Önemli bir alışım sürecinden geçiyor Güiza.
Geçen yılın İspanya ligi gol kralı olup Türkiye liginde bekleneni vermemek adama koyuyordur. Elbetteki nerden nereye geldim diyecek. Elbetteki Fenerbahçe'ye gelme kararını sorgulayacak.
Sabredilmesi gereken bir isim kendisi. Ve farkettim ki moral motivasyonla oynayan bir santrafor. Bu tip adamların en baba örneği bizim Hakan Şükür'dür. Mesela kendine güveni olduğunda gider 2-3 kişiyi çalımlayıp vurur(leeds). Röveşataya kalkar(200.gol) 30 metreden aşırtma atar.(isviçre 96 elemeleri) Frikik atar.(gençlerbirliği maçı) atar oğlu atar. Ama kendisine güveni olmadığında da inanılmaz kaçırır ard arda. Ayağının altından kaçırır boş kaleye kaçırır vs vs.(senegal maçı ve bir sürü maç)
Ama bazı sezonlar öyle bir form grafiği yakalar kendini öyle mutlu ve güvende hisseder ki izleyenleri gol manyağı eder. 38 atar 34 atar. Güiza'da onlardan birini 27 taneyi İspanya'da attı geçen yıl.
Yani dediğim gibi belli bir özgüveni yakaladığında bize gol banyosu yaptıracak bir adamda olabilir. Böyle habire eleştirildiğinde, küçük düşürüldüğünde bir sürü golde kaçırabilir.
Bunları bilsemde türk halkından ve türk spor seyircisinden çok şey istediğimin bilincindeyim. Biz kimin için sabretmişiz ki onun için sabredelim. Biz Hagi'yi gönderiyorduk geldiği sezonun ilk yarısı... Meira'yı eleştiriyoruz meselane komik ülkeyiz biz yahu. Deliler gibi futbol takip ederiz de bir türlü akıllanamayız bu hususta