Ufakken oynadığımız,kendimize göre elde ettiğimiz büyük başarıların tadı elbette her geçen seriyle birlikte azalıyor.İnsan fizyolojik açıdan büyürken psikolojik açıdan da büyüdüğü için mutluluk kalibresi oldukça değişiyor,ufak şeylerle mutlu olmayı bir kenara bırakıp neye sahip olsak yetinmemeye başlıyoruz.Efsane CM serisinden bugüne oyunu aralıksız oynarım,hayatımda da hep büyük bir yer kaplamıştır menejerlik oyunları.Cm03-04'ü oynarken yanılmıyosam 14 yaşındaydım,Ronaldo'nun Manchester'daki ilk senesi,Van Nistelrooy'un yanına Anelka'yı alıp genç Mexes'i de takıma monte etmenin verdiği tadı hala unutamam.Beşiktaş'ta Pancu'nun müthiş "curling shoot"ları.Todorov'lar,De la Cuesta'lar,Temur Reyizler,Rungratsamee,Roncatto,dünya futboluna bizim kazandırdığımız Pazzini-Montolivo ve aklıma gelmeyen 10'larca isim,bunları yazarken bile duygulandım aslında.
Benim için oyundan zevk almanın ilk kırılmaya başlandığı anlar CA-PA ve scout tarzı programları öğrenmem oldu ne yazık ki,Fm2005 ya da FM2006'da Nottingham Forest'i Premier Lig'e çıkarmıştım evde yarım saat sevinç çığlıkları atmıştım.Premier Lig'de ise yeterli takviyeleri yapamayıp dibe demir atmışken 20.haftada kovulmuştum.Oyunun tekniklerini bilmeden oynamak kesinlikle benim için en iyisiydi,şimdi küme düşme mücadelesi verecek takımlarla o heyecanı yaşamak istiyorum ama oyunu çözdüğümüzden midir yoksa oyunun kolaylaştığından mıdır o heyecanı bir türlü yaşayamıyorum.
Son yıllarda ise 3D ile birlikte oyundan aldığım keyif iyice dip yapmaya başladı,geleneğimdir hep 2D oynarım çoğu şeyi hayal gücüme bırakırım ama 3D geliştirilmek istenirken bana kalırsa 2D çok geriye gitti,maç içi gerçekçiliğinden o kadar uzaklaştı ki 2D sanki makinaya komut vermişsin saha içinde oynuyorlar gibi hissediyorum ne yazık ki.
Son 2 seriden itibaren scout kullanmayı kesinlikle bıraktım,gözlemcilerle olayı yürütüyorum bu bir nebze de olsa oyuna heyecan katıyor,doğal olarak yanılma payınız kalıyor bu da kolay başarıyı biraz zor kılıyor.Kadroyu geniş tutup kaliteli oyuncuları çok oynatamamak benim her zaman aldığım zevki azaltmıştır bu yüzden kadroyu genellikle dar ya da genç oyuncuların rotasyonu oluşturduğu geniş bir kadro olarak kuruyorum.Sırf çok yetenekli diye bir adamı almamaya çalışıyorum,kadroda eksik gördüğüm yer varsa oralara takviye yapıyorum
Taktik ve antremanı kesinlikle kendim yapıyorum,ister iyi ister kötü karşılığını ben almak istiyorum.Herkesin kullandığı oyuncuları açıkçası pek tercih etmiyorum bu da bir yerden sonra keyif vermiyor çünkü.
Aslında yılların verdiği tecrübeyle bununla ilgili çok uzun bir yazı yazabilirim ama şimdilik vaktim buna yetti,herkese bol keyifli oyunlar
Edit:Son olarakta şunu söylemem lazım ki efsane 7 kız kardeşli İtalya Ligi sezonlarını oldukça özlüyorum,müthiş çekişmenin bulunduğu o ligden aldığım keyfi herhangi bir ligden alamıyordum zamanında.