Galatasaray Sohbet Alanı

[AlicanfmfanPRO]

Avrupa'da Hamit Altıntop olmazsa olmazdır. Bütün maçlarda müthişti. Dediğim kadro ile çıkacagız maça bence...

[Kaka Leite]

petrol bende anlamadim turkce konus aga turkce

Ben bu işi yapmama rağmen halen daha anlayamadım kendisini

Sneijder ve Drogba oynasın da gerisi önemsiz, özellikle Drogba.

[europeanconquerPRO]

Hamit oynarsa.Sol bek oynamaz verim alınamaz.Bu durumda ya sağ kanatta yada Sniejder yerinde yada Melo'nun yerine oynayacak.Sen olsan hangisini ? Keserdin ?

Burada arkadaş Bastos'un sağ kanat oynayacağını düşünerek Hamit sol da oynamaz demiş.Bu durumda sağ kanat,forvet arkası veya defansif orta saha olarak oynar demiş.Sen olsan hangisini keserdin ? demiş.

[sui generis]

Burak solda oynar

[Addolorato]

Bu arada Bastos'u falan geçin Avrupa maçlarında oynayamıyor statü gereği.

[europeanconquerPRO]

Bastos Şampiyonlar Ligi'nde oynadı mı ki ?

[ReaList]

[CorpusPRO]

Alman ekibinin sportif direktörü Horst Heldt ise yaptığı açıklamada, "Bastos'u transfer etmekten dolayı çok mutluyuz. O çok tecrübeli bir oyuncu ve sahip olduğu özel yetenekler sayesinde bize çabukcak katkı sağlayabilir. Ayrıca onu Şampiyonlar Ligi'nde de oynatabileceğiz." dedi.

Oynuyormuş.

[petrol_fb12]

Az önce Mackolikten baktım.Bastos'a son 3 maçta takımın gol yükünü ceken o.Formda İstanbul'da dikkat etmesi lazım Fatih Terimin.Birde Farfan var.Fm 2006 hatırlarım iyiydi baya orda profili..

[europeanconquerPRO]

Schalke Mainz ile 2-2 berabere kalmış bu bizim için iyi ancak Bastos 2 gol atmış,çok dikkat etmeliyiz çok.

[Gncl1905]

Adamların en tehlikeli yerleri kanatları Farfan ve Bastos. Sol bekleri de iyiydi son yıllarda nasıl bilmiyorum ama fena adam değildi diye hatırlıyorum. Alman ekolü ne kadar kötü olursa olsunlar tehlikeli takım. Buna rağmen sakatları, sattıkları oyuncu, form durumları elimizi güçlendiriyor. Hadi hayırlısı diyelim.

Muslera, Eboue, Semih, Dany, Riera, Hamit, Melo, Selçuk, Sneijder, Burak, Drogba 11'i istiyorum. Maç içinde 4-4-2, 4-3-1-2 gibi varyasyonlar uygulanır. Ama FT Riera'ya güvenmeyip sol kanata prese yardım edecek bir adam koyabilir.

İnşallah kazanırız 3 gün var daha ama heyecanlandım şimdiden.

[CorpusPRO]

Ne yaptın Riera?
Albert Rieara'nın Akhisar Belediyespor'lu Kenan'a yapmış olduğu hareket takım arkadaşlarının tepkisine neden oldu.


G.Saray’da Akhisar karşısındaki galibiyet ve yeni transferlerin takıma uyum sağlaması herkesi sevindirirken, Albert Riera’nın bu kez de kırmızı kart görmeden maçı bitirmesi herkese derin bir nefes aldırdı. Ege ekibine karşı sol bekte mücadele eden İspanyol oyuncu karşılaşmanın 53. dakikasında taç çizgisi kenarında Kenan Özer’e sert bir faul yaptı.

