O ifadeye inanıyor musunuz cidden? Haldun Üstünel bunu yalanladı ve zaten bunu yapmayacak kadar profesyonel biri.
O ifadeye inanıyor musunuz cidden? Haldun Üstünel bunu yalanladı ve zaten bunu yapmayacak kadar profesyonel biri.
Yapmayın arkadaşlar. Lincoln'ü mü koruyorsunuz Allah aşkına. Öğle yemeğinde yemek salonunda "Ben istemezsem bu antrenmanı bana kimse yaptıramaz" diye bağıran bir serseriden, Sivasspor deplasmanına "Ben paramı bu işten kazanıyorum, oraya gidip kendimi riske edemem" diyerek gitmeyen bir sorumsuzdan, antrenmandaki lakayt hareketlerinden dolayı Bülent Korkmaz'ın uyarısına maruz kaldıktan sonra "Bu kim? Beni tanımıyor galiba..." diyerek teknik direktörünü tüm futbolcuların içinde aşağılayan bir ukaladan söz ediyoruz. Ben de sıkı bir Lincoln sempatizanıydım. Ta ki gözümün önünde bu hareketleri yapana kadar. Yıllarca Galatasaray'ın parasını sömürüp, hiçbirşey vermeden gitti. Kalkıp böyle bir oyuncunun arkasından yas tutuyorsak, vay halimize...
Hayır Lincoln'ün söylediklerine inanmamamızı istiyorsunuz ama Lincoln hakkında söylenenlere inanmamızı istiyorsunuz. Haldun Üsünel zaten o gün bitti benim için.. İstifa etmesine de benden çok sevinen olmamıştır. Ne yani Adnan Sezgin Lincoln'ü teselli ederken Sezgin'in elinden alıp saldıran Haldun Üstünel mi haklı?
arkasından yas tutmaktan çok bülent hoca gelmeden önce skibbe baştayken yaptığı asistlerle takıma çok şey kattı.Ama hep kötüydü gibi gözükmesini anlamıyorum.
Kesinkes Lincoln'ü savunmuyorum şahsen.Ama objektif bakmaya çalışıyorum.Aklı başında bir yöneticinin Lincoln'ün seviyesizliği karşısında böyle mi davranması gerek sizce ? O gün akşamı göndermeliydi belki de Lincoln'ü .. ve Bülent Korkmaz değerinden bahsetmeliydi.
Lincoln'ün yaptığı çok ayıptır.Ama alkollü bir şekilde de futbolcu azarlanmaz ..
Arkadaşlar ben Haldun Üstünel'in tavrının doğru olduğunu savunmuyorum, o kısma hiç girmedim. Ancak ben 3 yıldır Galatasaray'ın içindeyim. Her futbolcuyla, her yöneticiyle iç içeyim. Lincoln'ün yaptıkları, kulübe verdiği zararlar yukarıdakilerle sınırlı değil. Çok daha fazlası da var elbette. Oyuncular arasında öyle bir huzursuzluk başlamıştı ki Lincoln 1 sene daha kalsaydı ne Arda'sı kalırdı ne Kewell'ı. Hepsini soğuturdu bu takımdan. Böyle bir kişilik yoksununun hala tartışılıyor olması benim garibime giden. Bırakın, ne hali varsa görsün. Uzak olsun da...
Açıkçası bu kadar içinde olduğunuzu bilmiyordum durumun. Ama yine de az da olsa katkısı olmuştur Lincoln'ün. Neyse kapatalım bu konuyu da hocam benim kulübümüzde en sevdiğim, en güvendiğim en umutlu olduğum adam Aydın Yılmaz niye açılamıyor bir türlü ya!? : )
Her sezon yıkıp baştan yapılan işler yüzünden ,mart ayı gelince ayıldığımızda elimizde hiçbir şey kalmıyor..
Fırında bir poğaçanın üstünü yağlayıp altını kuru bırakırsan üzeri gayet hoş, pişmiş görünür, ama eline bir alırsın ki dibi yapışmış, kömür gibi olmuş, yenmez halde. Aydın da böyle üstü yağlı, altı kuru poğaçalar misali..
