Tebrikler sonunda şampiyonluk gelmiş.Hadi darısı seneye inşallah.
Tebrikler sonunda şampiyonluk gelmiş.Hadi darısı seneye inşallah.
Üst lige yükselmenin şokuna giren menejer şuan hastanede müşade altında :F
Teşekkürler dostlar. Son maçlarda öldük öldük dirildik ancak istediğimiz şampiyonluğu aldık.
Bayıldım buna Hastaneden yapılan açıklamada Emre Yavuz'un sağlık durumunun şu an iyi olduğu, ancak EKG'si çekilen ve sonrasında yapılan anjiyo sırasında menajerin bir damarına stent takıldığı bildirildi. Bugün itibariyle hastaneden taburcu edileceği açıklandı.
2. 3. ve 4. takımların attıkları gollere bakarsak biz gol atmamışız ama şampiyon olmuşuz
Üst lige çıkmışız ama güzel çıkmışız.Karne haftası malum başarılarının devamını dilerim diyelim
Şampiyon olmuşuz sonunda Tebrikler hocam
Çok güzel bir sezon geçirmiştik. Gelecek sezon için ise bu sefer daha sıkı bir mücadele yapmam gerekiyordu.
Bunun için kendime bir grup oyuncu belirlemiştim.Yönetim güzel bir bütçe sağlamış ve 1.7M€ yıllık Maaş bütçesi ayırmıştı. Bende hal böyle olunca oluşturduğum listeyi Futbol Direktörümüze ilettim gerekli görüşmeleri yapması için. Ufak bir tatile çıkmayı düşünürken başkan aradı ve benimle önemli bir konu hakkında görüşmek istediğini belirtti. Geçen sezon muhteşem bir başarı yakaladıklarını ve sezon sonunda bitecek olan kontratımı bir yıl daha uzatma kararı aldıklarını söyledi. Bende bunu seve seve kabul ettim. Son iki sezondaki başarımızı devam ettirmeliydim. Vauxhall'da yapamadıklarımı bu sefer yapacaktım.Bunun için tatili iptal edip transfer çalışmalarında bizzat bende yer aldım.
Takımda görmek istemediğim ve bir gelecek görmediğim alt yapıda ve A takımda oyuncular vardı. öncelikle onlarla yolumuzu ayırdık. 11'i Kiralık olmak üzere 23 kişi ile yollarımızı ayırmıştık. Yeni lig için yeterli oyuncuları almak istiyorduk. Yaklaşık 40 kişilik bir liste vermiştim önceliklerine göre. Ancak ya çok yüksek transfer ücreti isteniyordu yada çok fazla maaş istiyorlardı. Bir çok transferi bu şekilde kaybediyordum başka takımlara.
Bizde elimizdeki 2. ve 3. plandaki oyunculara yöneldik. Geçen sezon iyi bir performans göstermişti takım ama bu lig için yetersizdi. bu nedenle bir çok takviye yapmamız gerekti. Kiralık oyuncular bize gelmeyi tercih etmediler. Yine de bu sezon bizi ligde tutabileceğini düşündüğüm 12 kişi ile anlaşma sağladık.
Spoiler: Transferler
Oyuncular kendi takımlarında daha çok yedek kalmış ve As takımda oynayıp başarıya aç oyuncular. Umarız bu sezon bize katkıları büyük olur.
Hocam forumu bıraktım sonra döndüm kariyer hala devam ediyor tek kelimeyle helal olsun
Transferler uzaktan bakıldığında çok iyi gözüküyor. Özellikle kaliteli forvetler gelmiş. Bu arada şampiyonluk için ayrıca tebrikler.
Takımdan baya oyuncu gitmiş. Sezon sonu hazırlıklarıyla beraber yeni transferler takıma uyum sağlayacaktır.
Steam: briannn07
PS4: Swoldern
Çok fazla transfer yapmışsın takımı yenilemek istedin belliki üst lig için ama 5 transfer çok kalite
Takım hazırlık döneminde başarılı performanslar almıştı. Ancak lige başlayınca ne oldu bu takıma anlamadım. takım kendini bir anda baş aşağı gider vaziyette buldu. Yeni oyuncuların performasnları vasat seviyede kaldı. İstediğimiz performansı bir türlü alamıyorduk. İlk yarının sonunda katıldığımız bütün kupalardan elenmiş ligde 23. sıraya demir atmış durumdaydık.
