiyorum. Tertemiz bir suyu b****dırmak ne kadar kolaysa, bir insanı dininden, inancından, renginden, dilinden, tipinden, ırkından, dünya görüşünden dolayı hor görmek, aşağılamak, iftira atmak da o kadar kolaydır. Zor olan; insanı, insan olduğu için sevebilmekte, onun bize benzemeyen yanlarını hoş görebilmektedir.İnsan gibi sosyal bir varlığa da zor olan yakışır.
Öyleyse
Önemli olan insana saygı duyabilmek, insanca yaşamayı ve yaşarken de paylaşmayı öğrenebilmektir. Dünyada her insanın yaşam hakkına saygı duymayı, insanları anlamayı ve en önemlisi de hoşgörüyle bakmayı öğrenmek, onların hakkını da kendi hakkıymış gibi savunmak, insan olmanın gereğidir. İnsanları diğer canlılardan ayıran özellikler de bunlar olsa gerek…Bu gereği yerine getirmek, son derece hassas ama bir o kadar da basittir. İlk bakışta zor görünse de.
Ama ne yazık ki sırtlanlar, gün aydınlığını sevmezler. Güzellikler onların meselesi değildir. Onların gülistanı çirkinliklerdir. Nefrettir, kindir, düşmanlıklardır. Onların hiç kimseye merhameti, sevgisi, saygısı olamaz; hatta kendilerine bile. Yürekleri, beyinleri, kan, kin ve nefretle doludur. Erdemleri, namus anlayışları, o insanların bacakları arasındadır. Buna bağlı olarak beyinleri ve yürekleri de, namus anlayışları kadar kirlidir.
Bence bu dünyada ihtiyacını duyduğumuz ve muhtaç olduğumuz en önemli şey sevgi, dostluk ve hoşgörüdür. Küçücük bir tebesüm ve tatlı dil, karşımızdakine verebileceğimiz en güzel hediyedir. İnsanlar sevmeli, şartlar ne olursa olsun sevmesini bilmeli. Hayata hoşgörü ile bakılınca, olaylar yumuşuyor. Bunu hepimiz biliyoruz mutlaka, ama yine de hoşgörüyü söylemeliyiz biribirimize, hatırlatmalıyız. Çünkü yaşamın tadı ayrıntılarda gizlidir, yaşamak sevmektir, hissetmektir, anlamaktır.
” Bir kızılderili dede ile torunu evlerinin önünde oturmuş, biraz ötede boğuşan biri siyah diğeri beyaz iki köpeği seyrediyorlarmış. Torunu sormuş:
" Neden iki tane köpek besliyorsun?
Dede yanıtlamış:
“ Onlar benim için iki simgedir evlat. İyilik ve kötülüğün simgesi... İyilik ve kötülük de içimizde böyle sürekli mücadele eder durur."
Torun sorar:
“ Peki, sence hangisi kazanır mücadeleyi?”
Bilge reis derin derin gülümser ve der ki:
“ Hangisi mi evlat?...... Ben hangisini daha iyi beslersem o kazanır...”
Sevgi, insanlara bağışladığımız bir duygu, bir armağan. Bu yüzden bazen tek taraflı da olabiliyor ve bu yüzden bunu hiç tanımadığımız insanlara da bahşedebiliyoruz.
Severek yaşamak güzeldir, severek yaşamanın güzelliğini ve önemini farkedenler de güzeldir… Dünyada bir şey olabilmenin ötesinde çok daha önemli bir şey var aslında; o da insan olabilmek. İnsan olabilmenin ilk koşulu ise; yüreğinde sevgi taşıyabilmektir. Yoksa kim olduğumuzun, nereden geldiğimizin, hangi ülkenin pasaportunda adımızın yazılı olduğunun ne önemi var! Bu dünyada, sadece insan değil miyiz? Bu dünyada senin, benim yaşama hakkımız olduğu kadar, herkesin yaşama hakkı var. İnsan dediğin odur ki; nerede ve kime yapılırsa yapılsın, birine yapılan zülmü, haksızlığı, vicdansızlığı, her zaman yüreğinde hissedebilsin, bunu kendisine yapılmış gibi görebilsin..
Öyleyse Türk - Kürt, Alman – Rus yada Müslüman - Hıristiyan olmanın ne önemi var, söyler misiniz? Aslolan- hepimize bir hayatın bahşedilmiş yada armağan edilmiş olması değilmidir?
"Allah'ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken...