Yerde kalan Akhisarlı oyuncunun üzerinden atladığı sırada ise Riera, meslektaşının sırtına basarken tüm sarı-kırmızılıların yürekleri ağzına geldi. 0-0 devam eden kritik mücadelede yaşanan olayın ardından yardımcı hakem Ali Saygın Ögel’in bayrağını kaldırmasıyla birlikte teknik heyet de ‘eyvah’ dedi.

BATE Borisov maçında Raul Meireles’in gördüğü gereksiz kırmızı kartın bir andan benzerini yaşamakla karşı karşıya kalan Cimbom, hakem Halis Özkahya’nın Riera’yı uyarıp kart vermemesiyle nefes aldı. Ancak takım arkadaşları ise İspanyol oyuncunun pozisyonu için aralarında yaptıkları konuşmada, “Az daha bizi yakıyordu. Böyle kritik bir maçta bu yapılır mı?” diyerek sitemde bulundular.

Teknik heyet ve yönetim ise İspanyol oyuncunun daha önce de bu tarz hareketler yaptığını ancak hep kurtulduğunu belirtip uyarılması gerektiği görüşünde birleşti.

Vatan

[petrol_fb12]

Akhisar maçlarını izlediğimde.Genelde Kenan Özer böyle fouller yapılıyor.Hatta tartışmaya kadar gidiyor.Bu oyuncuda bir şey var İyi oynuyor diye yada tipinden dolayı sevmiyorlar.

[europeanconquerPRO]

Burada olay Kenan Özer değil,olay Riera'nın niye böyle davrandığı.Sinir olmaya başladım.Her maç buna benzer olayı var.

[uAburak89]

Riera'nın var bir kaşıntısı bu ara, 2. ya da 3. maçı oldu bu, saçma sapan hareketler yapıyor bir de üstüne ne var dermiş gibi pis pis gülüyor. Yakışmıyor bu hareketler, pozisyon gereği falan olsa neyse de tamamen kasıtlı yapıyor. Uyarılmazsa kırmızıyı görmesi yakındır. Hoca Schalke maçından sonra dinlendirir belki Riera'yı.

[CorpusPRO]

Ali Ece; "Dortmund takımı son yıllarda Mönchengladbach'ın evinde kupa kaldırırsa, BM Başkanı "biz sizi 12-0" yenmiştik der mi?"

şimdi gördüm de böyle birşey söylemiş mi ?

[CorpusPRO]

Hakkında hiç bilmedikleriniz!
Galatasaray'ın transferi büyük ses getiren yıldızı Didier Drogba Türkiye gündeminden düşmüyor.


Galatasaray formasıyla çıktığı ilk maçta 1 gol ve 1 asist ile oynayan Drogba, gündemden düşmüyor. HT Pazar’dan Elif Key, Drogba hakkında dikkat çekici bir değerlendirme yazısı yazı.

İŞTE O YAZI

New York Times’ta şiir gibi futbol yazıları yazan Rob Hughes, bir konferans için İstanbul’a geldiğinde sohbet ediyorduk. Futbolla ne kadar ilgili olup olmadığımı sordu. “Dünya Kupası’nda sırf Drogba’yı seyretmek için Fildişi Sahili-Brezilya maçına gittim. Kolundan sakatlığı vardı. Neyse ki oynadı. Ama kaptırdık. Evlendi” dedim. Kahkahalarla güldü. Sonra da dönüp, “Hayat bu, belli mi olur” diye ekledi. Bu kez ben kahkahayı patlattım.

Drogba’nın gelişi Hughes’un hayatın sürprizlerine dair tezini haklı çıkardı. Galatasaray’a geldiği haberi üzerine, ilk analiz yapan isimlerden biri yine Rob Hughes oldu. Hughes’a göre Drogba’nın Chelsea yerine Galatasaray’ı tercih etmesinin sebebi, sönmüş bir zafere dönmektense dışarıda ne var ona bir bakmak istemesiydi.

