Ne İspanya beklenilen oyunu oynadı ne de biz. İspanya'nın Avrupa Şampiyonu olması, Türkiye'nin de aynı turnuvada 3. olması doğal olarak birbirlerini tartarak başlamalarına neden oldu. Bir iki tehlikeli pozisyon da bulduk her ne kadar sonunu pek iyi getiremesek de.
Bireysel olarak İspanya'da Ramos biz de ise Emre Aşık kendilerinden beklenileni, hatta fazlasını verdiler. Ama gerek İspanya'da gerekse biz de bu iki oyuncu hariç kendilerinden beklenilen performansa ulaşan futbolcu olmadı. Fakat Milli Takımımız gereken mücadeleyi göstermiştir her ne kadar puansız ayrılsak da bu mücadele sevindiricidir. Hatta bir ara İspanya defansı top çıkarırken 4-5 kişi rakip sahada pres yapıyordu. Bu beni özellikle sevindirdi.
Kendi sahamızda yapacağımız 2. maç bu maçtan daha tehlikeli. Gruptan çıkmayı hemen hemen garantileyen Del Bosque daha önce basın toplantısında dediği gibi iki maçta 4 puana razı. 3 puanı zaten aldı, geriye 1 puan kaldı. İspanya'nın gol bulma, galip gelme gibi bir zorunluluğu yok fakat bizim var. Ve bu tip kesin kazanmamız gereken maçlarda hep ilk golü biz yiyoruz, daha sonradan çeviriyoruz. Aklıma ilk gelenler; 4-1'lik Yunanistan zaferi, 2-1'lik Norveç maçı, 4-2'lik İsviçre maçı. Fakat dün de görüldüğü gibi eğer İspanya öne geçerse maçı çevirmek çok zor, 20 dakika top göstermediler maça 1-0 önde başlasalar 90 dakika top göstermezlerdi.