Sinan Engin Beşiktaş'a kendi getirdiği oyuncular hakkında yorumculuk yaparken "hangi zihniyet bu adamları bu kadar paraya Beşiktaş'a getirdi" demiş bir adam, Sneijder konusundaki efsane dönüşü unutulmaz zaten, takmayın, geçin, şov yapıyor işte.
Sinan Engin Beşiktaş'a kendi getirdiği oyuncular hakkında yorumculuk yaparken "hangi zihniyet bu adamları bu kadar paraya Beşiktaş'a getirdi" demiş bir adam, Sneijder konusundaki efsane dönüşü unutulmaz zaten, takmayın, geçin, şov yapıyor işte.
Screw you guys, I'm goin' home
Ünal Aysal: "Fenerbahçe forması giyerim"
KaynakAysal, Hamburg’ta ırkçılığa karşı yapılması planlanan futbol turnuvasında boy gösterecek ekiplerin maç içinde rakip takım formalarıyla sahaya çıkmalarına yeşil ışık yaktı. Hamburg’ta SPD Meclis Üyesi Behçet Algan’ın Galatasaray ile Fenerbahçe, St. Pauli ile de Hamburg takımlarının karşılıklı birbirlerinin formasıyla maça çıkması teklifini değerlendiren Ünal Aysal, “Güzel bir teklif. Ben Fenerbahçe forması giyerim” dedi.
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, herkesi çok şaşırtacak açıklamalar yaptı. Spor Akademisi açma çalışmaları kapsamında Almanya’yı ziyaret eden Aysal, Hamburg’ta yapılması planlanan ırkçılığa karşı futbol turnuvasında boy gösterecek ekiplerin rakip takımların formalarıyla sahaya çıkma teklifine sıcak baktığını söyledi. Hamburg’ta SPD Meclis Üyesi Behçet Algan’ın Galatasaray ile Fenerbahçe, St. Pauli ile de Hamburg takımlarının karşılıklı birbirlerinin formasıyla maça çıkması teklifini değerlendiren Ünal Aysal, “Güzel bir teklif. Ben Fenerbahçe forması giyerim” dedi.
‘YENİ NESİLLERİ KURTARMALIYIZ’
AYSAL, artık belli kalıpların ve duvarların yıkılması gerektiğini ifade ederek, “İlk 15 dakika takımlar karşılıklı olarak birbirlerinin formasıyla maça çıkarlar, ardından yine kendi formalarını giyerler. Ben bunu yaparım. Spor kardeşliktir. Ben fanatik değilim. Benim Fenerbahçeli arkadaşlarım var. Ben onlara bir Galatasaraylı’ya nasıl bakıyorsam, öyle bakıyorum. Biz bir jenerasyonu kaybettik, hasta ettik. Artık o duvarları yıkmamız lazım. Türkiye’de bunun gerçekleşmesi şimdi zor ama bunu Almanya’da başlatabiliriz. Avrupa’da herkes maçı rahatça seyrediyor. Maç izlemek bir eğlence, zevk alma meselesi. Yeni nesilleri kurtarmalıyız.”
‘CEHENNEME HOŞGELDİNİZ’ SÜRPRİZİ
ÜNAL Aysal ve Galatasaray heyeti onuruna Wiesbaden Belediye Başkanı Dr. Peter Müller’in verdiği akşam yemeği davetinde bir sürpriz yaşandı. 18 Mart 1992 yılında İstanbul’da oynanan ve golsüz berabere biten Kupa Galipleri Kupası’nda yapılan Galatasaray-Werder Bremen maçını Alman kanalı ZDF’de anlatmış olan spiker Rolf Töpperwien o maçı adeta tekrar yaşattı. Mikrofana gelen Töpperwien, Ali Sami Yen Stadı’nı kastederek tıpkı 21 yıl öncesi olduğu gibi ‘Cehenme hoşgeldiniz’ diyerek sözlerine başladı. Maçın karlı bir havada oynandığını belirten ünlü Alman spiker Töpperwien ayaklarının sulardan ıslandığı için stat işçilerinin kendisine verdiği çizmeyi hala sakladığını söyledi. Aysal’a, “Buraya gelerek bizleri onurlandırdınız” dedi.
