Ben de aynı fikirdeyim, mahkeme beklenirse bu dava yıllar sürer.Ne kararı vereceklerse versinler savunmamı alırlar delillere mi bakarlar bilmem sonuç gelecek yıla kalmamalı.En geç bu sezon sonu karar açıklansın, şu anda bile çok geç kaldık zaten!
Ben aksini düşünüyorum, pek çok suçlama düşecektir mahkeme başladığında. Tüm suçlamalarla davanın süreceğini sanmıyorum.
Ayrıca disiplin kurulu bir suçlama yapmamış, iddianameyi gönderip, yazılı savunmanızı verin demiş. Böyle bir şey olamaz, sözlü savunma alsınlar ve suçlamaları söylesinler, ona göre de savunma versin suçlananlar. Yoksa disiplin kurulu ceza verir, usulüne uygun yürüyen yargı suçsuz bulursa, işte şimdikinden daha beter bir hal alır futbolumuz.
"YÜCE ATATÜRK"
Ben de çoğu iddianın düşeceğine inanıyorum. Belirtmek istediğim mahkemenin ne kadar süreceği. Mahkemeye bırakılırsa karar verilemeyecek. Hepimiz biliyoruz yargının durumunu. Bu kadar dallı budaklı bir konu 1-2 oturumla bitmez.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
CAS üyesi Kısmet Erkiner Habertürk'te önemli açıklamalar yapmış. UEFA'nın CAS savunmasından bir bölüm okudu ve o bölümde UEFA Fenerbahçe'nin men kararının tamamen TFF'ye ait olduğunu söylemiş. UEFA, eğer TFF Fenerbahçe ŞL'de olsun deseydi biz oynatırdık demiş. Peki Aydınlar Fatih Altaylı'nın konuğu olduğu programda ne demişti ? "UEFA eğer Fenerbahçe haklı çıkarsa maddi tazminatı kendilerinin karşılayacağını söyledi" demişti Aydınlar.
UEFA savunmasında bizim mektubumuz karar olarak değerlendirilemez. Hatta telkin olarak bile değerlendirilemez demiş.
Kısmet Erkiner: TFF'nin savunması TFF'yi değil, UEFA'yı aklıyor. Kamuoyuna açıklanan UEFA bizi 8 yıl almamakla tehdit etti vb. hiçbir şey TFF'nin CAS savunmasında yer almıyor.
İzlemek isteyenler için Kısmet Erkiner'in konuşması 4. bölümden itibaren başlıyor.
http://video.haberturk.com/spor/vide...lda-kaos/57838
Fenerbahçe Cumhuriyeti
Bir tane sözünün eri adam yok mu şu davada arkadaş. Herkes mi farklı konuşur.
Football is simple,but Football Manager is not
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Kısmet Erkiner CAS'ın görevsizlik kararı verebileceği tehlikesinden de bahsetti. Yani UEFA, bizim bu konuyla ilgimiz yok, TFF göndermedi biz de almadık; mesele Fenerbahçe'yle TFF arasındadır, onların kendi arasındaki mesele de CAS'ı ilgilendirmez diyerek bir kaçış yolu arıyormuş. Ama eğer görevsizlik gibi bir durum olmazsa bence de tazminat TFF'ye patlayacak.
----------------------------
CAS Hakimi Kısmet Erkiner, Habertürk TV'de katıldığı programda, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesiyle ilgili önemli bir iddia ortaya attı
HT SPOR Müdür Yardımcısı ve Yazarı Meriç Müldür ile TFF eski Başkanvekili Affan Keçeci'nin konuk olarak katıldığı programa bağlanan Kısmet Erkiner, "Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden UEFA değil Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) men etti" dedi.
