Fenerbahçe TV
Fenerium
Fenercell
Fener Bank
1 Milyon Üye
Fenerland
Fenerbahçe Üniversitesi
Fenerbahçe AVM
FB Ülker Arena
hepsi bu adamın projeleri. Ama hala 2 yıllık başkana verilen ca'dan düşük pa değeri alıyor.
Fenerbahçe TV
Fenerium
Fenercell
Fener Bank
1 Milyon Üye
Fenerland
Fenerbahçe Üniversitesi
Fenerbahçe AVM
FB Ülker Arena
hepsi bu adamın projeleri. Ama hala 2 yıllık başkana verilen ca'dan düşük pa değeri alıyor.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
Az önce editörden baktım da Karl-Heinz Rummenigge'nin CA'sı 185, PA'sı ise 190. Sİzin mantığınıza göre gidersek eğer; geçmişinde sadece futbolculuk, tv yorumculuğu ve yaklaşık 11 yıllık sportif yöneticilik olan bir adam, hiçbir şirket kurup büyütmemesine rağmen, yıllarca fabrika kurup işletmemesine rağmen sadece sportif geçmişi ve yöneticiliği ile bu değerleri alır? Orası Bayern olduğu için mi? Demek ki bu değerlerin yüksek olması için şirket kurup büyütmek gerekmiyormuş, spor yöneticiliği de yeterliymiş. Diyebilirsiniz ki Bayern'in seviyesinde bir takım var, bunun mimarlarından birisi. Siz sportif yöneticiliği hiçe sayıp, sürekli şirket yönetmekten bahsediyorsunuz ama sadece.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Önceki mesajları okudum da Simcity mi oynuyoruz FM mi belli değil. Sportif başkanlıkla Şirket başkanlığı nasıl bir tutuluyor? O zaman Nihat Özdemir başkan olsa CA'sı 190 mı olacak. Oysa kulüpteki her söylemi tartışma yaratıyordu.
Ya verdigi zararlar?
Basinda oldugu kulubun itibari kac?
Dedigim gibi, baskanlar icin CA'nin tek amaci basinda olabilecegi ve olmayi kabul edebilecegi kuluplerin seviyesini belirlemek.
Ben sizin ne oynadiginizi bilmiyorum ama yukarida da yazdim. Aziz Yildirim Fenerbahce'den daha buyuk bir kulupte baskan/icra komitesi baskani (chairman) olur mu veya olabilir mi?
Ya peki Unal Aysal?
Galatasaray'da degil Unal Aysal, hic kimse 15 yil baskanlik yapamaz. 15 yil ust uste baskan kulube uye olanlarin hepsinin altina imzasini atar. Galatasaray'da kimseye o kadar guc verilmez. O kisi kim olursa olsun. Faruk Suren Avrupa'dan kupa getirdi, 5 yil dayanabildi sadece.
Adnan Polat stadin yapilisi bitsin diye, sirket birlesmesi olsun diye bir suru eziyet cekti. Ama kazandirdigi varliklardan gelen para Adnan Polat'a harcatilmadi cunku bu parayi harcamasi icin vizyonunun yetmeyecegi dusunuldu. Ozellikle bu paranin takimi kurmak icin Adnan Sezgin'e verilmesi istenmedi.
Bu arada Fatih Terim'in gitmesi de esasinda genel kurul'un buyuk bir bolumunu memnun etti. Genel kurul her zaman sokaktaki taraftar ile ayni dusunmez, dusunmek de zorunda degil. Kisilerin menfaatini degil, Galatasaray'in menfaatini dusunmekle yukumludur genel kurul.
Kendin yazdın abi.
Aziz Yıldırım'ın 10 yıllık süre içerisinde Genel Kurula kendini bu denli kabul ettirerek, üye sayısını nerdeyse 2-3 kat artırarak bu gücü kendinde toplayabiliyorsa, bu sanırım onun yönetme başarısını gösteriyor.
Ayrıca şunu biliyoruz ki Ünal Aysal Belçika kökenli bir iş adamı. GS'den önce GS camiası dahil pek çok insan ismini bile bilmezdi Ünal Aysal'ın. Türkiye'deki insanların kendisini tanımaması bu onun yönetim başarısını/başarısızlığını etkilemez, bir ölçüt değildir. Avrupa'da sokakta 100 kişi çevirseniz 90'ı Porto başkanını tanımaz. Peki ya yaptıkları?
