Merhaba
Lucid dream konusunda böyle sohbet ortamlarının olduğunu bilmiyordum. Keşke daha önce bu sayfaları görseymişim. Neyse şu anda 35 yaşında olan ve 13 yaşından beri tahminimce 1000 den fazla lucid dream gören biri olarak tecrübelerimi paylaşmak istiyorum. Görmek isteyenler için çok faydalı olacaktır. Uzunca fakat önemli bir yazı olacak. Daha çok kişinin okuması amacıyla ileride bu konudaki diğer forum sayfalarına da aynısını kopyalıyacağım.
Öncelikle bundan 22 yıl kadar önce lucid dream ile tanışmamdan bahsedeyim. Orta 1 veya orta 2 okuyor olmalıyım. Muhtemelen matematik sınavı dolayısıyla saati gece 3 e kurup 12 de yatmıştım. 3 saat uyuduktan sonra gece 3 te kalkıp elimi yüzümü yıkayıp çalışmaya başladım. 2 veya 2,5 saat kadar çalıştıktan sonra biraz dinlenmek için yattım. Fakat uyuya kalmayayım diye saati 20 dakika sonrasına kurdum. Ve yatmamla rüya alemine düşmem bir oldu. Evet rüyadaydım ve rüyada olduğumu biliyordum. Her biri ortalama 2 dakika süren 3 veya 4 rüyayı o sırada görmüştüm. Maalesef bir rüya günlüğü tutmadığım için o gün gördüğüm rüyaları ve daha pek çok rüyamın ayrıntısını hatırlamıyorum.
Evet o günden sonra bu bende bir heves oldu. Yukarıda biraz bahsettiğim usulle yani 3 saat uyuduktan sonra uyanıp 2 saat uyanık durduktan sonra 15 dakika sonra uyanmak üzere tekrar yatarak belki bin taneden fazla lusid dream gördüm. Çevremdekileri böyle bir şeyin varlığına inandıramadım. Tabi o zamanlar internet yok. Lusid dreami ne bilicen. Millete ya ben rüyamda rüyada olduğumu biliyom falan diyordum. Millet pek inanmıyordu. Veya şartlarını söyleyince zor olduğu için denemek istemiyordu. Neyse küçükken kardeşime zorla bir deneme yaptırabildim. Fakat maalesef göremedi. Ben de millete anlatmaktan vazgeçtim. Herhalde tek bana oluyor yoksa başkaları da bilirdi diye düşündüm. Ve kendi kendime görmeye devam ettim. Ta ki geçen gün Google da arama yapıp lucid dreamin varlığını ve internetteki yorumları görene kadar. Demek ki tek gören ben değilmişim.
Yukarıda kısaca anlattığım şartların ayrıntısına gelince.
1. Öncelikle 3 saat kadar uyumak lazım. Bunu ayarlamak zor oluyor. Bazen yatıyorsun 1 saat veya daha fazla uyuyamadığın oluyor. Bu şartın gerçekleşmesi için bir önceki gün 1-2 saat az uyumanızı ve yatmadan önce çay kahve meyve çikolata vs yiyip içmemenizi ve stresli şeyleri düşünmemenizi tavsiye ederim. Veya gün içinde biraz spor yaparak yorulun. Yatar yatmaz uyursunuz.
2. Gece uyandıktan sonra elinizi yüzünüzü yıkayıp 2,5 saat uyanık kalmanız lazım. Bu zamanı nasıl değerlendireceğiniz size kalmış. İster ders çalışın. İster ibadet edin. İster spor yapın. İster TV seyredin. İsterseniz de mastürbasyon yapın. Farketmez. Arada uykunuz gelirse gidin bi elinizi yüzünüzü yıkayın. Açılırsınız.
3. 2,5 saat sonra hafif uykulu olarak yatmanız lazım. Saati 15 dakika sonrasına kurun. Ortamın loş bir ortam olmasını tavsiye ederim. Aydınlıkta uyumak zordur. Çok karanlık olursa da kalkmak zor olabilir. Yani kalkıp rahatça saate erişebileceğiniz minumum ışık gerekiyor. Eğer güneş doğacaksa veya doğmuş ise kalın perdeli bir yerde olmanız iyi olur.
