Bana kalırsa bu söylemler kesinlikle blöf. Türkiye'nin olası FIFA ve UEFA seçimlerinde etkin oldugunu düşünürsek bence Türkiye bu kozu kullanıyor. Müslüman ve Türki etkisine güveniyorlardır belki de. Yoksa gerçekten hiçbir sağlıklı akıl bunu göze alamaz.
Aslında yazarken şunu düşündüm, uzun diye mi okumuyorlar, tek tek mesaj mı atsam diye.Ya okunmuyor ya da görülmek istenmiyor. Kendimi frenliyorum ve o kadar saçmalık var ki kimisi de aklıma gelmiyor zaten. Ama olsun basın madem ki yazmıyor bunları, ben daha çok defalarca yazarım, 1 kişi bile ya gerçekten bu adamlar birşeylere isyan ediyor ama acaba doğru mu diyorlar diye aklına şüphe düşer de, araştırır, o bile yeter bana, ha kimse takmazsa da takmasın, zaten dava bu şekilde giderse, bir şey olmadığı da mahkeme kararıyla çıkacak ortaya.
"YÜCE ATATÜRK"
Herkez işine nasıl geliyosa öyle bakıyor bu kadar basit
Kendimi yinelemiş olacağım gerçi ama zaten siyasi irade böyle bir değişiklik yapmayı gündeme aldığı anda, FIFA olaya el atar ve Türkiye'yi tüm organizasyonlardan men eder, ta ki siyasi irade geri adım atıp, yaptıklarından vazgeçene kadar.
Bakın sizin yüzünüzden (8 takım düşerse diyor başbakan ama yine olay ve tartışmalar tek takım Fenerbahçe üzerinden gidiyor nedense???) avrupaya gitmeme durumu var, çekin CAS davasını iyi niyet gösterin, susun puan silmeye razı olun, kapansın olay baskısı gündeme gelecek.
Fenerbahçe puan silinmesine karşı, suçluysa düşür. Teşebbüs de ettiyse düşür, yaptıysa da düşür.
Ayrıca UEFA bu süreçte baskı yapamaz, TFF kendi işleyişini sürdürüyor, savunmaları alıyor, daha sonra yeniden bir rapor oluşturulacak ve ona göre suçlamalar belli olacak, ona göre belki yeniden savunmalar alınıp, karar verilecek. Süreç kendi içinde işliyor, UEFA bu aşamada sizi almıyorum derse, uluslararası hukuk kurallarını ihlal etmiş olur.
Seneye avrupaya gidecek takımlar belli olana kadar bir karar zaten alınır, alınmazsa bu sefer ya hep ya hiç kararı alması gerekir TFF'nin. İsmi geçen 8 takımı da göndermez, sorumluluk bizde, biz işimize bakıyoruz der, UEFA yine bir şey diyemez çünkü UEFA organizasyonunda yapılmadığı için bu iddialar, UEFA direk şike/teşvik suçundan bize ceza veremez.
"YÜCE ATATÜRK"
Yok, çok da güzel baskı yapar bence. Çok da haklı olur; tam da burada yazılan gerekçelerden dolayı.
Farzedelim ki, Fenerbahçe bu sezonun sonunda Avrupa'ya gitmeye hak kazanacağı bir derece elde etti, adli dava henüz sonuçlanmadı, Aziz Yıldırım hâlâ içeride ve Federasyon adli dava henüz sonuçlanmadığı için yine becerip bir karar veremedi. Bunların hepsi gayet mümkün ihtimaller değil mi? Sonuçta biz, ikinci kez Avrupa'ya, şike yapmış olma ihtimali olan takımları göndermeye çalışacağız sezon sonunda. En azından, gönderip göndermeme konusunda yeni bir kaos yaşayacağız.
Bu durum, UEFA'yı ilgilendirmez mi?
Şunu düşürün, bunu kaldırın diye baskı yapmıyor zaten adamlar; ne karar verecekseniz verin de biz de bilelim diye baskı yapıyorlar. Veya yaparlar. Yapmakta haklı olurlar.
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"
Serkan Abi emin ol okusun diye yazdıklarından biri bile okumuyordur biz okuyoruz anca yazdıklarını bir etkisi yok bosuna yorma kendini.![]()
Aynı mesajda, TFF'nin biz adı karışan kimseyi göndermiyoruz kararı alması gerekir diye de yazmıştım abi. Bu sezon da öyle olsa, eminim bu kadar tepki göstermezdi Fenerbahçe hatta tepkinin büyüğü asıl Trabzonspor alındığında yaşanmıştı.
Sonuçta federasyon kendi disiplin soruşturmasını tamamlamadan karar veremez, bu süreç de işliyor şu anda, bir takvim var, o nedenle baskı yapamaz dedim. Men ederse bizi, TFF hakkını arayabilir, biz süreci işletiyorduk, bakın savunmaları alıyoruz gibisinden ama başta dediğim gibi, süreç yeni sezona uzarsa, TFF hiçbirini göndermiyorum der, UEFA yine yaptırım uygulamaz.