Aziz Yıldırımın ne işler çevirdiğini bilmeyen yoktur herhalde başkanlığından beri üye olan adamların çoğu hatta tamamına yakını kör bir şekilde aziz yıldırıma bağlı...
Eğer verdiği zarar diyerek kastettiğiniz şike olayları ise Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'ye verdiği zarar yoktur.
Başkaca hataları olmuştur elbette ama yaptıklarının yanında düşünülemez bile.
edit: O saydığım projelere böyle geçiştirme cevap vermenizi beklemiyordum.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
Iste orada ayrisiyoruz. Bence 15 yil kalmak kisinin basarisi degil. Genel kurul'un basarisizligi. Aziz Yildirim'i elestirmek yasak. Elestiren kulup uyeliginden atiliyor. Aziz Yildirim kulup tuzugunun aksine kulup ile ticari iliskiye giriyor (baskasina satamadigi icin kulube sattigi evler), genel kurul seyirci.
2001'den 2011'e kadar 10 yil Galatasaray borc icinde eziyet cekerken, Fenerbahce'nin sadece stat geliri rakiplerinin butun gelirleriye kafa kafaya hale gelmisti. Elindeki bu firsati yeterince iyi degerlendirememesi bile Aziz Yildirim hakkinda yeterli fikir vermiyor mu?
2002'de Feyenoord'a elenir, Sampiyonlar Ligi'ne kalamaz.
2004'te gruplarda ucuncu
2005'te gruplarda sonuncu
2006'da Dinamo Kiev'e elenir, Sampiyonlar Ligi'ne kalamaz.
2007'de Ceyrek final oynar
2008'de gruplarda sonuncu
2010'da Young Boys'a elenir, Sampiyonlar Ligi'ne kalamaz.
2012'de Spartak Moskova'ya elenir, Sampiyonlar Ligi'ne kalamaz
15 yilda bir tane ceyrek final, bir tane de UEFA'da yari final, 5 sampiyonluk. Ozellikle 2001-2011 doneminde icerideki rakiplerinin en azindan iki kati butcelere sahip olmasina ragmen.
Basari bu mu?
Yarattığı imkanları kendiniz kabul ediyorsunuz, seçtiği teknik adamlarda da öyle 'aaa bu adamın Fenerbahçe'nin başında ne işi var' diyeceğimiz pek kimse yok.15 yilda bir tane ceyrek final, bir tane de UEFA'da yari final, 5 sampiyonluk. Ozellikle 2001-2011 doneminde icerideki rakiplerinin en azindan iki kati butcelere sahip olmasina ragmen.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
Saadettin Saran başkan olsa muhtemelen Aziz Yıldırım'dan daha yüksek CA ve PA'sı olacaktı. Aziz Yıldırım'ın iş adamlığı, başkanlık ve yöneticilik vasıfları Türkiye sınırları içinde etkiliyken (hatta çok güçlü) Saadettin Saran Avrupa çapında faaliyetleri olan bir iş adamı/yöneticidir. O nedenle Aziz Yıldırım'ın Türkiye ölçeğine uygun bir CA ve PA'ya sahip olmasını anlayabiliyorum.
Projeler benim gozumu boyamiyor acikcasi. Ulker Arena, FBTV ve Fenerium disinda bitirilmis proje saymamissin. FBTV zarar ediyor bildigim kadariyla. Fenerium'un kulube toplam getirisi 10-12 milyon TL civarinda topu topu. Ulker Arena da guzel tesis.
1 milyon uye isini 2006'dan beri soyluyor Aziz Yildirim. Hala soyluyor.
Banka, Unviversite vs. vs. Geciniz. Tabii bence.
Universite kuracagina spor yoneticisi yuksek okulu acsin. Veya sporcu okulu acsin.
Ama mutlaka birilerinin Universite kurarak iyi para kazandigini duymustur, ben de kurayim diyordur. Bana yakin bir ornek oldugu icin soyluyorum. Eger diplomasi 5 para etmeyen bir patron universitesi kuracaksa hic ugrasmasin. Yarar'dan fazla zarari olur.
Zarar derken de 2001-2011 yillari arasinda rakiplerine finansal acidan fark atip, bu farktan faydalanamamasindan bahsediyordum. Sike meselesi isin kremasi.