4. Geldik en zor kısımlardan birine. Zurnanın zırt dediği nokta bu 15 dakika. Öncelikle saati kurduğunuz süre yeterli merak etmeyin 15 dakika içinde görüyorsunuz. Ben ilk denememde 20 dakika sonrasına kurmuştum fakat 5 dakika kadar önce uyanmıştım. Yaptığım deneylerde 15 dakika daha uygun geldi. Kesinlikle 20 dakikayı aşmamalı. Çünkü rüya aşaması bittikten hemen sonra uyanmalısınız. Yoksa unutuyorsunuz. Şimdi ilk saati kurduğunuzda uykuya dalamadan bu süreyi geçirirseniz saat çaldıktan sonra kalkıp saati 10 dakika sonrasına tekrar kurun ve şansınızı bu şekilde iki kere daha denemenizi tavsiye ederim. Eğer olmuyorsa başka gün tekrarlarsınız. Fakat saat çaldığında uyumuş ve saat ile uyanmış ve rüya görememişseniz o gün için şansınızı tekrar denemeyin. Başka gün tekrarlarsınız. Çünkü uykuya rüya ile başlamanız lazımdı. Demek ki o gün bünye rüya ile uykuya başlamak istemiyor.
5. Şimdi 15 dakika için yattığınız zaman konsantrasyonunuzun konusu çok önemli. Düşüncenizi birazdan rüya göreceğim ve rüyamda rüyada olduğumu bieceğim ve falan filan yapacağım şeklinde odaklamanız lazım. Kesinlikle bilinçli olarak başka bir çaba içerisine girmeyin. Mesela rüyanızda uçmak istiyorsanız ben şimdi uçuyorum diye uçtuğunuzu hayal etmeyin. Sadece birazdan rüya göreceğim ve rüyamda rüyada olduğumu bileceğim ve uçmaya çalışacağım diye düşünün. Ayrıntısına girmeyin. Rahat olun.
6. Yattıktan beş dakika kadar sonra her zaman olmamakla beraber rüyaya giriş aşaması başlamakta. Yani bazen direk rüyaya giriyorsunuz bazen de önce bir rüyaya giriş aşaması başlıyor. O bittikten sonra rüya aşaması başlıyor. Rüyaya giriş aşaması hakkında şunları söyleyebilirim. Öncelikle bu aşama başlarsa heyecan yapmamanız lazım. Heyecanlanırsanız uyanabilirsiniz. Sakince bu aşamayı geçmek gerekiyor. Bu aşamada bazen resim tabloları görüyorsunuz, bazen sesler duyuyorsunuz, bazen düşüyor veya yükseliyor gibi oluyorsunuz, bazen içiniz bir garip oluyor, bazen üzerinize bir şey çökmüş ve kendinizi kilitlenmiş, nefes alamıyor gibi hissediyorsunuz. Bu aşamada sakin bir şekilde rüyaya giriş aşaması başladı birazdan rüya aşaması başlayacak şeklinde düşünmeniz gerekiyor. Ayrıca belirteyim çocukken bu giriş aşamasını çok daha fazla oranda yaşıyordum ve gene çocukken bu giriş aşaması genelde yerçekimine alışmak şeklinde geçiyordu. Rüyaya giriş aşaması kapalı bir mekanda ( genelde evimizde) başlamışsa yerçekimine alışma pinpon topu gibi duvardan duvara uçarak çarpma şeklinde oluyordu. Bu esnada acı duyuyordum fakat doğal bişi olduğunu birazdan rüya aşamasının başlayacağını düşünerek kendimi sakinleştiriyordum. Açık bir mekanda Rüyaya giriş aşaması başlamış ise genelde bir uçağın yere inmesi şeklinde o açık mekana iniyor. Yani uçar halde iken önce bir ayağımın ucu yere hafif dokunuyor sonra tekrar havalanıyor bu şekilde üç dört kere olduktan sonra yerçekimine alışıyor ve rüya aşamam da başlıyordu. Fakat 20 li yaşlardan sonra bu şekildeki başlamalar oldukça azaldı. Sanırım ruhum yer çekimine iyice alıştı. Bu rüyaya giriş aşaması llk rüyadan önce oluyor. Daha sonraki rüyalarda olmuyor. Yani ikinci, üçüncü ve sonraki rüyalar önceki rüyadaki süre bitipte etraf karardıktan hemen sonra başlıyor.