Dört Büyüklerin Bilançoları
Gelirde Galatsaray önde
Geçtiğimiz hafta Deloitte, Money League 2013 raporunu açıkladı ve Sarı Kırmızı ekip listede 30. sırada yer aldı. Bu raporun 2011/12 gelirlerinden futbolcu transferlerinin çıkartarak bulunduğunu belirtmek gerekiyor. 2012/13 sezonun ilk 6 ayına ait veriler ışında bu sezon sonunda Galatasaray Money League 2014 raporunda da adın söz ettirecek gibi.
Dernek garabeti ve yan şirketlerin bir takım gelirlerinin aşağıdaki finansal figürlerde bulunmadığını belirtmek gerek analize başlamadan önce. Beşiktaş’ın Fulyası, Fenerbahçe’nin Topuk Yaylası, Fenerium Gelirleri, Galatasaray’ın Tribün gelirlerinin bir kısmı aşağıda analizini yaptığımız veriler içinde bulunmuyor. Ve bu şirketler borsada işlem gördüğü için analiz herhangi bir yatırım tavsiyesi içermemektedir.
Gelirlerde Galatasaray 138,4 milyon TL ile en fazla gelir elden kulüp olurken , Fenerbahçe 114 milyon TL ile sarı kırmızılı ekibi izledi. Büyük bir mali sıkıntının içinde olan Beşiktaş 78,3 milyon TL gelir elde ederken, geçen sene sadece Şampiyonlarlar Liginden 55 milyon TL gelir elde eden Trabzonspor bu sezonun 6 ayında 29,8 milyon TL gelir elde edebildi.
Süper Finalin son maçında şampiyonluğu yakalayan Galatasaray için bu kupanın parasal karşılığı 30,1 milyon TL oldu. Devler liginde yoluna devam eden Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi gelirinin 60 milyon TL’nin üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Süper Finalin son maçında roller değişmiş olsa ve kupanın sahibi Fenerbahçe olmuş olsaydı Fenerbahçe ile Galatasaray gelir sıralamasında yer değişecekti.
Gelirini en fazla artıran kulüp Şampiyonlar Ligi ve Lisanslı ürün gelirlerindeki büyük artış sağlayan Galatasaray oldu ve sarı kırmızılı ekip gelirini %88 artırdı. Onun dışındaki 3 kulüp için gelirini artırabilen başka bir takım bulunmuyor. Fenerbahçe %7, Beşiktaş %5, Trabzonspor ise %64 gelir kaybına uğradı.
Kar eden kulüp yok
Sezonun ilk 6 ayında kulüpleri toplam zararı 83 milyon TL’yi buldu. En çok zarar eden takım 32,9 milyon TL ile Galatasaray olurken, onu 25,5 milyon TL ile Trabzonspor izledi. Feda sezonunu yaşayan Beşiktaş geçen sene aynı dönem için 70 milyon TL olan zararını 20,6 milyon TL’ye indirdirebildi. Fenerbahçe tüm kulüpler için en kabul edilebilir zarar rakamını açıkladı ; 4,2 milyon TL. 2 yılda kulüplerin toplam zararı ise 185,7 milyon TL’ye ulaştı
Futbolcular En Büyük Gider
4 kulüp sezonun ilk 6 ayında futbolculara adeta bir servet ödedi. 4 kulübün futbolcu ve teknik heyete ödediği tutar 241,6 milyon TL. Galatasaray bu alanda da üstünlüğü kimseye kaptırmadı ve 93,7 milyon TL ile birinci sırada yer aldı. Fenerbahçe 67,3 milyon TL’lik futbolcu ve teknik heyet gideri ile bu konuda ikinci sıradaki yerini alırken Beşiktaş 40 milyon TL, Trabzonspor 39,9 milyon TL maaş ve ücret ödemesi yaptı.
