Oyun anlayisinda fark cok fazla olmasa da mutlaka olmasi gerekli. Bu degisimi yapmazsaniz rakibin geride 11 kisi bekledigini, sizin 10 kisi kendi yari alaninizda oldugunuz ve orta sahanin bombos oldugu bir goruntu ortaya cikabiliyor.
Takimin preste pasif kalmasi cok sorun olmamali. Rakip tehlike yaratiyor gibi gorunebilir ancak buna hazirlikli oldugunuzu bilerek oynamaniz, o yediginiz baskinin bir kontra ile sonuclanabilecegini dusunmeniz gerekli. Eger surekli baski yiyorum, biraz daha fazla pres yapayim derseniz bu sefer hucuma hic cikamama gibi bir sorun ortaya cikiyor. Halbuki rakibin bu baskisinin sizin istediginiz bir sey oldugunu unutmamak gerekli.
Pas konusunda cok degisiklik taraftari degilim. Kontra oyunda zaten savunmacilar daha uzun paslarla, orta sahalar kisa/karisik paslarla, hucumcular kisa paslarla oynayacaktir (ofansif oyunda ise savunmacilar kisa paslarla, orta sahalar karisik/direkt paslarla, hucumcular direkt paslarla oynayacaktir - zaten bu yuzden hucum oyun anlayisi ile topa sahip olarak oynamak pek mumkun degil cunku orta saha ve hucum oyunculari surekli ileriyi dusunuyor). Ayrica Atletico'da Koke'yi playmaker olarak oynatinca, zaten o kendiliginden daha riskli paslar deneyecektir. Ayni sey Kenar Orta saha oynayan oyuncu icin de gecerli.
Dizilislerde genel olarak eger kontra veya defansif bir oyun anlayisi benimsiyorsaniz, DM ve MR/ML kullanmak daha dogru. Eger hucum oynuyorsaniz MC ve AMR/AML. AMR ve AML'nin, MR ve ML'den farki presi daha onde baslatmasi ve savunmaya daha gec geri donmesi veya donmemesi.
Atletico cok bariz bir 442 oynuyor bence. Top rakipteyken savunma ve orta saha 4-4 olarak diziliyor ve forvetlerden bir tanesi geriye gelerek destek veriyor (bu nedenle Torres'e defansif forvet/savun) digeri ise pas almak icin yakin oynuyor ama bos alan kovaliyor (bu nedenle sahte 9). Her iki merkez orta sahaya savun gorevi verdiginde, dizilisteki DM eksikligi cok sorun olmayacaktir.