Devre arasında performansı tatmin etmeyen (6.5 altında oynayan) oyuncuları takımdan göndermeye başladım. Giden oyuncuların yerlerine yeni oyuncular almaya başladık. Takım her ne kadar derli toplu oynamaya başlasa da istediğimiz galibiyet bir türlü gelmiyordu. Bu arada devre arasında Türkiye'den hiç beklemediğim bir teklif geldi. 2. Ligdeki Tokatspor kulübü teklifte bulunmuştu takımın başına geçmem için. Kendileri düşme potasındaydı. Gidip gitmemek konusunda çok arada kaldım ancak vazgeçmedim Hereford takımından ve devam kararı aldım. Ancak bu kararın bu kadar kısa sürede değişeceğini bilmiyordum.
Ligin dibindeki diğer takımlar galibiyet almaya başladılar. biz ise yerimizde sayıyorduk. İstediğimiz galibiyet gelmiyordu. En sonunda ligin dibine vurunca 32. maçın ardından takımdan istifa ettim. 5 sezondur tatil yapmıyordum en azından 2-3 hafta kendimi dinlendirmenin iyi olacağını düşünerek hemde yeni bir iş ayarlayabilmek için kendime ufak bir gezi planı ayarlamıştım. Geziye başladığımda ise artık kariyerime İngiltere'de devam etmeyeceğimi biliyordum.
4.5 senelik İngiltere maceram sona eriyordu. Futboldan ne kadar ayrı kalabileceğimi bilmiyordum. İlk durağım İspanya olmuştu. İspanyanın Güneydoğu sahilindeki bu küçük kasabada sakin bir tatil yapmak istiyordum. Sakin ve futboldan uzak başlayan tatilim daha ilk haftasonunda yeniden çim kokusu ile kendini futbolun içinde buldu.
Kaldığım yerde edindiğim dostlarda biri olan Juan beni Cartagena takımının maçına davet etti. Bir maç izlemenin bir sıkıntı çıkaracağını düşünmemiştim. Ama gittiğim maç sıradan bir maç olmadı. Cartagena ligde zor durumdaydı ve taraftarlar teknik direktörü protesto ediyorlardı. Alınan mağlubiyet ise bardağı taşıran damla olmuştu.
Kaldığımız otel kulüp binasının karşısında kalıyordu. Taraftarlar kulüp binası önünde ti taoplanmış çılgınca protesto ediyorlardı. Polis güvenlik önlemi almaya çalışsa da çok başarılı olamıyordu. Yaklaşık 2000 kişi toplanmıştı. İçeriye bazı taraftarların girmesine izin verilmişti. Taraftar gruplarının başkanı ve yardımcıları olduğunu söyledi Juan. İlgiyle izliyordum olan biteni. yaklaşık bir yarım saat sonra geri çıkan bu 5 kişi bir açıklama yaptı ve bütün tarafatarlar sevinç içinde dağılmaya başladılar. ne olduğunu anlayamadığım için Juan'a sormuştum. Oda teknik direktörün istifa etmiş olduğunu söyledi.
Aradan bir kaç gün geçmişti. Juan beni biriyle tanıştıracağını söyleyerek lobide buluşmamızı söyledi. Lobiye indiğimde yanındaki kişiyi tanımıştım. Panolarda gördüğüm biriydi. Kendisini tanıttığında kim olduğunu anlamış oldum. Kendisi Cartagena Metropolitan Belediyesinin başkanıydı. Uzun bir sohbetin ardından bana futbola geri dönmek isteyip istemediğimi sordu. Henüz buna hazır olmadığımı söyledim. Yine de kulüp başkanı ile bir görüşme ayarladığını ve bu görüşmeyi en azından yapmamı söyledi.
Ertesi gün Başkan ile görüşmeye gittim. Juan'da yanımdaydı İspanyolcam olmadığı için bana yardım ediyordu. Başkan ile görüşmemiz uzun sürdü. Bana kulübün durumundan bahsetti. Kafasındaki planları öğrenmeye çalışıyordum. Karşılıklı yokluyorduk birbirimizi sanki. Bir ışık arıyordum aslında beni geri döndürebilecek. Ancak bir türlü olmuyordu. Kendisiyle isteklerimiz tam olarak örtüşmüyordu. Toplantı sona erdiğinde sıkılmıştım. Gereksiz bir görüşme olmuştu açıkçası.
Juan'a başkanın neden bu kadar soğuk davrandığını sorduğumda ise cevabı beni takımdan uzaklaştırdı. Belediye Başkanının kulübü satın alacağı söylentileri olduğunu ve seninle de Başkan aracılığıyla görüştüğü için böyle bir tavır takınmış olabileceğini söyledi. Yine de gelişmelerden haberdar edeceğini söyledi. Bende 3 gün sonra Genova'ya gidecektim. Bu sürede cevap gelmezse takımın başında yokum diyerek Juan'ın yanından ayrıldım.