Kısmet Erkiner şunları söyledi:
"Şimdi burada Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesi kararını UEFA'nın baskısıyla aldığını iddia ediyor. Şimdi elimde, Fenerbahçe'nin açmış olduğu davada UEFA'nın CAS'a vermiş olduğu savunma var. Bu savunmanın 6.3 paragrafında diyor ki UEFA 'Şayet TFF elinde bulunan delillerden tatmin olmaz ve kulüp yetkililerinin şike yaptığı konusunda bir karara varamazsa, UEFA'ya kulübü Şampiyonlar Ligi'nden çekmenin erken bir karar olduğunu söyleme yetkisindedir. TFF bu savunmayla bize Fenerbahçe'yi ihraç edeceğini bildirmeseydi biz onu oynatırdık.'
Çünkü devamında TFF bu kararında dürüst olsaydı veya bu kanaatte olmasını gerektirecek gerekçeleri gösterseydi kendisine karşı yapılacak olan herhangi bir disiplin girişiminde bulunulması yani UEFA'nın bu yola gitmesi halinde sağlam bir savunması olurdu. UEFA burada da şunu demek istiyor... 'TFF bana (Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden ihracı için elimizde bulgu yoktur, erkendir) deseydi biz kendilerini oynatırdık.'
Bana göre Türkiye'de bir bilgi kirliliği var bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Halihazırda TFF bulguları incelemiş ve Fenerbahçe'nin ihraç etmenin uygun olacağına karar vermiştir."
UEFA'NIN BLÖFÜNÜ GÖREMEDİLER
"UEFA, TFF'nin Fenerbahçe'yi Avrupa'dan erken men ettiğini düşünüyor" şeklinde "bomba" bir açıklama yapan Kısmet Erkiner ayrıca "Türkiye'nin Avrupa Kupaları'ndan 8 yıl men cezası alması söz konusu değil. TFF, UEFA'nın bu blöfünü göremedi" dedi.
TFF, DAMAT FERİT HÜKÜMETİ GİBİ!
"UEFA'ya yaranmak mecburiyetinde değiliz" diyen Erkiner "Ben bu TFF yönetimini 1. Dünya Savaşı'ndaki Damat Ferit hükümetine benzetiyorum" ifadesini kullandı.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
UEFA'nın olaya bu şekilde bakması normal; "şike yaptı diye Avrupa'ya göndermediğiniz takıma niye hâlâ ceza vermiyorsunuz?" diye düşünüyor adamlar, "yok hayır, ceza verecek kadar emin değildiyseniz, niye Avrupa'dan biz ağzımızı açar açmaz men ettiniz?".
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"
UEFA'nın 1 günde müfettiş göndermeye karar vermesi, sürekli elinde UEFA maşasıyla dolaşıp bunu kullanarak yönlendirme çalışmaları, o dönemde yapılan açıklamalar ve geliyoruz o gün Ali Koç'un söylemine.
Biz suçsuz olduğumuzu biliyor ve ŞL'ye gitmek hakkımız, eğer bizi suçlu görüp göndermiyorsanız, ligden de düşürün. Düşürmüyorsanız, neden aynı soruşturmada adı geçen Trabzonspor ve Beşiktaş hala avrupada maçlarına devam ediyor?
Çok kurcalamaya, kafa karıştırmaya gerek yok. Fenerbahçe'yi UEFA almadı sözü hala akıllarda. Federasyon bazı isimlerin işgüzarlığı sebebiyle Fenerbahçe'yle karşı karşıya.
CAS takipsizlik verirse, Tahkim Kurulu'na başvurur muhtemelen Fenerbahçe. Orada savunma yapmak daha kolay ama karar verecekler adil olacak mı orası muamma. Savunmayı abartmaya da gerek yok, tek soru bile yeter, soruşturmada adı geçen Trabzonspor ve Beşiktaş giderken, Fenerbahçe neden gönderilmedi?
"YÜCE ATATÜRK"
uefa da bir yandan haklı.
davayı alırsak tff öder bu parayı.
''fenerbahçe türk futbolunu bitirdi yeaa'' tarzı konuşanlara da diyorum ki, lütfi arıboğan ve ilhan helvacı istedi, bunlar oldu.
her şeyin mimarı bu ikilidir.
bu ikili cornu'ya dava açacaklardı, ne oldu?![]()
(/s)
Melih Gökçek:''Ankaragücü'nün son 2 sezonda oynadığı 2 maçta şike yapıldığını ispatlayabilirim.''