7. Rüya aşaması başladığında da sakin olmanız şart. Sakın rüya başladı diye fazla sevinmeyin ve heyecanlanmayın. Uyanabilirsiniz. Doğal bir şeymiş gibi rüya aşamasını yaşamanız lazım. Öncelikle sürenizden bahsedeyim. Süreniz 2 dakika. Fakat sadece bir rüya için. Rüya başladıktan 2 dakika sonra etraf kararacak. Ve o rüya bitecek. Yeni bir rüya başlama ihtimali yüksek olduğu için etraf kararırken fazla üzülmeyin ve uyanmaya çalışmayın. Birazdan yeni rüya başlayacak şeklinde düşünün. Yeni rüya başlama ihtimali kesin değil. Küçükken genelde 4 veya 5 tane 2 dakikalık rüyayı ardı ardına görüyordum. Büyüdükçe oran azaldı diyebilirim. Artık 1 bazen 2 maksimum 3 rüyayı ardı ardına görebiliyorum. Şimdi diyeceksiniz ki 2 dakikalık 5 rüya görülüyorsa bu 10 dakika eder. Fakat benim tespitlerim rüyada geçen zaman ile dünyada geçen zamanın farklı işlediği yönünde. Şöyle ki rüyada geçen bu 10 dakika dünyada geçen 5 dakika kadar. 2 dakikayı ise rüyamda sayı sayararak hesapladım. Süreyi ölçmek için farklı günlerde gördüğüm en az 5 rüyamda rüya aşaması başladıktan sonra süreyi ölçmek için sayı saymaya başladım ve maksimum 200 sayısına kadar gelebildim. Daha sonra etraf karardı. Etraf karardıktan sonra da ya uyandım ya da yeni rüya başladı. Bu süreyi arttırmanın bir yolunu bulamadım. Yenice internet sitelerinden okuduğum yorumlarda etrafında dönmenin , göz açıp kapamanın veya ben rüyada değilim diye düşünmenin bu süreyi uzattığını okudum. Fakat yaptığım denemelerde işe yaramadı. 2 dakikalık bu sürenin kesinlikle uzamadığını söyleyebilirim. Ve lusid dreamin en kötü, en can sıkıcı tarafı da bu sürenin uzamaması. Güzel giden bir rüya esnasında süre bittiği için etrafın kararması ve uyanman veya yeni fakat sıkıcı bir rüyanın başlaması
8. Rüya aşaması sizin seçmediğiniz bir mekanda başlıyor. Yani mekanı siz seçemiyorsunuz. Mekanı seçemediğiniz gibi rüya zamanını da seçemiyorsunuz. Bazen gündüz bazen gece oluyor. Bu konularda da çok uğraştım. Fakat olmadı. Ben genelde Erzurum’daki evimizde rüyaya başlıyorum. Çocukluğum ve ergenliğimin geçtiği evde. Rüyalarımın tahminimce 4 de 1 i bu evde başlıyor. Fakat o evde mesela yeni tanıştığım birini veya yeni aldığım eşyaları görebiliyorum. Yani tamamen çocukluk zamanları ya da tamamen nostalji değil. Rüyaya başladığınız yerde rüyanın bitmesi gerekmiyor. 2 dakikalık süreniz var. Mesela pencereyi açıp uçarak başka mekanlara gidebilirsiniz. Bazen hayal ettiğiniz mekanlara gidebiliyorsunuz. Fakat süreye dikkat etmek gerekiyor. Bu arada ben rüya aşaması başladığında mutlaka kendi testimi gerçekleştiriyorum. Çünkü bu test olmadan rüya ile gerçek hayatı ayırmak imkansız. Eğer bu testi yapmazsanız mazaallah gerçek hayatta pencereyi açıp kendinizi aşağı atabilirsiniz. Benim testim sağ işaret parmağımı sol işaret parmağımın içinden geçirmeye çalışmak. Eğer geçirirsem anlıyorum ki rüyadayım. Bu metodu da taa küçükken geliştirmiştim. Benzer ve farklı metotları yenice internette de okudum. Yalnız ben hiç gerçek hayatta bu metodu denemek ihtiyacı hissetmedim. Hep rüya aşaması başladığında rüyada olduğumdan %90 eminken bunun seviyesinin %100 olması için yaptım. Bazı sitelerde bu tür deneyleri gün boyunca yapın ve alışkanlık edinin ne zaman başarırsanız rüyada olduğunuzu bilirsiniz şeklinde ifadeler geçiyor. Bence hiç gerek yok.