Futbola dönme arzusu içime sığmıyordu artık. İtalya - İspanya ve Türkiye'deki ligleri araştırmaya başladım ve küçük büyük demeden takımlara CV'lerimi yollamaya başladım. Yeni bir limana yelken açma vaktimiz geliyordu...
Cartegena falan gene macera küçük takımlarla olacak galiba başarılar tekrar
Madem küçük takımlara meraklısın hafız Bölgesel'den Sakarya takımı falan al bari tanındık bi takım olsun.
Türkiye'den bir takım al bence.
Steam: briannn07
PS4: Swoldern
Aynen al Türkiye'den.
Küçük büyük dinlemeden koyulduk yola. Artık önümüze ne çıkarsa.
Bölgesel ligleri eklemedim oyuna. O yüzden Sakaryaspor'u alamıyorum
İtalya ve Türkiye var planlar içinde. Artık hangisi cazip teklifle gelirse.
Cartagena'dan tahmin ettiğim cevabı almıştım. Kafam rahat ayrılıyordum en azından İspanya'dan. Juan ile havaalanına kadar beraber gittik. İtalya ve Türkiye'de kariyerime devam edebileceğimi söyledi. Başvuru yaptığım takımlar arasında Udinese, Genova, Modena vardı İtalya'da. O yüzden kendime Genova kentini seçtim konaklamak için. Udinese ve Modena takımlarından red cevabı çabuk gelmişti. Hatta Udinese Başkanı yaptığı açıklamada İş başvurumu gülünç olarak yorumlamıştı. Kendisine çok kızmıştım. Böyle bir açıklama yapmak zorunda değildi.
İtalyada istediğimi bulamıyordum. Genoa takımı ise beni iş görüşmesine çağırmıştı. Ancak önüme getirdikleri futbol felsefesi ve beklentiler bana ters gelmişti. Tanınmış oyuncular almak ve ofansif bir kurgu oluşturmamı istemişlerdi. Takımı incelediğimde ise bu neredeyse imkansızdı. Ofansif gücü neredeyse olmayan bir takım olacaktı kabul edersem takımı. İsteklerimi dile getirdim ve binadan ayrıldım. Buradan da bana iş çıkmayacaktı o belliydi.
Ne varsa vatanımda vardı. Artık Vatan Toprağı'na ayak basma vakti gelmişti. Benimle görüşmek isteyen Antalyaspor Kulübü ile görüşmeyi sağlayabilmek için doğrudan Antalya'ya uçtum...
Tam Antalya al diyecektim
Offf kariyere gel Türkiye maceranı merakla bekliyorum
Antalya'da çok sıcak bir karşılama olmuştu. Vatanımın bu sıcaklığını özlemişim. İnsanları bir ayrı güzel bu toprakların. Genel Başkan Yaşar Kılıç beni gayet sıcak karşıladı. Kriz durumunda olduklarından bahsetti. Ligde 4 maçlık bir yenilgi serisi yakalamış ve kendilerini 13. sırada bulmuşlardı. Sezon başında takımın başına gelen Kemal Özdeş bu serinin ardından takımdan kovulmuştu. Takımın yaklaşık 10M kadar borcu vardı. Bunun dışında da nakit sıkıntısı çeken kulüp Gelir-Gider dengesinde -1.5M€ civarında açık ile hayatını sürdürmeye çalışıyordu.
Bu koşullarda önüme herhangi bir baskı oluşturacak istek sunmadılar. Hal böyle olunca bende seve seve Kırmızı-Beyaz renklere bürüneceğimi söyledim. Önerilen 2.5 senelik sözleşmeyi de herhangi bir şart öne sürmeden kabul ettim. 23 Mart 2020 tarihinde basın karşısına kulüp başkanı ile beraber çıkmıştık.
Antalyaspor ile neler başarmak istediğimi sormuştu bir gazeteci. "Kimse elimde sihirli bir değnekle geldiğimi düşünmesin. Kısa sürede takımı toparlamak amacımız. Bu sezon elimizden gelen takımı ayakta tutmak olacak. Uzun vadede ise kontratım bitmeden Süper Ligin kokusunu bu taraftara yeniden koklatmak istiyorum" demiştim.