Üç kulübün geçen sene aynı dönem ile karşılaştırıldığında futbolcu maaş ödemeleri artmışken Feda diyen tek takım Beşiktaş oldu. Fenerbahçe şike sürecinde dağıttığı kadro sonrasında bu sezon yeniden yapılanmaya gitti ve bunu maliyeti geçen seneye göre %67 artan futbolcu maaş giderleri oldu. Şampiyonlar liginde iddialı bir kadro kurmak isteyen Galatasaray’ın maaş ücretleri geçen seneye göre %47 arttı. Trabzonspor ise %12’lik artış ile yetinde. Beşiktaş’ın Fedası ise %32 oldu. Geçtiğimiz sezon futbolcularına bu dönemde 60 milyon TL ödeyen Beşiktaş Feda projesi kapsamında bu tutarı 40 milyon TL’ye indirdi.
En Borçlu Kulüp Beşiktaş
Bu sezon Avrupa kupalarından men edilen Beşiktaş sezonun ilk 6 ayında borç liginde birinci sırada. Yeni yönetim her ne kadar borcu azalttık dese de mali tablolarda görüntü beyanatlardan farklı. 31/05/2012 tarihinden 30/11/2012 tarihine kadar borç miktarı %16 artmış. Borçlanma konusunda Beşiktaş’ın ardından 276 milyon TL borç ile Galatsaray geliyor. Sezon başına göre Galatasaray borcunu %6 düşürmüş durumda ancak gelirini %88 artıran bir takımın borcununda anlamlı bir azalma olmaması düşündürücü ki bedelli sermaye artırımından gelen 115 milyon TL sıcak para olmasaydı borcun miktarı azalmak bir yana artmış bile olabilirdi. Borç liginin üçüncü sırasında ise Fenerbahçe bulunuyor. %47 borç artışı ile Fenerbahçe’nin borç rakamı 164 milyon TL’den 241 milyon TL’ye yükselmiş durumda. Trabzon ise borçlanma konusunda en çekingen davranan kulüp, kulübün borçları geçtiğimiz sezona göre sadece %4 oranında artmış.
Beşiktaş ve Galatasaray’a Sermaye Gerekli
Kulüplerin varlıklarına ve varlıklarını ne şekilde finanse ettiklerine bakacak olursak ilk dikkatimi çeken 2 takımın negatif özsermayesi. Beşiktaş’ın SPK tarafından izlemeye alındığını bildiren yazının negatif özsermaye ile başlaması da bu konunun önemini gözler önüne seriyor. Bilançoların takımların tüm varlık ve borçlarını göstermediği de bir gerçek. Çünkü kulüpler önemli taşınmazlarını hala Dernek üzerinde tutuyor. Değerlendireme yaparken bunu da bir köşeye not etmek gerekli.
Beşiktaş ve Galatasaray Faiz Altında Eziliyor
Futbol kendi mecrasında ekonomik olarak riskli bir sektör. Daha önce de bahsettiğimiz gibi gibi kulüplerin gelirleri özellikle Avrupa Kupalarına katılma durumuna göre değişiklik gösterebiliyor. Durum böyle olunca kredi verenler için bir risk ortaya çıkmış durumda. Pek çok gelirin temlikli olması da bu yüzden. Kreditörler vadesi geldiğinde paralarını alamadıkları takdirde temlik edilen gelirden bu kısmı karşılıyorlar. Borcunu çevirebilen bir kulübün temlik vermesi faiz maliyetlerinin daha uygun olması anlamına geliyor.
Beşiktaş ve Galatasaray borçlarının yüksekliği karşısında yüksek faiz gelirine ve finansman gideri katlanmak zorunda kalıyor.
Finansal Gelirlerin içinde ağırlıklı olarak vadeli mevduattan sağlanan faiz geliri, kurun düşmesi ya da artması durumuna göre borcun döviz cinsinden değerlenmesi üzerinden sağlanan faydadan oluşmakta.