Bizim gençlerimiz (Tüm Türkiye altyapısı) altyapı eğitimlerini çok geç tamamlıyorlar. Bu eğitim tamamlanmadan da oyuncu çok fazla göz önünde olunca "Ben tamamım" düşüncesine kapılıp kendini salıveriyor. Yukarıdaki benzetmeyle bağdaştıracak olursak medyamız ve bizler en ufak bir güzel hareketinde poğaçanın (oyuncunun) üzerini bir güzel yağlıyoruz, ama altını hiç kimse düşünmüyor ve böylece altı yapışıp yenmez hale geliyor. Oyuncunun kendisi de bu övgüye, ilgiye kendini kaptırıp gelişim sürecini boşveriyor. Aydın da bu çarkın dişlisine kurban gidenlerden biri. Şu saatten sonra patlaması da oldukça zor. Dilerim yanılırım.
Şimdiki korkum ise Emre Çolak. Emre'de de bu yöne doğru bir sapma var. Ama Arda ve Sabri O'nu fazlasıyla himaye ediyorlar. Eğer Emre bu himayeye kulak asıp kendini sadece futbolunu geliştirmeye verirse Galatasaray için çok büyük kazanç olacağı aşikâr...
Zaten Aydın bu sene patlar patlar patlayamazsa ben ki acayip Aydın hayranıyım ben bile umudu keserim. Bu arada cevap için teşekkür ederim daha iyi açıklanamazdı herhalde.
Bakarsın Emre Çolak herkesi yanıltıp diğer gençlerin aksine büyük bir yıldız olabilir. Peki Arda için ne düşünüyorsunuz? Bu saatten sonra üst düzey bir ligin üst düzey bir takımında oynayabilir mi?
Olayın şu boyutunu da ele alalım. Diyelim ki siz Bülent Korkmaz'sınız. Bu kulübün 25 yıllık efsanevi oyuncusu, taraftarın dokunulmazı. Hamburg maçında kulübünüzün başındasınız, maç berabere gidiyor, işler fena değil deplasman için. Birden takımın stoperi atılıyor, zaten sıkıntılı olan bir bölge burası. O bölgeye yedeğimiz olmadığından ora Kewell ile dolduruluyor maç içinde. Orta sahayı güçlendirmek gerek, bunu yapmak için de çıkarılabilecek 3 oyuncu var. Arda - Baros - Lincoln. Baros en önemli gol ayağın, çıkaramazsın. Arda savaşan oyuncu, ileri geri oynar çıkaramazsın. Tek kalan Lincoln, orta sahadan sonrasında pres yapmak istemez, zaten antrenmanlarda da disiplin yoksunu. Orta sahada fiziksel ve mental özellikleri en zayıf oyuncun Lincoln. Bu oyuncuyu çıkarmazsan gol yiyeceğin kesin gibi. Çıkarıyorsun Lincoln'ü, dolduruyorsun orta sahadaki boşluğu, ama o da nesi? Lincoln hakaretler ve çeşitli isyanlar içinde geliyor kulübeye doğru. Ses çıkarmıyorsun, maçta da skoru korumayı başarıyorsun. Soyunma odasında takımına son yılının ilk devresi dışında neredeyse hiçbir katkı vermemiş Lincoln gelip sana küfür etme cesaretini kendinde buluyor. Bu durumda yöneticinin tepkisi haklı bir tepki değil midir hocanın otoritesi adına? Bence Haldun Üstünel o olayda yapacağı en iyi şeyi yapmıştır, ki olayın alkollüyken geçmediğini aşağı yukarı hepimiz tahmin edebiliyoruz, tipik bir Lincoln yalanı yani.
Gönül isterdi ki bu oyuncudan maksimum verim alalım, bir Hagi kadar olmasa da onun da takıma ekstra katkısı olsun.. Ama adam yeteneklerini kullanmak istediğinde kullandı, istemediği hiçbir şey yapmadı ve kulübümü seviyorum ayağı çekerken bir yandan da deplasmana gitmeyi reddetti. O deplasmanda oynayan Barış'ı, o deplasmanlardan birinde futbol kariyerini ulaşacağı yerin yarısına bile gelmeden kaybeden Uğur'u 1000 kere daha fazla seviyorum Lincoln'den.
hadi açıklayın artık şu transferleri be ..
Artık gelsin şu transferler de,ligin ilk maçında yine Ayhan-Barış-Sarp üçlüsünü izlemeyelim.
Gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür?
Bugün Elano satıldı satıldı, satılmadı geçmiş ola.