Ha UEFA hiçbirini göndermiyorum diyebilir mi? Derse içeride neler olur? O konuya girmiyorum.
"YÜCE ATATÜRK"
İyi ama bu süreç UEFA açısından da Fenerbahçe üzerinden yürüyor. Federasyona gönderilen ve Fenerbahçe'yi men et yoksa sonuclarına katlanırsın mektubu bu durumu özetliyor. Ben en baştan UEFA'nın çok yanlış be taraflı bilgilendirildiğini düşünüyorum. Bu yüzden de baskı yapmıyorlar değil tam aksine baskı yapıyorlar.
UEFA iddianamaeyi incelemedi, altını çiziyorum incelemedi. Geçenlerde ilk çeviriden tam olarak bir şey anlamadıkları için ikinci defa çeviri için iddianamaeyi Türkiye'ye gönderdiler. Ama genel sekreter açıkça fazlaca delil var ve karar alın diyebiliyor. UEFA bir karar alın diye değil CAS davasına olumsuz etkide bulunmayacak bir karar alın diye her alanda baskı ve bölf uyguluyor.
Ben o kısmı atlamışım, pardon. Daha doğrusu, bağı sağlıklı kuramadım.Originally Posted by Sekopej
İnat ettik, illa uzatacağız bu işi diyeceklerse, en sağlıklısı böyle olur. Bu sezon başında, Fenerbahçe'nin gönderilmemesi durumu söz konusu olduğunda da, tamam dedik, bir karar geliyor, demek ki kafi delil var falan feşmekan... Daha bir kıpırdama gördüğümüz yok.
Federasyon, "ben delilleri inceledim, Fenerbahçe'nin küme düşürülmesini gerektirecek bir durum olmadığına hükmettim" dese, herhangi bir gerilim yaşanmazdı UEFA ile arasında.Originally Posted by Fernando Gago
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"
İddianame gelmeden federasyon bir şey yapamazdı çünkü iddianame açıklanana kadar kimse ne ile suçlandığını bilmiyordu ve federasyon da ne ile suçlayacağını bilmiyordu, federasyon değişmesi süreç ilerlemiş olabilirdi belki, bilemeyiz.
Federasyona madem ki bizi suçlu olarak düşünüp göndermiyorsunuz o zaman küme düşürün demişti Fenerbahçe ama düşüremediler. Bence ilk günden beri amaç küme düşürmek değildi zaten, yıpratmaktı ama işte planladıkları gibi gitmediği için, karıştı da karıştı.
"YÜCE ATATÜRK"
Genel sekreter yeterli delil var ve federasyon bir karar vermek zorunda diyor. Bunu TFF'nin yetkililerine göre söylemiyor mu? Eski TFF yetkilileri diyelim. Bir yandan büyük bir CAS davası bekliyor. UEFA Fenerbahçe'yi şampiyonlar liginden men ederken bunu TFF'ye dayanarak verdi ve şimdi TFF hayır delil yok küme düşme yok mu diyecek.. Bana pek olası gelmiyor. Ve gerilimlerin en büyüğü yaşanır.
O zaman Fenerbahçe Avrupa'dan neden men edildi?
Ben Fenerbahçe ceza alsın filan demiyorum bu süreçteki tavrım belli ama UEFA'nın beklentisinden ve görmek istediği tablodan söz ediyorum.
Ben, şu an için demiyorum, "Federasyon böyle deseydi" diye; zamanında bu hükme varıp bunu da UEFA'ya bildirseydi diyorum. Federasyon ağzıyla başka türlü konuştu, kafasıyla başka türlü bir işaret yaptı sürecin başından beri. Eh, böyle yapınca da baskı geldi doğal olarak, gelmeye de devam ediyor. Senin de dediğin gibi, sonradan ortaya çıkan hemen bütün dalavereler bu yarım ağızlılıktan kaynaklanıyor ve kaynaklanmaya devam edecek.
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"
Burası kesin zaten. Acemi ve içten içe bir Aziz Yıldırım düşmanı olan ve aynı zamanda kendisini kahraman etmek isteyen Fenerbahçeli(!) bir federasyon başkanı, Galatasaraylı ve adil olmayan iki üst yetkili, ve medya manipülsyonları, Bizleri bu noktaya getirdi. Baş sorumlu TFF'dir. Cornu ile içki masalarında bir ülkenin futbol geleceği masaya yatırıldı.
Onlarca, yüzlerce yalanla Fenerbahçe şike YAPTI!!! algısı kafalara balyoz gibi indi ve süreç bunun üzerinden ilerledi, Fenerbahçe şanına yakışır bir şekilde direndi ve artık sürecin sonuna geliyoruz.