Bir başka gazetecinin ise takım kadrosunun yeterliliği ile ilgili sorduğu soruya ise "Oyuncularla teker teker görüşüp performanslarını canlı bir şekilde izleyip; sezon sonunda göze batan dikenleri teknik kadromuz ile temizleyip takıma yeni bir hava katacağız. Kimsenin yeri takımda hazır değil. Bütün oyuncularımın bunu bilmesi gerekiyor." diye cevapladım.
Türk Futbolu'nun Sesi Gazetesi'nden Enes Koçak ise hazır teknik kadrodan konuşurken kendi kadromu oluşturup oluşturmayacağımı sormuştu. "Herkes kendi bildiği güvendiği başarılı kişilerle çalışmak ister. Bende öncelikle kulüpteki personel ile görüşüp ona göre bir düzenleme tabiki yapacağım." diyerek cevap verdim.
Başka bir soru sorulmayınca başkanla birlikte katılan basın mensuplarına teşekkür ederek toplantıyı sonlandırdık. Yeni bir hayata yelken açmıştım artık...
Türkiye'de Başarılar Kardeşim İyi Olacak İnanıyorum...
Antalyaspor kariyerine iyi başlamak istiyordum. Zorlu bir maçta devralmıştım takımı. 2. sırada şampiyonluk için mücadele veren Akhisar Bld. iye mücadeleye çıkacaktık ligin 29. maçında. Puanlar birbirine çok yakındı. playoffla 6 Küme düşme potasıyla 4 puan fark vardı. Taktiğimizi henüz benimsetemediğimiz için çok bir şey beklemiyordum bu maçta. Bizden beklenmeyen seviyede oynasakta, rakibin serbest vuruşlardan 2 kez avladığı maçı 0-2 kaybetmek durumunda kaldık.
Oyuncularıma çok kızamadım. Sadece kalecimizi aynı noktadan aynı köşeye iki kez nasıl gol yiyebildiğini anlamadığım için azarladım. Son 5 maçta önümüzde 7 puan fark vardı. kapanmaz olarak bakıyordum artık bu farka son 5 maçta. ligi en iyi yerde bitirmek için mücadele edecektik bundan sonra.
30. maçımıza çıkarken Pendikspor teknik direktörü Erdal Alpaslan benimle alakalı hiç beklemediğim bir açıklama yaptı. Yönettiğim diğer takımlarda başarısız olduğumu ima etti ve burada da başarısız olacağımı söyledi. Kendisine yakıştıramadığım bu hareketi kınayarak kendisine cevabı sahada vereceğimizi söyledim
Daha çok ortashaa mücadelesi şeklinde geçen maçta Gol yollarında da sıkıntı çeksekte, sahadan son dakikalarda attığımız golle 1-0 galip ayrılıyorduk. Bu galibiyet ile 4 puana indiriyorduk playoff ile puan farkını. Son 4 maçta 4 puan kapatmak için uğraşacaktım ancak önümde yinede çok fazla takım vardı geçmem gereken.
Spoiler: Maç Sonrası Puan Durumu
31. maçımızda ise rakibimiz Samsunspor'du. Rakibimizden üstün oynadığımız maçta 0-1 geriye düştük. Gol yollarında etkili olamayınca ileri ıçta değişiklik yaptık.. bu değişiklik işe yaradı ve 75. dakikada durumu 2-1'e getirdik. Ancak rakibimiz maçı bırakmadı ve defansta yaptığımız bir kademe hatasını iyi değerlendirdi. Galip gelmemiz gereken bir maçtan bu golle birlikte 2-2 beraberlikle ayrılıyorduk.
32. maçta ise rakibimiz İzmir takımı Bucaspor'du. Bucaspor'u istatistiksel olarak her ne kadar ezsekte maçı çok zor kazandık. 35. dakikada serbest vuruştan yediğimiz gol ile 0-1 geriye düşsekte 69. dakikada genç forvetimiz Ayhan Buruk'un attığı 2. gol sayesinde sahadan 2-1 galip ayrıldık. Bu galibiyet bizi Playoff potasına sokmuştu. Sadece 2 puan kalmıştı arada. Bu sene playoff'a kalabilirsek büyük bir başarı yakalamış olacaktık.
Spoiler: Maç Özeti ve Sonrası Puan Durumu
Last edited by trinitrotloen : 29.Ocak.2014 at 17:23
Hocam sende nasıl bir şans var Antalya'da alt ligdeymiş ya yeni gördüm
Ben dedim bu adam üst ligi kaldıramaz. Gecede yaşamaya alıştı gün ışığına çıkamaz