Üniversite hakkında çok karamsar olduğunu düşünüyorum. Üniversitenin bölümleri arasında spor yöneticiliği vs gibi bölümlerin esas alınacağını biliyorum ben. Dediğin şeyin MYO'sunu değil, Üniversitesini açıyor bir nevi.
Bunun dışında tek bir söz söyleyeceğim. Şu an ki yayın haklarının yıllık bedelinin Aziz Yıldırım ile hiç mi ilgisi yoktur? O dönemde kulüpler birliği başkanı kimdir? İhaleden önce yayın bedellerinin 400-500 Milyon Dolar arasında olacağını def'aten söyleyen kimdir? Bunlar bir yöneticilik başarısı değil midir?
Ünal Aysal GS'nin en kötü döneminde ismi geçmezken, stad yapıldıktan sonra, belirli oyuncularla anlaşıldıktan sonra kongre ile başa gelmedi mi?
Aziz Yıldırım için kendi şakşakçılarını kulübe getirdi diyorsun, Ünal Aysal'ın yoruldular deyip apar topar Albayrak ve Dürüst'ü kulüpten uzaklaştırması benzer şey değil midir? Bu ikili Ünal Aysal'ın bazı yönetim planlarına karşı olan kişiler değil miydi?
Tek bir şey dedim ama baya bir şey yazdım, kusura bakma
Başkan oyunda kulübe kaynak sağlar diyorsunuz birkaç mesaj sonra kulüp finansal olarak rakiplerinin çok önünde olmasına rağmen başarı olarak fark atamadı diyorsunuz ?
Kulüp başkanının görevi kaynak sağlamak değil miydi oyunda, ee kabul ediyorsunuz çok iyi kaynak sağladığını ???
Aziz Yıldırım'a kesinlikle tarafsız bakamıyorsunuz.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
Universite dedigin sey birisini bir meslege hazirlamaz. Universite belli bir konunun teorisini derinlemesine ogretir. Neyse, dedigim gibi universite egitimi bana yakin bir konu oldugu icin bu sekilde bakiyorum meseleye. Adi universite olan ama esasinda MYO'dan farkli egitim vermeyen yeterince universite var zaten.
Yayin geliri meselesine gelince. Aziz Yildirim'in soylemesiyle mi oluyor bu yoksa Turk Telekom'un fiyat yukseltmesiyle mi? Aziz Yildirim mi TT'a fiyat yukselttirdi? Madem onun soylemesiyle oluyordu, iki katini soyleseydi.
Bilmiyorum haberin var mi ama Galatasaray'da baskan olabilmek icin 10 yil genel kurul uyeligi gerekli. Unal Aysal yanilmiyorsam ya 2000'de veya 2001'de uye oldu kulube.
Aziz Yildirim kendi saksakcilarini yonetime getirdi demedim. 15 yilda uye yaptiklarinin onu tutmasi anormal degil diyorum. Galatasaray'da buna izin verilmez de dedim ayrica.
Neyse konu dallanip budaklaniyor. Bu kadar uzun uzun Aziz Yildirim-Unal Aysal konusmasi yapmanin da hic bir faydasi yok cunku burada yazacaginiz ve benim goz onunde bulundurmadigim bir sey oldugunu dusunmuyorum. Gercekten orjinal bir dusunce ortaya atilirsa konuya tekrar mudahil olurum ama baskanlarin CA degerleri bu kadar uzun uzun tartisilacak kadar onemli bir mesele degil.
Bunlari yazacaginiz zaman icinde veritabaninda boylari veya ten renkleri eksik/yanlis olan oyuncularin bu bilgilerini iletseniz cok daha buyuk bir faydaniz olurdu arastirmaya.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
Araştırma konusunda da çok şey yazdım, ancak neredeyse dediklerime karşı gösterdiğiniz şeylerin hiçbirinin beni tatmin etmemesi ve ısrarla aynı şeylerin dillendirilmesi ve hiçbir şeyin değişmemesi yüzünden pek itimadım kalmadı o konuya. Burada da aynısı oluyor. Milyon tane örnek gösteriyoruz ancak tek bir konuda diretiyosunuz. Burada başkanın CA&PA olayı değil aslında asıl konu, bu sadece konunun görünen yüzü.
Neyse ben yine de teşekkür ederim.
Gercekten sadece kararttigin kisimlari mi okuyorsun sadece yoksa arkadan gelen cumleyi gormezden mi geliyorsun?
