Türkiye, 'futbol hastası' genç nesli ile Football Manager ve Championship Manager serilerini uzun yıllardır yakından takip eden ülkelerin başında geliyor....
Türkiye, 'futbol hastası' genç nesli ile Football Manager ve Championship Manager serilerini uzun yıllardır yakından takip eden ülkelerin başında geliyor. Özellikle 1980'lerin sonu 1990'ların başındaki nesil için çok fazla anlam içeren oyunun her ne kadar yeni özellikleri ile çıksa, oynayan çoğunluk neredeyse üniversiteyi bitirmiş olsa da kimse menajerlik hevesinden bir şey kaybetmiş değil.
Dünyanın en çok satan futbol simülasyon oyunlarından biri olan Football Manager, günümüzde artık sadece basit bir oyundan ibaret değil. Türkiye'de ''Youtube'dan oyuncu transfer edildiği'' iddia ediledursun, Premier League kulüpleri artık yeni transferde daha düzgün bir işleyiş için Football Manager’ın veritabanını kullanmaya başlayacak.
İnsanın ilk aşkı onun için ne ifade ediyorsa, CM 2000/2001 ve CM 2001/2002 de bu seriyi sevenler için aynı şeyi ifade ediyor. Aşığı olduğumuz takım(lar)ı alıp, hayalini kurduğumuz başarıları elde edebilmek için 'Kariyer açılsın, uykusuz geçeler başlasın' mottosu ile oyunun her anından zevk almaya çalışırken, saatin kaç olduğuna aldırmadan 'son bir maç daha' avuntusu ile geceyi sabah edip nice ders, sınav ve önemli şey kaçırıldı ya da uykusuz kalındı.
1. Sonbahar'ın gelmesi FM'ciler için kışın yaklaştığının değil, yeni oyunun çıkışının habercisidir. (Bu arada FM 2015 Kasım ayında çıkıyor)
2. Oyunun kendi efsanelerini çıkartabilmesi
2. Oyunun kendi efsanelerini çıkartabilmesi
Maxim Tsigalko, Sergei Nikiforenko, Franco Costanzo, Taribo West, (bir dönem Kayserispor'da da forma giyen) Julius Aghahowa, Temur Altunhan.... Bu isimler gerçek hayatta futbolseverler için pek bir şey ifade etmeyebilir ama CM severler için çok şey ifade ediyor. O zamanlar Messi, Ronaldo yok tabii.
Özellikle Maxim Tsigalko'nun efsane olmasına neden olan olay futbol kariyeri değil CM 2001/02 oyunu olmuştur. Mükemmel yetenekleri ve olağanüstü istatistikleri ile dünya daha kendisini göremeden ona hayran oldu.
3. Gerek scout ekibiniz gerekse sizin uzun aramalar ve çabalar sonrası kulüp bütçesinin el verdiği çerçevede kah Güney Amerika'dan kah İskandinavya'dan bulduğunuz genç yeteneğin, gerekse de alt yapınızdan çıkan oyuncunun gösterdiği performans ve geldiği yer sonrası gurur duymak
4. Basın Toplantıları...
Birçok CM-FM severin belki de en çok keyif aldıkları şey (her ne kadar oyunda tam anlamı ile istenilen durumda olmasa da) basın toplantıları yapmak. Ayna karşısında atkı takarak, hatta takım elbise giyerek konuşandan tutun da bir derbi ya da Avrupa maçı galibiyeti sonrası kendince kafasında basın toplantısını kurgulayana kadar birçok güzel ve ilginç durumla karşı karşıya kalanlar var.
5. ''Haydi Beylerr Haydiii'', ''Bitir Hoca Bitirr''
Maç oynanırken kendini tamamen kaptırıp, el-kol hareketleri ile oyunculara komut ve taktik verip devre arası bütün ciddiyetle oyuncularla konuşmak. Gerçek hayatta olduğu gibi oyunda da maçın sonları yaklaşırken gol yeme korkusu yaşamak ve kaçınılmaz son.
6. ''Paraya Karşı Emeğin Savaşı''
Manchester City, PSG, Real Madrid ve Barcelona gibi özellikle maddi yönden hiçbir eksiği olmayan takımları alarak, gerçek anlamda oyunun hiçbir zaman zevkini alamayanlara nazaran alt liglerden takımları alarak başarılı olmaya çalışmak.
7. Cezalılar ve oyuncuların form tutmasını beklemek yeterince gerginken, üstüne bir de (hele ki milli takımdaki) art arda gelen sakatlıklar ile işin içinden çıkılamaması
8. Maçın başından sonuna kadar rakibe karşı tamamen üstünlük kurup, atak üstüne atak yapıp istatistikleri param parça etmenize rağmen rakibin kalenize 1 kez gelip gol atarak maçı kazanması
9. Başabaş geçen önemli bir maçta, hele ki derbide son dakikada atılan gol ile maçı kazanarak kendinden geçmek
10. Transfer Dönemi!
Özellikle 30 Haziran tarihi CM-FM Severler için bayramdır diyebiliriz. Çünkü transfer dönemi gelmiştir ve sözleşmesini uzatmayan, boşa çıkan oyuncuları aramak, takımın başarısı için her ülkeyi didik didik etmek ne kadar yorucu olsa da en eğlenceli işlerden birisi
11. Zamanında birlikte büyük başarılar yaşanılan oyuncuları ve takımın efsane oyuncularını teknik ekibe almak
12. Maç öncesi rakip teknik direktör sizin hakkınızda ileri geri konuşup, sizin için önemli olan bir oyununun takımınızın en zayıf halkası olduğunu söylediğinde sinirlenip haddini bildirmeye çalışmak
13. Çok isteyipte transfer edemediğimiz ya da bir zamanlar bizim için oynayan futbolcuyu adeta bir eski sevgili edasıyla takip etmek
14. Zaten kısıtlı olan bütçe ile transfer yapmaya çalışırken rakip takım ve oyuncunun istekleri yetmiyormuş gibi bir de temsilcinin istekleri karşısında sabır taşına dönüşmek.
15. Gerçek hayatta yeni yeni parlayan oyuncuları çok önceden oyunda keşfetmenin verdiği keyif
16. Binbir zorluğa ve talihsizliğe rağmen sezonu şampiyon bitirmenin vermiş olduğu mutluluk
Bu iş böyle yapılır birader...
17. Şüphesiz, transfer için ya da özellikle önemli bir maç öncesi kaydedip alınan sonuca göre oyuna yeniden girmeye çalışan bizden değildir...
http://www.tribundergi.com/haber/cm-...etmis-17-durum