Hughes’a göre Drogba belki de kendisini Avrupa’da şampiyon yapan formuna dönemeyecek ama ondaki son közü ateşleyebilecek bir insanla buluşacaktı. O isim de Fatih Terim’di. Terim’le ilk karşılaşmalarında sarıldılar. Stratejik cümlelerin ustası Terim, ağzı kulaklarındayken “Galatasaray’ın 25 aslanına bir aslan daha katıldı” dedi.

SAVAŞI BİTİRDİ

Jose Mourinho ise Drogba’nın hayatını kaleme alan John MeShane’e Drogba’yı söyle anlatıyordu: “Didier inanılmaz bir oyuncu. Ama hepsinden önemlisi dünya üzerinde yaptıklarıyla, Afrika’nın insanı olarak, Fildişi Sahilleri için bir öncü olarak, bir baba olarak, bir evlat ve bir arkadaş olarak çok özel bir insan. Daha da önemlisi, hayatımdaki en iyi ve unutulmaz arkadaşım olarak varolması.” Fildişi Sahilleri’nin öncüsü ne demek? Takvim 8 Ekim 2005’ii gösteriyordu. Kanlı bir iç savasın içinde olan Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili’nin milli takımı Sudan’ı yendi ve 2006′da Almanya’da yapılacak Dünya Kupası’na katılmaya hak kazandı. Futbolcuların soyunma odasındaki kutlamaları ülkedeki tüm televizyonlardan canlı yayınlanıyordu. Takım kaptanı Didier Drogba mikrofonu eline aldı, dizlerinin üzerine çöktü, ağzından tarihi bir konuşma döküldü:

“Bayanlar baylar. Fildişi Sahili’nin kuzeyindekiler, güneyindekiler, merkezindekiler, batısındakiler… Biz bugün tüm Fildişi halkının birarada var olabileceğini, tok bir amaç uğruna oynayabileceğini gösterdik. Biz kutlamaların insanları birleştireceğinin sözünü verdik. Size dizlerimizin üzerinde yalvarıyoruz… Affedin! Affedin! Affedin! Afrika’da bunca zenginliğe sahip bir ülke savaşa sürüklenmemeli. Lütfen silahlarınızı bırakın. Seçimlere gidin. Her şey daha iyi olacak…” 4 yıldır süren bir savaş vardı, iç savaşta binlerce insan hayatını kaybetmiş. 100 binlerce insan evini terk etmişti. Drogba sözleriyle bir savaşı bitiren gerçek bir savaşçıydı; barışın mimarıydı, bir takım kaptanı 20 milyonluk nüfuslu ülkesini ağlatıyor ve barışa kavuşturuyordu.

İNSAN MISIN DROGBA!

Halbuki ülkesinden çok küçük yaşta ayrılmıştı. 5 yaşındayken Fransa’ya eğitim için gönderildi. Drogba’nın o günlerden hatırladığı, ailesinin onu dayısına teslim etmek için oğullarıyla beraber Fransa’ya uçakla gidemeyecek kadar fakir olmalarıydı. Drogba o günü çok net hatırladığım anlatacaktı: “Çok güneşli bir gündü. Boynuma ismimi yazıp beni uçağa bindirdiler. Hostesler bana, ben onlara baktım. Daha 5 yaşındaydım ve o gün zordu, çok zor. Orada her gün ama her gün ağladım!” Dayanamayıp anasının babasının yanına geri döndü. Lakin ülkedeki ekonomik kriz yüzünden bu kez maaile ülkeyi terk edeceklerdi. Yeni vatanları Fransa, Drogba’ya uygun görülen meslekse muhasebecilikti. Dayısı futbolcuydu, otoparklarda topun peşinden koşuyordu. Besbelli muhasebeci olamayacaktı. Fransa Ligue 2 takımlarından Le Mans’a transfer olduğunda 19 yaşındaydı. Le Mans’ın ardından Guingamp ve Marsilya geldi. Fransa’da yılın futbolcusu seçilen Drogba. bir sezonda efsaneleri arasına girdiği Marsilya’dan erken koptu. Sık sık “Milan’da Maldini neyse. Marsilya’da o olmak istiyorum” diyordu. 2003’te Rus milyarder Abramoviç 24 milyon sterlini gözden çıkarıp Drogba’yı Chelsea’ye kattığında, imza töreninde kendisi için neden bu kadar para ödediklerini anlayamadığını dite getirdi. Ama Drogba’nın futbol kariyeri Chelsea’ye gelmesiyle zirve yaptı. Oynadığı 223 maçta 100 gol attı. 8 yıl boyunca oynadığı bu takımda rekorlar kırdı, kaldırmadığı kupa kalmadı. Attığı goller ve asistlerinin ardından gıyabında sorulan soru “Sen insan mısın Drogba” oluyordu, insandı, hem de iyi kumaşlı olanlardan.