Bi sen eksiktin!Sende gir tam olsun.
O kadar hata üstüne normal bu istifalar.
Müthiş üçlü istifa etmiş. İyice çorba olur artık her şey. Bombayı attılar havaya bakalım kim tutacak?
Kısmet Erkiner'in söylediklerinin doğru olduğu bu istifayla çıktı ortaya.
CAS, UEFA'yı işin içinden çıkaracak ve federasyonda yer alan bazı işgüzarlar güzünden TFF muhtemelen tazminat ödeyecek Fenerbahçe'ye.
Acele, düşünmeden, küçük hesaplar peşinde olup karar alırsan, sonradan etkisi büyük olur. Şimdi de aynı şey yaşanıyor, bir an önce Fenerbahçe düşürülsün diye kampanyalar düzenleniyor, aceleye ne gerek var, suçluysa zaten düşmeyecek mi? Ya suçsuz çıkarsa? Elbette 5 sene beklenmesin ama en azından savunmalarını dinleyecek kadar da beklemek gerek.
Bakalım CAS davayı kabul etmişti, duruşmada vereceği karar ne olacak?
"YÜCE ATATÜRK"
Önceki mesajımda yazmıştım, iş bizim tahkim kuruluna kalırsa ne olur bilemem, üstelik şimdi sadece başkan ve yönetim mi değişecek yoksa kurullar da değişecek mi bilmiyorum ama eğer değişirse kurullar, şimdiden seçim sürecinde bunun pazarlığı da yapılır.
İddianameye bakıp, kesin karar verenlerin, bu olay için ne düşündüklerini merak ediyorum aslında. O soruşturmanın hakimi olanlar, bu davada, bunlara bakıp ne karar verirler acaba?
"YÜCE ATATÜRK"
Tahkim kurulu kararlarına mahkeme yolunun kapalı olması bu davada kötü bir durum. Çünkü TFF'nin bir kolu nasıl olacak da kendisini haksız çıkaracak ? CAS'tan görevsizlik kararı çıkarsa işler iyice karışır.
Yönetimimizi de tebrik ediyorum. Ali Şen ve benzerlerinin davayı geri çekin, Platini'yle arayı iyi tutun gibisinden saçma sapan açıklamalarına uymadılar ve Dupont gibi de bir avukat tutarak bu işe verdikleri önemi gösterdiler. Eğer yönetim davayı geri çekmiş olsaydı biz şuan Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı'nın yaptıklarını öğrenemeyecektik. Ve bu adamlar bizim hakkımızdaki kararların altına imza koyacaklardı. Zaten bu 2 kişinin yaptıklarının ortaya çıkmasını da yine UEFA'nın CAS'taki savunması sağlamıştı. Son olarak Aydınlar yapılanı itiraf etmiş oldu. İlhan Helvacı'nın da istifa etmesi lazım. Ayrıca Fenerbahçe'ye maddi manevi büyük zarar veren men kararını alırken yangından mal mı kaçırıyorsunuz ? TFF başkanından bile belge gizlemek ne demektir ? Bu kişiler hakkında bireysel dava açma imkanı varsa o da açılmalı.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
Aydınlar, kendisinden belgeleri saklayanların kim olduğunu açıklamalı ve bu olayın sorumluları çıkıp Fenerbahçe'den özür dilemeli.
Tahkim'e de katılıyorum, sonuçta federasyonun bir kurulu ve kendi kendisine bir ceza kesme durumu olursa nasıl karar alırlar, bu sebeple davanın CAS'ta ilerlemesi için uğraşacaktır sanırım Fenerbahçe.
Yönetim mutlaka açıklama yapacaktır, bunu bekleyelim, ne yol izleyeceklerini görürüz.