Kur farkını biraz daha detaylı açıklamak gerekirse, bir kulüp 1 milyon avro bonservis karşılığında bir futbolcu ile anlaştı. O gün kur 2 TL ise kulüp kayıtlarına 1 milyon avro = 2 milyon TL borç kaydediyor. Ay sonunda kur 1,5 TL’ye düşer ise kulübün borcu 1 milyon avro=1,5 milyon TL olarak değerlenecek ve kulübün raporlama yaptığı TL cinsinden borcu 500 bin TL azalmış olacak ve 500 bin TL kayıtlara Kur Farkı Karı olarak alınacak. Tersi bir durumda ise tutar Kur Farkı Zararı olarak kaydedilecek. Kulüplerin dövizli borçları ve alacakları birbirine ne kadar yakın ise kur riski de o kadar azalmış olacak. Ancak yurtdışına futbolcu ihracı konusunda sıkıntı yaşayan kulüplerin genel olarak döviz borçları alacaklarından fazla oluyor ve ufak döviz düşüleri kulübün yararına oluyor.
Finansal Giderlerin ana kalemi ise ödenen faizler ve kur farkı zararları. Faiz giderleri borcun büyüklüğü ile doğru orantılı ancak Beşiktaş TL borçlanmak istediğinde %8 ile %20 arasında bir faiz giderine katlanmak durumunda yıllık olarak. Ve eğer borçlanma ihtiyacı devam eder ve Siyah Beyazlı kulüp bankaların kapısını çalmaya devam ederse %20 olan borçlanma faizi yukarı doğru hareket edebilir.
Tabloya göre döviz kurlarındaki %10’luk bir değişimin Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın borçlarında bir artışa, Trabzonspor’un ise alacaklarında bir artışa neden oluyor. Firmaların çoğu bu tür risklere karşı kendilerini koruma altına alıyor ve hedge işlemleri yapıyor. Ancak Hedge işlemleri ehil olmayan ellere teslim edilirse koruduğu riskten çok daha fazlası ile karşı karşıya bırakabiliyor firmaları.
Tüm bunları alt alta koyduğumuzda Trabzonspor geçtiğimiz sezon kar açıklayan tek kulüptü ve bunun en büyük sebebi Şampiyonlar Ligiydi. Bu etki şimdi Galatasaray’da gösteriyor kendini. Kulüplerin yayın gelirlerinden aldıkları tutarların bir anlam ifade edebilmesi için Şampiyonlar Ligine 2, Avrupa Ligine de en az 3 takımla katılmak gerekiyor ki Avrupa arenasında kulüplerimiz rekabetçi olabilsin. İki sezon ardarda Şampiyonlar Ligine gitme maddi anlamda rakiplere fark atmanın en kolay yolu. Ayrıca Beşiktaş’ın Galatasaray ve Fenerbahçe’nin bu kadar arkasında kalmasının ana sebebi stat gelirinin oldukça sınırlı olması. Beşiktaş yakın gelecekte yeni ve modern bir stada kavuşmaz ise her sezona 1-0 geride başlayacak.
Gelirlerini en efektif kullanan takım olarak Fenerbahçeyi görüyoruz. Futbolumuzun temel sorunu olarak gelir ile artan giderin, azalan gelir ile azalmaması. Galatasaray’ın gelirlerindeki artışın net kara yansımasının az olması da ayrıca konuşulması gereken bir konu. Trabzonspor’un diğer kulüplere göre daha ufak finansal figürleri var ancak gelir / zarar dengesini göz önüne aldığımızda karşımıza yüksek bir rasyo çıkıyor.
2009 yılında 111,2 milyon avro gelir ile Deloitte Money League’de kendine 19. olarak yer bulan Fenerbahçe’nin bu mali avantajı sportif arenada gösterememesi de önemli. Keza Galatarasay’ın da 3 sene üst üste Şampiyonlar Ligine kalması durumunda bile mali anlamda açacağı arayı sportif alana taşıyıp taşıyamacağı soru işareti.
http://www.hayatimfutbol.com/2013/02...n-bilancolari/
gs nin bir an önce kullanmadığı gereksiz oyunculardan kurtulup maaşı dengelemesi lazım
sanırım maç günü gelirlerinin düşük olmasının sebebi kombine satışlarının yüksek olması
maç günü gelirlerinde çok fazla fark var, sadece kombine ile bu kadar fark olamaz.
