ingiltere premier ligi her zaman çok zordur. oyunda da gerçek hayatta da heyecanı eksik olmaz. ben de bir sürü organizasyon olan bir ligde kariyer yapmayı planlarken neden olmasın, her sene oynuyoruz şimdi de oynayalım dedim. QPR ile kariyere başladım. taktiği oturtamayıp, küçük takımlara fark atıp,büyüklerden fark yedim. 13-15 arası gidip gelirken 25. haftada beni memlekete yolladılar. sineye çektim.
şanlı liverpool'umla zevkli bir kariyer yapaym dedim. yeni oyuna başladm. bütçe sıkıntısından transfersiz, gerrard'sız başladım lige. 4 ay da suarez sakatlanınca kısıtlı kadromla oldukça iyi sonuçlar aldım. ilk 15 haftayı lider bitirdim. sonraki 10 haftada 2-3 arası gittim geldim. deplasmanda blackburn'e yenilince 4. oldum ve galibiyet yüzdem %64 iken ve (takımın tahmini 5.lik) 4. iken yine kovuldum. daha önce hiç kovulmamış 10 yıllık cm&fm oyuncusu ben karalar bağladım tabi.
medya ile iyi anlaştım, oyuncuları çok sevdim, onlar da bana boş değildi, para harcamadım. başkanla abi kardeş gibiydik, arkamdan vurdular. yerime van gaal geldi, ligi 6. bitirdi.
şimdi ben kendimi yarı-pro topçu diye tanıtıyorum ondan mı böyle oldu?
hayallerim vardı, emeklerim harcandı. premier lig'de tutunmak bu sefer mi zor, nedir?
bir de aston villa'ya "başkanım beni al" diye yalvardım boşta kalınca. aston villa gururumla oynadı, kalbimi kırdı. fransa ikinci liginden takım bile benimle alay edince buraya geldim.
ligin en az gol yiyen takımıydım la. iyi gidiyorduk bence. hadi qpr neyse de liverpool bana çok koydu.
yalnız yürüyeceğim artık.
böyle bitirmeyeyim de takım önerisi olur, tutunma taktikleri olur, premier ligde 2. sezonu görmek istiyorum.