Biz kim oluyoruz da insanlari birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle... Yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!” diyor Dale Carnegie...
Herman Hesse de diyor ki:" Ben vatanseverim ama, önce insanım. Her ikisinin bir arada yürümediği yerde daima insana hak veririm.”
O halde, neden başkalarının bizden farklı yanlarını değil de, biraz da bizimle ortak yanlarını bulup ortaya çıkarmaya çalışmıyoruz? Sonradan yaratılan ve dayatılan dil, mezhep, ırk, tarikat, kültür, bölgecilik, şeyhlik, aşiretcilik gibi kavramlar yüzünden çıkan sa***lara, katliamlara, haksızlıklara karşı durmuyoruz? İnsanlığın ortak değerleri olan hoşgörü, sevgi, saygı, barış, özgürlük, bireysel hak, adalet gibi evrensel değerlere inanmakta, kim ne zarar görebilir? İnsani duygulardan yoksun ve insanlıktan nasibini alamamış sırtlanlardan başka, kim bu ortak değerlere karşı çıkabilir?
Yılgınlıkların, yorgunlukların damarlarımızda dolaşıyor olması bizi bıktırmamalı, yıldırmamalı; bizi insani değerlerden uzaklaştırmamalı. Bedenimizde, sevgiye açık bir yüreğimiz olduğunu unutturmamalı. Çünkü bize, herşeyden önce yüreğimiz gerekli. Sevgiyi görmek ve duvarını örmek, sevgiyi çevremize sunmak için, önce yüreğimiz gerekli bize. Bozgunlardan ve sevgiyi kirleten yozluklardan yılmamak için, korkmamak için bize sadece yüreğimiz gerekli.
Düşüncelerimiz, yargılarımız, önyargılarımız; o yakıcı ve yıkıcı yıldırımların beynimize ulaşmaması için ne kadar barajlar, dalgakıranlar, duvarlar inşa etse de, ne kadar tarihsel, kültürel ideolojik gündelik paratonerimiz olsa da, bir yerden sonra, en azından şöyle kendi yüreğimizle başbaşa kaldığımızda , eminim bu gerçeği anlarız.Bir kez olsun, biz de yürekten o soruları sorarsak kendimize, mutlaka anlarız sevgini gücünü. Ya da en azından sormak durumunda kaldığımızı varsayarsak, anlarız...
Yaşama dair bir kaç söz de Goethe’den:
”Yaşamaya zaman ayırın, zira zaman bunun için yaratılmıştır…
Düşünmeye zaman ayırın, başarının bedeli budur…
Sevmeye zaman ayırın, güçlü olmanın kaynağı budur…
Etrafınıza bakmaya zaman ayırın ,günler bencilliğinize yetmeyecek kadar kısadır…
Terbiyeli olmaya zaman ayırın, insan olabilmenin sembolü budur”
Ve diyorum ki:
Anlatacak bir şeylerin varsa yarınlara
Okunmamış bir kitap
Söylenmemis bir söz
Yapılmamış bir resim gibi
Sevgi üstüne, barış üstüne, kardeşlik üstüne
Durma kardeşim.
Bir gül yaprağının ürpertisini duyabiliyorsan yüreğinde
Yaşamın güzelliğini, sevmenin inceliğini kavrayabiliyorsan
Ve varabiliyorsan dostluklarin yüceliğine
Korkma hiç bir yıkımdan, yüreğini ortaya koy
Çünkü sen insansın
Yeni bir şeyler bul kardeşim, yeni şeyler
Yeni güzellikler, yeni sözler, yeni sesler
Yazılmamış bir şiir
Takılmamış bir ad
Yakılmamış bir türkü
Yaşanmamış bir sevda gibi
Nuri CAN
tolga saolasında biz millet olarak okumayı pek sewmeyiz.. ama sen ısrarla roman gibi yazılar koyuyosunehehe ben okumadm ama sen koydysan güzeldir.. sAOL.... : ) ( laa ne yüzzüzüm ..
)
ediz bu yazı en fazla 10-15 dakikanı alır..Originally Posted by from_edi
..ama okuyup okumamak sana kalmış bişey diyemiycem..
..(yazın değişik içerikli olan romanları okuyosun ama.
![]()
paylaşım için saol
ama itiraf ediim ilk satırları okudum![]()
Özellikle bu hikaye harika.Originally Posted by Enjoy
enjoyyy güzell
offf bende okuyamadım baya uzunmuş kusura bakma sen bunla kitap yazarsın beabu arada ben sevneyi bilmiyorum mesela kızlarla her dönem başkabi kızla çıkıyorum
![]()
ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI !
Bir forum aktifliğini kaybettiği zaman üyeler gider, adamlar kalır. | Pavel Nedved
Adımın önünde adın yazılı Resmimin yanında resmin basılı Sabrım sabıkalı, sevdam azılı Hasretin kanıma girdi girecek
Ağaç ağaca benziyor artık Deniz denize Çiçek çiçeğe Şiirler yazmıyorum artık bak Gözlerinin güzelliğine... İyi seni unutmuşum !
Aklımdan çıkmıyorsun Sensiz bomboş bu hayat Susma öyle ne olur Bana kendini anlat..
Akşam erken çöker yalnızlığıma Sokak sokak gezer ararım seni Hasretin gönlümün yangınlarında Alev alev yanar ararım seni
Al götür eskici kalbimi benim Neyim var neyim yok sorma bir daha Gözümde yaşlardır birtek servetim Acıyıp yüzüme bakma bir daha!
Aldanmaktan yoruldun mu Acılarla yoğruldun mu Hiç sırtından vuruldun mu Ne bilirsin yağmur olup Çağlamayı ne bilirsin Kahkahalar savururken Ağlamayı bilir misin?
Aldattılar Ümitlerimi, hayallerimi Özlemleri, düşlerimi Parça parça Kopardılar! .. Sonra unutulduğuma inandım Sevdiğimden ayırdılar.
Aldığım her nefes sana yazılı Korkarım ki sensiz ömrüm sayılı Yüreğim tutuklu gönlüm cezalı Hasretin kanıma girdi girecek.
Aldırma görürsen yaşlar gözümde Şarkımız olacak yine dilimde Mektubun cebimde, resmin elimde Yarın bu şehirden ayrılacağım..
Aldırma sen benim yalnızlığıma Aldırma sen benim gözyaşlarıma Boşver sende kalmış yarınlarıma Biz kadere çelme takmış adamız.
Alın sizin olsun bütün saltanatıyla dünya Bütün sahteliğiyle hayat Alın kucaklayın gönlünüzce O bitmeyen ihtiraslarınızı O dinmeyen bencil aşklarınızı!
Ama sen de bil ki Yağmurlarca sevdim seni Yağmurlarca sana yandım Hatırla derya gözlüm HATIRLA AŞKIM..
Anlatacak nelerim var bir bilsen İçimde ihtilaller kopmuş Kendimi sürgüne verdim Mutluluğum çoktan iflas etmiş İtiraza hakkım yok biliyorum Seni seviyorum..
Ansızın kayboldun köşe başında Zamansız bir deprem koptu bağrımda Kendimi kaybettim işte o anda İnan ki dünyayı yıkasım geldi! Ardına bakmadan gittin o gidiş Kalbimi koparıp atasım geldi Bu veda gerçek mi inanamadım Başımı taşlara vurasım geldi!
Aramızda dağlar var Aramızda uçurumlar Yaklaşma yanılırsın Ben öldüğümü bilirim Sen yaşadığını sanırsın Kendini bilmeden daha Beni tanıyamazsın...
Artık Adın ihaneti çağrıştırıyor bana Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini Söyle Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun O acımasız hançerini? .. Bil ki Bundan böyle Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana Yaklaşmam yasak Dokunmam yasak Ve ömrümce Sarılmam yasak sana!..
Artık gidebilirsin gideceğin yere Sana kal diyemem son ümit senden olsun Senden olsun son pişmanlık Bil ki hayır diyemem..
Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız Karanlık gitgide en derinlere çeker beni Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin Böyle perişan beklerim dönmeni
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi Neydi çekip kendine, beni bağlayan Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan Elleri ta içimde o dev miydi
Aşk nedir bilmedin ki Sevildin sevmedin ki Mutluluk vermedin ki Mutluluğa hakkın yok!
Aşkımdan armağan her satır sana Maziyi yeniden yaşatsın sana Nasıl sevdiğimi anlatsın sana Sana bir sitem var her bir sözümde..
alıntıdır
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki seni seviyorum...
alıntıdır
Düşünmek, sevmek, özlemek
İnsan hissediyor aşık olduğunu
Bağlandığını seziyor kalbinden
Görünce sevdiğini sızlıyor sanki yüreği insanın
İşte bende aynen öyle oldum
O kadar çok baktım ki o gülen yüzüne
Kendimi alamadım tatlılığından
Bakamıyordum başka bir yere
O an sarılmak geldi içimden
O ise hiç ayrılmıyordu yanımdan
Tabi şanslıydım sayılır gitmeyişine
İçim mutlulukla doluyordu sanki
Her ağzını açışında
İnci dişlerini her gördüğümde
Acaba ne söyleyecek , nasıl gülecek bana
Bekliyordum umutluydum
Bana gülecekti...