Edit: yani sadece sayı ile alakalı olamaz, kesinlikle fiyat farkı da vardır.
http://www.galatasaray.org/futbol/fu...aber/15948.php
İyi bir adım olmuş.
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
Güzel hamle gerçekten, Emre Utkucan takip ettiğim bir isimdi twitter'da (@EmreUtkucan), yararlı çalışmalar yapar umarım.
Sneijder videosu güzel olmuş, bütün hareketleri maçı izlerken de dikkat çekiyor zaten. Topu fazla tutmuyor ayağında, çabuk oynamaya, oynatmaya çalışıyor. Tam kadro olduğumuzda özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarında fark yaratabilir. Antalya maçı ile 11'e girmesi lazım, seri galibiyetler istiyorsak bunun olması zorunluluk.
Dün seri hayal dedim, çünkü takım maç seçiyor, Bursa maçı için söylemiyorum bunu sadece, eksikler vardı, hava şartları vs zor deplasmandan 1 puan almak çok kötü değil aslında, ilk yarıdaki oyun da fena değildi. Ancak Kasımpaşa maçında takım resmen sahada yürüdü, 1-0 öne geçince tamamdır bitti bu iş moduna geçiyorlar, 2'yi bulalım, 3'ü kovalayalım yok. Büyük ihtimal sakatlanmaktan korkuyorlar, geniş kadroda tekrar şans bulmak zor olur diye düşünüyorlar. Bazı oyuncular da şansını kullanamıyor, Engin bence son şansını kullanamadı bundan sonra zor şans bulur, Yekta hayal kırıklığı yarattı. Eleştirilerin hedefi olan Hamit & Melo kadar iş yapamadılar, çok arattılar.
Sadece puan farkından dolayı değil, kadro, oyun anlayışı, fikstür gibi etkenlerden dolayı da şampiyonluğun en büyük adayıyız ama beklendiği gibi rahat bir şampiyonluk çok zor gözüküyor. En geç 32. haftada ilan etmek lazım şampiyonluğu o stres çekilmiyor çünkü, geçmiyor dakikalar.
Last edited by uAburak89 : 04.Şubat.2013 at 15:43
Bizim Fenerbahce'den daha fazla gelirimiz ne zaman oldu ya ? Ne sattık ? Adayı falan mı verdik ?Arazi mi sattık ?
Riva çok değerli hocam onu alacak para yok bu ülkedeParsel parsel satarız anca
![]()
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
iste çilegimiz![]()
![]()
Artık Drogba'ya ihtiyacımız yok demiş Shenhua'nın sahibi.Demek ki vazgeçtiler.
http://live.sporx.com/futbol/dunya/d...SXHBQ313696SXQ
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
İtalya'da Fatih Terim'in adı transfer piyasasından düşmüyor. Tecrübeli çalıştırıcının adı bu kez de Roma ile anılmaya başlandı. 4-2'lik Cagliari hezimeti sonrasında koltuğu iyiden iyiye sallanmaya başlayan Zeman'ın yerine, Blanc ve Terim'le temas kurulduğu iddia edildi.