Para konusunda da herhangi bir yorum yapmadim.
Fakat Unal Aysal'in geldigi donemde Galatasaray'in gelirlerinin hemen hemen tamaminin temlik altinda oldugunu (bilhassa stat gelirlerinin %90'inin), buna ragmen gerek hisse satisi yaparak, gerek yeni sponsorluk yaratarak, gerek sermaye arttirimi yaparak, gerek basarili olarak kulubu dondurmekle kalmayip ivme kazandirdigini gozlerimizle gorebiliyoruz.
Benim verdiğim Rummenigge olayında Bayern'in itibarı önemsiz. Zira benim takıldığım nokta Rummenigge'nin hiçbir şirket geçmişi yokken CA ve PA'sı yüksek olabiliyor. Sadece sportif geçmişi ile ön planda olan bir adam. Ama sizin başkanların CA ve PA'sı için tek kabul ettiğiniz kriter şirket yöneticiliği. Sportif yöneticiliği hiçe saymanızdı benim vurgulamak istediğim ama siz kendi işinize gelen kısmından aldığınız için Bayern'in itibarını öne sürdünüz. Bu tavrınızı anlıyorum ben. Hep aynı tutum; bizlere bu yüzden, şu yüzden demenize karşı sunulan argümanlara kapalı bir tutum içindesiniz. Başkanların durumunu sizce belirleyen şeyleri kendiniz yazdınız. Bunlarla ilgili söylediğimiz şeylere karşı Yıldırım'ın kendi yıllarındaki sportif başarısızlığını öne sürdünüz. Nedir başkanların itibar kriteri sizce? Net olarak söyleyebilir misiniz? Sportif başarı mı, başkanlık öncesi kişisel şirket yöneticiliği başarısı mı, maddi kaynak yaratma becerisi mi, teknik direktör seçmek mi, futbol direktörü seçmek mi? Bunlardan hangisi Aysal'ın şu anki itibarını Yıldırım'ın potansiyel gelebileceği en yüksek noktanın bile üstüne alıyor?
Önce Aysal'ın uluslararası işler yapan şirket yöneticiliğini öne sürdünüz. Rummenigge'nin tek olayı sportif geçmişi. Şirket yönetmişliği yok. Demek ki tek kriter bu, sizin her şeyin önünde tuttuğunuz şirket yöneticliği değilmiş.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Itiraz ettigin seyleri kotu secmissin desek?
Saka bir yana, bir seyin yanlis olmadigini dusunuyorsam ve yazilanlar bu fikrimi degistirmeye yeterli degilse yapacak bir sey yok.
Eger yazilan bir seyi daha once dusunmediysem ve aklima yatarsa zaten bunu daha basindan kabul ederim ve is bu kadar uzamaz. Uzamasinin nedeni, benim zaten dusundugum ve suzgecten gecirdigim seyleri tekrar tekrar soyleyerek fikrimi degistirme cabasi. Bir nevi kapiya anahtar uymamasina ragmen bunu tekrar tekrar denemek.
Galatasaray'in baskani bugun Ali Durust olsa (cok tecrubeli oldugu icin ornek veriyorum toplam 10-15 yil futbol yoneticilik tecrubesi vardir), 120 civarinda bir CA'dan fazlasini vermeye elim gitmez.
Ise basladigindan beri Unal Aysal ozellikle finansal ve yonetsel acidan cok dogru hamleler yapti. Avrupa'da soz sahibi kuluplerin yoneticilerine konusma yapti. Bu adam sadece 2 yildir baskan biraz tecrube kazansin ondan sonra onu dinleriz demediler.
Az önce bir arkadaşa yazdığımın gerisini neden okumadın diyen siz, benim yazdığımın gerisini neden okumadınız? Rummenigge'nin sportif geçmişi demişim, şirket tecrübesi yok demişim. Takıldığınız Bayern'in itibarı. Tek kriter şirket yöneticiliği ise neden Rummenigge'nin Aysal gibi sıfırdan kurup büyüttüğü bir şirketi yokken bu kadar büyük itibar sahibi? Buna cevap vermenizi rica ediyorum sizden. Bayern'in itibarı önemsiz derken, benim değinmek istediğim nokta Bayern'in itibarı değil, Rummenigge'nin şirket geçmişi demek istemiştim. Anlatamadım.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...