17 MART 1923 TARSUS:

Ulu Önder Atatürk İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.

Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Ulu Önder Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:

- "Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"
Ulu Önder Atatürk onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan direnişçi olduğunu fısıldadılar.

Gözlerinden iki damla yaş düşen Ulu Önder Atatürk, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:

- "Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın." Ulu Önder Atatürk

Kurtuluş Savaşında Türk Kadını

Vapur ve motorlarla İnebolu'ya çıkarılan silah ve cephane Kastamonu üzerinden Ankara'ya, oradan da cepheye gönderiliyordu.

1921 yılı Aralık ayında birden bire bastıran kar yolları kaplamıştı.İnebolu'dan Kastamonu'ya hareket eden ve her nasılsa yolda kafileden geri kalmış genç bir kadın, fırtınalı bir gecede sabaha yağan kar altında yoluna devam etmişti.

Cephane yüklü kağnısı ile yorgun argın bir halde ancak Kastamonu kışlası önüne kadar gelebilmiş, şehir'e girmek nasip olmadan kağnı arabası yol kenarında durmuştu.

Arabanın yanına gidenlerin gördüğü manzara yürekler acısı idi.

Bu kadın, bu kıymetli yükü korumak için yorganlarını top mermilerini üzerine örtmüş kendisi de bir elinde üvendire kollarını açarak yorganın üzerine abanmış ve o durumda sabaha karşı donduğu anlaşılmıştır.

Olay yerine gönderilen Cemil ve Rıfat çavuşlar, göz yaşları dökerek şehit'in üzerindeki karları süpürüp arabadan indirirken, yorganın altından birdenbire çığlığı basarak ağlayan bir çocuk sesi işitince şaşırdılar ve şehit anayı yana çekip yorganı kaldırınca gördükleri şaheser tablo şu olmuştu:

Otlara sarılı top mermileri arasına yerleştirilmiş çulların içinde kundaklı bir kız çocuğunun donmaktan kurtulduğu ve müdahale üzerine uyanarak meme için ağlamaya başladığıdır.

Cephanesi ve yavrusu uğruna kendisini feda eden bu kahraman Türk anasının acıklı hikayesini bu vatan topraklarında yaşayan herkesin,özellikle genç nesillerin iyi değerlendirmesi gerekir.