Kaynak:http://skorer.milliyet.com.tr/fatih-...20/default.htm
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)'nun ilke kararında belirlenen kriterlere uygun olarak Ana Ortağımız "Galatasaray Spor Kulübü Derneği" daha önce Sermaye Piyasası Kurulu'na yapmış olduğumuz sermaye artışına nakit olarak katılacağını beyan etmiştir. SPK'nın ilgili yeni kararına uygun olarak önümüzdeki hafta Şirketimiz tarafından SPK'ya sermaye arttırım başvurusu yapılacaktır.
http://www.kap.gov.tr/yay/Bildirim/B...aspx?id=258574
Şimdi 5 yıllık duruma bakılınca iyi yöndeyiz ama sonuç olarak yine eksideyiz önümüzdeki 5 yılda eğer başarılı olursak ve riva vb yerlerden ticari gelir elde edersek +'ya geçme durumumuz bile olabilir
Ispanya La Liga'da tükürük skandalı. La Liga'da oynanan Atletico Madrid-Real Betis karşılasmasında Süper Lig benzeri bir tükürük skandalı yaşandı ancak ne futbolcu ne de yönetim bu olaya ceza istedi.
Real Betisli oyuncu Amaya, Atletico Madrid'li golcü Diago Costa'nın üzerine gitmesiyle tartışma yaşandı. Bu harekete tepki gösteren Costa nın üzerine yürüyen Betisli oyuncu bununla da kalmayıp futbolcunun yüzüne tükürdü. Herkesin önünde yaşanan bu olayı Ispanyol hakem pas geçerek sarı kart bile göstermedi.
Maç sonrası açiklama yapan Diago Costa yüzüne tüküren Betisli oyuncuya sahip çikarak "Saha içinde olan sahada kalır" dedi. Costa, "Bu tür olaylar tansiyonundan kaynaklanıyor meslektaşımın ceza almaması gerekir" sözleri ile Amaya'ya ya sahip çıktı. Costa nın bu açıklamaları üzerine Atletico Madrid yönetimi de Betisli futbolcunun ceza alması için Federasyona müracaat etmeyeceklerini belirtti.
İspanyol Futbol Federasyonu Hakem Komitesinin bu tükürük olayına disiplin cezası vermeyeceği vurgulandı.
Melo tükürdü diyenler tükürük nasıl olur bir görsünler derim..![]()
Football Manager araştırmasında gözlemlediğiniz eksiklikler ve hataları bildirebilirsiniz. Yazdıklarınız araştırma sorumluları tarafından değerlendirilecek ve veri tabanı üzerinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Futbolcu Bilgileri
Oyuncu profillerini buraya tıklayarak görebilirsiniz.
aynen tottenham maçında da bi tükürük vardı çok net gözüktü bi önceki sayfada olması lazım linkini vermiştim dakikasıyla beraber isteyen baksın
bu arada geçen sene tribünderginin emre utkucan la röportajı varmış
http://www.tribundergi.com/haber/roportaj-emre-utkucan
önerdiği oyuncular gerçekten avrupa ligleri hakkında bilgisini çok net biçimde gösteriyo
Bir de neden böyle olmasın (Bu siteye de bayıldım bu arada)
![]()
Hocam siteyi kullanmaya başlaman iyi olmuş yanlız bu takım cok ofansif.Sağ kanat çöker.Balta canlı bomba gibi.
Amrabat yerine Emre oynasın Balta yerine Dany oynasın daha verimli oluruz.
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
Dany'e top gelince kalbim hızla çarpıyor. Hakan Balta'da daha rahatım. Bence sol stoper olur ondan bir aralar denenmişti ama pek tutmadı yine denenebilir. Dany kadar oynar.
Riera 10 numara sol bek oldu hiç bozmayalım.
Amrabat konusunda önceki konularda da yazdım. Adamın ustune cok gidiyorsunuz bence gayet yararlı bir oyuncu
Sağ kanat çöker diyen arkadaş: Serkan Balcı Burak kanadını Şenol Güneş yaptığında Burak top form oldu. Hiç de çökmedi. Umut da gönderilince Burak forvete geçti. Belki Umut toulouse a gitmeseydi Burak diye bir santraforu olmazdı bu ülkenin
Trabzon'da da iyi oyununa sağ kanatta başladı bilen bilir. Oradan da çok gol attı.
Tabi bu düzende Selcuk ve Hamit ileri fazla koşu yapmayacak. Rolanti oynayacak gelen hucumlarda oyalayıcı olacak hamleci değil.