"YÜCE ATATÜRK"
Sürece dair çok güzel bir yazı bence. Okumak gerek.
http://papazincayiri.blogspot.com/20...-kurgumuz.html
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
HSYK Mehmet Berk hakkında inceleme başlatmış. TRT3
Fenerbahçe Cumhuriyeti
Fenerbahçe üzerinden adalet arayışı
Türkiye’nin dörtte üçü Fenerbahçe karşıtı olabilir. Türkiye halkının çoğunluğu Fenerbahçe’nin başarısını istemeyebilir. Lakin Fenerbahçe’yi sevmemek, hatta ondan nefret etmek başka bir hissiyattır; onu linç etme ve yok etme girişiminde bulunmak ise bambaşka bir duygu yumağı...
3 Temmuz’dan beri Türkiye’de ‘şike’ meselesinde gelişen olaylar ve takınılan tavırlar, sosyoloji tarihine, ‘toplumsal travma’ veya ‘toplumsal linç’ alt başlıkları için ciddi anlamda tez konusu olabilecek kadar zengin, kaliteli ve eğitici öğeler taşımakta. Hele hele yere düşen bir insana, ‘bir tekme de ben atayım’ gibi ilkel bir içgüdüsel davranış modeli, psikoloji disiplinine ciddi didaktik katkılarda da bulunmakta.
Hayatı hep bir tarafı tutmakla geçirmiş, renk aşkına mağlup olmuş sokaktaki insanın, sevmediği bir spor takımına karşı takınabileceği tavır, en azından insan karakterinin doğası gereği -maalesef- anlaşılabilir nitelikte. Kıskançlık veya sevmediği karşıtının ezilmesini , hatta yok olmasını isteme dürtüsü gerçektir ve değişmesi/değiştirilmesi pek de mümkün olmayan bir insan karakteri yapısıdır. İster bunu Hannah Arendt’in ‘kötülüğün sıradanlığı’ teorisi bağlamında değerlendirin, ister Sigmund Freud’un içinden çıkılmaz psikanaliz dehlizlerinde bulunan ‘alt ben’ travması olarak açıklayın. Hiçbir şey değişmez. Zira insan, yaradılışından bu yana ‘öteki’ne karşı hep yabancıdır ve giderek ona düşmandır.
Sorumlu gazetecilik
Buna rağmen bu sokaktaki insana hitap eden bir konumda olan kamuoyu yapıcıları ve özellikle gazete yazarları, sorumluluk duygusunu bir tarafa bırakarak o insanla neredeyse aynı koşutluktaki duygularını yazması, yani kamuoyuna aksettirmesi ciddi bir sorumsuzluk örneği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkarılmasına da hiçbir yarar sağlamamakta.
‘Şike’ meselesinde düşünce ve görüşlerini yazanıp bildirenlerin bir kısmının, maalesef salt Fenerbahçe üzerinden adalet arama illüzyonuna girişmesi anlaşılır ve rasyonel bir davranış olmasa gerek.
Fenerbahçe, geçtiğimiz futbol sezonundaki tüm maçlarının bitimine kadar hiç kimsenin, hatta en azılı karşıtlarının bile göremediği ‘şike’yi yapmışsa eğer, gerçekten de ona hem tarihi şike madalyası hem de karşılığı olan ceza neyse tereddütsüz olarak verilmeli. Konu, bu kadar basit olmalı. Gerçekler neyse, ne bedel ödenirse ödensin ortaya çıkarılmalı. Zira post-modern karmaşa hayatında her şeye rağmen ‘doğru’yu çürümüşlükten ayırmamız gerekiyor. Ancak bu süreç bitene kadar, alt benliklerdeki nefret duyguları üzerinden bina edilen her türlü yargısız infaz söylemlerine de artık bir son verilmeli. Özellikle basın mensupları, tuttukları renklere göre pozisyon alıp sübjektif yaklaşımlarda bulunmayı ve kimi gerçekleri görmezden gelmeyi nihayete erdirmeli.
Sorumlu yazarlık bunu gerektirir. Sorumlu kamuoyu yapıcılığı, ‘şeytana ruhunu satmadan’ görüşlerini kamuoyuna iletebilmektir. Alt benliğini bir nebze olsun frenleyebilmektir.