Drogba birası ve caddesi var

O Fildişi Sahilleri’nin efsanesi, kahramanı. Ailesi de öyle Annesi Clotilde. Atrika Kupası’nda stat mutfağına girip taraftarlara yemek yapıyor. Karısı; üçü erkek, biri kız dört çocuğuyla Drogba’nın arkasında duruyor. Drogba kariyeri bitince vatanına dönmek istiyor. “Belki teknik direktör olurum ama karım bundan hoşlanmayabilir diyor. Bu savaşçı, dünyayı bir topun peşinden koşan futbolcuların düzeltebileceğine inanıyor. Egolarından arınmış. Mourinho’nun dediği gibi, her savaşta her komutana lâzım olacak türden bir asker. Ülkesinde çikolata kaplarından telefon kapaklarına kadar her yerde Drogba var. Drogbacite adında bir dans. Drogba adında bir cadde, bir köy, bir bira var, herkesin içtiği! Drogba bir gazeteye röportaj veriyorsa, tirajı yüzde 85 artıyor.

O bir sosyal başarı sembolü. Saçlarına, yakalarını kestiği tişörtlerine kadar taklit ediliyor. “Hiçbir yerden çıktım” dediği vatanından çok uzakta, şimdi bu adam burada. Tanıyanlar; “Lider ruhlu ve tek derdi sevilmek” diyor. O bir şovmen, kibar, karizması var, dayanamadığı tek şey vasatlık. Bağış Erten’in dediği gibi, Galatasaray bir ruh transferi yaptı…

Politikaya girmeyecek

Fildişi Sahilleri’nin dertlerini üstlendiğinden, 2007’de Drogba Vakfı’nı kurdu. Aldığı sponsorluk ve reklam gelirlerini vakfın hesabına yatırtıyordu. Doğduğu kent olan Abidjan’da, Afrika’da dakikada bir çocuğun ölümüne neden olan sıtmayla savaş hastanesini de bir reklam anlaşmasından aldığı 3 Milyon euro ile açtı. AIDS kampanyalarının yüzü oldu. 2007’de BM İyi Niyet Elçisi, 2010’da Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 isminden biri seçildi.

Hayatını ve kariyerini çizerken, hep ilk aşkı olan karısının ve çocuklarının mutluluğunu kriter olarak aldı. İngiltere’de kalışını da “Çocuklar uyandığımda İngilizce konuşuyor, benden de iyi konuşuyorlar. Bu bana yetiyor” diyerek özetliyordu. İngiltere’de ailedeki tek sıkıntı, oğlu Isaac’in bir Thierry Henry hayranı olarak evde Arsenal formasıyla dolaşmasıydı.