Biliyorum hocam sağ kanatta başladığını.Eboue ofansif özelliği cok yüksek.İksiide hucumdayken geri gelmeleri zor olur.Serkan Balçı geri gelirdi.Ortada Selçuk İnan ona yardım ederdi colman kimi zaman yardıma gelirdi acığı kapatırlardı.O dönemden bu döneme Burak cok değişti.Gerçek bir santrofor oldu sadece kaleyi düşünüyor.
Sağ Kanatta Sabri oynarsa daha yararlı olur.Selçuk ona yardım etmesiyle defansif yönü yüksek olur galatasarayın.
Ya zaten bunlar eldeki oyuncularla yaratma çabası biraz. Yoksa kadro planlamasını ben yapsaydım eğer Sneijder gibi bir oyuncu alacaksam elimde 2 tane melo bulundururdum. Onceki konularda da hep söyledim bir takımda 10 tane playmaker olmaz yani. Selcuk ayagına top ister görüş açısı iyi bir playmaker. E hamit o görevde pek oynamasa da o da Selcuk ile aşağı yukarı aynı özelliklere sahip. İkisinin de ayakları agır ama zekaları tavan. Uzun ve isabetli pasları var. Bir de Sneijder var o da aynı bu özelliklere sahip sadece ayakları biraz daha çabuk. Ama bu 3 oyuncu da savunmada yumuşak hucumda ise topu ayagına bekleyen adamlar. Selçuk'tan Hamit'ten saga sola yardım beklemek demek o oyuncuları bitirmek demek aslında. Melo'yu da sahadaki sorumsuz davranışlarından dolayı oynatmak istemezdim. Bir Meireles'i Melo'ya tercih ederim. Ne bileyim Sneijder gibi zaten kafadan bir playmaker'ın varsa arkasındaki oyuncuların koşu mesafesi yüksek savunmada hamleci ve sert oyuncular olmaları lazım.
Melo olmadan olmaz ne yazık ki melo giderek üstüne koyuyordu Beşiktaş maçında atılana kadar bence önceki seneki melo gibi oynadı tüm topları kesti ve ciddi bir savaş vermişti sahada
kesinlikle başarılı bir adam aslında yıllardır çoğu galatasaray taraftarının yapmak istediğini yapıyor bu adam eğer güzel bir ekip kurarsa ve bence taraftarın görüşünü de alırsa çok başarılı olacaktır neden mi taraftar görüşü diyorum çünkü ülkemizde 2-3 lig maçlarına tut brezilya liglerini iddia oynadığı için canlı takip onlarca insan var ve bunun yanında çoğumuz almanya-italya-ispanya ligini takip eden adamlarız böyle bir iletişimden yine kazanan galatasaray olacaktır
Son olarak Emre Özcan'ı da böyle bir görevde görmek isterim
Sneijder sola yakın oynuyor, sol kanat oyuncusuna iyi paslar atıyor ama ne acıdır ki soldaki isimler Amrabat ve Emre. Hocanın istediğini, takip ettiğini söylediği Kerim Frei gelse sezon sonunda çok iyi olur.
Modaya uyalım![]()
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
Ben sağ kanatta Amrabat'ın oynatılmasından yanayım. Bu adam arkasında Sneijder gibi birisi varken çok etkili olacaktır takımın 1-2 hafta sonra coşacağına inanıyorum ben. Eldekilerle kadro yapmak gerekirse ben de bir kadro yapayım.
burda tek memnun olmadığım kısım Emre'nin oynadığı pozisyon. Orda içe katedebilecek hızlı bir oyuncuya ihtiyacımız var ben seneye Gökhan Töre'nin performansına göre alınabilecegini düşünüyorum. Hem hızlı olup hem içe katedebilecek gerektiginde sağa çekip vurabilecek veya sıfıra inip orta açabilecek Drogbayı kanatlardan da besleyebilecek kanat oyuncularına ihtiyacımız var.
Ek olarak lig için değil tabi ki bu kadro![]()
Last edited by caglaruzun : 04.Şubat.2013 at 23:17 Reason: edit