ŞİKE DAVASINA ÇIRAK DAMGASI!
Futbolda şike davasının bugünkü duruşmasına Giresunspor eski başkanı Osman Çırak'ın ifadesi damgasını vurdu.
İddianamede Giresunspor ve çevresinde gelişen olaylarla ilgili olarak dönemin başkanı Osman Çırak dinlendi.
Çırak, başkanlığı döneminde tehdit edildiği iddialarıyla ilgili olarak konuştu, "beni tehdit eden olmadı" dedi.
Sıra avukatların sorusuna gelince, futbol dünyasının tanınmış bir çok isminin tutuklanmasıyla sonuçlanan şike soruşturmasının kendisinin gündeme getirdiği iddialar üzerine başladığı hatırlatıldı ve bu kritik görüşmenin nerede kimlerle ve ne zaman yapıldığını ayrıntılarıyla anlatması istendi.
Çırak bu sorunun büyük bölümünü yanıtlamadı "hatırlamıyorum" dedi ama söz konusu toplantıyı da doğruladı.
"Bu bir sohbet toplantısıydı, sonradan polis olduğunu öğrendiğimi bir kişi, spor dünyasından isimler ve ben vardım. İstanbul'da bir kafetaryada konuştuk" diye toplatıyı anlattı.
Avukatın "spor dünyasından isimleri açıklamalı suç duyurusunda bulunacağım" çıkışını yaptı ancak Çırak "hatırlamıyorum" demekle yetindi ve ifadesini tamamladı.
Mustafa ERDOĞAN, İstanbul-DHA
fanatik
Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. "Bertolt Brecht"
Bugün ne olacak çok merak ediyorum, bu insanları içeride tutmak için yine hangi sebepler ön plana atılacak ? Olayın şike olan tarafi hızla çürümeye devam ettikçe bu insanlar hangi sebeplere dayanarak tutacaklar veya serbest mi birakacaklar ? Hersey muamma
...
Sanırım bu yanlış bilgiler verenler kimse Başbakan'ı bile yanlış bilgilendirmişler.5 Yıl Avrupa'dan çekilelim demek direk belkide olmayan birşeyi kabul etmek demektir.Bunu söyleyebilmek içinde kulağına illa birşeyler söylenmiştir.Koskoca başbakan'ın sanırım bilgisi vardır biraz da olsa.Ki neler dönüyor ülkede hepimiz biliyoruz.Umarım yanlış bilgilendirmişlerdir,umarım yanlış düşünmüştür ve umarım böyle birşey olmaz.
Aziz Yıldırım: Spor evrenseldir, kendine göre kuralları vardır. Bu şike davası olsa farklı konuşurduk
Aziz Yildirim: Bu iddianameyi Mehmet Berk yazmadi.. Iddianame Caglayan'da yazildi, Organizeye gitti ve geri geldi.. Bunlari ispat edicem..
bunu ispat ettiğin an bu dava düşmezse vahlar olsun bu memlekete
Aziz Yıldırım:
"Başbakanı tehdit ettiler. Eğer tarafsız olunsaydı, bu iddianame Trabzon üzerine kurulurdu. Siyaseti futbola karıştırdılar."
"Organize Şube'den dün mahkeme salonunda 6-7 polis vardı. Hala takip ediliyoruz."
Aziz Yıldırım: "Trabzonspor, Eskişehirspor'a 1 milyon dolar verdi. Bunun delillerini mahkeme'ye sunacağım."
Aziz Yıldırım: Her şeyi biliyorum ama konuşamıyoruz...
madem biliyosun konuş be adam konuş konuş konuş
Aziz Yıldırım: "Bu iddianama çöp sepetine gidecek bir evrak bütünüdür."
Aziz Yildirim: "İddianame'yi yapanlarla Tahir Kıran'ın ilişkileri araştırılırsa o zaman herşey daha anlaşılır olacak."
Hem 1 milyon dolar verip hemde berabere kalmak büyük marifet bizim adımıza o zaman.
Başbakanı kim tehdit etti acaba merak ettim.Koca ülke başkanını susturduysa demek büyük adammış.Heleki RTE bu kadar kuvveetliyken bu ülkede.
bizim eses fener maçı için diyor onu
Aziz Yıldırım: 18 tapem var, ne sorsanız cevaplarım. Bahsedilen 'tarla sürme' konusu Eyüp Sultan'da maçlardan önce kurban kesmeyi ifade eder. Yani bir dilek ve temenni anlamındadır.
abdullah başakda savunmasında öyle söylemişti hatta şampiyonlukdan sonra şekip beyle gidip kurban kestik demişti
Aziz Yıldırım: "Emniyet poşetlere icinde para olmadıgı icin el koymadı!"
iddia makamı ispatlasın parayı.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.