Evet bugün Elano gitmezse Baptista-LEdesma yalan olr zannedersem.. Çünkü Elano'dan gelecek paraya bel bağlanmıştı..
Çünkü bugün Elano satılırsa yarın transferler biter ve yarın UEFA'ya isim bildirmede son gün.. Rosicky'yle Ledesma'yı 1 hafta sonra alıp da UEFA'ya bildiremezsek bu ortasahayla bu turu geçeceğimiz hakkında şüphelerim var. 2 tane Avrupa maçı da yenilerin takıma uyum sağlaması için müthiş bir fırsat. Elenirsek oluşacak durumu düşünmek bile istemiyorum.
O takımın bizi eleyebilecek kalibrede olduğunu sanmıyorum. Sanıyorum transfer yetişmeyecek de. Bu turu da artık bu orta saha ile geçip transferi netleştirmemiz gerekecek..
OFK da bizi yenecek kalibrede değildi belki de Kewell'a penaltı yapılmasa çok farklı şeyler konuşuyorduk.
Bunun sadece orta saha yüzünden olduğunu sanmıyorum. Oyuncuların üzerinde genel bir ruhsuzluk hakim, ve Arda bunu dağıtacak bir kaptan değil gibi. Takımın içinde abi denilecek bir tek Ayhan kaldı, o da fazla ağırlık koymuyor gibi. Eskiden olsa böyle birşey Bülent Korkmaz devreye girer dağıtırdı ortalığı da şimdi maalesef o takım ruhundan eser yok.
Ortalıkta Elano + 3 milyon € = Alan Dzagoev haberleri dolaşıyor. Dzagoev de Rijkaard'la çalışmak istediği için gelebilirmiş.
Dzagoev süper ötesi olur. Dzagoev'le ,Baptista'dan da Rosicky'den de uzun vaadede çok daha fazla verim alırız.
Keşke Dzagoev gelse.Hem genç hem de tam bir 10 numara.Büyük kulüpler istiyordu adamı,bize gelmez diye düşünüyorum.
Gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür?
Okuduğum haberlerde geçen sene Chelsea başta olmak üzere Avrupa'nın büyük kulüpleri bu oyuncunun peşindeymiş fakat CSKA satmaya yanaşmamış. Elano'ya astronomik bir maaş teklif edilince o da CSKA'ya gitmeye sıcak bakmış.
Ayrıca Dzagoev de Rijkaard'la çalışma fırsatı bulacağı için gelmeye sıcak bakıyormuş. Gelmez diye kesin bir yargı söylemek yanlış olur Yunus![]()
Dzagoev'i alırsak Ledesma gelmeyecek sanırım kaynak olmadığı için.
O tip durumlar varsa,haklısın o zaman.Zaten CSKA'nın Elano için ne kadar istekli olduğunu biliyoruz.Gelirse çok mükemmel bir iş başarmış olur yönetim fakat bir de şu yanı var;Elano'yu satıp kaynak oluşturmaya çalışan yönetim,Elano+3 M Euro verir mi?Burasını da düşünmek lazım.
Gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür?
ROMA İNDİRİME GİTTİ
Galatasaray, Julio Baptista'nın transferinde artık gün sayıyor. Dün İtalya'nın yolunu tutan ve Roma temsilcileriyle bir araya gelen başkan Adnan Polat, büyük aşama kaydetti. İtalyan ekibinin istediği 6 milyon euro'luk bonservis bedelini 5 milyon euro'ya çekmeyi başaran Polat, oyuncuya da yıllık 2.5 milyon euro garanti para ve maç başına 20 bin euro teklif etti. 28 yaşındaki golcü futbolcunun, Galatasaray'ın önerisinden memnun kaldığı ve "Evet" demeye yakın olduğu bildirildi.
BUGÜN AÇIKLANABİLİR
Transferler için kaynak yaratmak isteyen Roma'nın da Galatasaray'dan yana olduğu ve Brezilyalı yıldıza baskı yaptığı ifade edildi. Roma ve oyuncudan olumlu yanıtlar alan Polat'ın bugün transfere son noktayı koyması beklenirken, hazırlıksız yakalanmamak için "Baptista'nın formalarını hazırlayın" talimatı verdiği ve bu konuda çalışmaların başladığı bildirildi.
Kaynak: Webaslan.com