Sorun ne biliyor musun abi?Zina yapanları veya içki içenleri müslüman olarak görmeleri.Müslümansanız niye bunları yapıyorsunuz falan moduna girmeleri.Bu ülkede herkesin nüfus cüzdanında müslüman yazmasa bunlar olmazdı.Herkes özgürce takılsa kardeşim ben müslüman değilim evlilik öncesi seksimi yaparım içkimi içerim dese problem olmazdı.
Yanlış anlaşılmasın fakat zina falan yapıp ben müslümanım denmez.Dersenizde müslüman kesim size kötü gözle bakar.Bu olaylar olur.Her koyun kendi bacağından asılır muhabbeti dışarısı için geçerlidir müslümanlıkta.Eğer sen müslümansan sağındaki müslüman senden sorumludur.Sıkıntı burda başlıyor.
Şimdi sokaktan öpüşen bir çift müslüman değilse müdahale edemez bir müslüman.
Fakat eğer öpüşen çift müslümansa dersin dur kardeşim bu yaptığın günahtır.Bu ülkenin sorunu çocuklarına seçim hakkı vermemesi.Bunun sonucunda doğan ikilemdir.
Ha bana sorsan ben sevgilisiyle öpüşen veya cinsel münasebeti olan bir arkadaşıma yine bir şey demem.Çünkü onu müslüman olarak görmem.Fakat dışarıdaki bazı insanlar onları müslüman olarak görüp işte seninde anan var kardeşin var moduna giriyor.Kardeşim sanane adam müslüman değil.Adamın kitabında bu olay günah değil.Alan memnun veren memnun.Sanane!!!
Konu belki din olmayabilir ama bu halkın ana sorunu dindir.Dini tanımlayamamasıdır.İnsanların din konusunda seçim hakkı olamaması kaynaklıdır.Halkımız bunu aşmadıkça din kullanılacaktır bazı kişiler tarafından.Bu konuda insanlara dini özgürlük konusunda müsamaha göstermek gelecek nesillere vereceğimiz öğretilerle bize düşmektedir.Ha diyebilirsiniz sen 19 yaşında bir veletsin ne bilirsin.Kabülümdür.Umarım şu olaylarda halkın tümünün yüzünü güldürecek şekilde biter.Direnişteki iyi niyetli herkese kolay gelsin
Aşağıdaki hadisler yazılarda düşündüklerimi desteklemek ve bir fikir olması açısından koyuyorum.
Bir mü'minin, diğer bir mü'min kardeşine her halükarda yardımcı olması gerekmektedir. Peygamberimiz bir hadisinde, "zalim de olsa, mazlum da olsa mü'min kardeşine yardım et!" diye buyurmaktadır. Zulüm konusunda nasıl yardım edileceğini ise şu çarpıcı sözlerle dile getirmektedir: "Onu zulümden el çektirirsin. Ona yapacağın yardım işte budur." (Buhârî, Mezalim, 4; Müslim, birr, 62)
“İyilik ve takvâda yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.” (Mâide sûresi, 5/2) buyurur. Günah ve düşmanlık birer zulümdür. Kişi günah işlemekle kendine zulmetmiş olur, düşmanlık ise dostluğu ortadan kaldırır.
İslâm, insanların can ve mal güvenliğini, ırz ve namusunun korunmasını garanti altına alır. Bu garantiler öncelikle Müslümanların kendi aralarında sağlanır. Fakat netice itibariyle bütün insanlar için bu hakların kudsiyeti kabul edilir. İslâm, bunlara ilâveten insanların inanç hürriyetini ve akıllarını korumayı da esas alır. Bu sebeple, canı, malı, ırzı ve namusu, dini ve aklı korumak ve bunlar uğrunda savaşmak gerekebilir. Bunlar uğrunda ölenler de şehit sayılır. Çünkü bunların her biri fertler için vazgeçilmez temel haklardır.