-------------
alıntıdır..
ARTIK ÜŞÜYORUM SEVGİLİM,
ARTIK ISINMIYOR ELLERİM,
NE KENDİMLE GÜLÜŞÜYORUM,
NE SENSİZ,
NE KENDİMDEYİM,
NE SENDE,
ARTIK ÜŞÜYORUM...
ÖNCELERİ BİLEMEZDİM BU KADAR,
BU DENLİ SANA HASRET KALACAGIM,
BİLEMEZDİM YOKLUGUNUN BU KADAR,
BU DENLİ KOYACAGINI,
ARTIK ÜŞÜYORUM...
TAHMİN BİLE EDEMEZDİM,
ELLERİNİN SOGUKLUGUNU ARAYACAGIMI,
BİLMİYORDUM ASKERİN GÜNLÜGÜNÜ,
BİLMİYORDUM AGLAMAYI,ÜŞÜMEYİ
ARTIK BİLİYORUM
VE ÜŞÜYORUM,
ÜŞÜYORUM SEVGİLİM...
HAYALİM SADECE SANA BİR DEFA,
SENİ DELİ GİBİ,
FATİH GİBİ,
MANYAK GİBİ,
AMA DELİKANLI GİBİ,
SEVDİGİMİ SÖLEMEKTİ...
BENDE BİLİYORDUM,
İKİ GÜN GEZİP,
ÜÇÜNCÜ GÜNÜ,
YATAKTA GEÇİRMEYİ,
DÖRDÜNCÜ GÜNÜ İSE,
SİKTİR CEKMEYİ...
BEN ELİNİ TUTMAYA BİLE UTANDIM,
ÖPMEDİM SAYGISIZCA,
SEVMEDİM İNSAFSIZCA,
ÖLÜRÜM DEMEDİM UGRUNA,
SADECE SEVDİM,
SADECE SEVDİM,
YOKLUĞUNLA ÜŞÜDÜMM...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Zamanı durdurdun sen...
Ayrılığı ekledin sonbahara
Mevsimin bütün bulutları,
Gözlerimde birikti de
Ben yağamadım bakışlarına...
Söyle!
Hangi güneş
Baharı getirecek şimdi bana?
Kadehimiz ayrılağa kalkmadı ki hiç
Ben nasıl içebilirim yokluğuna...
Belki,
Zamansızdı sevgim
En az gidişin kadar!
Elde değil bu.
Sen hiç eylülde sevip de
Vakitsiz hüzünlere beyaz bayrak salladın mı?
Bilemezsin sevdiğim...
Nasıl da koyuyor adama güzün geri kalanı...
Doğduğum gündeyim şimdi.
Yoksun...
Bir başıma içip,
Kağıda gidişini karaladım...
Hazanda sevmek akıl kârı değilmiş sevgili
Anladım...
alıntıdır
Cok güzel tesekkürler dosdum.
[url=https://www.cialispascherfr24.com/]website[/url]
vaay gzl şiir
ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI !
Bir forum aktifliğini kaybettiği zaman üyeler gider, adamlar kalır. | Pavel Nedved
enjoy süper şiirmiş abi aldım bunu pc ye lazım olur belki ilerde![]()
sevgiline yollarsınOriginally Posted by FenerBahceLi
![]()
heh olabilir neden olmasın![]()
güzel şiir tşkr
züpper şiir
BİR SEN KALDIN
Bir sen kaldın yanımda,
Yangınlar içindeyken yüreğim,
Avuçlarıyla su taşıyan,
İşgale gelirken korkularım,
Benimle birlikte savaşan,
Bir yalnızlığım, bir sen kaldın.
Alkole boğulmuş bir gecede,
Senin güzel gözlerinde,
Beni kendime getiren,
Gözlerinde kendimi buldukça,
Çocuksu oldu sevinçlerim,
Altın işlemeli hançeri,
Yüreğime saplarken kimsesizliğim,
Kanarken sabaha dek yaralarım,
Tuz basmayıp, yaralarımı saran,
Hayalinle bir sen kaldın.