10. Ben bir dönem rüyamda cennet, cehennem ve peygamber efendimizi (SAV) görmek istedim. Bu tecrübelerimi de söyleyeyim. Cehennemi görmek istediğim zaman rüya aşamasına evde başlamıştım hemen testimi yaptım. Rüyada olduğuma %100 emin olduktan sonra cehennem aşağıdadır diye düşündüm ve penceren aşağı atladım. Aşağı düşerken şimdi cehenneme düşüyorum diye düşündüm. Ve gerçekten cehenneme düştüm. Mekan olarak hakikaten çok dehşet idi. İçinden lav dökülen kazanlar, zebaniler, dikenler, çok sıcak bir hava işkence gören insanlar vs.. Cenneti görmek istediğim zaman da pencereden uçtum ve cennete doğru gittiğimi düşündüm. Yalnız cennet bayağı zor oldu. Çünkü her deneme de uçmayı başaramadım. Bazen yarı yolda uçma gücüm tükendi ve düştüm. Bu arada dilinizle zikir yapmak inanırsanız uçma veya kavga esnasında güç veriyor. Bazen de cennet yerine uçarak başka güzel şehirlere veya kumsallara geldim. Cennete gelmeyi başardığım birkaç seferde ise cennet olarak gördüğüm yer oldukça güzeldi. Tabii ki gerçek cennet olamaz. Fakat işte altından kocaman saraylar, huriler, uçan atlar, ırmaklar, 100 lerce çeşit yemek içeren süslü masalar vs vardı. Sarayların içinde kocaman avizeler vs gördüğümü hatırlıyorum. Neyse bir sefer paygamber efendimizi (SAV) görmek istedim. Gene peygamberimiz (SAV) cennetedir diye düşünerek cennete geldim hemen oradaki en büyük sarayın içine girdim. Fakat sarayda paygamber efendimizi (SAV) ararken atari makineleri gördüm ve az bir süre onlara baktım. Sonra ne yapıyorum dedim ve tekrar aramaya devam ettim neyse gezerken o saraydaki en büyük kapı olduğunu düşündüğüm oldukça süslü bir kapının önüne geldim. Tam kapıyı açacak iken ya rüyanın süresi bittiğinden ya da izin verilmediğinden etraf karardı. Bir daha da tekrarlamadım. En azından maneviyatımın yüksek olduğu, namaz kıldığım bir dönem tekrarlamayı düşünüyorum.
11. Başarısızlıklarımdan bahsedecek olursam uçma yeteneğindeki azalma, duvarın içinden geçmek isteyip bazen vücudumun bir yarısı duvarın bir tarafında diğer yarısı ise diğer tarafında kalma, güzel bir mera da dolaşırken gördüğüm tanımadığım birine sizi dünyada da görmek istiyorum ne yapmam lazım dediğimde dünyada iken tekrarla dediği cümleyi uyandığımda unutmam, rüyada gördüğüm kitapla evdeki kitap aynı mı diye elime aldığım kitabın açtığım rasgele bir sayfasındaki sayfa numaraları ve yazılar sürekli değiştiği için belirgin bir cümle kontrolü yapamamam, bazı giriştiğim kavgalarda yenilmem ve dayak yemem. Fakat bu sonuncu saydığım genelde nadir oluyor. Çünkü kavgalarda genel de süper güç kullanabiliyorum mesela volverin gibi veya spiderman gibi olabiliyorum. Fakat olamadığım veya süper güç kullanmak aklıma gelmediği zamanlar feci dayak yediğim rüyalarda oldu. Gene bir benzerinin başkalarına da olduğunu forumlardaki yazılardan okuduğum ilk rüyada hatta bazen ikinci rüyada rüyada olduğumu bilirken daha sonraki rüyada rüyaya yataktan uyanarak başladığım için rüya denemesinin bittiğini sanmam bazen millete ilk rüyalarda gördüğümü anlatmam ve sonraki yani 3, 4 ve 5. Rüyalarda rüyada olduğumu bilememem. Harbiyse rüya devam ediyormuş ve ben rüya aşaması bitmiş zannetmişim. Millet bunu rüya içinde rüya görmek olarak söylüyor aslında olay rüya içinde rüya görmek değil ilk bazen ikinci rüyadaki süre bitipde rüya karardıktan sonra daha sonraki rüyada özellikle rüya bir de yataktan uyanarak başlarsa rüyada olduğun halde kendini rüya görmüş de uyanmış zannetmenle alakalı. Neyse başarısızlıklarıma devam edeyim namaza durduğumda kıyamda iken secdeye bakıldığında secde noktası sürekli değiştiği için başımın dönmesi sebebiyle yere düşmem. Bu rüyalarda genellikle olan bir şey aynı noktaya sürekli bakmamak lazım. Saate kitap veya gazetedeki yazıya veya secde noktasına. Ayrıca bazen rüya gece başlıyor ne kadar istersen iste gündüz oluşmuyor. lambalarla idare ediyorsun. Veya çok hızlı bir şekilde oluşan mekan değişmiyor. Mesela eyfel kulesini görmek istiyorsan biraz uçman gerekiyor. Fakat bazı değişiklikleri çok kolay yapabiliyorsun. Mesela volverin gibi olmak çok kolay. Yani istediğin zaman parmak aralarından bıçaklar çıkartabiliyorsun. Veya kapının arkasında güzel kızlar var diye düşünüp kapıyı açtığında bazen kapı açmakla bile vakit kaybetmeden kapının içinden geçtiğinde güzel kızlar karşında oluyor fakat şak diye odada güzel kızlar oluşturamıyorsun