Afrika’nın çocuklarını da hiç aklından çıkarmadı. Drogba’ya dair makalelerde ülkesi için yaptıklarının Fildişi Sahili Devlet Başkanı’ndan dahi fazla olduğu savunuldu. Ona da çok soruldu: “Politikaya girsene!” BBC’nin Drogba belgeselinde, “Ben kimseyi yargılayacak değilim. Halkım çok acı çekti. Çok insan öldü. Bu savaştan ben de çok acı çektim. Şimdi kalkıp, ‘Benim köyüme saldırdılar’, ‘Öldürdükleri adam benim ailemden’ diyebilirim. Ya ötekileri? Acı çekmeye devam eden ve konuşamayan insanlar var. O yüzden buradayım” diyordu.


AMK

[mpaker66]

Ali Ece; "Dortmund takımı son yıllarda Mönchengladbach'ın evinde kupa kaldırırsa, BM Başkanı "biz sizi 12-0" yenmiştik der mi?"

şimdi gördüm de böyle birşey söylemiş mi ?

Ali Ece evet dedi ben duydum. Futbolun ansiklopoedisi kendisi resmen.

Schalke mainz maçında çok kötüydü özellikle defansı.

[uAburak89]

22. hafta itibariyle attığımız gol 42, yediğimiz 25. Geçen sene bu rakamlar 44'e 15 şeklindeymiş. Yenilen gol oldukça artmış.

Geçen sezon 22. haftayı 50 puanla kapatırken, bu sezon 43 puandayız. Cuma sendromları ve yenilen goller bu farkların oluşmasında temel etken. Herşeye rağmen son 49 haftanın 47'sinde liderliği koruduk.

[Özgür Çetin]

Hamitsiz Avrupada verim alamayız.. Hamit Türkiye ligne adapte olamadı ama avrupada 6 maçtada iyi oynadı
Sabri danny semih riera hamit-selçuk-yekta sneijder burak drogba
4 3 2 1 şeklinde olacak sahada Galatasaray diye düşünüyorum.. Hamit göbek sag selcuk gobek sol olabilir..

[CorpusPRO]

[YOUTUBE="qVMxdMIj-KA"]sinayder[/YOUTUBE]


Kramponu bağlama şekline bak be

[uAburak89]

Böyle bir dilenme yok.

Tabii abartmış oldukça, çok nöbet tutmuş herhalde bu transfer için.

[ozan42]

Hahaaha adam utanmasa tapıcak

[Nocna Mora]

Drogba'nın kaderi diye bir belgesel var herkesin izlemesini öneririm. Ne kadar büyük bir insan oldugunu orda gözlemleyebilirsiniz.

[Nedvedmania]

Tezahürat değilde,tribünün sahaya arkasını dönüp bir o yana bir bu yana doğru gitmesi çok güzel,izlemesi çok keyifli

Edit:Yanlış hatırlıyor olabilirim.Sırtları dönük olmayabilir ancak bir o yana bir bu yana gittiklerini çok iyi hatırlıyorum.

Sağa sola koşuyorduk sıra halinde Bizim pegasustan karşı tribün süper gözüküyordu. Karşından da biz müthiş gözükmüşüzdür muhtemelen

[Namzet]

Çok abartmış gol atsa demekki uçacak

[RaSenGanPRO]

Acaba Çarşamba nasıl bir kadro olacak Eboue kesin oynar oynamalı da.Aynı şekilde Melo da öyle.Yekta savunmada çok yetersiz kalıyor.Drogba son maç 30 dk oynadı ama neler yaptığı ortada.Kesinlikle ilk 11de başlamalı.Duruma göre en azından bir 60 dk oynamalı.4-2-3-1 en uygunu gibi duruyor.Solda Burak oynasa daha iyi ama Amrabat'ı da görebiliriz orada.Ama Burak'ı da hoca kesmez herhalde.Sonuç olarak hiçbir şey belli değil

[uAburak89]

[YOUTUBE="MpwhzEFzsQI"]Galatasaray - Schalke 04[/YOUTUBE]

[Nocna Mora]

Güzel klip olmuş. Maçı merakla ve heyecanla bekliyorum

[nannarPRO]

klip mükemmel...