Bir sen kaldın bende,
Kendimde bile durmayan ruhum,
Firari olup vururken kendini,
Çıkmaz sokaklara,
Sensizliğin vurgun saatlerinde,
Gittiğin anı gösterirken,
Yelkovanla akrep bir yerde,
Seni hiçbir an,
Hatta aldığım her nefeste,
Denesem de unutamadım.
İzin vermedi ki anılarımız,
Bende bir sen kaldın.
Gözlerinde yok muyum?
Unuttun mu yoksa beni,
Hayalim sende de kimliksiz mi?
Haberin de gelmedi kaç zamandır.
Kuşlar selamını iletmedi,
Yoksa kendimi mi kandırmaktayım?
Hala benimsin düşünceleriyle,
Bende bir sen kaldın.
Nikotin kokan ellerim,
Üşürken yokluğunun ayazında,
Seni yazardım bekleyişlerimde,
Gemiler demirlemişken limana,
Deniz fenerlerini yakmıştım.
Sıkılmak bilmediğim bir ümitle,
Seni bana getirir diyerek,
Aydınlatmak istemiştim yollarını,
Dostlarım beni dinlemeden,
İnfaz etmişken varlığımı,
Hayattan bile vazgeçmek istedim.
Yüreğimde, bedenimde sen vardın.
Seninleyken, hayalin yanımdayken,
Sevgili yüreğimin kanadını kıramadım.
Sonra vazgeçtim her şeyden,
Bende bir sen kaldın.
Vazgeçilmezim olan sen,
Bende kaldın.
*alıntı
buda güzel güzel olmayan şiir yoktur aslında (çocuk şiirleri hariç)
güzel bir şiirmiş paylaşım için teşekkürler...
...nikotin kokan ellerim...![]()
Son mektubunu deniz suyuyla mi yazdin..?
İki damla tuz izi var sevgilim..
'Biz bittik artik' derken,
Hala 'biz' diyorsun sevgilim..
Veda mektubuna gözlerini mi koydun..?
Zeytin izleri var sevgilim..
'Beraber olamayiz artik' derken,
Neden agladin sevgilim..?
Mazimizin hatirina,
'Dost kalalim' diyorsun..
Dosttan sevgili olur derler,
Sevgiliden dost olmaz sevgilim..!
Görünce dayanamam bakisina..
Selam verirken ürperir tüylerim..
Aklim firar, tenim isyan eder sevgilim..!
'Unut beni' yazarken ellerin
Nasil kirilmadi kalemin..?
Benim okurken kirilan kalbimden
Kanlar akti mektubuna sevgilim..
'Görüsmeyelim' derken son satrinda..
Hic mi yüregin sizlamadi..?
Simdi suskun dilinden düsen,
Ask dolu sözlerin saka miydi sevgilim..
'Hoscakal Gözüm ' son sözün..
Sevgilim bile dememissin..
Hayatimin degeri senin icin,
İki damla gözyasi kadar miydi sevgilim
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Düşüme düştün..../...canın acımadı ya
Ne zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden
benim yazım değilsin, korkarım kışım da
tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi
sen ateşsin
saat 17:28
kim bilir, şimdi neredesin
Yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
suya düştü intihar, boğuldu son bakış
kimi istesem uzaktır kıyı boyları
vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış
Aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır?..
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak?..
yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak?..
Ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde
benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de
yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi
sen havasın
saat 22:16
kim bilir, şimdi hangi kuytudasın
Arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden
geceye düştü uyku, titredi acı soluk
kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu
üşümeler içimden akıyor, oluk oluk
Tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim
akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam
susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır?..
nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek?..
yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim
söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek?..
Ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm
kaçarım değilsin, korkarım tutanım da
sen topraksın
saat 22:39
kim bilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yine kesildi sesim soluğum
Kelimelerimi çaldı bu gidiş
Ağzımı ayrılık açmıyor!
Tek bir sözüm kalmadı söylecek...
Duyduklarım ise,
Artık kulağa hoş gelmiyor...
Bana sorduğun hiçbir sorunun,
Cevabı yok bundan böyle.
Sıkıldım,
Bildiğin soruları cevaplamaktan...
Yoruldum,
Çıkışı olmayan labirentinde,
Her gece kaybolmaktan...
Ben sorunları severim
Sen soruları...
Cevap ver o zaman bana;
Penecerenin buğusuna yazdığım
O iki kelime,
Duruyor mu hala bakışlarında?
-----
alıntı
sende şiirci çıktın![]()