Sübjektif yaklaşıma son
‘Şike’ meselesi, hayatımızdaki kaos kümelerinden sadece birini oluşturmakta. Bu yapıyı görmek, her farklı kümede mümkün ne yazık ki...
Sübjektif yaklaşımlar objektivite kulvarına doğru kaydıkça, inanın çözülemeyen kümeler bir bir dağılacak ve düşecektir, domino taşları misali... Yeter ki ’öteki’ni de anlamaya çalışalım, yazarken ve fikir yürütürken... Zira sorumluluğumuz çok büyük.
(İVO MOLİNAS: Şalom gazetesi, Genel Yayın Yönetmeni)
http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...CategoryID=132
(/s)
http://tvarsivi.com/player.php?y=7&z...-01%2013:23:00
Sayfa, bir sonraki dakikayı otomatik olarak yükler ve izletir.
(/s)
BJK, Fener ve Trabzonspor'a UEFA engeli
Avrupa futbolunun patronu UEFA TFF'ye gönderdiği mektupta 'adı şaibeye karışmış hiçbir takımın play-off'a alınmaması' istedi. ...
Avrupa futbolunun patronu konumundaki durumun, TFF'ye gönderdiği mektupta 'adı şaibeye karışmış hiçbir takımın play-off'a alınmaması' isteniyor.
Bu konumda sadece Fenerbahçe değil, Beşiktaş ve Trabzonspor'un da şike davasında zanlı konumunda oldukları için play-off'ta yer almaması gerektiği bildirildiği iddia edildi.
TFF'nin verdiği kararı UEFA'ya bildirmek için 15 Nisan'a kadar zamanı var.
TFF'ye bağlı olan PFDK, şike ve teşvik soruşturması kapsamında ismi iddianamede geçen 93 kişinin savunmalarını talep etmeye başladı. Hukuk kurulu tarafından disiplin kuruluna sevkedilen kişilerin avukatlarına iddialarla ilgili birer CD ve dilekçe gönderilerek, "20 gün içinde savunmanızı tarafımıza yazılı olarak bildirin" çağrısı yaptı.
BJK, Fener ve Trabzonspor'a UEFA engeli
Sanırım UEFA el attı artık olaya....
Neden play-off? Eğer play-off olmasaydı ne diyecekti UEFA, ligin son maçlarında bu takımlar oynayamaz, hükmen yenik sayılsınlar, şampiyon olamasınlar mı diyecekti?
Sürecin başından beri yaşanan, pek çok haber yapılarak yönlendirme çalışmalarından biri olarak görüyorum bunu da, insanlar şartlandırılıyor, play-off oynanana kadar verilmezse UEFA bize ceza verir algısı oluşturulmaya çalışılıyor bence.
"YÜCE ATATÜRK"
UEFA böyle bir şey diyorsa yanı bu haber doğruysa, Beşiktaş ve Trabzon'u avrupadan men etmesi gerekir. Çelişki değil mi bu, hala anlayamadığım sebeple play-off gelmeden karar alınsın diyecek, ki bu dediğiniz gibi avrupa yolu olduğundan dolayıysa, avrupada yoluna devam eden 2 takıma ses çıkarmayacak ki muhtemelen Fenerbahçe'nin ŞL'de oynama hakkı gasp edilmeseydi ve ŞL'de oynasaydı yine ses çıkarmayacaktı UEFA, Fenerbahçe'yi bu süreçte almamazlık yapmayacaktı.
Bir tarafta böyle bir tutum sergilerken bir tarafta bu şekilde dikte etmesi tutarsızlık olur. Tabi TFF içinde kendini ihbar eden, kendi takımının itibarını yerle bir etme peşinde olanlar oldukça, gidip UEFA'ya şikayette de bulunurlar, bize baskı yapın bile derler.
Hep Fenerbahçe'yi ne olduğu bilinmeden suçlayanlara karşı ben de ne olduğunu bilmeden kesn hüküm vereyim bari.![]()
"YÜCE ATATÜRK"